(03-08-2015, 09:39)Attorney at Law Nickli Kullanıcıdan Alıntı: (03-08-2015, 09:11)M.Aşkın TAŞAN Nickli Kullanıcıdan Alıntı: [color=#0000CD]Sayın Attorney at Law
Neden benim dışımda ikinci bir kişiden TSF ye, ilgili kurullara,bilgi edinmeye bir sayfalık itiraz, şikayet, ya da suç duyurusu yok?
Bunun açıklanması gerek!
Bir şikayet dilekçesi, bir itiraf, belgelere dayalı bir suç duyurusu gelmedikçe harekete geçebilirler mi bu kurullar, ya da yönetim?
[/color]
TSF'ye bir dilekçe yazmak kolay. Bu hafta yazıp gönderirim
Gerekli dilekçeyi yazıp TSF'ye vereceğim. Gerçi Eğitim Kurulu Başkanı'nın 1. elden işin içinde olduğu süreçte kendi kurul başkanının başvurularını dikkate almayan federasyon benim dilekçemi ne yapsın ama ben yine de duyarlı bir satranç sever olarak üzerime düşeni yapmış olayım.
Aşkın Bey, isteğiniz üzerine TSF'ye yazılı başvuruyu aciliyet dolayısıyla
[email protected] adresi ve Gülkız Hanım'ın şahsi elektronik posta adresine e-mail ile gönderdim. Bu yazının ıslak imzalı hali de posta yolu ile TSF'ye ulaşacaktır. Gönderdiğim e-mailin içeriğini aynen kopyalıyorum:
Türkiye Satranç Federasyonu Başkanlığı'na,
18-23 Ağustos 2014 tarihlerinde düzenlenen 12. Uluslararası Keşan Kültür ve Turizm Festivali Satranç Turnuvası'nın 23 Ağustos 2015 tarihli son turunda 13602535 FIDE numaralı sporcu IM Bachana Morchiashvili ile
14000091 FIDE numaralı GM Handszar Odeev arasında oynanması gereken
müsabaka, IM Bachana Morchiashvili'nin son tur müsabakasına katılmaması sonucu GM Handszar Odeev lehine hükmen galibiyet ile sonuçlanmıştır ve bu sonuçla GM Odeev turnuvada dereceye girerek nakdî ödül almaya hak kazanmıştır.
Aynı sporcunun, söz konusu turnuvadan hemen önce 11-16 Ağustos 2015 tarihlerinde düzenlenen 22. Uluslararası Troya Açık Satranç Turnuvası'nın 16.08.2014 tarihli son turunda IM Kamal Aghasiyev ile olan müsabakaya katılmamış olması ve bu müsabakanın da rakibinin lehine hükmen galibiyet ile sonuçlanması neticesinde rakibinin nakdî ödül almaya hak kazanmış
olması satranç camiasının dikkatini ve tepkisini çekmiştir.
Bu tepkiler üzerine Federasyonumuz Eğitim Kurulu Başkanı Sayın M. Aşkın Taşan, kendisine ait olduğu bilinen ve kendi adını taşıyan Özgür Satranç Forum isimli web sayfasındaki kullanıcı hesabından, IM Morchiashvili ile gerçekleştirdiğini beyan ettiği konuşmayı yazılı olarak yayınlamıştır.
(
http://forum.satranc.biz/showthread.php?...6#pid18116)
Söz konusu konuşmada Türkiye Satranç Federasyonu Eğitim Kurulu Başkanı
Sayın Aşkın Taşan, söz konusu sporcunun aynen şu sözleri sarfettiğini yazılı olarak belirtmiştir: "Ben kendi adıma söylemek isterim ki, KEŞAN turnuvasındaki kararım bana ait. Suç unsuru varsa da bana yazılmalı. Ancak bu konuda H. ODEEV' in benim son tura katılmayacağımdan haberi olmadığı gibi, hiç bir suçu da yoktur. Ceza hak etmedi. Ben, O'nun maddi durumunu düşündüm, yetersizdi. Suç olarak tanımlanabilecek bir davranışım varsa kabulümdür. Bunu aynen
bildirebilirsiniz. Tekrar söylerim ki H. ODEEV suçsuzdur, davranışımın sorumlusu benim."
