25-09-2010, 23:39
Son olarak, değindiğiniz siyasetçilere ben de değinmeden geçemeyeceğim, bağışlayınız. Kendileri için söylenen suçlamaların hemen hepsi doğrudur. Kendileri de ağızlarını hemen her açışlarında başkalarını suçlamışlardır. Halkına anlatacak birşeyi olmayan kişiler başka ne yapar ki? Bu kişiler, halkı için çalışacak kişiler olsaydı, “onunla bununla” belki yine uğraşırlardı, ama asıl zamanlarını, ister muhalefet ister daha da altında, hangi konumda olurlarsa olsunlar Türk halkı için karşılık beklemeden çalışarak geçirirlerdi. Baykal zaten hiçbir zaman iktidar olmak istemedi. Tayyip Erdoğan’ın geldiği 2002 seçimlerinden sonra, parti içinde, “iyi ki biz gelmedik, yoksa işimiz çok zordu” bile demiştir. İktidar olmaktan bile birkez olsun sözetmemişti, ta ki 2011 seçimlerine gönderme yapana kadar. Ecevit’e gelince... Amerika’da iki kez “burs” alan, aldığı ikinci burs sonrası Amerika’dan Türkiye’ye döndükten üç gün sonra "Halktan Doğacak Altı Ok" adlı bir makale yazan (Atatürk’ün Altı Ok’u Türk halkına dayattığını demek istiyor), bir gün bir konuşmasında “Atatürk ile demokrasi arasında seçim yapmak zorunda kalırsak, Atatürkçülük’ten vazgeçebiliriz” demiş birisinden bu ülkeye ne gibi bir yarar gelebilirdi ve geldi ki? Geri kalan marifetlerini burada tek tek saydırtmayın, bence bu kadarı bile yeter.