TSF Başkanlığına Adayım

[Oktay ERTAN]

Sayın Gambit,
Şu ana kadar sorduğunuz soruları ve bunlara verilen güzel cevapları ilgiyle okudum. Yazıştıkça, konuştukça fikir kapıları birbiri ardına açılıyor, güzel projeler, mantıklı öneriler var. Cengiz Bey'in Acil Eylem Planı'nda yer alan bazı tespitler son derece önemlidir.

Bunları sorgulamak herkesin hakkı, elbette. Sorgulamaya devam edilmeli, yapıcı olmak kaydıyla.

Ne var ki aşağıdaki satırlarınız, sizin bazı sorgulamaları iyi niyetle yapmadığınızı açıkça gösteriyor:

*Rakibiniz seçimden önce delegelerin %70-75 arasında yazılı desteğini alırsa Başkanlık adaylığından çekilecekmisiniz?

Tahammülsüzlük neden? Neden centilmence bir yarış olmasın? Varsın Cengiz Bey geçerli oyların (atıyorum) %60'ını ya da %10'unu alsın. Onun yarışmasını engellemek niye? Seçim olmadan çekilme davetinde bulunmak nasıl bir cürettir?

Er meydanı demişler. Çıkın, dürüstçe yarışın. Ayak oyunlarına gerek yok.

[Murat Akdağ]

Değerli Satrançseverler

ANY'nin TSF sitesindeki köşesinin, özgür satranç formundaki Gambit versiyonunun yazılarını bir satrançsever olarak büyük bir üzüntüyle takip ediyorum...

Türk satrancı gerçekten bu seviyeden bir konuşmayı haketmiyor..
Bu ne tahammülsüzlük, öfke, küçümseme,sindirme, tehdit, alay etme...
İnanılacak gibi değil...

Bu zihniyet neden Demir Büyüközkaya, Nevzat Süer, Mübin Boysan gibi nezih insanların terbiye ve üslubunu örnek almamış, anlayabilmiş değilim.

Tarzın özeti şu... aşağısı Kasımpaşa (Murat Özertunç'un bu cümlesine hayran kaldığımı ifade edebilirim.)

Neyse.. Allahım bu camiaya sabır ver..

Arkadaşın bir merakını gidereyim. Maalesef listeyi doğru tahmin edememiş. Cengiz Beyin canı yürekten kazanmasını istemekle beraber hiç bir kurulda kesinlikle yer almayacağımı bilmesini isterim. Zaten listeyi öğrendiği zamanda şoka gireceğinden eminim ...

Olası Gülkız hanımefendinin seçimi kazanması durumunda ise mutlaka ilk yapacağı işin Yazıcı'dan kurtulmak oması gerektiğine inanıyorum. Bunu başarırsa inanın camianın büyük desteğini alacaktır..

Aksi takdirde gölgede kalacak, zaman içinde bazı şeylerden rahatsızlık duyacaktır. Bu süreci uzatırsa eminim ANY'nin yeni yönetimde ilk harcayacağı kişi Gülkız hanımefendi olacaktır. İlk anlaşmazlık durumunda ANY olağanüstü genel kurulu erkenden toplayıp, yeniden başkan olmanın yoluna bakacaktır.

ANY tarafından bakacak olursak ben bu riske girmem.. Turgay Demirel Basketbol Federasyonu başkanlığına 4 büyük kulübe rağmen 6.kez seçildi. Bu 24 yıl demek.... Neden ANY 4. kez seçilmesin. Bence aday olmasında fayda var.. % 75 delege desteğini delegeler açıklanmadan banko gördüğüne göre tekrar seçilmeside zor olmayacaktır sanırım..

Bu vesileyle Cengiz kardeşime başarılar, Gülkız hanımefendiye ise sabırlar dilerim. Allah yardımcısı olsun..

Saygılarımla
Murat Akdağ

[abdulkadirbener]

Son yazılanlardan anladığım kadarıyla bazı yazarlarımız Gambit'in Ali Nihat Yazıcı olduğunu düşünüyor, ya da ima ediyor.
Belki Cengiz bey de böyle düşünüyor olabilir, ama ifadelerinden bu anlaşılmıyor.

"Bu ne cürettir", ya da "bu ne tahammülsüzlük" gibi cümleler kurmanız aslında sizin öyle olduğunuzu, öyle dediğinizi ilan eder bence. Kasımpaşa meselesini hiç açmaya bile gerek duymuyorum.

