12-01-2010, 14:01
Benim yazdığım 20 cümle, Eray Selim Er'i öylesine kızdırdı ki okuyucuyu Konfüçyüs'ten aldı,Kuran-ı Kerim'deki ayetlere götürdü.Kendisini bu kadar kızdıran nedir?Anlayan varsa yazmasını rica ederim.
Bu konu için yazı yazanların sayısını toplayınız ve bu forumun üye sayısı ile karşılaştırınız!
Özlem hanım Yönetmeliği yazmış olmakla birlikte ,ben yine de konunun tam anlaşılmadığını öne sürüyorum!Çünkü Özlem hanımın gösterdiği yönetmelikte "Özerk federasyonlar Milli Sporcu belgesinin kimlere verileceğini kendisi belirler"anlamına gelen bir cümle vardır!İşte bu cümle zaten bütün anladıklarımızın silinmesine yol açmaktadır.
Eray Selim Er ,benim cümlelerimi cımbızla çekip ünlem işaretlerine kadar inceleyip buradan senaryo çıkarmaya çalışacağına,bize satranç sporcusunun hangi koşulları yerine getirdiğinde Milli Sporcu belgesini
alabildiğini anlatmalıdır!..Bu önemlidir..Eğer amacımız Satranç toplumuna hizmet etmek ise önemli olan budur.Beni çürütmek o kadar da önemli değildir.Eskiden sanıldığı gibi herhangi bir getirisi yoktur.
Ben 42 yıldır bu Toplumun içindeyim.Neyi ve niçin eleştirdiğimi biliyorum.
3 satrançcıdan ikisinin belgelerinin eksik veya yanlış çıkması konusuna girmedim.Bunun gereğini Federasyon düşünecektir.Bu konuyu başlık yapsam Satranç toplumuna herhangi bir yararı olmaz!
Ama yararı olacak soruyu herkese soruyorum:
Satranç sporcusu hangi statünün hangi maddesine göre ve hangi koşulları yerine getirerek Milli sporcu belgesi alır?
İkinci sayfada devam eden ve amacından ayrılarak bana hucüm etme sahnesi haline dönüşen bu kutuda yazılan bu kadar yazıya ve Özlem hanımın gösterdiği yönetmeliğe rağmen,yukarda sorduğum sorunun yanıtı
henüz belli değildir!İlyas beyin mesajlarında "milli olmanın da yeterli sayılmadığı,ilk üçe girmek gerektiği"anlamına gelen ifadeler vardır.Bu anlamdaki bir ifade zaten konunun belirsizlik içinde olduğunu göstermektedir!
Bu konu için yazı yazanların sayısını toplayınız ve bu forumun üye sayısı ile karşılaştırınız!
Özlem hanım Yönetmeliği yazmış olmakla birlikte ,ben yine de konunun tam anlaşılmadığını öne sürüyorum!Çünkü Özlem hanımın gösterdiği yönetmelikte "Özerk federasyonlar Milli Sporcu belgesinin kimlere verileceğini kendisi belirler"anlamına gelen bir cümle vardır!İşte bu cümle zaten bütün anladıklarımızın silinmesine yol açmaktadır.
Eray Selim Er ,benim cümlelerimi cımbızla çekip ünlem işaretlerine kadar inceleyip buradan senaryo çıkarmaya çalışacağına,bize satranç sporcusunun hangi koşulları yerine getirdiğinde Milli Sporcu belgesini
alabildiğini anlatmalıdır!..Bu önemlidir..Eğer amacımız Satranç toplumuna hizmet etmek ise önemli olan budur.Beni çürütmek o kadar da önemli değildir.Eskiden sanıldığı gibi herhangi bir getirisi yoktur.
Ben 42 yıldır bu Toplumun içindeyim.Neyi ve niçin eleştirdiğimi biliyorum.
3 satrançcıdan ikisinin belgelerinin eksik veya yanlış çıkması konusuna girmedim.Bunun gereğini Federasyon düşünecektir.Bu konuyu başlık yapsam Satranç toplumuna herhangi bir yararı olmaz!
Ama yararı olacak soruyu herkese soruyorum:
Satranç sporcusu hangi statünün hangi maddesine göre ve hangi koşulları yerine getirerek Milli sporcu belgesi alır?
İkinci sayfada devam eden ve amacından ayrılarak bana hucüm etme sahnesi haline dönüşen bu kutuda yazılan bu kadar yazıya ve Özlem hanımın gösterdiği yönetmeliğe rağmen,yukarda sorduğum sorunun yanıtı
henüz belli değildir!İlyas beyin mesajlarında "milli olmanın da yeterli sayılmadığı,ilk üçe girmek gerektiği"anlamına gelen ifadeler vardır.Bu anlamdaki bir ifade zaten konunun belirsizlik içinde olduğunu göstermektedir!
Ateş Ülker