08-02-2009, 13:34
h-ttp://www.turkiyesatrancforum.com/forum/viewtopic.php?t=407
konu başlığında konuyu ben başlattım.
İbrahim Ethem Ay;
'oldukça ilginç bir sohbetle karşılaşacaksınız! '
'pastanın kesilmesinden bile değişik anlamlar çıkaran hassas vatandaşlarımız'
yorumlamış. Sonra da:
'Bayrağımızı çok seviyoruz!Onu hak ettiği şekilde, hak ettiği gibi göklerde dalgalandırmak boynumuzun borcudur, hem de ilelebet!' yazmış.
'Bayrak konusunda bazı vatandaşlarımızın bu kadar hassas olmasında bir beis görmüyorum; tam aksine, kendilerini de bu güzel duygularından ötürü kutlarım!
Ancak bayrağımızı en az kendileri kadar sevdiğine emin olduğum Sayın Asbaşkan ve oradaki diğer katılımcı ve "bayrakperver" dostlarımızı da incitmekten kendimizi sakınmalıyız.
Bir pasta yüzünden milleti neredeyse vatan haini ilan edeceksiniz!Yapmayın, ayıptır..'
açıkçası Ben İbrahim Ethem Ay ın bu konuya tamamen sessiz kalmasını yeğlerdim. Ne demek istediğini, konuya yaklaşımını kendi yazdıklarında birbirini nötürleyen ifadeler var.
hem bizi bu güzel duygularımızdan ötürü kutla sonra da , sonra da "Bir pasta yüzünden milleti neredeyse vatan haini ilan edeceksiniz!Yapmayın, ayıptır.. " de..
Ben kimseyi vatan haini ialn etmiş değilim. Açılan konu başlığına bakarsanız, bu konuda daha önce olmuş 2 örnek haber de verilmiştir. Bu 2 örnek ulusal basına çıkmış develet üst kurumlarında görev yapan kişilerin Bayraklı pasta ile karşılaştıklarında ki tavırlarıdır. Onlar bu tavırlarında kimseyi rencide etmemişlerdir. Örnek olmuşlardır.
En son olarak ben, pasta da illa bayrak figürü konulmak isteniyorsa bunu pastaya resmetmeyip, pastaya dikine saplananılması ve kesilme olayında da sorun yaşanmamsını önermiştim.
Bu durum kişisel hassasiyetlerden öte bir durumdur. bayrak kanunu vardır. Bayraklı pasta olayını Bayrak kanunun 7 maddesiyle yorumlandığında çok daha değişik yorumlara ulaşabileceğimizide öğrenmiş olduk.
Bu konuda farklı düşünenler de kendilerine acaba bağlayıcı kanun maddeleri bulabilecek midir?
Ateş Ülker hocamız ın yazdıklarına aynen katılıyorum.
İbrahim Ethem Ay ın Ateş ülker e yazdığı yorumda açıkçası içinden çıkılmaz duruma ulaşmıştır.
"aynı polemiğin müteahhitleri tarafından "neden bayrağımız federasyon ambleminden çıkarıldı" şeklinde bir başlık altında tartışma inşa edilmesi kaçınılmazdı! " yorumu küçük düşürücü bir yaklaşım tarzıdır.
İbrahim Ethem in gözünde bu konu başlığı bir polemiktir! Bunu açanlarda mütahhit! Olmayan bir olaya bile fetva vermiş. TSF logosunda Türk bayrağı olmasa bizlerde çıkıp neler yazacakmışız. Hemde kaçınılmazmış.
Yorumlarında hem eksi hem artı ifadeleri görüyoruz. Kendisiyle çelişik durumu arzediyor. Bir konu hakkında kesin bir hükme ulaşamadıysanız, bu konu hakkında sessiz kalmak en akılcı yaklaşımdır.
Mehmet Türk arkadaşımız Bayrağı ve haritayı sembol olarak göstermiştir.
Elbette birisi çıkıp bayrağı ve haritayı pastaya resmedip sonra kesip yemesi ve bayrağa zarar verir nede vatan bölünmez. Hatta en uç nokta da meydanlar da topluluklarda bayrağı yaksanız yırtsanız da bayrak ne zarar görür ne de vatatn bölünür. Bunu bu noktada algılamak kişisel bir bakış açısıdır. O zaman bu bakış açısı ile Bayrak kanunu 7 madde ne gereksiz ifadeler içeriyor denilmesi gerekiyor.