Cengiz bey kendisine yöneltilen bu eleştiri ya da sorgulardan hiç de rahatsız değil gördüğüm kadarıyla. Zaten olmamalı da. Gayet sakin cevaplıyor. Hatta Mevlana misali kucak açıyor. Bu nedenle ben Gambit hakkında Cengiz bey'le aynı fikirdeyim.

Her iki tarafa da eleştiri ya da ağır yüklenmeler olacaktır. Doğaldır. Bundan rahatsız olmak benim inandığım demokrasi ile uyuşmaz. Sonuçta fikirler tartışılıyor.

En demokrat bildiğimiz siyasi parti başkanlarımız bile demiyorlar mı zaman zaman "şöyle şöyle olursa gidecek misin?" gibi ifadeler. Galiba hepsi de dediler zamanında. Karşı tarafın gitmeyeceğini onlar da biliyor. Bu sadece bir nidadır, yüklenme hamlesidir. Doğal karşılayınız bence, hemen "mertlik bozuldu" moduna girmeyin bence. Aynı Cengiz bey'in yaptığı gibi davranınız derim.

Konuyu dağıtmadan, kişisel saldırı moduna geçmeden fikirleri ve projeleri tartışmaya, eleştirmeye ve de eleştirileri cevaplamaya devam etsin her iki taraf da. Biz bunu istiyoruz. Ben bunu istiyorum.

Herkese saygılar ve de başarılar yine, yeniden.

[Murat Akdağ]

Sayın Abdülkadir Bener

Bugün Satranç Life dergisinde geliştirdiğiniz satranç programı ile ilgili röportajınızı zevkle okudum. Bu konuda yaptığınız fedakarlık, özveri ve gayretinizi takdirle karşıladım. Ümit ederim bu çalışmanızı geliştirerek hedefinize ulaşırsınız.

Ben şu sıralar sağlık sektöründe bilişim ve otomasyon sistemleriyle ilgileniyorum. Piyasada bu konuda bazı şirketlerle görüşmelerimiz oldu. Açıkcası Acıbadem gibi kendi otomasyon sistemini geliştiren ve dışa kapalı gruplardan etkilendim. Eğer bu konu ile ilgileniyorsanız özel kanaldan görüşebiliriz.

Saygılarımla
Dr.Murat Akdağ

[Mojo Jojo]

Biraz gerginliği atalım ve hafta sonu neşesi yapalım.

Benim adayım Gari Kasparov. Çok sağlam gerekçelerim var.

1) Hocasından çalıştırıcısına, milli takım oyuncularından altyapısına kadar herşeyi yabancı olan bir ülkede, başkanın yabancı olması kadar doğal birşey yoktur.

2) Önceki başkan Nihat bey buna karşı çıkmaz destekler, desteklemezse kendisine ceza olarak 100 kere Adrian Bogdanovich Mikhalchishin yazdırılır, Ipatov'un 5 olimpiyat maçı analiz ettirilir

3) Hiç kimse Kasparov'a "muhalefet etmeden muhalefet etmeyi bilemezsin" diyemez. Adam içerden daha yeni çıktı

4) Büyük satranç turnuvalarında TSF başkanının sembolik açılış hamlelerini yaparken kazanacağımız saygınlık büyük olur. Ne bileyim ilk hamleyi Kasparov'un yapması ile Gülkız hanımın yapması herhalde aynı şey değildir.

5) İş bankasının yarım kalan serisi tamamlanır

6) Türkçe bilmediği için ve özellikle bu forumda yazılanları anlamadığı için en azında uzun bir süre bildiğini okur, kafası karışmaz, işine bakar. Türkçe öğrendikten sonra da yine bu forumda konuyla ilgili yazılan şiirleri anlamayacağından durumda değişiklik olmaz.

7) Gerekirse kafası bozulur ve kendini olimpiyat takımına yazdırıp, puanlar toplar. Şu 50 yıldır 36.lıkla 42.lik arasında giden makus talihimizi yener.

8.) Türkçe bilmediği için her turnuvanın başında açılış konuşması yapmaz, TSF web sitesinde "pozisyona bakarım göbek atarım" gibi (yağdı yağmur çaktı şimşek düzeyinde) betimlemelerde bulunmaz.

9) İlle bir maç ve bir oyuncu hakkında konuşacaksa, hiç değilse analizlerine saygı duyulur.

10) Arada Karpov'u çağırıp 107. kere unvan maçı maçar, popülariteyi arttırır.

