31-05-2012, 00:09
Geçtiğimiz Pazar günü katıldığım Kulüpler Birinciliği bölge maçlarında iki olaya tanık oldum.İlk gün karşılaştığımız rakip takımın 4 ncü masası masa başına 5 saniye geç kaldığından hükmen yenildi.Daha sonra hükmen yenilgi alan takımın elemanları hakemle bir süre tartıştılar.Benzeri durumlarda tartışılacak kişi hakem değildir.Tartışmak isteyen bunu kuralları koyan kişi veya daha doğrusu kuralları koyan kurum ile yapmalıdır.Bu kurum kavramı içinde FİDE ve TSF vardır.Hakem görevini yapmaktadır.Aldığı talimatı uygulamaktadır.Hakem böyle bir konuda itiraz makamı olamaz.
İkinci gün yine geç kalma korkusu içinde salondaki yerimizi aldık.Rakip takım ortalama 12 yaşlarında çocuklardan kurulmuştu.Tam oyuna başlayacakken hakem geldi ve kağıda "artı eksi"işaretlerini yazmamı söyledi.
Şaşırdım.Nedenini biraz sonra öğrendim.Rakibimiz 3 oyuncu eksik olduğundan 8-0 kaybetmişti.Hiç oyun oynamadan geri dönmek sadece bize puan kazandırdı.Ama Satrancın gelişmesi açısından iki taraf da birşey kazanmadı.
Sporun amacı karşılaşmayı mümkün olduğunca oynatmak olmalıdır.
Her iki olayda da vardığım sonuç aynıdır.Katı kuralların zararının yararından fazla olduğuna inanıyorum.Bugün Avrupa'da birçok uluslararası turnuvada gecikme süresi 30 dakika olarak belirleniyorsa biz neden sıfır dakika kuralını uyguluyoruz?
8 oyuncudan oluşan takımda 2 oyuncu eksik olduğu zaman diğer masaları neden oynatmıyoruz?2 kişi gelmediği için hepsini gelmemiş kabul etmek Türk Satrancına ne kazandırıyor?Kazandırıyor mu? Yoksa
birilerini kayıp mı ediyoruz?Daha çok kişiyi Satranca kazandırmak ve daha hızlı gelişmek istiyorsak katı kuralları bir daha gözden geçirelim!FİDE sıfır dakika kuralında ısrar etmemektedir.Geç kalabilme süresini düzenleyiciye bırakmaktadır.Takımın oyuncularının eksiksiz olması kuralı ise galiba sadece Türkiye'de uygulanmaktadır!
Ben yine yazmak gerektiği zaman gördüğümü ve doğru olduğuna inandığımı yazıyorum.Siz de benim yazdıklarıma kendi görüşlerinizi ekleyiniz!Bir süre yazı yazmadığım zaman bundan kendilerine göre garip anlamlar çıkaranlar da beni görüyorlarsa şimdi bu kutuda yanıt versinler..Günlük gazete veya haftalık dergi gibi periyodik olarak yazı yazmam mümkün değildir.Sadece gördüğüm olayları ve doğruluğuna inandığım düşünceleri yazacağım.
İkinci gün yine geç kalma korkusu içinde salondaki yerimizi aldık.Rakip takım ortalama 12 yaşlarında çocuklardan kurulmuştu.Tam oyuna başlayacakken hakem geldi ve kağıda "artı eksi"işaretlerini yazmamı söyledi.
Şaşırdım.Nedenini biraz sonra öğrendim.Rakibimiz 3 oyuncu eksik olduğundan 8-0 kaybetmişti.Hiç oyun oynamadan geri dönmek sadece bize puan kazandırdı.Ama Satrancın gelişmesi açısından iki taraf da birşey kazanmadı.
Sporun amacı karşılaşmayı mümkün olduğunca oynatmak olmalıdır.
Her iki olayda da vardığım sonuç aynıdır.Katı kuralların zararının yararından fazla olduğuna inanıyorum.Bugün Avrupa'da birçok uluslararası turnuvada gecikme süresi 30 dakika olarak belirleniyorsa biz neden sıfır dakika kuralını uyguluyoruz?
8 oyuncudan oluşan takımda 2 oyuncu eksik olduğu zaman diğer masaları neden oynatmıyoruz?2 kişi gelmediği için hepsini gelmemiş kabul etmek Türk Satrancına ne kazandırıyor?Kazandırıyor mu? Yoksa
birilerini kayıp mı ediyoruz?Daha çok kişiyi Satranca kazandırmak ve daha hızlı gelişmek istiyorsak katı kuralları bir daha gözden geçirelim!FİDE sıfır dakika kuralında ısrar etmemektedir.Geç kalabilme süresini düzenleyiciye bırakmaktadır.Takımın oyuncularının eksiksiz olması kuralı ise galiba sadece Türkiye'de uygulanmaktadır!
Ben yine yazmak gerektiği zaman gördüğümü ve doğru olduğuna inandığımı yazıyorum.Siz de benim yazdıklarıma kendi görüşlerinizi ekleyiniz!Bir süre yazı yazmadığım zaman bundan kendilerine göre garip anlamlar çıkaranlar da beni görüyorlarsa şimdi bu kutuda yanıt versinler..Günlük gazete veya haftalık dergi gibi periyodik olarak yazı yazmam mümkün değildir.Sadece gördüğüm olayları ve doğruluğuna inandığım düşünceleri yazacağım.
Ateş Ülker