Bayrak kanunu 7 madde:
" Madde 7 Türk Bayrağı, yırtık, sökük, yamalı, delik, kirli, soluk, buruşuk veya layık olduğu manevi değeri zedeleyecek herhangi bir şekilde kullanılamaz. Resmi yemin törenleri dışında her ne maksatla olursa olsun, masalara kürsülere, örtü olarak serilemez. Oturulan veya ayakla basılan yerlere konulamaz. Bu yerlere ve benzeri eşyaya Bayrağın şekli yapılamaz. Elbise veya uniforma şeklinde giyilemez.
Hiçbir siyasi parti, teşekkül, dernek, vakıf ve tüzükte belirlenecek kamu kurum ve kuruluşları dışında kalan kurum ve kuruluşun amblem, flama, sembol ve benzerlerinin ön veya arka yüzünde esas veya fon teşkil edecek şekilde kullanılamaz.
Türk Bayrağına sözle, yazı veya hareketle veya herhangi bir şekilde hakaret edilemez, saygısızlıkta bulunulamaz. Bayrak yırtılamaz, yakılamaz, yere atılamaz, gerekli özen gösterilmeden kullanılamaz.
Bu Kanuna ve tüzüğe aykırı fiiller yetkililerce derhal önlenir ve gerekli soruşturma yapılır. "
resmi kurumda yıllardır yöneticiyim. Bayraklar sıradan dolaplarda saklanmaz, onlara ayrı bir dolap da sergilenecek şekilde konulması yönetmelikler gereği bizden istenir. Kirli yıpranmış bayrağı göndere bilerek bilmeden astığınız da size uyarılır ve yenisiyle değiştirilmesi istenilir. Ne olacak bayrak bayraktır, assan ne olur asmasan ne olur mantığı ile mi yaklaşacağız? Mehmet beyin ulaştığı nokta neredeyse bunu içeriyor. Yıpranmış bayraklar tutanakla üst kuruma verilir. Bunların imhasında bile ayrı bir özen gösterilir. Bunlarda yönetmeliklerle belirlenmiştir. Kurum yöneticisi bu bayrak çok yıprandı yenisini astık bunu da imha edelim deme ve uygulama hakkına bile sahip değildir.
Bayrak kanunua göre aslında bayrağımız gönderde olmalıdır. Gönder haricinde kendisine has yapılmış dolaplarda temiz ve ütülü olarak saklanılması ve sergilenmesi istenilir. Bayrak ın gönder haricinde kullanılış amaçlarıda yönetmeliklerde belirlenmiştir.
1.Yemin törenlerinde masalara serilir. Uğruna yemin edilebilmesi için.
2.Şehit cenazelerinde tabutu sarar. Hangi cenazelerde bayrak konulacağı bile yönetmeliklerde belirlenmiştir. Bayrağını çok seven her hangi bir vatandaş vasiyetinde tabutuma bayrağımı serin diye belirtlese de bunun gerçekleşmesi için yaşadığı ilin en yüksek yöneticisinin izini gerekmektedir.
12 yıldır çalıştığım kurumlarda yönetici olarak görev yapmaktayım.
Bayrak gibi kendisini hem kanunlar ve yönetmeliklerle koruyan yazılı metinler varken insanların kendilerince çıkıp bunları bile sorgulayacak laflar etmesi daha çok tuhaf bir durumdur.
Bilmeden yapılan bir çok yanlışlıklar var. Bayraklı pasta olayı bunlardan birisidir.
Bayraklı pasta olayını satranç kamoyunun bu anlamda bilmesi anlamında konuyu açtım.
bayrak kanunu anlaya anlaya okuyunuz.
Hem bilmeden yanlış davranışlar yapıldığını sizlerde göreceksiniz.
Hemde bazı insanların bilip bilmeden bu konu hakkında nasılda kolayca yorum yapabildiğini de göreceksiniz..
Kanunlar çerçevesinde değiştirilmesi hakkında teklif bile sunulamayacak maddeler hakkında insanların ne kadar rahatlıkla yorumlar yapabildiği bir ülkede yaşıyoruz.
saygılarımla...
konu başlığında konuyu ben başlattım.
