14-04-2009, 13:04
Sevgili Ercan,
Sizin gibi kıymetli arkadaşlarımızı aramızda görmek bizleri son derece mutlu etmektedir. Açıklama yaparken asla sizi kırmak ve incitmek gibi düşünceye sahip olmadım. Her iki tarafı da ezbere bildiğim için bu açıklamayı yapmaya gerek duydum. Ancak sizin de hassasiyetinizi gayet iyi anlıyorum. Bu nedenle vermek istediğiniz olumlu mesaj sanıyorum herkesçe anlaşılmıştır.
Internet üzerinden yapılan yarışmalarda oynayarak kendinizi geliştirebilir ve bu camiaya daha da kendinizi yaklaştırabilirsiniz. Ben yurt dışında yarışmalarda iki kolu da olmayan, tekerlekli sandalye de oturarak başarılı yarışmalar çıkaran arkadaşlarımızı gördüm. Sizlerde bir şekilde gayret ederek açık turnuvalara girebilmelisiniz. Satranç yaş, ırk, din,cinsiyet ve bedensel engel tanımayan çok özel bir daldır !!
Yıllar önce İzmir'li yine lösemi hastası Mehmet isimli çok başarılı bir arkadaşımız vardı. Onunla Antalya da Dr. Fatih Yakıt turnuvasında tanışmış ve oynamıştık. Aradan bir kaç ay geçtikten sonra beni yılbaşı günü arayarak yeni yılımı kutladı, o esnada kemoterapi tedavisin son bölümünü gördüğünü söyledi ve önümüzdeki yaz da Antalya ya yarışmaya gelip gelemeyeceğimi sordu, benimle tekrar oynamak istediğini belirtti. Aramızda satranç sayesinde son derece güzel dostluk kurulmuştu ve satranç onu hayata bağlıyordu. Aradan 3 gün geçtikten sonra onun vefat haberini aldım ve inanılmaz bir şekilde üzüldüm, olaydan çok etkilendim. Bu nedenle satranca "spor" kelimesinin uymadığını o anda kavradım. Hayatın ve satrancın gerçekleri ile " spor" kelimesi ve bu yönde o dönemde yapılan uygulamalar birbiri ile örtüşmüyor , insanları sahtekarlığa itiyordu!! Doktor raporu uygulaması olmamalıydı. Dünyanın hiç bir yerinde de bizdeki bu saçmalık yoktu. Yıllarca satrancın devlete GSGM'ne bağlanması için mücadele eden ben o anda satrancın devletin himayesinde ama spor olarak olmayan bir şekilde federasyonun sürdürülmesi gerektiği kararına vardım. Ya da en azından bu değişikliğe gücümüz yetmeyecek veya gücümüz yetse de eskiden yaşadığımız, şimdi ortadan kalkmış bazı sorunların yeniden ortaya çıkabilir ihtimalini düşünerek bu doktor raporu uygulmasının mutlaka kaldırılması gerektiği yönünde mücadele vermeye başladım ve girişimlerde bulundum. Sanıyorum bunların meyvası alındı ve satranç için lisans çıkartılsa da bu doktor raporu uygulama sahtekarlığından vaz geçildi. İnsanları dürüstlük içinde konuya davet eder olduk.
Konudan konuya da geçsek de her olay bir başka şeyi tetikleyip, sorunların ortaya çıkmasına ve tartışılmasına neden olmaktadır. Bu yaşadığımız tecrübelerle ve eleştirilerle daha iyiye ve doğruya doğru yol alacağımıza inanıyorum
Sevgi ve saygılarımla
H. Sertaç DALKIRAN
Sizin gibi kıymetli arkadaşlarımızı aramızda görmek bizleri son derece mutlu etmektedir. Açıklama yaparken asla sizi kırmak ve incitmek gibi düşünceye sahip olmadım. Her iki tarafı da ezbere bildiğim için bu açıklamayı yapmaya gerek duydum. Ancak sizin de hassasiyetinizi gayet iyi anlıyorum. Bu nedenle vermek istediğiniz olumlu mesaj sanıyorum herkesçe anlaşılmıştır.
Internet üzerinden yapılan yarışmalarda oynayarak kendinizi geliştirebilir ve bu camiaya daha da kendinizi yaklaştırabilirsiniz. Ben yurt dışında yarışmalarda iki kolu da olmayan, tekerlekli sandalye de oturarak başarılı yarışmalar çıkaran arkadaşlarımızı gördüm. Sizlerde bir şekilde gayret ederek açık turnuvalara girebilmelisiniz. Satranç yaş, ırk, din,cinsiyet ve bedensel engel tanımayan çok özel bir daldır !!
Yıllar önce İzmir'li yine lösemi hastası Mehmet isimli çok başarılı bir arkadaşımız vardı. Onunla Antalya da Dr. Fatih Yakıt turnuvasında tanışmış ve oynamıştık. Aradan bir kaç ay geçtikten sonra beni yılbaşı günü arayarak yeni yılımı kutladı, o esnada kemoterapi tedavisin son bölümünü gördüğünü söyledi ve önümüzdeki yaz da Antalya ya yarışmaya gelip gelemeyeceğimi sordu, benimle tekrar oynamak istediğini belirtti. Aramızda satranç sayesinde son derece güzel dostluk kurulmuştu ve satranç onu hayata bağlıyordu. Aradan 3 gün geçtikten sonra onun vefat haberini aldım ve inanılmaz bir şekilde üzüldüm, olaydan çok etkilendim. Bu nedenle satranca "spor" kelimesinin uymadığını o anda kavradım. Hayatın ve satrancın gerçekleri ile " spor" kelimesi ve bu yönde o dönemde yapılan uygulamalar birbiri ile örtüşmüyor , insanları sahtekarlığa itiyordu!! Doktor raporu uygulaması olmamalıydı. Dünyanın hiç bir yerinde de bizdeki bu saçmalık yoktu. Yıllarca satrancın devlete GSGM'ne bağlanması için mücadele eden ben o anda satrancın devletin himayesinde ama spor olarak olmayan bir şekilde federasyonun sürdürülmesi gerektiği kararına vardım. Ya da en azından bu değişikliğe gücümüz yetmeyecek veya gücümüz yetse de eskiden yaşadığımız, şimdi ortadan kalkmış bazı sorunların yeniden ortaya çıkabilir ihtimalini düşünerek bu doktor raporu uygulmasının mutlaka kaldırılması gerektiği yönünde mücadele vermeye başladım ve girişimlerde bulundum. Sanıyorum bunların meyvası alındı ve satranç için lisans çıkartılsa da bu doktor raporu uygulama sahtekarlığından vaz geçildi. İnsanları dürüstlük içinde konuya davet eder olduk.
Konudan konuya da geçsek de her olay bir başka şeyi tetikleyip, sorunların ortaya çıkmasına ve tartışılmasına neden olmaktadır. Bu yaşadığımız tecrübelerle ve eleştirilerle daha iyiye ve doğruya doğru yol alacağımıza inanıyorum
Sevgi ve saygılarımla
H. Sertaç DALKIRAN
hsdalkiran