19-03-2009, 10:19
Sevgili Efe kerem,
Siz karşılaştığı haksızlıkları kabul etmeyen bunu da ifade edebilen bir gençsiniz.
Ancak, kişi davasında ne kadar haklı olursa olsun kendisine hak veren kişilerin desteğine ihtiyacı vardır. Haksızlıklara karşı toplu ses çıkartmaların yaptırım gücü her zaman daha fazla olmuştur.
Benim de büyük oğlum Ankara'da üniversite öğrencisi. Üniversite eğitim masraflarının ne kadar ağır olduğunu yakından biliyorum.
Ülkemizde yıllardır gelir dağılımı açısından büyük adaletsizlik yaşanmaktadır. Ancak, aydın insanlarımız her zaman varlıklı kesimden çıkmamıştır. Bu ülke şu anda dar gelirli olduğu halde ne cevherler barındırmaktadır. Bu değerlerin bulunup desteklenmesi gerekmektedir. Bir kurum olarak TSF'nin de bu anlamda ödevleri vardır.
Ayrıca son yıllarda her zamankinden farklı olarak (boyutunu henüz tam olarak algılayamadığımız) büyük bir ekonomik krizin içine girmiş bulunuyoruz. Satranç sporunda yetkili kişilerin ülke gündemini dikkatle takip etmeleri, değişen koşullara karşı da yeni çözümler üretmeleri gerekmektedir. Bir satranç turnuvasının katılım bedelini 50TL olarak belirleyen kişilerin çocukluk ve gençlik yıllarını çok merak ettim duğrusu! Acaba çok mu iyi ekonomik koşullarda yetiştiler de, şimdi gençlerle empati kuramıyorlar !
Mina Urgan “Bir Dinozorun Anıları “ adlı kitabında; üniversite öğrencilik yıllarının 1930 lu yıllara denk geldiğinden bahsetmektedir. O zamanlar üniversite öğrencilerine sinema, tiyatro, konser biletleri ücretsiz dağıtılırmış. Çünkü kültürlü bir nesil düşleniyordu ve hedefe ulaşmak için de gençliğe olanaklar sunmanın gerekli olduğu kavranmıştı . İlk on yıldaki kalkınmamızı bir daha yaşayamadığımız için de hala 10. Yıl Marşını söylemekteyiz!
Kapitalist ekonominin sunduğu cazibeli ürünleri tüketmenin sonu yoktur. Üstelik onlara sahip olmak insan ruhunu asla doyurmadığı gibi daha büyük açlıklara neden olmaktadır!
Oysa insanlığa hizmet etmek, tüketimle kıyaslanamayacak manevi bir hazdır. Ne mutlu gençliğe hizmet etme şansını yakalayacak kurumlarda yönetici olanlara...
Siz karşılaştığı haksızlıkları kabul etmeyen bunu da ifade edebilen bir gençsiniz.
Ancak, kişi davasında ne kadar haklı olursa olsun kendisine hak veren kişilerin desteğine ihtiyacı vardır. Haksızlıklara karşı toplu ses çıkartmaların yaptırım gücü her zaman daha fazla olmuştur.
Benim de büyük oğlum Ankara'da üniversite öğrencisi. Üniversite eğitim masraflarının ne kadar ağır olduğunu yakından biliyorum.
Ülkemizde yıllardır gelir dağılımı açısından büyük adaletsizlik yaşanmaktadır. Ancak, aydın insanlarımız her zaman varlıklı kesimden çıkmamıştır. Bu ülke şu anda dar gelirli olduğu halde ne cevherler barındırmaktadır. Bu değerlerin bulunup desteklenmesi gerekmektedir. Bir kurum olarak TSF'nin de bu anlamda ödevleri vardır.
Ayrıca son yıllarda her zamankinden farklı olarak (boyutunu henüz tam olarak algılayamadığımız) büyük bir ekonomik krizin içine girmiş bulunuyoruz. Satranç sporunda yetkili kişilerin ülke gündemini dikkatle takip etmeleri, değişen koşullara karşı da yeni çözümler üretmeleri gerekmektedir. Bir satranç turnuvasının katılım bedelini 50TL olarak belirleyen kişilerin çocukluk ve gençlik yıllarını çok merak ettim duğrusu! Acaba çok mu iyi ekonomik koşullarda yetiştiler de, şimdi gençlerle empati kuramıyorlar !
Mina Urgan “Bir Dinozorun Anıları “ adlı kitabında; üniversite öğrencilik yıllarının 1930 lu yıllara denk geldiğinden bahsetmektedir. O zamanlar üniversite öğrencilerine sinema, tiyatro, konser biletleri ücretsiz dağıtılırmış. Çünkü kültürlü bir nesil düşleniyordu ve hedefe ulaşmak için de gençliğe olanaklar sunmanın gerekli olduğu kavranmıştı . İlk on yıldaki kalkınmamızı bir daha yaşayamadığımız için de hala 10. Yıl Marşını söylemekteyiz!
Kapitalist ekonominin sunduğu cazibeli ürünleri tüketmenin sonu yoktur. Üstelik onlara sahip olmak insan ruhunu asla doyurmadığı gibi daha büyük açlıklara neden olmaktadır!
Oysa insanlığa hizmet etmek, tüketimle kıyaslanamayacak manevi bir hazdır. Ne mutlu gençliğe hizmet etme şansını yakalayacak kurumlarda yönetici olanlara...