Alıntı:"Ayrıca Montaigne de mütavazilik için şöyle buyurmuş;
Kendini olduğundan az göstermek, tevazu değil, budalalıktır; kendine değerinden az paha biçmek korkaklıktır, pısırıklıktır. kendini olduğundan fazla göstermek de, çok defa gururdan değil budalalıktandır."
Alıntı:"Satranç sporcusu, yarışmacısı mütavazı olmalımıdır? Olabilir mi? Ayrıca satranççı neden sessiz olsun? Ülkemin genel eğitim, kültür, görgü vs ortalamasının çok üstünde olan satranç camiası neden sessiz kalmalıdır?"
Her iki alıntı da Sayın Aydın'ın iletilerinden... Şunları eklemeliyim:
"Aşırı tevazunun altında, filistenlik yatar" der Lenin.
Lenin'in Montaigne okuduğundan eminim...
Dante'nin İlahi Komedya'sında da
"cimri de savurgan da aynı cezaya" çarptırılır.
Montaigne'nin de Dante okuduğundan eminim.
Hubbard'ın bir sözünü ise çok severim:
"Fedakarlık ve bencillik birbirinin ikiz kardeşidir, ikisi de doğru davranış denklemini aynı oranda olumsuz etkiler."
Hubbard'ın da kendinden önce gelenleri okuduğundan eminim...
Bu sözlerin sahiplerinin yeryüzünden gelip geçme sıraları şöyledir:
Dante
Montaigne
Lenin
Hubbard...
Dante "İlahi Komedya"sıyla, Montaigne "Denemeler"iyle yüzyıllara damgasını vurur.
Lenin 1917 Ekim Devrimi'nin önderidir.
Hubbard kendi başına "Diyanetik" adlı bir öğreti geliştirmiş ve bu öğreti bir dine dönüşmüştür.
"Ses çıkarmanın" altında kültür yatar.
Kültür yatar yatmasına da
bazılarının altındaki kültür
uyanışa neden olurken
bazılarının altındaki kültür
yatar da
uyuyakalır!...
Yabancı kaynaklara gerek yok, 100 Satranççı seçin de sorun, kaç tanesi "Nutuk" okumuştur örneğin? Oysa 1919'da bir satranç tahtasına dönen "Anadolu Plakası", hem kendi sahasında hem rakip sahada "müthiş hamlelere" tanıklık etmiştir ve Cumhuriyet, Anadolunun bir "azınlık hücumudur"! Bir satrançının bu deneyimden çıkaracağı çok ders vardır!
Ders çıkaran ses de çıkarır ancak ille de kültür!...