11-11-2010, 13:13
"Mızrak çuvala sığmıyor" sözü saklanmak istenen gerçeğin, saklanmasının, üzerinin örtülmesinin ne denli zor olduğunu anlatan bir deyimdir.
"Mali Genel Kurul" başlıklı ilk yazısında, bu deyimden esinlenerek "edebiyat" yapan başkan, "Mali Genel Kurul 2" başlıklı yazısında da gerçeklerin üzerine hangi çuvalı geçirsem diye çırpınıyor. Tarihsel Belge (!) olması açısından, sorusormayısonraya bırakarak, başkanın bu yazısını da buraya alıyorum:
Mali Genel Kurul 2
Sevgili dostlarım,
Bir yandan Burdur'da 27 Kasım 2010 tarihinde başlayacak olan Dünya 16 Yaş Altı Satranç Olimpiyatı, diğer yandan 2-25 Aralık 2010 tarihlerinde Antakya'da düzenlenecek olan Dünya Kadınlar Şampiyonasının yoğun hazırlıklarıyla uğraşırken Mali Genel Kurul için de tüm yönetim ve ekibimiz delegelerimizi dolaşıp dinliyor, iletişim kuruyor ve görüşüyor.
Bu camianın Başkanı olmak ve böyle mükemmel bir yönetim ile çalışmak bana büyük onur veriyor. Karşımızda eski yönetim kurulu üyelerimizden birinin uydurduğu hikayeleri buluyoruz. Son yazımda biraz sert bir dil kullanmıştım ve bazı arkadaşlarımız buna ne kadar üzüldüklerini dile getirdiler. Aslında camiamızı bir kavga içinde göstermeye çalışanlar üzülmeli. Bu camia, bir düşünsel sporun temsilcilerini bir araya getiriyor. O sözü bir kişi için söylemiştik. O kişi de Genel Kurulda açıklamasını alacak bizden. Lütfen tüm camiamız (bir kişi dışında) kusurumuza bakmasınlar. Sözüm maksadını aşmış olabilir...
Genel Kurul delegelerimiz ve dostlarımızla yaptığımız görüşmeler sonucunda daha da onur ve gurur duyduk bu hizmeti sizlerin seçiminizle yerine getirmekten.
Mali Genel Kurulda karşımızda 1 ile 25 arasında civarında ibra etmeme oyu görülebilir.Daha fazlası olması olası değil. Bugün bir seçim olsa bize oy vermeyeceğini düşündüğümüz bazı dostlarımız da bizi ibra edecek bunu da kendilerinden öğrendik.
Şunu çok açık söyliyeyim ki, 3 hafta içerisinde Mali Genel Kurulda ne kadar haklı olduğumu göreceksiniz, Federasyonumuzun yasalar önünde veremeyeceği hiç bir hesabı yok. Sizlere de çok makul gelecek bir borç dengemiz var. Zaten, mantıklı olan, bu kişinin, mali raporların yayınlanmasını bekleyerek konuşması değil miydi?
Ortada fol yokken yumurta yokken insanlara hakkımızda asılsız ifadeler kullanmak hiç de hoş bir durum olmasa gerek.
Bakalım Genel Kurulda bizler bildiklerimizi anlatınca ne olacak?
Biz kendi namusumuza da bizleri buraya seçen seçmeyen tüm delegelerimizin centilmenliğine de çok güveniyoruz.
Haklı mıyız? Kısa zamanda hep birlikte göreceğiz.
Tüm bu gezilerimiz sırasında, delegelerimizi daha iyi anlayarak sizler için çok keyif alacağınız ve gurur duyacağınız gelecek iki yılın programını da hazırladık.
Sizlerle gurur duyuyoruz, rahat olun, güzel bir bayram geçinin, hakkınız!
***
Bu kadar olur...
"Özürü kabahatinden büyük" başkanın. Ne diyor:
"O sözü bir kişi için söylemiştik. O kişi de Genel Kurulda açıklamasını alacak bizden. Lütfen tüm camiamız (bir kişi dışında) kusurumuza bakmasınlar. Sözüm maksadını aşmış olabilir..."
Başkan "bir kişi" diyor. Yani altında yatan mantık şudur: "Bir kişi olunca normaldir bu işler. Bir kişi ezilebilir."Oysa demokrasi bir bakıma, "çoğunluk kararıyla azınlığın haklarının garanti altına alınmasıdır, zayıfın korunmasıdır". Başkan saklamaya çalıştığı diktatörce ruhunu ele veriyor burada...
Bunca noktaya nazar eylerken, işleri bunca götürü pazar eylerken, Antalya Halk Eğitim olayını gözden kaçırmasına(!) ne diyelim şimdi? İnsan bir ufak açıklama yapamaz mıydı? Şöyle örneğin: "O-hoo, onlar bizim için ufak işler"
Yanıt verin Sayın Yazıcı;
Antalya Halk Eğitim Spor Kulubü delegesini nasıl engellediniz? Bir başkan olarak Antalya Halk Eğitim Spor Kulubü'nün temsilsiz kalması sizi üzmüyor mu? Sizi destekleyen delegeleri üzmüyor mu? Üzüyorsa kendinize ve destekleyenlerinize nasıl açıklıyorsunuz, buna neden olanın siz olduğunu? Haydi bakalım, dersimiz Türkçe, hep beraber "Utan-mak" fililini çekiyoruz!...
(...)
Bir delege meselesi değil sorun. Bir delegeyi engelleyebilmek için bunca bürokratik baskı yaptırmanın arkasında yatan ne? Herkes bu derse çalışadursun...
Ben Antalya'dan bunları soracağım. Başka arkadaşlar da başka illerden engellediğiniz delegelerin nedenini soracak size.
Başka sorularımız da olacak!
