02-10-2010, 11:48
Aşağıda, Merkez Hakem Kurulu Başkanı ve İzmir İl Temsilcisi Selçuk Büyükvural hakkında, Gençlik ve Spor İzmir İl Müdürlüğü’ne sunulan bir şikayet dilekçesi yeralmaktadır:
1) Turnuvalarda, ilimizde yüzlerce hakem olmasına rağmen, yönetmeliklere aykırı olarak, yalnızca belirli 3-5 kişi gönderilmektedir. İlimizde yapılan turnuvalardaki görevli hakemler incelendiğinde, bu iddia açıkça görülecektir. Böyle olduğu halde, “hakem eksikliği” gerekçe gösterilerek aday hakem kurslarının açılması, düşündürücüdür.
2) Yapılan kurs ve turnuvalarda, İl Temsilcisi Selçuk Büyükvural’ın Alsancak İş Bankası’ndaki **** ***** ******** no’lu özel hesabına kayıt paraları yatırılmıştır (Hesap numarası, dilekçede açıklıkla verilmiştir). Bu toplanan paraların nasıl, nereye harcandığı konusu araştırıldığında, kanun ve yönetmeliğe aykırı durum, zimmet durumlarını ortaya çıkacağı görülecektir. (Ek 1: Hesaba para yatırıldığına ilişkin makbuz)
3) Geçmişte de İl Temsilcisi Selçuk Büyükvural’ın yargılandığı, mahkemece ispatlandığı ve bu konuda sabıkasının olduğu bilinmektedir. Bu durumda İl Temsilcisi görevini yürütmesi, düşündürücüdür.
4) Turnuva organizasyonunda karşılaşılan sorun ve aksaklıkların giderilmesi için, yapılan turnavalarda İl Müdürlüğü’nüz tarafından görevlendirilmiş gözlemcinizin olması, yönetmeliklere uygun turnuva yapılmasını sağlayacaktır.
Tüm bu yönetmeliğe aykırı keyfi tutumlar sonucu, ilimizde satranç turnuvaları çok geri durumlara gelmiş ve santrançseverler tamamen dışlanmış ve 4 milyon nüfuslu ilimizde yalnızca 30-40 kişilik katılımla turnuvalar yapılmaktadır.
Örneğin, Ekim 2009 İlk Haftasonu Turnuvası’na katılım 30 kişi, 2009-2010 İzmir İl Birinciliği Seçmeleri’ne 32 kişi, en son 25-26-27 Aralık 2009’da yapılan Yaş Gurupları 14 Yaş Turnuvası Seçmeleri’ne 33 kişi, 16-18 Yaş Turnuvası Seçmeleri’ne 22 kişi olmuştur. Aynı turnuvaya, komşu il olan Manisa’da 400’den fazla kişi katılmıştır. (Ek 2: İl Hakemi Süleyman Kahraman’ın internet yazısı)
Ayrıca, 2009-2010 Yaş Gurupları İl Birinciliği seçmelerinde 10 TL katılım payı toplanmıştır.
İş bu rapor tarafımızdan hazırlanmıştır.
28.12.2009
Konuyla ilgili, Gençlik ve Spor İzmir İl Müdürü Sabri Sadıklar ile de bir görüşme yapılmıştır.
İnternette biraz gezinince, gözüm, Sabri Sadıklar’ın bir konuyla ilgili çalışmasına değinen bir habere ilişti. Haber başlığı ile başlığın altındaki fotoğraf arasındaki uyumu bozmak istemediğim için, aşağıya aynen aktardım:
KAÇAĞA İZİN VERMEYECEĞİZ
Haber, Gençlik ve Spor İzmir İl Müdürü Sabri Sadıklar’ın, İzmir Atatürk Stadı’nda bundan böyle kaçak seyirciye izin vermeyecekleri, açıklamasını içeriyor. Biz de satrançseverler olarak merakla bekliyoruz: Bakalım sayın Müdür, Kaçağa izin verecek mi? Yoksa seyirci mi kalacaktır?
