15-12-2010, 23:24
.
[size=24][color=red]Mali Kongre[/color][/size]
Geçen hafta ulusal ve uluslararası basında yeralan bir haber Türkiye'yi sarstı. TSF yönetiminin, 2008 yıında 2012 yılında yapılacak satranç olimpiyatını İstanbul'a kazandırmak için ülkemiz lehinde oy kullanacak bazı FIDE delegelerinin, seçimin yapıldığı Dresden kentindeki konaklamalarını, buraya ulaşımlarını ve hatta yemek masraflarını karşılamak için karar alıp üstelik 178.000 TL civarındabir para harcamış olduğu, Denetleme Kurulu raporunda belirtilmişti. Haliyle aleni rüşvet vakası New York Times başta olmak üzere birçok gazete ve internetteki bloglarda yayımlandı. Kısa bir süre sonra TSF başkanı Ali Nihat Yazıcı'nın bu kez 2010 Avrupa Satranç Birliği başkanlık seçimlerinde adayken Bosna-Hersek Satranç Federasyonun'nun desteğini alabilmek için 25.000 Avro'luk yardım yaptırdığı bu kez sadece uluslararası medyada yazıldı.
27 Kasım tarihinde Ankara'da gerçekleştirilen TSF olağan mali kongresinde söz alan Yazıcı, Dresden'de harcanan paranın rüşvet olmadığını ama olimpiyat gibi bir organizasyonu alabilmek için her şeyi yapacağını açıkladı. Bosna Hersek federasyonunun borçlarının kapatılmasına gelince paranın adını açıklamayacağı Bosna'da kayıtlı olmayan ama Avrupa'da Boşnaklarca kurulmuş bir firma tarafından kendi vasıtasıyla gönderdiğini belirtti. Daha sonrada Yazıcı, eski yönetim kurulu üyesi kulüp delegesi Kuvay Sanlı'nın yaptuklarını anlatmak ihtiyacı hissedince bu kez 2008 TSF seçimlerinde söz konusu şahsın 5-6 kulübe mali yardımda bulunduğunu ve seçim kazanıldıktan sonra yapmış olduğu harcamanın yeni TSF yönetimi tarafından Sanlı'ya verildiğini açıkladı ve olayı e-posta yazışmalarıyla ispatladı!
139 mevcut delegeyle başlayan kongrede, yazıcı'nın adayı aslen avukat olan Yunus Bahadır kongreyi yönetecek olan divan başkanlığına seçildikten sonra ibranın kapalı oy kullanımını suretiyle yapılması önerisini oylamadan reddetti ve kaldırılan ellerin sayılması metoduyla yapılan açık oylamada Yazıcı federasyonun 67-52'lik bir sonuçla ibra ettiğini açıkladı.
Hafta içinde Dresden'de TSF'ye Budva şehriyle rakip olan Karadağ Cumhuriyeti'nin spor bakanlığı rüşvet iddalarını soruşturan bir notayı Gençlik ve Spor Bakanlığı'na göndermiş, GSGM dışişleri dairesi de konunun hemen soruşturulacağını belirtmişti. Erzurum'da Gençlik ve Spor genel Müdürü Yunus Akgül'ün başkanlığında yapılan il müdürleri toplantısına gelen Yazıcı'ya kongrede tam 15 devlet oyu çıktı.
Ahlak değerleri sosyal normlar üzerinden belirlenir. Tüm bu yukarıda belirttiğim olaylar önce TSF ve Başkanı Yazıcı'nın, sonra GSGM'nin ve Başkanı Akgül'ün daha sonra milletimizin bugün neyi rüşvet olarak görüp neyi görmediğini açıklamaktadır.
Kongrede yönetimi ibra edilen Yazıcı'nın 24.01.2010 tarihli bu kez GSGM Teftiş Kurulu denetim raporuyla, şahsi kredi kartıyla federasyon adına yaptığı harcamalardan elde ettiği para ve mil puanlarını yine federasyona intikal ettirmediğini, usulsüz çekilen ve banka kredisiyle alınan ve kendisi ile asbaşkanına tahsis edilen araç suretiyle federasyonu ödenen faiz ve vergiler dolayısıyla zarara uğrattığı, aşırı business class uçuşları yine kongrede ortaya çıktı.
GSGM bu konularda da yazıcıyı cezalandırmak yerine kararı kongrenin iradesine bırakınca Yazıcı aklanmış oldu.
Kongre'de satranç var mıydı?
4 yıl maaş verip de delege listelerinin verilmesinden tam 2 gün önce ilişiliği kesilip oy hakkı kazandırılan ulusal takımlar menajeri FM Özgür Solakoğlu benimle yeni büyük Türk ustaları arasında zaman içinde yaş ve reytinge bağlı bir kıyaslama yapan çalışmasını kongreye sundu. Ben de burada GM Esen'le olan skorumu +1,=2,-0, GM Can'la +2,=0,-0, GM Haznederoğlu'yla +1,=3,-0 olduğunu yani taplam 9 oyunda Yazıcı'nın ustalarının tek bir galibiyet bile alamazken 4 oyun kaybettiğini belirtirsem benzeri bir hataya düşmüş olurum.
Şimdi bu oyunlardan iki konum:
5-Aralık-2010 Cumhuriyet Gazetesi, Pazar eki GM Suat Atalık'ın Satranç başlıklı köşe yazısı.
---------------------------
Diyagramları teknik sorunu çözünce ekleyeceğim. Üzgünüm. (A.A.)
