Bunu ilk defa burada paylaşıyorum!!Eleştiri bekliyorum!!
#1
ATINI SEVEN ADAM

Recep, atını çok seviyordu. Nasıl sevmesindi, at onun şahsi atıydı.Gönül isterdi ki bu at bir yarış atı olsun, bir küheylan olsun; ama değildi.At sadece Recep’in atıydı.Hayatı boyunca şöyle bir koşuvermişliği bile yoktu hayvancağızın.Yıllarca birçok işte çalışmıştı; ama tek sosyal güvencesi Recep’in sevgisiydi…
Son zamanlarda iyice yaşlanmıştı Recep’in atı. Ona verilen yem çok görülmeye, kendisi de hor görülmeye başlamıştı.Ne hikmetse inekler hâlâ kıymetliydi. Yine de inek olmak hoşuna gitmiyordu Recep’in atının..Eti para etmez, sütü para etmez, af edersiniz boku para etmez; yaşarmış gibi yapıp yaşamıyordu gariban.İşin sonunda boğazlanmak olmasa ineklere, tavuklara hatta keçilere, kuzulara özenecekti; ama halinden memnun olmasa da şanslı hissediyordu kendini…
Geçenlerde yük ağır gelince bir-iki çöküvermişti de ne çok vurmuşlardı sırtına sırtına.Recep olsa vurmazdı, Recep görse vuramazlardı; ama vurmuşlardı.Onu acı çekmez, soluk almaz bir mahluk görüyorlardı ezelden de, bari yemek yemesi lazım ya hani, onu unutmasalardı.Bakmayın yemek dediğime, iştahınız açılmasın sakın, kuru fasulyeler, pilavlar, buz gibi ayranlar kalksın önünüzden.Onların yerine bir büyük torba bağlanmış olsun ağzınıza da bir ömür aynı kayıntıya talim edin hele.Sonra duyunca yemek lafını, açılır mı iştahınız?Ya da iştahın ne olduğunu hatırlar mısınız?

Bir gün aile büyüklerinden biri ortaya bir fikir attı:
‘Satalım bu atı!Gayri bizim işleri görecek dermanı yoktur bunun!’
Recep sakın duymasındı.İş, oldu-bitti’ye gelsindi de kim alırdı bu atı, kim para verirdi bu hayvana…Parlak fikrin sahibine o da kolaydı.At, kağıt toplayanlara satılacaktı.Daha o sektörde iş yapardı.Neticede ülke ekonomisine de katkısı olacaktı bu atın.Lâkin Recep duymasındı.Eğer duyarsa işleri yamandı, halleri dumandı.
Siz şimdi Recep’i iki metre boyunda, yirmi santim bıyıklı bir herifçioğlu sandınız.Bilakis Recep tıfıl mı tıfıl, zayıf mı zayıf, tüysüz bir oğlandır.Atıyla yatar, atıyla kalkar.Her gece at sözü eder.Ganyan falan bilmez amma atını değişmez atların en birincisine.Sebebi bilinir de Recep dillendirmek istemez, tersleyiverir soran olursa.
Aklınıza yanlış bir şey gelmesin diye ben söyleyivereyim:
Bu Recep, okula diğer yaşıtları gibi geç başlamıştır.O köyün standartlarında normalse de köy öğretmeni yadırgamaktadır bunu.Bütün bunların neticesinde de haliyle ilk karnesi kırıklarla doludur.Alır karnesini Recep, saklar atın malikanesine.Babası birkaç tokat patlatınca söyler karnenin yerini.Söyler söylemesine de iş işten geçmiştir karneyi bulduklarında.Nasıl olmuştur, ne vakit olmuştur bilinmez de karnenin üstünde tartması ayıp 5 –yazıyla beş- kilo at dışkısı vardır.Hızını alamayıp iki tokat da ata vuran Recep’in babası evin yolunu tutar.Konu da kapanır.Zaten Recep de bir daha okula başlamayacaktır…
Sonra atın yiyeceği nice dayağı da Recep paylaşır.Bakarlar ki, atın yediği dayaktan Recep’e de atmak olmaz, atı da Recep’i de rahat bırakırlar.Zaten sonraları Recep de büyüyüp gelişince karşılık vermeye başlar, biraz da bunun etkisi vardır bu iki deliyi kendi hallerine bırakmalarının…Hele ki bir gün eniştesi iki biraderiyle ata sövmüşler de sırf kapılarının önüne pisledi diye, vay efendim sen misin atın atalarına söven; sanki padişahın atıymış büyük dedesi, sanki at küfürden anlıyor.Recep almış eline küreği, doğru eniştesinin kapıya gitmiş.Dalmış içeri, ver etmiş enişteye küreği! Biraderler sesi duyup gelince kavga da taşmış dışarıya.Üçe karşı bir olunca Recep’in de gücü yetmemiş.Yetmemiş de Hızır gibi yetişmiş Recep’in atı.Vurduğunu indirmiş, vurduğunu hastanelik etmiş, kurtarmış Recep’i.Atın elinden, daha doğrusu atın ayağından zor almışlar enişteyle iki biraderini.İşte sonrası malum…

