Websitemizdeki Yazılar
#1
Merhaba,

Websitemiz www.analizsatranc.com da satranç kitaplarımızın tanıtımlarının yanında zaman zaman makaleler yayınlıyoruz.

Tıpkı Botvinnik - Tıpkı Kasparov başlıklı son yazımıza http://analizsatranc.com/?p=1062 adresinden ulaşabilirsiniz.

Görüş ve önerilerinizi bekliyoruz.

Saygılarımla,
Alper Efe Ataman
www.analizsatranc.com
Cevapla
#2
Ben sadece yayıncılık açısından değerlendirmek isterim.

Analiz Yayıncılık'ın, Türkiye'deki en iyi satranç kaynağı olduğunu düşünüyorum. Kendi adıma düzenli takip ediyorum ve kitap ısmarlıyorum. Kitapların kalitesi bugüne kadar hep çok iyi oldu, dış kapak, cilt kalitesi, sayfa kopmaması, tercüme kalitesi, zamanında teslim ve kitap seçimleri gerçekten çok üst düzeyde.

Kişisel olarak satrancın devletleşmesinden değil özelleşmesinden yanayım ve Analiz'in, kaynak-yayın-iletişim açısından bunun çok değerli bir örneği olduğunu düşünüyorum.

Bir beklenti olarak, ileride Türk satranç tarihi ile ilgili bir kaynak hazırlanırsa bu hepimiz için eğitici ve öğretici olacaktır; yeni nesiller eski oyunculardan ve eski zamanlardan bilgi alabilmeli. Fischer'le oynayan ilk ve tek Türk kimdir mesela, bu bile öncesi ile sonrası ile küçük bir chapter olabilir; o dönemi yaşayan büyükler hayattayken bu kaynaklar derlenmeli kanımca.
Ara
Cevapla
#3
Sevgili Alper,

Üretkenliğine çeşitli ortamlarda yıllardır tanıklık yapıyorum.
Ciddi öneriler var.
Önemsiyor ve tamamıyla da destekliyorum.

Doksanlı yılların başında öyle bir kaynak kitap hayal etmiştim ki, içinde;
ülke satrancımıza en başından beri kaynak teşkil eden tüm kilometre taşlarında, kimler, hangi şahsiyetler ve oluşumlar varsa o kitabın içinde anı, oyun, röportaj, bilgi, alanlarıyla yer alsın.

Hatta kişilerin foto- karikatürlerini yapmaya bile soyundum, ders aldım. Ama başaramadım, alanım değildi.

Bunu başarabilecek ender kişilerden olduğunu düşünüyorum. Gereken desteği elimden ne gelirse vermeye de hazırım.
Gerek ekip oluşumu, gerek ilgili kaynak kişilere ulaşım ve gerekse çalışma alanıyla...
Karşılık beklemeden...
Ülkemizin saygın satranç şahsiyetleri böyle bir yapıtın içinde yer almayı fazlasıyla hak ediyor.

Sevgilerimle...
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#4
Değerli Ataman,

Ne kadar teşekkür etsek azdır.
Ellerinize, gözlerinize, kollarınıza, dizlerinize sağlık.
IECC 2246, MAPEJK 2300, DESC 2213
Best regards, iyi günler, mfSG, HT
Cevapla
#5
Tekrar merhaba,

Yayıncılık faaliyetimize gösterdiğiniz desteklerinizden ötürü teşekkür ederim. Önerilerinizi, imkanlarımız doğrultusunda hayata geçirmeye çalışacağız.

Bu vesileyle, websitemiz http://www.analizsatranc.com da yayınlanmış diğer yazılarımızın linklerini, güncelden eskiye doğru, paylaşmak istiyorum.

Provokasyon: http://analizsatranc.com/?p=1102
Tıpkı Botvinnik - Tıpkı Kasparov: http://analizsatranc.com/?p=1062
Farklı Açılışlar & Benzer Fikirler: http://analizsatranc.com/?p=926
Köşedeki Majesteleri: http://analizsatranc.com/?p=839
"Taşlara Karşı Oynarım": http://analizsatranc.com/?p=508
Jobava'nın 1 b3 Tutkusu: http://analizsatranc.com/?p=474
Nezhmetdinov'un Kusuru: http://analizsatranc.com/?p=444
Geçiş Kareleri: http://analizsatranc.com/?p=411
J. Polgar'ın Başyapıtı: http://analizsatranc.com/?p=359

Amacımız, satranç yazın dünyasını canlı tutmak doğrultusundaki çabalara katkıda bulunmak. Gelecekte, daha önceki yıllarda eski websitemiz ve TSF websitesinde hazırladığım yazıları da paylaşmayı arzu ediyorum.