IM Bachana Morchiashvili'nin son tur müsabakasına çıkmayarak rakibinin
müsabakayı hükmen kazanarak nakdî ödüle hak kazanmasını sağlama gerekçesini "Ben, O'nun maddi durumunu düşündüm, yetersizdi." sözleriyle gerekçelendirmesi satranç camiasını oldukça rahatsız etmiştir. Rakibinin menfaati için bir Müsabakanın sonucunu etkilemek 6259 Sayılı Kanun ile
değiştirilen 6222 Sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun'un 11. maddesi uyarınca "Şike" suçudur. Adı geçen sporcu, Türkiye Satranç Federasyonu Eğitim Kurulu Başkanı'nın kendi adı ile yazdığı bu yazıya göre şike suçunu işlediğini ve TSF Disiplin Talimatı'na aykırı
hareket ettiğini itiraf etmiştir. İlgili kanun maddesi ve yapılan değişiklik şu şekildedir:
6222 Sayılı Kanun'un 11. maddesi
"Şike ve teşvik primi
MADDE 11 (1) Belirli bir spor müsabakasının sonucunu etkilemek amacıyla bir başkasına kazanç veya sair menfaat temin eden kişi, beş yıldan oniki yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Kendisine menfaat temin edilen kişi de bu suçtan dolayı müşterek fail olarak cezalandırılır. Kazanç veya sair menfaat temini hususunda anlaşmaya varılmış olması halinde dahi, suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur.
(2) Şike anlaşmasının varlığını bilerek spor müsabakasının anlaşma doğrultusunda sonuçlanmasına katkıda bulunan kişiler de birinci fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
(3) Kazanç veya sair menfaat vaat veya teklifinde bulunulması halinde, anlaşmaya varılamadığı takdirde, suçun teşebbüs aşamasında kalmış olması dolayısıyla cezaya hükmolunur.
(4) Suçun;
a) Kamu görevinin sağladığı güven veya nüfuzun kötüye kullanılması suretiyle,
b) Spor kulübünün yönetim kurulu başkan veya üyeleri tarafından,
c) Suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde,
ç) Bahis oyunlarının sonuçlarını etkilemek amacıyla, işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(5) Suçun bir müsabakada bir takımın başarılı olmasını sağlamak amacıyla teşvik primi verilmesi veya vaat edilmesi suretiyle işlenmesi halinde bu madde hükümlerine göre verilecek ceza yarı oranında indirilir.
(6) Bu madde hükümleri;
a) Milli takımlara veya milli sporculara başarılı olmalarını sağlamak amacıyla,
b) Spor kulüpleri tarafından kendi takım oyuncularına veya teknik heyetine
müsabakada başarılı olabilmelerini sağlamak amacıyla, prim verilmesi veya vaadinde bulunulması halinde uygulanmaz.
(7) Suçun spor kulüplerinin veya sair bir tüzel kişinin yararına işlenmesi halinde, ayrıca bunlara, şike veya teşvik primi miktarı kadar idari para cezası verilir. Ancak, verilecek idari para cezasının miktarı yüzbin Türk Lirasından az olamaz.
(8) Müsabaka yapılmadan önce suçun ortaya çıkmasını sağlayan kişiye ceza
verilmez."
6259 Sayılı Kanun ile maddede yapılan değişiklik:
"MADDE 1 31/3/2011 tarihli ve 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin
Önlenmesine Dair Kanunun 11 inci maddesinin birinci fıkrasında geçen beş
yıldan oniki yıla kadar ibaresi bir yıldan üç yıla kadar şeklinde, dördüncü fıkrasının (b) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
b) Federasyon veya spor kulüpleri ile spor alanında faaliyet gösteren tüzel kişilerin, genel kurul ve yönetim kurulu başkan veya üyeleri, teknik veya idari yöneticiler ile kulüplerin ve sporcuların menajerleri veya
temsilciliğini yapan kişiler tarafından,
(9) Bu madde kapsamına giren suçlarla ilgili olarak 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231 inci maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemez; verilen hapis cezası seçenek yaptırımlara çevrilemez ve ertelenemez.
(10) Bu maddede tanımlanan suçların bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda birden fazla işlenmesi halinde, bunlardan en ağır cezayı gerektiren fiilden dolayı verilecek ceza dörtte birinden
dörtte üçüne kadar artırılarak tek cezaya hükmolunur.
(11) Bu maddede tanımlanan suçlardan dolayı cezaya mahkûmiyet halinde, kişi hakkında ayrıca Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesi hükümlerine göre, spor kulüplerinin, federasyonların, bünyesinde sportif faaliyetler icra edilen tüzel kişilerin yönetim ve denetim organlarında görev yapmaktan yasaklanmasına hükmolunur.
Ayrıca, TSF Disiplin Talimatı'nın bu olay ile ilgili düzenlemeleri de mevcuttur. Şöyle ki:
Türkiye Satranç Federasyonu'nun 12.04.2014 Tarihli Disiplin Talimatı'nın
Ek-1 4. maddesi uyarınca "Onur kırıcı, spor ahlakına ve centilmenliğe aykırı harekette bulunmak. 6 aydan 1 yıla kadar yarışmalardan men veya o kadar süre ile hak mahrumiyeti." sonucunu doğurmaktadır. Yine aynı Talimat'ın aynı ekinin 29. maddesine göre "Bu talimatta belirtilmeyen TCK
da suç olarak Belirtilmiş bir olayın vukuu. TCK da belirtilen ceza oranında hak mahrumiyeti veya yarışmalardan men cezası verilir." ifadeleri yer almaktadır.