[size=24][color=red]Mali Kongre[/color][/size]
Geçen hafta ulusal ve uluslararası basında yeralan bir haber Türkiye'yi sarstı. TSF yönetiminin, 2008 yıında 2012 yılında yapılacak satranç olimpiyatını İstanbul'a kazandırmak için ülkemiz lehinde oy kullanacak bazı FIDE delegelerinin, seçimin yapıldığı Dresden kentindeki konaklamalarını, buraya ulaşımlarını ve hatta yemek masraflarını karşılamak için karar alıp üstelik 178.000 TL civarındabir para harcamış olduğu, Denetleme Kurulu raporunda belirtilmişti. Haliyle aleni rüşvet vakası New York Times başta olmak üzere birçok gazete ve internetteki bloglarda yayımlandı. Kısa bir süre sonra TSF başkanı Ali Nihat Yazıcı'nın bu kez 2010 Avrupa Satranç Birliği başkanlık seçimlerinde adayken Bosna-Hersek Satranç Federasyonun'nun desteğini alabilmek için 25.000 Avro'luk yardım yaptırdığı bu kez sadece uluslararası medyada yazıldı.
27 Kasım tarihinde Ankara'da gerçekleştirilen TSF olağan mali kongresinde söz alan Yazıcı, Dresden'de harcanan paranın rüşvet olmadığını ama olimpiyat gibi bir organizasyonu alabilmek için her şeyi yapacağını açıkladı. Bosna Hersek federasyonunun borçlarının kapatılmasına gelince paranın adını açıklamayacağı Bosna'da kayıtlı olmayan ama Avrupa'da Boşnaklarca kurulmuş bir firma tarafından kendi vasıtasıyla gönderdiğini belirtti. Daha sonrada Yazıcı, eski yönetim kurulu üyesi kulüp delegesi Kuvay Sanlı'nın yaptuklarını anlatmak ihtiyacı hissedince bu kez 2008 TSF seçimlerinde söz konusu şahsın 5-6 kulübe mali yardımda bulunduğunu ve seçim kazanıldıktan sonra yapmış olduğu harcamanın yeni TSF yönetimi tarafından Sanlı'ya verildiğini açıkladı ve olayı e-posta yazışmalarıyla ispatladı!
139 mevcut delegeyle başlayan kongrede, yazıcı'nın adayı aslen avukat olan Yunus Bahadır kongreyi yönetecek olan divan başkanlığına seçildikten sonra ibranın kapalı oy kullanımını suretiyle yapılması önerisini oylamadan reddetti ve kaldırılan ellerin sayılması metoduyla yapılan açık oylamada Yazıcı federasyonun 67-52'lik bir sonuçla ibra ettiğini açıkladı.
Hafta içinde Dresden'de TSF'ye Budva şehriyle rakip olan Karadağ Cumhuriyeti'nin spor bakanlığı rüşvet iddalarını soruşturan bir notayı Gençlik ve Spor Bakanlığı'na göndermiş, GSGM dışişleri dairesi de konunun hemen soruşturulacağını belirtmişti. Erzurum'da Gençlik ve Spor genel Müdürü Yunus Akgül'ün başkanlığında yapılan il müdürleri toplantısına gelen Yazıcı'ya kongrede tam 15 devlet oyu çıktı.
Ahlak değerleri sosyal normlar üzerinden belirlenir. Tüm bu yukarıda belirttiğim olaylar önce TSF ve Başkanı Yazıcı'nın, sonra GSGM'nin ve Başkanı Akgül'ün daha sonra milletimizin bugün neyi rüşvet olarak görüp neyi görmediğini açıklamaktadır.
Kongrede yönetimi ibra edilen Yazıcı'nın 24.01.2010 tarihli bu kez GSGM Teftiş Kurulu denetim raporuyla, şahsi kredi kartıyla federasyon adına yaptığı harcamalardan elde ettiği para ve mil puanlarını yine federasyona intikal ettirmediğini, usulsüz çekilen ve banka kredisiyle alınan ve kendisi ile asbaşkanına tahsis edilen araç suretiyle federasyonu ödenen faiz ve vergiler dolayısıyla zarara uğrattığı, aşırı business class uçuşları yine kongrede ortaya çıktı.
GSGM bu konularda da yazıcıyı cezalandırmak yerine kararı kongrenin iradesine bırakınca Yazıcı aklanmış oldu.
Kongre'de satranç var mıydı?
4 yıl maaş verip de delege listelerinin verilmesinden tam 2 gün önce ilişiliği kesilip oy hakkı kazandırılan ulusal takımlar menajeri FM Özgür Solakoğlu benimle yeni büyük Türk ustaları arasında zaman içinde yaş ve reytinge bağlı bir kıyaslama yapan çalışmasını kongreye sundu. Ben de burada GM Esen'le olan skorumu +1,=2,-0, GM Can'la +2,=0,-0, GM Haznederoğlu'yla +1,=3,-0 olduğunu yani taplam 9 oyunda Yazıcı'nın ustalarının tek bir galibiyet bile alamazken 4 oyun kaybettiğini belirtirsem benzeri bir hataya düşmüş olurum.
Şimdi bu oyunlardan iki konum:
5-Aralık-2010 Cumhuriyet Gazetesi, Pazar eki GM Suat Atalık'ın Satranç başlıklı köşe yazısı.
---------------------------
Diyagramları teknik sorunu çözünce ekleyeceğim. Üzgünüm. (A.A.)
Sürekli öğrenmek iyidir.Öğrendiklerini doğru kullanabilmek daha iyi.(Eski lahit yazıtlarından alıntı.)