18-03-2009, 10:23
(...)
Kriz yine can aldı!
2 AYDIR MAAŞ ALAMIYORDU
İzmir'deki Gaziemir Belediyesi'ne bağlı şirkette işçi olarak çalışan 42 yaşındaki Mehmet Pirinçci, evinde tavana bağladığı iple son verdi. İki aydan bu yana aylık ücretini alamadığı belirtilen Pirinçci'nin ailevi sorunlarının bulunduğu ileri sürüldü.
(...)
Kriz yine can aldı!
BORÇLARLA BAŞEDEMEDİ
İzmir Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polis memuru Faruk Başgör, mesaiye gitmek için evden ayrıldıktan sonra, seyir alanında başına beylik tabancasıyla ateş ederek canına kıydı. Polis memurunun intihar notunda, borçları nedeniyle sıkıntıya girdiğini, bunu aşmakta zorlanınca da canına kıydığını yazdığı öğrenildi.
(...)
Kriz yine can aldı!
ÇEKİNİ ÖDEYEMEDİ, HAPİS KARARI ÇIKTI
Bursa'nın merkez Nilüfer ilçesinde, ısı sistemleri pazarlayan bir şirketin sahibi, ödeyemediği çek nedeniyle hakkında hapis kararı alınmasının ardından intihar etti.
Alınan bilgiye göre, Beşevler Mahallesi Konak Caddesi'nde, ısı sistemleri üzerine faaliyet gösteren bir şirketin sahibi olan Akan Düzgünoğlu (34), iş yerinin depo kısmında boynuna bağladığı bir kabloyla yaşamına son verdi.
(...)
Başbakanlık önünde bir eylemci başına silah dayadı..
Ankara'daki Başbakanlık Binası önünde cebinden çıkarttığı silahı başına dayayan kişi bir anda paniğe yol açtı.
02 Mart 2009 / 14:35
Başbakanlık Merkez Bina önünde kafasına ve göğsüne tabanca dayayan emekli polis memuru, elindeki dilekçeyi güvenlik güçlerine iletmesinin ardından teslim oldu.
(...)
Yeni bir ekmek türü doğuyor: KIRMIZI EKMEK
Kankırmızı ekmekler artık.
daha besinli olsun diye
ömürlerini doğruyorlar sofralarına insanlar.
Fonda Ruhi Su
“Ankara’nın taşına bak” diyor.
“Uyan Baba Gazi Kemal
Başımıza gelen işe bak” diyor
Zaman
Ankara’da bir adamın
Derdini anlatmaya geldiği an
Zaman
Dertlinin ve haklının dinlenmediği an
Zaman
Ankara’da bakanlar
Ankara’nın başında ne Ankara’ya ne ülkeye bakanlar
Bakanlar yalnızca kendilerine bakanlar…
Konuşuyor adam;
“Devlet bizi ölüme terk etti”
“Ben de polisim, 30 yıl hizmet ettim”
Zaman
Sözün ve bilincin öfkeye dönüştüğü an
Zaman
Söyleye, söyleye dillerinde tüy biten insanların
Ve tüyü bitmedik yetimlerin haklarına saygı duymayanların karşı karşıya geldiği an.
Zaman
Öfkenin damardan namluya yürüdüğü an
Zaman
Öfkenin tetikte toplandığı an
Zaman
Şiddetin namluda patlayacağı an
Zaman
Tam zamanı patlamanın
Zaman
DAN!
Veladdallin amin!
Bu baş kimin başı
Bu yürek kimin yüreği
Bakmayın adamın kalbine ve şakağına dayadığına
Zaman başbakanın kalbine ve şakağına silahların dayandığı andır
Zaman
Namlunun namusa evrildiği an.
Namusun namluya dönüştüğü an
Namlu ile namusun buluştuğu an
Ateşin ortasındaki akrep gibi
Kendi kalbine ve beynine silah dayamanın da çözüm olmadığını gördükleri an.
Hep beraber patladıkları an
Hey!
Başbakan!
Bu yürek patladığı zaman
İşte o zaman
Ne sen kalırsın ne de çevrende bir bakan…
Haksızlıklara karşı kayıtsız kalanlar, şiddet ürettiklerinin farkına varmalıdırlar. Bu şiddet şimdilik çaresizliğin pençesindeki bireyin elinde kendisine yönelmişse de, bunun çözüm olmadığını da gördükleri an, kendilerini çözümsüzlüğe mahkum edenlere yönelmekten bir an bile çekinmeyeceklerdir.