Evet gerçekten; sığmıyor mızrak çuvala!
Saklamak için daha fazla çuvallayacaksınız!...
"Mali Genel Kurul" başlıklı ilk yazısında, bu deyimden esinlenerek "edebiyat" yapan başkan, "Mali Genel Kurul 2" başlıklı yazısında da gerçeklerin üzerine hangi çuvalı geçirsem diye çırpınıyor. Tarihsel Belge (!) olması açısından, sorusormayısonraya bırakarak, başkanın bu yazısını da buraya alıyorum:
Mali Genel Kurul 2
Sevgili dostlarım,
Bir yandan Burdur'da 27 Kasım 2010 tarihinde başlayacak olan Dünya 16 Yaş Altı Satranç Olimpiyatı, diğer yandan 2-25 Aralık 2010 tarihlerinde Antakya'da düzenlenecek olan Dünya Kadınlar Şampiyonasının yoğun hazırlıklarıyla uğraşırken Mali Genel Kurul için de tüm yönetim ve ekibimiz delegelerimizi dolaşıp dinliyor, iletişim kuruyor ve görüşüyor.
Bu camianın Başkanı olmak ve böyle mükemmel bir yönetim ile çalışmak bana büyük onur veriyor. Karşımızda eski yönetim kurulu üyelerimizden birinin uydurduğu hikayeleri buluyoruz. Son yazımda biraz sert bir dil kullanmıştım ve bazı arkadaşlarımız buna ne kadar üzüldüklerini dile getirdiler. Aslında camiamızı bir kavga içinde göstermeye çalışanlar üzülmeli. Bu camia, bir düşünsel sporun temsilcilerini bir araya getiriyor. O sözü bir kişi için söylemiştik. O kişi de Genel Kurulda açıklamasını alacak bizden. Lütfen tüm camiamız (bir kişi dışında) kusurumuza bakmasınlar. Sözüm maksadını aşmış olabilir...
Genel Kurul delegelerimiz ve dostlarımızla yaptığımız görüşmeler sonucunda daha da onur ve gurur duyduk bu hizmeti sizlerin seçiminizle yerine getirmekten.
Mali Genel Kurulda karşımızda 1 ile 25 arasında civarında ibra etmeme oyu görülebilir.Daha fazlası olması olası değil. Bugün bir seçim olsa bize oy vermeyeceğini düşündüğümüz bazı dostlarımız da bizi ibra edecek bunu da kendilerinden öğrendik.
Şunu çok açık söyliyeyim ki, 3 hafta içerisinde Mali Genel Kurulda ne kadar haklı olduğumu göreceksiniz, Federasyonumuzun yasalar önünde veremeyeceği hiç bir hesabı yok. Sizlere de çok makul gelecek bir borç dengemiz var. Zaten, mantıklı olan, bu kişinin, mali raporların yayınlanmasını bekleyerek konuşması değil miydi?
Ortada fol yokken yumurta yokken insanlara hakkımızda asılsız ifadeler kullanmak hiç de hoş bir durum olmasa gerek.
Bakalım Genel Kurulda bizler bildiklerimizi anlatınca ne olacak?
Biz kendi namusumuza da bizleri buraya seçen seçmeyen tüm delegelerimizin centilmenliğine de çok güveniyoruz.
Haklı mıyız? Kısa zamanda hep birlikte göreceğiz.
Tüm bu gezilerimiz sırasında, delegelerimizi daha iyi anlayarak sizler için çok keyif alacağınız ve gurur duyacağınız gelecek iki yılın programını da hazırladık.
Sizlerle gurur duyuyoruz, rahat olun, güzel bir bayram geçinin, hakkınız!
***
Bu kadar olur...
"Özürü kabahatinden büyük" başkanın. Ne diyor:
"O sözü bir kişi için söylemiştik. O kişi de Genel Kurulda açıklamasını alacak bizden. Lütfen tüm camiamız (bir kişi dışında) kusurumuza bakmasınlar. Sözüm maksadını aşmış olabilir..."
Başkan "bir kişi" diyor. Yani altında yatan mantık şudur: "Bir kişi olunca normaldir bu işler. Bir kişi ezilebilir."Oysa demokrasi bir bakıma, "çoğunluk kararıyla azınlığın haklarının garanti altına alınmasıdır, zayıfın korunmasıdır". Başkan saklamaya çalıştığı diktatörce ruhunu ele veriyor burada...
Bunca noktaya nazar eylerken, işleri bunca götürü pazar eylerken, Antalya Halk Eğitim olayını gözden kaçırmasına(!) ne diyelim şimdi? İnsan bir ufak açıklama yapamaz mıydı? Şöyle örneğin: "O-hoo, onlar bizim için ufak işler"
Yanıt verin Sayın Yazıcı;
Antalya Halk Eğitim Spor Kulubü delegesini nasıl engellediniz? Bir başkan olarak Antalya Halk Eğitim Spor Kulubü'nün temsilsiz kalması sizi üzmüyor mu? Sizi destekleyen delegeleri üzmüyor mu? Üzüyorsa kendinize ve destekleyenlerinize nasıl açıklıyorsunuz, buna neden olanın siz olduğunu? Haydi bakalım, dersimiz Türkçe, hep beraber "Utan-mak" fililini çekiyoruz!...
(...)
Bir delege meselesi değil sorun. Bir delegeyi engelleyebilmek için bunca bürokratik baskı yaptırmanın arkasında yatan ne? Herkes bu derse çalışadursun...
Ben Antalya'dan bunları soracağım. Başka arkadaşlar da başka illerden engellediğiniz delegelerin nedenini soracak size.
Başka sorularımız da olacak!
Evet gerçekten; sığmıyor mızrak çuvala!
Saklamak için daha fazla çuvallayacaksınız!...