11) Rusya muhalefeten kurtulacağı için Putin'in Türkiye'ye desteği artar. Konunun Suriye ile yaşadığımız krize katkısı ayrı olur.

12) Nakamura'yı, Carlsen'i adam eden Kasparov bu ülkede en az 10 genç IM ve GM'nin önünü açar. Yalnız ben bunları yazarkan şimdi yavaş yavaş bu fikri sevmeye başladım, iş şakadan çıkıyor hock:

13) Ekip sorunu olmaz, daha doğrusu onun ekip sorunu şu anda Cengiz beyden fazla değil, her ikisi de sayıyla 1 kişi ile işi götürecek durumdalar. E zaten gerekirse ve Rusça biliyorsa, Samet ona tercüman olur.

Doğru mu Samet ?

14) Son olarak, herşey parasıyla değil mi kardeşim, bak onu da aldım bunu da aldım, milli takımı da yabancılardan kurdum, altyapıya da yabancılara teslim ettim diyen zihniyetin, parasını bastırıp Kasparov'un gelmesi halinde dökeceği gözyaşı paha biçilemez.

Gerisi için mastercard 8)

[Kasim_Demircin]

Gerginliğim gitti .
Teşekkürler

[Cengiz Keleş]

Sevgili Dostlar

Seçime yönelik kurmuş olduğumuz sitemizde kulüplerle ilgili yeni makalemi görüşlerinize sunarım
http://www.cengizkeles.com/default.asp?p=99
Selamlarımla

Cengiz Keleş
TSF Başkan Adayı

[Gambit]

Sayın Keleş;
Yaptığınız çalışmaları,web sitenizi ,mali genel kuruldaki konuşmalarınızı yakından takip ettim.Özellikle 12 yıldır bu camiayı da yakından takip ediyorum.Sizin bu camiaya ya yapmış olduğunuz katkılarıda inkar etmiyorum.Benim bir tarzım vardır,yiğidi öldür hakkını yeme,bu anlamda size saygı da duyuyorum.
Şimdi buradan söyleyeceğim ifadeler bazı arkadaşları kızdıracak belki ama ben yinede ifade etmek istiyorum.
*Delege listeleri yayınlandı,benim ilk dikkatimi çeken yıllardır muhalefet diye tanınan bazı kulüplerin mevcut yönetimdeki bazı yöneticileri kendi listelerinden delege göstermesi,sizinde dikkatini çekmiştir herhalde.Benim şahsi görüşüm ; ‘’Atı alan üsküdarı geçmiş’’.Tabi bu benim şahsi görüşüm,siz farklı düşünüyor olabilirsiniz.
Şimdi belki ekip konusunu neden bu kadar öne çıkarttığımı anlamışsınızdır.EKİP VE TEŞKİLATLANMA BAŞARININ ANAHTARIDIR.

Saygılarımla...

[Murat Akdağ]

Sn. Gambit Bey

Her şeyden önce bu yazınızda belirttiğiniz tespitlerin çoğunluğuna katıldığımı ifade etmeliyim.. Üslubunuz içinde ayrıca telekkür ederim.

Doğruları ifade etmekle seçimi kazanmak ayrı meziyetlerdir. Bu konuda Sn. Yazıcı'nın oldukça başarılı olduğunu ifade edebiliriz. Hatırlarsanız 2004 seçimlerinde bizim bulunduğumuz grubun üyelerinin hiç biri delege değildi. Listeleri çok önceden açıkladığımızdan (bunun şimdi bir saflık olduğunu düşünüyorum) her türlü maniplasyona müsait bir ortam olmuştu. Çok az oy almıştık. O dönem bizi destekleyen kulüplerin şimdi size kulübün anahtarını teslim etmiş olduğunu görüyorum. Artık hiç bir şeye kızamıyorum...
"EKİP VE TEŞKİLATLANMA BAŞARININ ANAHTARIDIR. " sözünüze aynen katılıyorum.
Seçimi kazanma becerinizi, insan kazanma boyutunada taşırsanız bugün bu tartışmalar kendiliğinden sonlanır. Gereksiz yere iş olsun diye muhalefet eden insanların olduğuda bir gerçek.. Fakat emin olun sizinde iyi bildiğiniz gibi bir çok eleştirininde ciddi anlamda tutarlılığı mevcut..

Geçmiş dönemde satranç adına yaptığınız çalışmaları nasıl takdirle karşılayıp teşekkür etmişsem, yanlış olduğunu düşündüğüm konularıda aynı samimiyetle ifade ettim.