Ayrıca TSF Disiplin Talimatı'nın "Soruşturmanın açılması" Başlıklı 18.
maddesi uyarınca soruşturma açılması için Disiplin Kuruluna sevk yetkisi Federasyon Başkanlığına verilmiştir:
(Soruşturmanın açılması
Madde 18 (1) Soruşturma işleminde;
Kişi ve/veya kuruluşların spor ahlakına ve disiplinine aykırı olay ve eylemlerine ilişkin konuların, Federasyon Başkanlığınca kurula sevk işleminin gerçekleşmesi durumunda,
kurul tarafından işlem başlatılır.
(2) Disiplin Kuruluna sevk yazılarında; olayın özeti, tarihi, yarışmanın çeşidi, cezalandırılması istenen kişi veya kulüplerin isimleri, gerekçeler, tanıklar, belge ve diğer bilgiler belirtilir.)
Son olarak, Disiplin Talimatı'nın "İdari tedbir" başlıklı 8. maddesinde soruşturma sonuçlanıncaya kadar tedbir uygulama imkanı tanınmıştır:
İdari tedbir
Madde 8- (1) Disiplin soruşturması sonuçlanana kadar kulübe satranç
etkinliklerinde yer vermemek, kişiye hak mahrumiyeti vermek ve/veya kişiyi her türlü satranç etkinliklerine katılmaktan ve/veya yarışmaları yönetmekten yasaklamaktır.
Gecikmesinde sakınca olan ve soruşturma sonucunda kişiye disiplin yaptırımı uygulanacağı yönünde kanaat olan hallerde, ki bu olayda söz konusu sporcu şu anda devam etmekte olan Türkiye İş Bankası Süper Ligi'nde mücadele etmektedir ve soruşturma neticelendirilene kadar bu turnuva sona erecektir ve sporcunun itirafı mevcuttur, idari tedbir uygulanmasının
gerekliliğini ilgili ve yetkili makamların görüşlerine sunarım.
Ek olarak, Disiplin Talimatı uyarınca soruşturma zaman aşımı 1 yıl olduğu ve söz konusu şüpheli disiplin ihlali 23 Ağustos 2014 tarihinde meydana geldiği için soruşturmanın başlatılabilmesi için yaklaşık 2 haftalık bir süre kaldığına dikkatinizi çekerim.
Ayrıca, 24-31 Temmuz 2015 tarihlerinde Konya'da oynanan 2015 Türkiye Satranç 1. Ligi'nin 28.07.2015 tarihli 6. turunda ilk masada oynanan müsabaka, takım adına yarışan sporcuların tüm oyunları en uzunu 10 hamle ve 10 dakika sürmüş bir şekilde 8 beraberlik ile 4-4 sona ermiştir. Ayrıca
bu takımların kadrosunda 2 yabancı GM ve 1 yabancı IM olması ve bu sporcuların diğer turlarda oynamasına rağmen bu sporcuları söz konusu turda oynatmamışlardır. Kişi başına 90 dakika ve her hamlede 30 saniye
ekleme olan bir zaman temposunda oynanan turnuvada bir masadaki müsabakaların en uzununun (notasyonların sporcular ve hakem tarafından imzalanıp sonuçların İnternet'e girilmesi dahil) 10 dakika sürdüğü ve
zaman temposu hesaplanırken ortalama bir satranç oyununun 60 hamle olarak
kabul edilmesine rağmen bu maçtaki en uzun oyunun 10 hamle sürmesi ile, son turlarda mücadele dozunun artması ve her masa puanın dahi çok önem taşıdığı bir maçta 3 ünvanla yabancı sporcunun oynatılmaması sonucu alınan riskin hayatın olağan akışına aykırı olması ile birlikte düşünülünce bu
takımların birbiriyle bir üst lige terfi hedefinden uzaklaşmama menfaati
karşılığında beraberlik sonucu konusunda müsabaka öncesi anlaştıkları yönünde satranç camiasında kuvvetli bir şüphe oluşmuştur ve bu müsabaka hakkında da TSF Disiplin Talimatı'nın yukarıda belirtilen maddeleri uyarınca disiplin soruşturması açılması gerektiği yönünde çoğunluk
tarafından görüş birliği oluşmuştur.
Duyarlı bir satranç sporcusu olarak satranç sporunun adının şike ile anılmaması, eğer şike yaptığına kanaat getirilen kişiler olursa bu kişiler hakkında gerekli disiplin yaptırımlarının uygulanması, aksi yönde bir
kanaat oluşması durumunda hem ilgili kulüplerin bu şüpheden aklanması, hem
de satranç sporunun şike ile anılmasının önüne geçilmesini katkıda bulunulması ümidiyle gereğini saygılarımla arz ederim.