İbrahim Ethem Ay;
'oldukça ilginç bir sohbetle karşılaşacaksınız! '
'pastanın kesilmesinden bile değişik anlamlar çıkaran hassas vatandaşlarımız'
yorumlamış. Sonra da:
'Bayrağımızı çok seviyoruz!Onu hak ettiği şekilde, hak ettiği gibi göklerde dalgalandırmak boynumuzun borcudur, hem de ilelebet!' yazmış.
'Bayrak konusunda bazı vatandaşlarımızın bu kadar hassas olmasında bir beis görmüyorum; tam aksine, kendilerini de bu güzel duygularından ötürü kutlarım!
Ancak bayrağımızı en az kendileri kadar sevdiğine emin olduğum Sayın Asbaşkan ve oradaki diğer katılımcı ve "bayrakperver" dostlarımızı da incitmekten kendimizi sakınmalıyız.
Bir pasta yüzünden milleti neredeyse vatan haini ilan edeceksiniz!Yapmayın, ayıptır..'
açıkçası Ben İbrahim Ethem Ay ın bu konuya tamamen sessiz kalmasını yeğlerdim. Ne demek istediğini, konuya yaklaşımını kendi yazdıklarında birbirini nötürleyen ifadeler var.
hem bizi bu güzel duygularımızdan ötürü kutla sonra da , sonra da "Bir pasta yüzünden milleti neredeyse vatan haini ilan edeceksiniz!Yapmayın, ayıptır.. " de..
Ben kimseyi vatan haini ialn etmiş değilim. Açılan konu başlığına bakarsanız, bu konuda daha önce olmuş 2 örnek haber de verilmiştir. Bu 2 örnek ulusal basına çıkmış develet üst kurumlarında görev yapan kişilerin Bayraklı pasta ile karşılaştıklarında ki tavırlarıdır. Onlar bu tavırlarında kimseyi rencide etmemişlerdir. Örnek olmuşlardır.
En son olarak ben, pasta da illa bayrak figürü konulmak isteniyorsa bunu pastaya resmetmeyip, pastaya dikine saplananılması ve kesilme olayında da sorun yaşanmamsını önermiştim.
Bu durum kişisel hassasiyetlerden öte bir durumdur. bayrak kanunu vardır. Bayraklı pasta olayını Bayrak kanunun 7 maddesiyle yorumlandığında çok daha değişik yorumlara ulaşabileceğimizide öğrenmiş olduk.
Bu konuda farklı düşünenler de kendilerine acaba bağlayıcı kanun maddeleri bulabilecek midir?
Ateş Ülker hocamız ın yazdıklarına aynen katılıyorum.
İbrahim Ethem Ay ın Ateş ülker e yazdığı yorumda açıkçası içinden çıkılmaz duruma ulaşmıştır.
"aynı polemiğin müteahhitleri tarafından "neden bayrağımız federasyon ambleminden çıkarıldı" şeklinde bir başlık altında tartışma inşa edilmesi kaçınılmazdı! " yorumu küçük düşürücü bir yaklaşım tarzıdır.
İbrahim Ethem in gözünde bu konu başlığı bir polemiktir! Bunu açanlarda mütahhit! Olmayan bir olaya bile fetva vermiş. TSF logosunda Türk bayrağı olmasa bizlerde çıkıp neler yazacakmışız. Hemde kaçınılmazmış.
Yorumlarında hem eksi hem artı ifadeleri görüyoruz. Kendisiyle çelişik durumu arzediyor. Bir konu hakkında kesin bir hükme ulaşamadıysanız, bu konu hakkında sessiz kalmak en akılcı yaklaşımdır.
Mehmet Türk arkadaşımız Bayrağı ve haritayı sembol olarak göstermiştir.
Elbette birisi çıkıp bayrağı ve haritayı pastaya resmedip sonra kesip yemesi ve bayrağa zarar verir nede vatan bölünmez. Hatta en uç nokta da meydanlar da topluluklarda bayrağı yaksanız yırtsanız da bayrak ne zarar görür ne de vatatn bölünür. Bunu bu noktada algılamak kişisel bir bakış açısıdır. O zaman bu bakış açısı ile Bayrak kanunu 7 madde ne gereksiz ifadeler içeriyor denilmesi gerekiyor.