12 yıldan beri bu camiayı yönetiyorsunuz. Son dönemdeki kadar agresif olduğunuzu hatırlamıyorum. Cengiz Keleş gibi hayatı satranç olan gerçek bir beyefendi insan neden bir köşede duruyor.

Burada asıl önemli olan seçimi kimin kazandığı değil, SATRANCIN kazanmasıdır.

Gambit Bey, keşke bunların iş olsun diye değil, gerçekten samimiyetle yazılmış olduğunu anlasaydınız...

Kim kazanırsa kazansın bu camiada gerek yönetim gerekse muhalefetin bir uzlaşma masası etrafında toplanıp iş yapabielcek potansiyeli olan dürüst insanların bir arada olmasının huzuru getireceğine inanıyorum.

Cengiz'in kazanması durumunda mevcut yönetimde bir çok değerli arkadaşın aynen devam etmesi gerektiğine inanıyorum.
Gambit Bey tekrar kazanmanız halinde ise, lütfen karşınızdaki insanları samimiyetle dinleyin...

Yoksa aynı tas aynı hamam devam eder durur...

Saygılarımla
Murat Akdağ

[Gambit]

Sayın Akdağ;
Anladığım kadarıyla siz beni bu camiayı yöneten birisi zannediyorsunuz. Merakınızı biraz gidereyim,ben ne bir başkan,ne bir kurul üyesi,ne bir delegeyim.Zaten mevcut mevzuat gereği olarak delege olamıyorum.Ben bir satranç severim,satranç için mücadele etmiş sade bir neferim.Ömrüm yettiği müddetçede inandığım değerler için mücadele edeceğim.

Sayın Akdağ, seçime şu an için iki aday giriyor.İkisi de bence çok değerli satranç sever,sonuçta bu bir yarış ve bunun bir galibi olacak birde mağlubu bundan başka bir sonuç yok.Ama sonuç ne olursa olsun hatta ve hatta ister benimle taban tabana zıt,ister benimle aynı fikirde birisi seçimi kazansın benim mücadelem hiç değişmeyecek.Çünkü ben bir satranç neferiyim.
Umarım beni anlamışsınızdır.
Saygılarımla...

[Oktay ERTAN]

Abdülkadir Bey,

"Bu ne cürettir", ya da "bu ne tahammülsüzlük" gibi cümleler kurmanız aslında sizin öyle olduğunuzu, öyle dediğinizi ilan eder bence.

yazmışsınız. Benim tahammülsüz veya cüretsiz birisi olduğumu dile getirmişsiniz.

Siyasi ya da (varsa) sportif anlayışınızda rakibin yarışmasını engellemeye çalışmanın karşılığı nedir? Kaybetmekten bahsetmiyorum, dikkat buyurun lütfen. Yarışmayı engellemeye çalışan mı haklıdır, yoksa bu engeli ortadan kaldırmaya çalışan mı? Sizi biraz düşünmeye davet ediyorum.

Demokratik bir seçimden mi yanasınız, yoksa egemenlerin peşinen üstünlüğünden mi? Ya da hangisi size uzun vadede daha yararlı olacaksa mı? Dürüstçe açıklayınız.

Bizi var eden ilkelerimizdir. O ilkeleri sadece birilerine uyarlarsak, birilerini es geçersek, sadece bazen uygularsak, çoğu zaman uygulamazsak ilkelerden, prensiplerden ve doğruluktan bahsedemeyiz. Ben sadece satrançtan değil, hayat algısından söz ediyorum.

Bir kişinin adaylığı için %15 imza toplama cambazlığını uyduranlar, adaylıktan çekmek için de benzer bir cambazlığa soyunmuşlardır. Böyle kurnazlıkları kim kime yaparsa yapsın aynı tepkiyi veririm, benim ilkem budur.

Gambit'in son iki mesajını okuyunca neden uzlaşamadığımızı farkettim. O kadar sonuç odaklı düşünüyor ki, aradaki süreçte neler yapıldığını değerlendiremiyor. Dahası, yarışma hakkının (sadece 1 oy alınsa bile!) çağdaş dünyanın insana tanıdığı en önemli haklardan biri olduğunun farkında bile değil, olamayacak. Tartıyı kefeye koyuyor, bir taraf ağır basıyor, ondan sonra öbür tarafa ver coşkuyu! Seçimlerin şimdiden sonuçlandığını ima edecek kadar ileri gidebiliyor. (Abdülkadir Bey buradaki cüret hakkında da bir yorum yapmalı bence.)