İnsanın aklına, doğal olarak bazı sorular geliyor: Yönetmeliklere aykırı olmasına rağmen, sabıkalı bir kişi nasıl olur da il temsilciliği yapabilir? Ve hakkında böylesine ciddi suçlamalar olan bir kişi, nasıl olur da açığa alınmayıp görevini sürdürebilir? Bu aşamada, il temsilcilerinin görev başına atamayla geldiğine dikkat çekmek gerek. Atamayı kimin yapması gerektiği, kimin yaptığı konusu da ilginç. İl temsilcileri, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün önerisi ile Valilik tarafından atanır. Bir valinin, geniş sorumluluk alanında bulunan herkese ilişkin ayrıntılı bilgi sahibi olmasının güçlüğü düşünülerek, kendilerine öneride bulunmakta Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün yardımcılığı uygun görülmüş. Elbette atamalarda asıl sorumluluk, Vali’ye aittir. Vali, atadığı her kişinin davranışlarından en başta hesap soracak ve sorulacak kişidir. Ancak, hepinizin de tahmin edeceği gibi, işlerin işleyişi, başkalaşıp, atama görevinin gerçekte Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nce yapılmasına, valilerin de bu atamaların altına imza atmasına dönüşmüş durumdadır. Durum böyleyken, anımsarsanız, atama konusunda Gençlik ve Spor Adana İl Müdürlüğü ile Türkiye Satranç Federasyonu arasında önemli bir sıkıntı yaşanmıştı. Adana’da Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün yaptığı atamaya, kendi adamı atanmayan TSF karşı çıkmıştı. Gerekçe olarak da il temsilcileri ile federasyonların uyumlu çalışması gerekliliğini belirten maddeyi göstermiştir. Elbette bizim Satranç Federasyonu’nun “uyumluluk”tan anladığı, “başkaları bana uyacak” olduğu için, kendileriyle “uyumlu” çalışacabilecek kişiler, yalnızca, değirmenlerini döndürecek kendi adamlarıdır. Adana’da bu tartışmalar yaşanmıştır, ama İzmir’de yaşanmamıştır. İzmir İl Temsilcisi Selçuk Büyükvural’ı TSF atamıştır, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ise buna bir ses çıkarmamıştır. Hakkını vermek gerek, İzmir’deki İl Temsilcisi ile Federasyon, gerçekten de gözyaşartıcı bir “uyumluluk” sergilemektedir.
Ali Nihat Yazıcı’nın ECU seçimleri için Sibirya’ya yanında götürdüğü Selçuk Büyükvural’la birlikte muhtemelen çektirmiş olduğu bir “aile” fotoğrafına denkgelemedim, ama Selçuk Büyükvural’ın Feysbuk’taki, bana epey ilginç gelen kullanıcı resmini paylaşayım istedim:
Neredeyse her maddesi “para maddesi” kokan yukarıdaki şikayet dilekçesini bir kez daha okuyunuz. Sözkonusu kişinin Feysbuk’ta kendisini tanıtmak için seçtiği fotoğrafı, insanın burnuna, dilekçedeki maddelerden daha az para kokmuyor. Selçuk Büyükvural’ın bu fotoğrafla bizlere vurgulamak istediği şeyi, herhalde fotoğrafı gören herkes açıkça anlayacaktır.
1) Turnuvalarda, ilimizde yüzlerce hakem olmasına rağmen, yönetmeliklere aykırı olarak, yalnızca belirli 3-5 kişi gönderilmektedir. İlimizde yapılan turnuvalardaki görevli hakemler incelendiğinde, bu iddia açıkça görülecektir. Böyle olduğu halde, “hakem eksikliği” gerekçe gösterilerek aday hakem kurslarının açılması, düşündürücüdür.
2) Yapılan kurs ve turnuvalarda, İl Temsilcisi Selçuk Büyükvural’ın Alsancak İş Bankası’ndaki **** ***** ******** no’lu özel hesabına kayıt paraları yatırılmıştır (Hesap numarası, dilekçede açıklıkla verilmiştir). Bu toplanan paraların nasıl, nereye harcandığı konusu araştırıldığında, kanun ve yönetmeliğe aykırı durum, zimmet durumlarını ortaya çıkacağı görülecektir. (Ek 1: Hesaba para yatırıldığına ilişkin makbuz)
3) Geçmişte de İl Temsilcisi Selçuk Büyükvural’ın yargılandığı, mahkemece ispatlandığı ve bu konuda sabıkasının olduğu bilinmektedir. Bu durumda İl Temsilcisi görevini yürütmesi, düşündürücüdür.
4) Turnuva organizasyonunda karşılaşılan sorun ve aksaklıkların giderilmesi için, yapılan turnavalarda İl Müdürlüğü’nüz tarafından görevlendirilmiş gözlemcinizin olması, yönetmeliklere uygun turnuva yapılmasını sağlayacaktır.
Tüm bu yönetmeliğe aykırı keyfi tutumlar sonucu, ilimizde satranç turnuvaları çok geri durumlara gelmiş ve santrançseverler tamamen dışlanmış ve 4 milyon nüfuslu ilimizde yalnızca 30-40 kişilik katılımla turnuvalar yapılmaktadır.
