Galatasaray'ın Yeni Stadı (Başbakanlığa Gönderilmiştir)
#1
image.jpg


Bilindiği gibi, Galatasaray’ın yeni stadının açılışında başbakanımızın adı duyrulur duyrulmaz, stadı dolduranlar kendisini ıslıklayarak protesto etmiştir. Başbakanımız da stadı terketmek yolunu seçmiştir. Kendisi, bütün bir statta kendisini ıslıklayanlara duyduğu öfkesini, birazdan değinilecek olan ve hiçbir başbakana yakışmayacak sözlerle belli ederken, Galatasaray Başkanı Adnan Polat da bu davranışın Galatasaraylılığa yakışmadığından dem vurmuş, bu davranışta bulunanların Galatasaraylı olamayacağını söyleme talihsizliğine düşmüştür.

Ne başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ne de Galatasaray Başkanı Adnan Polat’ın anlayabildiği çok basit durum şudur ki, orada Başbakan’ı ıslıklayanlar, bu tepkilerini Galatasaraylılık kimliğiyle değil, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı kimliğiyle göstermiştir. Hoş, belli ki bu tepkiyi tetikleyen, TOKİ Başkanı’nın stadın açılışı sırasındaki, Galatasaray’ı ve Galatasaray yönetimlerini suçlayıcı konuşması olmuştur. Öte yandan şu da bir gerçek ki tiribündekiler başbakanlarından hoşnut olsaydı, gösterilen tepki, yalnızca TOKİ Başkanı ile sınırlı kalırdı. TOKİ Başkanı’nın yaptığı yalnızca, tiribündekilerin bayramlık ağzını açtırmak olmuştur. Yoksa Galatasaraylılar, Galatasaraylılık kimliğiyle Başbakan’a neden tepki göstersin ki? Stad konusunda Başbakan’ın, üstelik de “yetkilerini aşarak” tıpkı diğer takımlar gibi Galatasaray’a da ne gibi “yardımlarda” bulunduğunu Galatasaray taraftarı bilmiyor mu sanki? Ancak o gece Galatasaray’ın yeni stadında, bütün bir stad tarafından ortaya koyulan tepki, Galatasaraylılar’ın bir tepkisi değil, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının başbakanlarına açık bir tepkisidir.

Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, ertesi gün yaptığı açıklamada, stadın yapımı aşamasında Galatasaray’ın cebinden tek bir kuruşun çıkmadığını, bütün işin TOKİ tarafından yürütüldüğünü, stadın kullanım hakkı anlaşmasının Galatasaray’la yapılmasının düşünüldüğünü, ama henüz Galatasaray’la böyle bir anlaşmanın yapılmadığını belirtti. Ardından birşeyler daha anlatıp sözünü, “ama biz ne diyoruz? ‘At denize. Balık bilmezse Halik (Tanrı) bilir' diyoruz" diyerek bitirmiş.

Birincisi, büyük paralarla yapılan bir stadın ölmemesi, yapılan yatırımların boşa gitmemesi için, o stadın düzenli olarak işlemesi gerekir. Üç beş yılda yapacağın üç beş etkinlikle o stadı kurtaramazsın. Stadın düzenli olarak işlemesinin yolu da o stadı doldurabilecek, hakkıyla işletebilecek bir takıma verilmesidir. Tüm dünyada durum budur, stad gerekirse bir takıma teslim edilir, yeter ki maçlarını orada oynasın. Başbakanımızın ya dünyadan haberi yoktur, ya da alışkanlık edindiği boş tehditlerine bir yenisini daha eklemekten kendini alamamıştır. Yapıp yapabileceği, o stadın Galatasaray’a değil de Fenerbahçe’ye veya Beşiktaş’a verilmesini sağlamak olabilir. Ona da yüreği yeter mi, merak ediyoruz açıkçası. Yeni stadı Galatasaray’a hayırlı olsun!

İkincisi, bu tehdidin tam olarak nereye yöneltildiğini anlayamadık. Galatasaray yönetimine yöneltiliyorsa, ıslıklayan onlar değil ki günahları ne? Yok eğer tiribünlerdekilere yöneltiliyorsa, başbakanımız, tehditlerinin, kendisine çıkar ilişkisiyle bağlı olmayan o tiribündekilere sökmeyeceğinin ayırdında değil midir acaba?

Üçüncüsü, başbakanımız, stad ve TOKİ kendi malı ya, tüm Galatasaray camiasını stadın kullanım hakkını vermemekle tehdit ettiği konuşmasının son bölümünde, “At denize. Balık bilmezse Tanrı bilir” diyerek kendilerinin, karşılıksız hizmet anlayışında olduğunu demeye getirmiş. Kendisi ne tür bir çelişkiye düştüğünün herhalde ayırdına olmadan konuşmuş. Ancak, biz kendisinin bu tür tutarsız ve içtenliksiz sözlerine artık alıştık, bir etkisi olmuyor; bunu da bilsin isteriz.