Böyle çocukça muhalefet olmaz, olmamalı. Muhalefet de böyle yapılamaz, muhalefetin muhalefeti de...

Fikir söyleyin, proje söyleyin. Var olan fikirlere karşı çıkın, projelerin eksik yanlarına ayna tutun. Gerektiğinde kavga da edelim, fikirlerimiz çarpışsın. Ama lütfen herkesin yarışma hakkına saygı duyun. Bu hak, yaşama hakkı gibi temel bir hürriyettir.

İşi şakayla bağlayayım:
Mojo Mojo'nun Kasparov önerisini tuttum. Somut gerekçeler çok güzel! (Mojo Mojo arkadaşım, benim adım Olcay değil.)

Sevgi ve saygılarımla.

[Mojo Jojo]

İşi şakayla bağlayayım:
Mojo Mojo'nun Kasparov önerisini tuttum. Somut gerekçeler çok güzel! (Mojo Mojo arkadaşım, benim adım Olcay değil.)

Sevgi ve saygılarımla.

Yahu çok özür dilerim. Demek yazıların çok akıcı olunca, isminin önüne geçmiş, karıştırmışım.

Bu arada benimki de Mojo Jojo değil zaten

[abdulkadirbener]

Oktay Bey Selamlar,

Ben sizin yazdıklarınıza söylememiştim o cümlemi. Murat akdağ'ın şu aşağıda alıntı yaptığım cümlesini kastederek yazmıştım.

ANY'nin TSF sitesindeki köşesinin, özgür satranç formundaki Gambit versiyonunun yazılarını bir satrançsever olarak büyük bir üzüntüyle takip ediyorum...

Türk satrancı gerçekten bu seviyeden bir konuşmayı haketmiyor..
Bu ne tahammülsüzlük, öfke, küçümseme,sindirme, tehdit, alay etme...
İnanılacak gibi değil...

Ben bu cümleyi okuyunca "bir şey mi kaçırmışım acaba?" diye düşünerek Gambit'in bu başlıktaki yazılarını sırayla yeniden okudum. Tahammülsüz olduğunu düşünmedim. Öfke hiç yoktu. Biraz küçümseme hissediliyordu. Sindirme ya da tehdit bence yoktu. Ayrıca Gambit'in yazılarında alay da yoktu. Bence bu yazılarda ciddi boyutta gözdağı vardı, ki forumda sıklıkla olan birşey. Bunları düşünerek yazdım.

Murat Bey'in son derece saygın birisi olduğunu artık biliyorum. Sadece "bence bu kelimeleri kullanarak karşıya yüklenmeyin, dışarıdan bakan durumu anlamayabilir" cinsinden bir eleştiri yaptım. Kendisi beni yanlış anladıysa kusuruma bakmasın. Sanırım her olayı bilgisayar programları gibi mutlak hesaplanabilen fonksiyonlardan ibaret görmek gibi hatalı bir tarzım var.

Gambit'i savunuyor değilim, ANY olmadığından fonksiyonel bir hesaplama sonucunda neredeyse(!) eminim. Ama her durumda, sorduğu sorular bence şu ana kadar Cengiz Keleş'in işine yaradı. Bunu vurgulamak istedim sadece.

Gambit'in tarzı hakkında yorumum şudur: %10 İhtimalle ANY'nin kendisidir, federasyonu ve isimleri bu kadar iyi tanıması, Cengiz Bey'i ekip konusunda uyarırken kullandığı dil, mevzuatı iyi biliyor olması, kendisini satranç neferi olarak tanıtma şekli ve daha birkaç ipucu bu %10 ihtimali oluşturuyor. Ama %90 onun yakınlarındaki birisi diyebilirim. Sebebi de bende kalsın. Oylar daha yeni sayılırken kendini şampiyon ilan etmek yanlış birşey değil. Sadece basit bir taktiktir. Cengiz Bey de kullanabilir. Ben Gambit'in tarzında herhangi bir arıza görmedim. Ben böyle düşünüyorum. Siyaset okumanın zararları işte.!

Hürmetlerimle.

[Oktay ERTAN]

Diyalogdan daha güzel birşey bilmiyorum şu dünyada! Cevabınız için teşekkür ederim Abdülkadir Bey.

Kendi üzerime fazla alınıp abartılı bir tepki verdiysem özür dilerim.