Örneğin, Ekim 2009 İlk Haftasonu Turnuvası’na katılım 30 kişi, 2009-2010 İzmir İl Birinciliği Seçmeleri’ne 32 kişi, en son 25-26-27 Aralık 2009’da yapılan Yaş Gurupları 14 Yaş Turnuvası Seçmeleri’ne 33 kişi, 16-18 Yaş Turnuvası Seçmeleri’ne 22 kişi olmuştur. Aynı turnuvaya, komşu il olan Manisa’da 400’den fazla kişi katılmıştır. (Ek 2: İl Hakemi Süleyman Kahraman’ın internet yazısı)
Ayrıca, 2009-2010 Yaş Gurupları İl Birinciliği seçmelerinde 10 TL katılım payı toplanmıştır.
İş bu rapor tarafımızdan hazırlanmıştır.
28.12.2009
Konuyla ilgili, Gençlik ve Spor İzmir İl Müdürü Sabri Sadıklar ile de bir görüşme yapılmıştır.
İnternette biraz gezinince, gözüm, Sabri Sadıklar’ın bir konuyla ilgili çalışmasına değinen bir habere ilişti. Haber başlığı ile başlığın altındaki fotoğraf arasındaki uyumu bozmak istemediğim için, aşağıya aynen aktardım:
KAÇAĞA İZİN VERMEYECEĞİZ
Haber, Gençlik ve Spor İzmir İl Müdürü Sabri Sadıklar’ın, İzmir Atatürk Stadı’nda bundan böyle kaçak seyirciye izin vermeyecekleri, açıklamasını içeriyor. Biz de satrançseverler olarak merakla bekliyoruz: Bakalım sayın Müdür, Kaçağa izin verecek mi? Yoksa seyirci mi kalacaktır?
İnsanın aklına, doğal olarak bazı sorular geliyor: Yönetmeliklere aykırı olmasına rağmen, sabıkalı bir kişi nasıl olur da il temsilciliği yapabilir? Ve hakkında böylesine ciddi suçlamalar olan bir kişi, nasıl olur da açığa alınmayıp görevini sürdürebilir? Bu aşamada, il temsilcilerinin görev başına atamayla geldiğine dikkat çekmek gerek. Atamayı kimin yapması gerektiği, kimin yaptığı konusu da ilginç. İl temsilcileri, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün önerisi ile Valilik tarafından atanır. Bir valinin, geniş sorumluluk alanında bulunan herkese ilişkin ayrıntılı bilgi sahibi olmasının güçlüğü düşünülerek, kendilerine öneride bulunmakta Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün yardımcılığı uygun görülmüş. Elbette atamalarda asıl sorumluluk, Vali’ye aittir. Vali, atadığı her kişinin davranışlarından en başta hesap soracak ve sorulacak kişidir. Ancak, hepinizin de tahmin edeceği gibi, işlerin işleyişi, başkalaşıp, atama görevinin gerçekte Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nce yapılmasına, valilerin de bu atamaların altına imza atmasına dönüşmüş durumdadır. Durum böyleyken, anımsarsanız, atama konusunda Gençlik ve Spor Adana İl Müdürlüğü ile Türkiye Satranç Federasyonu arasında önemli bir sıkıntı yaşanmıştı. Adana’da Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün yaptığı atamaya, kendi adamı atanmayan TSF karşı çıkmıştı. Gerekçe olarak da il temsilcileri ile federasyonların uyumlu çalışması gerekliliğini belirten maddeyi göstermiştir. Elbette bizim Satranç Federasyonu’nun “uyumluluk”tan anladığı, “başkaları bana uyacak” olduğu için, kendileriyle “uyumlu” çalışacabilecek kişiler, yalnızca, değirmenlerini döndürecek kendi adamlarıdır. Adana’da bu tartışmalar yaşanmıştır, ama İzmir’de yaşanmamıştır. İzmir İl Temsilcisi Selçuk Büyükvural’ı TSF atamıştır, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ise buna bir ses çıkarmamıştır. Hakkını vermek gerek, İzmir’deki İl Temsilcisi ile Federasyon, gerçekten de gözyaşartıcı bir “uyumluluk” sergilemektedir.
Ali Nihat Yazıcı’nın ECU seçimleri için Sibirya’ya yanında götürdüğü Selçuk Büyükvural’la birlikte muhtemelen çektirmiş olduğu bir “aile” fotoğrafına denkgelemedim, ama Selçuk Büyükvural’ın Feysbuk’taki, bana epey ilginç gelen kullanıcı resmini paylaşayım istedim:
Neredeyse her maddesi “para maddesi” kokan yukarıdaki şikayet dilekçesini bir kez daha okuyunuz. Sözkonusu kişinin Feysbuk’ta kendisini tanıtmak için seçtiği fotoğrafı, insanın burnuna, dilekçedeki maddelerden daha az para kokmuyor. Selçuk Büyükvural’ın bu fotoğrafla bizlere vurgulamak istediği şeyi, herhalde fotoğrafı gören herkes açıkça anlayacaktır.