Meksika köylü önderi Emiliano ZAPATA şöyle diyordu:
“Zalim hükümetlerin önünde, elinde şapkanla değil, silahınla adalet iste”…
30 Yılını devlet hizmetinde geçiren bir emekli polisin, elinde silahı ile başbakanlığın önünde adalet araması, bana Zapata’yı anımsatıyor…
Ateşin ortasında akrep gibi oldu insanlar. Güçleri yetmeyince zehirli iğnelerini kendilerine batırıyorlar; intihar ediyorlar…
"Türkiye kalkınıyor"
"Çok Şükür"
Özelleştirmeler, özerkleşmeler
Türkiye kalkınıyor
Türkiye
Topyekün intihara kalkınıyor!...
(...)
Ruhi Su sesleniyor yine:
Ellerinde pankartlar
Gidiyor bu çocuklar
Kalkın ayağa, kalkın
Gidiyor bu çocuklar
Bu pazar, kanlı pazar
Dert yazar, derman yazar
Kalkın ayağa, kalkın
Gidiyor bu çocuklar
Bu meydan kanlı meydan
Ok fırladı çıktı yaydan
Kalkın ayağa, kalkın
Biz şehirden, siz köyden
Kalkın ayağa kalkın ne diyor bu çocuklar?...
Ekmek!
Kırmızı ekmek!
Kırmızı eken kan biçer
Kırmızı eken can biçer
Kırmızı eken kan içer
Kırmızı eken elbet birgün
Kendisine de kefen biçer
Ekmek!
Ak ekmek
Kara ekmek
Oldu kırmızı ekmek
"Önce ekmekler küçüldü" demişti Oktay Akbal
Sonra beyinler küçüldü işte.
Giderler çoğaldı, gelirler küçüldü
Liderler genişledi bireyler küçüldü
Küçüldükçe küçüldü her şey
İnsanlar küçüldü
Bir mermi çekirdeğine sığma derdindeler şimdi...
Kriz yine can aldı!
2 AYDIR MAAŞ ALAMIYORDU
İzmir'deki Gaziemir Belediyesi'ne bağlı şirkette işçi olarak çalışan 42 yaşındaki Mehmet Pirinçci, evinde tavana bağladığı iple son verdi. İki aydan bu yana aylık ücretini alamadığı belirtilen Pirinçci'nin ailevi sorunlarının bulunduğu ileri sürüldü.
(...)
Kriz yine can aldı!
BORÇLARLA BAŞEDEMEDİ
İzmir Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polis memuru Faruk Başgör, mesaiye gitmek için evden ayrıldıktan sonra, seyir alanında başına beylik tabancasıyla ateş ederek canına kıydı. Polis memurunun intihar notunda, borçları nedeniyle sıkıntıya girdiğini, bunu aşmakta zorlanınca da canına kıydığını yazdığı öğrenildi.
(...)
Kriz yine can aldı!
ÇEKİNİ ÖDEYEMEDİ, HAPİS KARARI ÇIKTI
Bursa'nın merkez Nilüfer ilçesinde, ısı sistemleri pazarlayan bir şirketin sahibi, ödeyemediği çek nedeniyle hakkında hapis kararı alınmasının ardından intihar etti.
Alınan bilgiye göre, Beşevler Mahallesi Konak Caddesi'nde, ısı sistemleri üzerine faaliyet gösteren bir şirketin sahibi olan Akan Düzgünoğlu (34), iş yerinin depo kısmında boynuna bağladığı bir kabloyla yaşamına son verdi.
(...)
Başbakanlık önünde bir eylemci başına silah dayadı..
Ankara'daki Başbakanlık Binası önünde cebinden çıkarttığı silahı başına dayayan kişi bir anda paniğe yol açtı.
02 Mart 2009 / 14:35
Başbakanlık Merkez Bina önünde kafasına ve göğsüne tabanca dayayan emekli polis memuru, elindeki dilekçeyi güvenlik güçlerine iletmesinin ardından teslim oldu.
(...)