Ben de çok siyaset okurum, bugüne kadar aşırı farkındalığın getirdiği geçici can sıkıntıları dışında bir zararını görmedim. Aksine, okuduklarım hayatı ve insanları çok daha iyi ve net bir şekilde algılamamı sağladı. Hayat boyu öğrenmeye inanırım, daha öğreneceğimiz o kadar çok şey var ki...

Şurada hemfikir olduysak sorun yok: Cengiz Keleş başkanlık yarışının iki adayından biridir. Kendisinin yarışma hakkı, Gülkız Tulay'ın yarışma hakkından ve propaganda özgürlüğünden daha az (ya da daha çok) değildir. Sonuç ne olursa olsun, adaylar en doğal haklarından tahmin, gözdağı ya da meydan okuma yoluyla mahrum bırakılmamalıdır. Böylesi bir çabaya destek olmak, suça iştirak olur.

Burada aynı düşünceleri paylaştığımızdan kuşkum yok. Ancak Gambit'in bizim gibi düşündüğünü sanmıyorum. Yazdıklarına tekrar tekrar baktığımda görüyorum ki aşırı erken tahmin var. Aşırı erken tahmine göre doğmamış çocuğa don biçme var. Bu bakış açısı "süreçte herşey mübahtır"a bizi götürür, ki bunu hiçbirimiz istemeyiz. Lafa gelince herkes satrancın neferi, ne kadar nefer olduğunuz, icraatlarınızla ya da paylaştığınız fikirlerle ortaya çıkar.

Konuyla direk bağlantılı değil ama yazmadan edemeyeceğim:
Düşüncelerine katılmadığım noktalar, katıldıklarımdan çok daha fazla olmakla birlikte TSF Başkanı Ali Nihat Yazıcı'dan söz edilirken "ANY" kısaltmasının kullanılmasını doğru bulmuyorum. Forumda bu kısaltmayı neredeyse 10 kişi kullanıyor. Bence hoş değil. İsimlerden söz edilirken CK, GT, OE, AB, MA, KD, EA ya da HA gibi kısaltmalar bana yakışıksız geliyor. Eminim ki bunu yazan insanlar da kendi isimlerinin bu şekilde kısaltılmasından rahatsız olurlardı.

Sevgili Mojo Mojo, gönlümüz bir. Sana laf atayım dedim, alınmadım.
Bu arada, üzerinde düşündükçe Kasparov fikri daha da cazip gelmeye başladı. Kasparov zamanla Türkleşip başarısız olunan turnuvalarda racon kesebilir. Hatta racon kesmekle kalmaz, bizzat formayı giyip sahaya iner ki, süper bir olaya vesile oluruz böylelikle. 2700 olacağı umut edilen 2600 altı bir oyuncudan çok daha iyi sonuçlar alacağından eminim.

[abdulkadirbener]

Şurada hemfikir olduysak sorun yok: Cengiz Keleş başkanlık yarışının iki adayından biridir. Kendisinin yarışma hakkı, Gülkız Tulay'ın yarışma hakkından ve propaganda özgürlüğünden daha az (ya da daha çok) değildir.

Hemfikiriz.

Sonuç ne olursa olsun, adaylar en doğal haklarından tahmin, gözdağı ya da meydan okuma yoluyla mahrum bırakılmamalıdır.

Emin olun tahmin, gözdağı ya da meydan okumalar kimsenin hakkından mahrum olmasına neden olmaz. Bence tahmin her iki tarafın da hakkıdır. Yazı yazarak gözdağı vermek de gayet demokratik bir yöntemdir ve herkesin hakkıdır. Meydan okumak, en eğlenceli olanıdır, ki bu olmazsa işin rengi tadı kokusu olmaz, yani tatsız tuzsuz yemek gibi olur ve yenmez. Meydan okuma olacak ki tadından yenmesin.

Düşünsenize meydan okumayan bir Cengiz Keleş, ya da meydan okumayan bir Gülkız Tülay!

Bence mevcut durum gayet eğlenceli ve de olması gerektiği gibi.
Yeter ki tahammülsüzlük, öfke, küçümseme, sindirme, tehdit, alay etme vs konuşulmasın. Bunlara gerek yok.

Hürmetler...

[abdulkadirbener]

Delege listesinin sonundaki boş isim alanları ne anlama geliyor?

[Kuvay Sanlı1]

Sayın Cengiz Keleş'i başkanlık yarışına katıldığı için tebrik eder ve başarılar dilerim.