Başbakanı ıslıklamak, O’na yapılan bir saygısızlık mıdır değil midir, orası ayrıca tartışılır. Ama eğer bir kişi, saygı görmek istiyorsa, “bana saygı duymak zorundasınız” demekle o saygıyı kazanamaz. Önce kendisi saygılı olmak, sonra da saygı görmek istediği kimselere, o saygıyı hakettiğini kanıtlarcasına davranmak zorundadır. Bir başbakan, halkına karşı gerçek bir başbakan gibi davranabildiği ölçüde saygıyı hakeder. “Oturduğum başbakanlık koltuğuna yakışır bir davranış görmek, benim hakkımdır” diyecek bir başbakana, Türk halkınca verilecek yanıt şu olur: “O saygıdeğer koltuğa yakışır davranan bir başbakan görmek de bizim, daha öncelikli bir hakkımızdır”. Bir başbakana yakışacak bir davranış örneği ne olabilir: Kendisine tepki gösteren halkına, bunun nedenini sormak. Başbakanımız tiribündekilere sormuş mudur acaba, “tepkiniz nedendir” diye? Kendisinin konuyla ilgili sözlerinden, bu bakışaçısında olmadığı çok açık biçimde gözüküyor. Öte yandan, başbakanımızın “bana saygılı davranın” derken söylemek istediği “susun!” ise, bunu açıklıkla söylesin, bizde zaten varolan saygı gibi güzel ahlâkları da bize bıraksın.

Sıkça duyduğumuz bir söyleme de değinelim: “Spora siyaseti karıştırmayın”. Türlü yollarla siyasete sporu karıştıran bir başbakana sahip bir ülkeyiz. Seçim konuşmaları için gittiği illerde, o ilin takımlarının atkılarıyla konuşmalar yapmaktadır. Referandum için gittiği Diyarbakır’da, halkın karşısına, Galatasaraylı futbolcuları yanına alarak çıkmıştır. Daha neler neler... Sporu siyasete bu denli katan bir başbakan, bir spor olayı dolayısıyla tiribünlerden tepki görüyorsa, buna kızmaya hakkı olmadığını bilmelidir. Yalnızca O değil, yandaşları da bilmelidir.

Unutulmasın ki böyle bir tiribün tepkisi, ilk kez yaşanmıyor. Dünya Basketbol Şampiyonası final karşılaşmasında da, hem başbakanımız hem de cumhurbaşkanımız, tüm dünyanın gözü önünde ıslıklanmıştı. Şöyle bir bakınca, öğrenciler, işçiler, halk sokaklarda, stadlarda ıslıklar... Artık görülüyor ki Türkiye Cumhuriyeti halkı, başbakanına tepkisini açık açık göstermektedir.

Başbakanımızın ve yandaşlarının bundan ne kadar rahatsızlık duyduğu, ıslıklanmaya olayını yorumlayış biçimlerinden ve düzeylerinden belli olmaktadır:

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız: "Ben Cumartesi gününe kadar Galatasaraylı’ydım. Şu an ilişkilerimi gözden geçiriyorum. Çocuklarımla beraber konuştuk bundan sonraki haftalarda Galatasaraylı değiliz. Bu durum mutlaka düzeltilecektir. Şu an Galatasaraylı olmayı askıya aldık”

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Spor A.Ş.’nin Genel Müdür Yardımcısı Selim Terzi: “Galatasaraylılığımdan utanıyorum. Başbakanı, TT Arena’da yuhalayanların babaları belli değildir, buna eminim. Şerefsizler, yuhalayan kahpe Galatasaray taraftarı!”

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’a bağlı Avrupa Birliği Genel Sekreterliği Müşaviri Yasin Ekrem Serim: “Böyle bir şerefsizlik yok. Nankörsünüz... Kimin sayesinde o statta maç izliyorsunuz? Kim yaptı lan o stadı size? Gerizekalı kuşbeyinliler!”
Ara


Bu Konudaki Yorumlar
Galatasaray'ın Yeni Stadı (Başbakanlığa Gönderilmiştir) - Yazar: İskender Altındiş - 19-01-2011, 02:24
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Kasim_Demircin - 23-01-2011, 02:23
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: İskender Altındiş - 23-01-2011, 13:35
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: firatsalepci - 23-01-2011, 13:40
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Kasim_Demircin - 23-01-2011, 18:24
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: kitaro - 24-01-2011, 21:28
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: firatsalepci - 24-01-2011, 21:44
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: serhad kangöz - 24-01-2011, 22:40
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Attorney at Law - 25-01-2011, 10:52
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: İskender Altındiş - 25-01-2011, 23:59
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: kitaro - 26-01-2011, 13:48
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: İskender Altındiş - 26-01-2011, 22:58
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: kitaro - 27-01-2011, 18:09
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Attorney at Law - 27-01-2011, 21:11
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: kitaro - 29-01-2011, 18:23
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: firatsalepci - 30-01-2011, 23:08
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: kitaro - 31-01-2011, 16:14
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: serhad kangöz - 31-01-2011, 19:13
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: firatsalepci - 02-02-2011, 01:43
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: serhad kangöz - 03-02-2011, 15:34
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: kitaro - 03-02-2011, 18:48
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: serhad kangöz - 03-02-2011, 19:37
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: İskender Altındiş - 04-02-2011, 02:13
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: kitaro - 05-02-2011, 19:11
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: İskender Altındiş - 06-02-2011, 10:25
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: kitaro - 09-02-2011, 20:30
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: İskender Altındiş - 10-02-2011, 01:55
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: kitaro - 10-02-2011, 13:34
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: firatsalepci - 11-02-2011, 10:54
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: serhad kangöz - 11-02-2011, 17:48



Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi