18-12-2010, 00:32
Sayın Başkan, bizlerin çağrısına kulak vermiş ve nihayet köşesinden, hakkındaki iddiaları yanıtlamaya başlamıştır..
Sayın Başkan'ın ilk yazısına ulaşmak için: http://tsf.org.tr/component/koseyazilari...77&task=yg
GM Atalık'ın muhakkak köşesinden bir cevabı olacaktır, hatta Erşan Abi'nin forum için detaylı bir yazı hazırladığına adım gibi eminim..
Ancak önemli olan, Genel Kurul Öncesi bir hayli yükselen tansiyonun düşmesidir.. Türkiye Satranç Federasyonu, tarihinin en gergin Mali Genel Kurulu'nu yaşamıştır.. Bunun bizler de dahil olmak üzere pek çok sorumlusu vardır; ancak bana kalırsa Başkan'ın 27 Kasım öncesindeki ve özellikle Mali Genel Kurul'daki üslubu, tansiyonun yüksek olmasının en önemli nedenidir.
Tatsızlıkları hatırlatmak istemem, ancak bol "mızraklı" yazılar ortamı germekten başka kimseye yarar sağlamamıştır..
Sonuçta son yazısına baktığımızda; Sayın Başkan, GM Atalık'a haksızlık yapmayı da göze alarak fazlaca yüklense de, üslubunda bir değişim söz konusudur ve bu durum camiamız için ümit vericidir.. Sayın Başkan, uzun zaman sonra sakin bir üslupla yazısını kaleme almış ve sanırım hepimizin başkanı olduğunu hatırlamıştır.
Ayrıca üslup konusunda Sayın Başkan'ı eleştirmek ne kadar haddime onu
da bilmiyorum, forum geçmişim bir hayli kavgalarla(!) doludur..
Ama yine de başkan olan odur, sırtında yumurta küfesi taşıyan kendisidir, bizler ise sıradan insanlarız.. Bizlere bin beter üslupla yanıt verip ortamı daha da germek bir işe yaramaz.. Biz de geri adım atmayız, başkan da geri adım atmaz.. Sonuçta son yazılarında sıkça vurguladığı gibi cümleten "mahkemelik" oluruz..
Şimdi Sayın Başkan'ın sözünü ettiği diğer yanıtları da, bilhassa GM Atalık'ın cevabını da iple çekiyorum..
Üslup düzgün olsun, bizler de üzerimize düşeni yaparız, ortam da gerilmez..
Böylece insanlar da forumlarda yazmaktan çekinmeyecek, kavga ortamı azaldığı takdirde dışardan bizi takip eden sessiz çoğunluk da foruma daha aktif katılacaktır..
Not: Mesela kendisini hasbelkader muhalif olarak tanımlayan biri olarak, Norveç örneğini kaçırmışım galiba, duyduğum iyi oldu.. Yine de kafamıza takılan ve bazılarını Kuvay Abi'nin, Erşan Abi'nin dile getirdiği pek çok soru var, yanıtları merakla bekliyoruz..
Saygılarımla..
Sayın Başkan'ın ilk yazısına ulaşmak için: http://tsf.org.tr/component/koseyazilari...77&task=yg
GM Atalık'ın muhakkak köşesinden bir cevabı olacaktır, hatta Erşan Abi'nin forum için detaylı bir yazı hazırladığına adım gibi eminim..
Ancak önemli olan, Genel Kurul Öncesi bir hayli yükselen tansiyonun düşmesidir.. Türkiye Satranç Federasyonu, tarihinin en gergin Mali Genel Kurulu'nu yaşamıştır.. Bunun bizler de dahil olmak üzere pek çok sorumlusu vardır; ancak bana kalırsa Başkan'ın 27 Kasım öncesindeki ve özellikle Mali Genel Kurul'daki üslubu, tansiyonun yüksek olmasının en önemli nedenidir.
Tatsızlıkları hatırlatmak istemem, ancak bol "mızraklı" yazılar ortamı germekten başka kimseye yarar sağlamamıştır..
Sonuçta son yazısına baktığımızda; Sayın Başkan, GM Atalık'a haksızlık yapmayı da göze alarak fazlaca yüklense de, üslubunda bir değişim söz konusudur ve bu durum camiamız için ümit vericidir.. Sayın Başkan, uzun zaman sonra sakin bir üslupla yazısını kaleme almış ve sanırım hepimizin başkanı olduğunu hatırlamıştır.
Ayrıca üslup konusunda Sayın Başkan'ı eleştirmek ne kadar haddime onu
da bilmiyorum, forum geçmişim bir hayli kavgalarla(!) doludur..
Ama yine de başkan olan odur, sırtında yumurta küfesi taşıyan kendisidir, bizler ise sıradan insanlarız.. Bizlere bin beter üslupla yanıt verip ortamı daha da germek bir işe yaramaz.. Biz de geri adım atmayız, başkan da geri adım atmaz.. Sonuçta son yazılarında sıkça vurguladığı gibi cümleten "mahkemelik" oluruz..
Şimdi Sayın Başkan'ın sözünü ettiği diğer yanıtları da, bilhassa GM Atalık'ın cevabını da iple çekiyorum..
Üslup düzgün olsun, bizler de üzerimize düşeni yaparız, ortam da gerilmez..
Böylece insanlar da forumlarda yazmaktan çekinmeyecek, kavga ortamı azaldığı takdirde dışardan bizi takip eden sessiz çoğunluk da foruma daha aktif katılacaktır..
Not: Mesela kendisini hasbelkader muhalif olarak tanımlayan biri olarak, Norveç örneğini kaçırmışım galiba, duyduğum iyi oldu.. Yine de kafamıza takılan ve bazılarını Kuvay Abi'nin, Erşan Abi'nin dile getirdiği pek çok soru var, yanıtları merakla bekliyoruz..
Saygılarımla..