Uzatmayalım, alıcısı çıkmış iki tane bizim Recep’in atının.Çıkmış ama Recep duymasınmış. Atın dermanı kalmamış da Recep duyarsa dellenirmiş.Dellenirse önüne geçilmezmiş.
Tam sonu gelmişler ki at pazarlığı(!)nın, bir hastalık çatmış olacak ki hayvancağıza, erimiş tükenmiş. Satamamışlar…

Bir de bakkalı varmış elbet köyün.Bir de kızı varmış bu bakkalın.Güzel mi güzel, alımlı mı alımlı bir kızmış hem de.Herkes imrenirmiş bakkalın kıza.Bir akşam sinema çıkışı babasının yanında görmüş bu kızı Recep.İlk görüşte de aşık olmuş.Derdini de atından başka kimselere anlatamamış.Atın yaptığı arkadaşlık, atın olduğu derman bu kadarmış.Gidip köy yerinde çöpçatanlık mı yapsın at.Yapabilse yapardı belki de, atın kabiliyetleri de bir yere kadar.Zaten Recep’le nam salmışlar komşu köylere, yeteneklerini zorlamış hayvancağız.Fazlasını beklemek haksızlık olur…Öyle değil mi?
Ama işte öyle olmamış, fazlasını istemiş Recep! Belki aşkından çıldırmış, belki ata sevgisinden…Orası bilinmez; ama çok fena küsmüş can dostuna.Dağlarda yalnız gezer olmuş, atından çok yarini düşünür olmuş.Atın hastalığı da artmış iyice.Gel demişler Recep’e gelmemiş, gül demişler gülmemiş.Meczup gibi dağlarda yaşar, dağlarda gezermiş.Sonra haber salmış bakkalın kızına ben sana vuruldum diye.Bakkalın kız da varmış mı ağanın ufak oğlana, demiş mi senin gibi atlı deliyle bir ömür geçer mi diye.Varmış bizimki ağanın konağa, demiş in aşağı, ben senin için atımdan geçtim, gel benimle.Ağanın üç oğlu öyle bir dövmüşler ki bunu, öldü sanıp bırakmasalar ölürmüş gerçekten.Bakmış ki ne kurtarmaya gelen eş-dost var, ne de yâri için vazgeçtiği atı!
Bunu eve getirmişler.Üç ay yatmış öylece.Kalktığında atı sormuş.Öldü demişler…


İbrahim Ethem AY
Ara
Cevapla


Bu Konudaki Yorumlar
Bunu ilk defa burada paylaşıyorum!!Eleştiri bekliyorum!! - Yazar: ibrahimethemAy - 23-03-2008, 17:40
..... - Yazar: ibrahimethemAy - 23-03-2008, 18:06
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: yme - 23-03-2008, 18:09
.... - Yazar: ibrahimethemAy - 23-03-2008, 18:14
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: cemoxi - 23-03-2008, 18:38
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Fırat Ç. Akbulut - 23-03-2008, 18:42
... - Yazar: ibrahimethemAy - 23-03-2008, 18:42
.... - Yazar: ibrahimethemAy - 23-03-2008, 18:50
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: murat keser - 24-03-2008, 17:28
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: GM_1416 - 28-03-2008, 10:35
.... - Yazar: ibrahimethemAy - 14-04-2008, 16:46
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: GkMn - 17-04-2008, 10:09
recebin atı - Yazar: Yunus oz - 31-05-2008, 00:51
..... - Yazar: ibrahimethemAy - 31-05-2008, 10:08
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Hüseyin AKTAŞ - 10-06-2008, 14:02
... - Yazar: ibrahimethemAy - 11-06-2008, 18:20
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Yunus oz - 17-06-2008, 01:25
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: ibrahimethemAy - 17-06-2008, 07:39
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: GM_1416 - 17-06-2008, 19:39
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: UmutBarisArat - 17-06-2008, 20:41
özgürlük - Yazar: Hüseyin AKTAŞ - 19-06-2008, 05:59
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: UmutBarisArat - 19-06-2008, 09:18
... - Yazar: Hüseyin AKTAŞ - 19-06-2008, 10:36
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: UmutBarisArat - 19-06-2008, 14:32
... - Yazar: Hüseyin AKTAŞ - 19-06-2008, 22:14
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Hüseyin AKTAŞ - 24-06-2008, 08:10



Konuyu Okuyanlar: 4 Ziyaretçi