"Rüşveti Satranca da soktuk!"
#6
Bu forumda ilk yazım.
"Sporcular, Antrenörler, Hakemler, Veliler arasında iletişimi güçlendirmek amacıyla oluşturulmuştur." Bunu beğendim ve yazımın içinde tekrar değineceğim.

Uzun süredir satranç forumlarına yazı yazmıyordum. Bunun ilk nedeni bir takım kısır tartışmaların kimsenin ratingini yükselttiğini görememiş olmam ise, ikinci nedeni de yapacak daha anlamlı işlerim olması.
Öte taraftan bu kez, en azından bir satranç tutkunu olarak taraf olmam gereken bir konu olduğunu düşünüyorum ve bu nedenle yazıyorum.

Neymiş? 2012 olimpiyatı, ancak birilerine avanta verilmek suretiyle İstanbul'da tesis edilebilecekmiş ve ancak öyle olmuş.

Herhalde hiçbirimiz avantayı, rüşveti savunmayız. Bu durumda İlyumyinov'un ilk kez FIDE başkanı olduğu seçimlerde dağıtılan "Kirşan" saatlerini kimse kullanmamıştır, ya da Türkiye NATO'ya girmek için Kore'ye gönderdiği çocukları herhalde "hibe" olarak göndermiştir!

Seçiimn demokratik gerçekleştiğine dair şüphes olan biri varsa, FIDE itiraz kurulları vardır, iletir şikayetini ve gereği yapılır, bir suçlu varsa cezası kesilir. Öte taraftan, tüm dünyanın yıllardır yaptığı bir şeyi biz de yapmışsak bunda utanılacak bir durum yoktur.

Uzun yıllardır satranç ortamının çok da içinde değilim ve ancak dışarıdan (herkes gibi) gördüklerimi söyleyebileceğim: Bu federasyon bir yılda üç GM çıkardığı gibi (bu bir anlık olay değil, uzun bir emeğin sonucudur) leblebi-çekirdek gibi FM çıkarır hale gelmiştir. Bunları kabaca on yıl gibi bir sürede yapmıştır üstelik. Bu işler kolay değildir.
"İlk binde iki adam var" demek, yüzeyselliğin ötesinde, açıkça aymazlık gösteren bir durumdur ve asıl ben burada kimin neye hizmet ettiğini sormak durumunda kalırım. Bu sözü eden kişi (kim olursa olsun) "Bana verin Federasyonu, iki yıl içinde ilk bine, yüz Türk sokayım!" garantisini verebilir mi? Bence bu lafı söyleyebilecek denli durumdan haberdar olmayan adam verir ama herhalde aklıbaşında kişi karşısında ikna edici olamaz; bu kadar basittir.

Federasyonun yaptığı hatalar yok mudur? Elbette vardır. Aklıma gelen ilkini söyleyeyim: Adını sanını bile bilmediğimiz 1800 bile olmayan bir sürü adamı üçer-beşer günlük kurslarla satranç camiasına da bu federasyon kazandırmıştır, ellerine ekmek vermiştir. Kimsenin ekmeğinde gözümüz yok ancak bu eylem zaman içinde bu tür adamların "ne oldum delisi" olmalarına da yol açmıştır ve hatta durum öyle ileri gitmiştir ki, isimlerini iki kişi duymuşsa, bunu doğrudan federasyonun verimli çalışmalarına borçlu olan adamlar, gün gelip yemek yedikleri kaba dışkılamaya çalışmaya başlamışlardır.

Beni bilenler hala vardır: Ne federasyona ne de başkasına zerre kadar yalakalık borcum yoktur; aksine hep ezilenden yana olduğum ve çenemi fazla kapalı tutmadığım için beni sevdiklerini de düşünmem. Ancak, doğru yapanın hakkını da her zaman teslim etmek gerektiğini düşünürüm.

Satranç camiasında arada, uluslararası arenada ise sürekli ve doğal şekilde gerçekleşen işleri, Türk federasyonunun da layıkıyla yapmış olmasını eleştiren bir kesimi türetmek federasyon için gerçekten yazıktır, zira söz söylemek için de liyakate sahip olmak gerekir. 1600 (ya da 1800 her ne ise; zavallı rating) ile ancak kumda oynanır.
Ara
Cevapla


Bu Konudaki Yorumlar
Arşiv sağlam olsun. - Yazar: Ali Kırcaali - 20-11-2010, 19:34
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Hoca - 21-11-2010, 14:04
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Hüseyin AKTAŞ - 21-11-2010, 15:27
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: canince - 23-11-2010, 23:21
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Hüseyin AKTAŞ - 24-11-2010, 01:03
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: canince - 24-11-2010, 02:42
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: haliltaş - 24-11-2010, 04:32
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Hüseyin AKTAŞ - 24-11-2010, 08:35
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: canince - 24-11-2010, 15:24
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Hüseyin AKTAŞ - 24-11-2010, 16:39
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: canince - 24-11-2010, 17:05
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Hüseyin AKTAŞ - 24-11-2010, 17:28
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Hüseyin AKTAŞ - 01-12-2010, 11:56



Konuyu Okuyanlar: 2 Ziyaretçi