Bayrak kanunu 7 madde:
" Madde 7 Türk Bayrağı, yırtık, sökük, yamalı, delik, kirli, soluk, buruşuk veya layık olduğu manevi değeri zedeleyecek herhangi bir şekilde kullanılamaz. Resmi yemin törenleri dışında her ne maksatla olursa olsun, masalara kürsülere, örtü olarak serilemez. Oturulan veya ayakla basılan yerlere konulamaz. Bu yerlere ve benzeri eşyaya Bayrağın şekli yapılamaz. Elbise veya uniforma şeklinde giyilemez.
Hiçbir siyasi parti, teşekkül, dernek, vakıf ve tüzükte belirlenecek kamu kurum ve kuruluşları dışında kalan kurum ve kuruluşun amblem, flama, sembol ve benzerlerinin ön veya arka yüzünde esas veya fon teşkil edecek şekilde kullanılamaz.
Türk Bayrağına sözle, yazı veya hareketle veya herhangi bir şekilde hakaret edilemez, saygısızlıkta bulunulamaz. Bayrak yırtılamaz, yakılamaz, yere atılamaz, gerekli özen gösterilmeden kullanılamaz.
Bu Kanuna ve tüzüğe aykırı fiiller yetkililerce derhal önlenir ve gerekli soruşturma yapılır. "
resmi kurumda yıllardır yöneticiyim. Bayraklar sıradan dolaplarda saklanmaz, onlara ayrı bir dolap da sergilenecek şekilde konulması yönetmelikler gereği bizden istenir. Kirli yıpranmış bayrağı göndere bilerek bilmeden astığınız da size uyarılır ve yenisiyle değiştirilmesi istenilir. Ne olacak bayrak bayraktır, assan ne olur asmasan ne olur mantığı ile mi yaklaşacağız? Mehmet beyin ulaştığı nokta neredeyse bunu içeriyor. Yıpranmış bayraklar tutanakla üst kuruma verilir. Bunların imhasında bile ayrı bir özen gösterilir. Bunlarda yönetmeliklerle belirlenmiştir. Kurum yöneticisi bu bayrak çok yıprandı yenisini astık bunu da imha edelim deme ve uygulama hakkına bile sahip değildir.
Bayrak kanunua göre aslında bayrağımız gönderde olmalıdır. Gönder haricinde kendisine has yapılmış dolaplarda temiz ve ütülü olarak saklanılması ve sergilenmesi istenilir. Bayrak ın gönder haricinde kullanılış amaçlarıda yönetmeliklerde belirlenmiştir.
1.Yemin törenlerinde masalara serilir. Uğruna yemin edilebilmesi için.
2.Şehit cenazelerinde tabutu sarar. Hangi cenazelerde bayrak konulacağı bile yönetmeliklerde belirlenmiştir. Bayrağını çok seven her hangi bir vatandaş vasiyetinde tabutuma bayrağımı serin diye belirtlese de bunun gerçekleşmesi için yaşadığı ilin en yüksek yöneticisinin izini gerekmektedir.
12 yıldır çalıştığım kurumlarda yönetici olarak görev yapmaktayım.
Bayrak gibi kendisini hem kanunlar ve yönetmeliklerle koruyan yazılı metinler varken insanların kendilerince çıkıp bunları bile sorgulayacak laflar etmesi daha çok tuhaf bir durumdur.
Bilmeden yapılan bir çok yanlışlıklar var. Bayraklı pasta olayı bunlardan birisidir.
Bayraklı pasta olayını satranç kamoyunun bu anlamda bilmesi anlamında konuyu açtım.
bayrak kanunu anlaya anlaya okuyunuz.
Hem bilmeden yanlış davranışlar yapıldığını sizlerde göreceksiniz.
Hemde bazı insanların bilip bilmeden bu konu hakkında nasılda kolayca yorum yapabildiğini de göreceksiniz..
Kanunlar çerçevesinde değiştirilmesi hakkında teklif bile sunulamayacak maddeler hakkında insanların ne kadar rahatlıkla yorumlar yapabildiği bir ülkede yaşıyoruz.
saygılarımla...