Yeni bir ekmek türü doğuyor: KIRMIZI EKMEK
Kankırmızı ekmekler artık.
daha besinli olsun diye
ömürlerini doğruyorlar sofralarına insanlar.
Fonda Ruhi Su
“Ankara’nın taşına bak” diyor.
“Uyan Baba Gazi Kemal
Başımıza gelen işe bak” diyor
Zaman
Ankara’da bir adamın
Derdini anlatmaya geldiği an
Zaman
Dertlinin ve haklının dinlenmediği an
Zaman
Ankara’da bakanlar
Ankara’nın başında ne Ankara’ya ne ülkeye bakanlar
Bakanlar yalnızca kendilerine bakanlar…
Konuşuyor adam;
“Devlet bizi ölüme terk etti”
“Ben de polisim, 30 yıl hizmet ettim”
Zaman
Sözün ve bilincin öfkeye dönüştüğü an
Zaman
Söyleye, söyleye dillerinde tüy biten insanların
Ve tüyü bitmedik yetimlerin haklarına saygı duymayanların karşı karşıya geldiği an.
Zaman
Öfkenin damardan namluya yürüdüğü an
Zaman
Öfkenin tetikte toplandığı an
Zaman
Şiddetin namluda patlayacağı an
Zaman
Tam zamanı patlamanın
Zaman
DAN!
Veladdallin amin!
Bu baş kimin başı
Bu yürek kimin yüreği
Bakmayın adamın kalbine ve şakağına dayadığına
Zaman başbakanın kalbine ve şakağına silahların dayandığı andır
Zaman
Namlunun namusa evrildiği an.
Namusun namluya dönüştüğü an
Namlu ile namusun buluştuğu an
Ateşin ortasındaki akrep gibi
Kendi kalbine ve beynine silah dayamanın da çözüm olmadığını gördükleri an.
Hep beraber patladıkları an
Hey!
Başbakan!
Bu yürek patladığı zaman
İşte o zaman
Ne sen kalırsın ne de çevrende bir bakan…
Haksızlıklara karşı kayıtsız kalanlar, şiddet ürettiklerinin farkına varmalıdırlar. Bu şiddet şimdilik çaresizliğin pençesindeki bireyin elinde kendisine yönelmişse de, bunun çözüm olmadığını da gördükleri an, kendilerini çözümsüzlüğe mahkum edenlere yönelmekten bir an bile çekinmeyeceklerdir.
Meksika köylü önderi Emiliano ZAPATA şöyle diyordu:
“Zalim hükümetlerin önünde, elinde şapkanla değil, silahınla adalet iste”…
30 Yılını devlet hizmetinde geçiren bir emekli polisin, elinde silahı ile başbakanlığın önünde adalet araması, bana Zapata’yı anımsatıyor…
Ateşin ortasında akrep gibi oldu insanlar. Güçleri yetmeyince zehirli iğnelerini kendilerine batırıyorlar; intihar ediyorlar…
"Türkiye kalkınıyor"
"Çok Şükür"
Özelleştirmeler, özerkleşmeler
Türkiye kalkınıyor
Türkiye
Topyekün intihara kalkınıyor!...
(...)
Ruhi Su sesleniyor yine:
Ellerinde pankartlar
Gidiyor bu çocuklar
Kalkın ayağa, kalkın
Gidiyor bu çocuklar
Bu pazar, kanlı pazar
Dert yazar, derman yazar
Kalkın ayağa, kalkın
Gidiyor bu çocuklar
Bu meydan kanlı meydan
Ok fırladı çıktı yaydan
Kalkın ayağa, kalkın
Biz şehirden, siz köyden
Kalkın ayağa kalkın ne diyor bu çocuklar?...
Ekmek!
Kırmızı ekmek!
Kırmızı eken kan biçer
Kırmızı eken can biçer
Kırmızı eken kan içer
Kırmızı eken elbet birgün
Kendisine de kefen biçer
Ekmek!
Ak ekmek
Kara ekmek
Oldu kırmızı ekmek
"Önce ekmekler küçüldü" demişti Oktay Akbal
Sonra beyinler küçüldü işte.
Giderler çoğaldı, gelirler küçüldü
Liderler genişledi bireyler küçüldü
Küçüldükçe küçüldü her şey
İnsanlar küçüldü
Bir mermi çekirdeğine sığma derdindeler şimdi...