Saygılarımla,
Alper Efe Ataman
http://www.analizsatranc.com
Cevapla
#6
Yazın dünyasındaki kaliteyi geliştirmek maddi olanak sorunu ve elbette insan kaynağı + kalitesi ile ilgili. Dünyayı izleyen, dil bilen, kaynaklara ulaşan kişilerin ciddi çalışmaları sizin kalıcı olmanızı sağlıyor. Ama bunun arka planında, yaydığınız oyunun, ait olduğu kitledeki nasıl algılandığı birinci meseledir (veya sonuçtur).

Şöyle açayım:

Her sporun bir alıcı kitlesi var. Günümüzde bu kitle, sporu yapanlar değil, doğrudan ebeveynler. Çünkü zenginleşmenin bir sonucu artık veliler çocuklarını sırf doyurmakla ve okula göndermekle yetinmiyorlar. En az bir fiziksel sporda uzmanlaşması için ellerini ceplerine atıyorlar.

Bir veli için çocuğunun seçeceği spor daha çok referans ve tavsiyeler ile belirleniyor. Çocuk doktorundan anaokulu öğretmenine; iş arkadaşından başka öğrenci velisine, insanlar duydukları ile bir algıya kavuşuyorlar. Örneğin yüzme iskelet sistemine yararlıdır, basketbol sosyalleşma sağlar, tenis nezihtir, jimnastik sporların anasıdır gibi. Medya bu algıyı besliyor.

Bununla birlikte sağlana algının tamamı, salt duyum ve medyadan ibaret değil. Birçok sporun kendi geçmişinden gelen bir repütasyonu var. Aşağıda örneğini vereceğim binicilik gibi.

Satranç açısından ise maalesef dışa dönük algı kapıları tamamen kapalı. Başka sporlar gibi izlenirliği yok ve bir radyo programında bile üzerinde konuşulmayan bir spor durumunda. Bu halde bir satranç yayınevinin ayakta kalması ve düzgün üretim yapması neye bağlı olabilir?

Satrancın gelir getiren kesimi halihazırda ilkokul öğrenci kesimi. Genel alıcı ise anne-babalar. Peki bir anne baba, önünde basketbol, yüzme, hatta futbol gibi sporlar dururken niçin satranca yatırım yapsın ve böylece yayınevleri, merkezler, sistem niçin para kazansın?

2000 sonrasından sonra oluşturulmaya çalışılan "yeni satranç"ta hep nasıl sorusunun cevabı aranırken, kanımca bu ihmal edildi? Bir öğrenci velisini nasıl sisteme sokarız irdelenirken, bir öğrenci velisi "neden sisteme girsin" sorusu pas geçildi.

İlki ile ikincisi arasında fark şu çünkü: Nasıl veliyi sisteme dahil ederim sorusu, çok pragmatik şekilde çözülebiliyor. Veliye vaat verilip, kısa vadede sistemde tutulması sağlanabiliyor. Ancak veli zamanla kalitesiz turnuvaları, hiçbir estetiği olmayan salonları, bilgisiz eğiticileri farketmeye başlayınca hızla sistemden kaçıyor. Bu anlamda sistem, şehirlerarası otobüslerin mola yerlerindeki kötü lokantalara benziyor; müşteriyi nasılsa bir daha görmeyeceğinden kaliteye gerek yok.

Oysa müşteriye "neden satranç sistemine dahil olması gerektiğini" sorsanız, devamında kalite meselesine aklınızı yormanız gerekir. Bu size meselenin kalite ve algı (markasal değer) ile ilgili olduğunu yakalatır; işe mola yerindeki lokanta gibi değil, her müşteriye aynı standardı verdiğiniz bir elegant kafe zinciri gibi bakmanızı sağlar.

Satranç kalitesi açısından ise tek algı kapısı, turnuvalar. Konuyu örnekle şöyle açayım:

100 çocuğunun 2'ye bölünerek içeri alındığı (50'şerli) hafta sonu turnuvası düşünelim. Salon ve seyirci ayrılmış. Oyuncu turnuvadan 2 gün önce on-line kaydını tamamlamış ve e-posta ile onayı gelmiş. Boynuna asılması için hazırlanan resimli oyun kartını turnuvadan 1 gün önce almış. İlk tur eşlendirme de 1 gün önce internetten duyurulmuş.

Böylece turnuva başlamadan önce birbirini çiğneyip kayıt yaptırmasına veya ilk tur eşlendirmesini öğrenirken yüzüne gözüne yumruk yemesine gerek kalmamış. Salona 20 dakika önce geliyor, ailesi ile vedalaşıyor ve boynunda asılı kartı ile elektronik kontrolden geçerek temiz salona giriyor.

Salonda tuvaletler iç kısımda, çay-kahve-su ve hafif yiyeceklerin verildiği bir stand oyuncuların kullanımına hazır. Oyuncu ve hakemler dışında kimse yok, sadece ani bir durum için 1 sağlık görevlisi var. Seyirciler oyunculardan ayrı, tribünde veya dışarıda. Oyun bittiğinde oyuncu yardımcı hakemlerden birinin yönlendirmesi veya eşliğinde salonu terkediyor. Cep telefonu kapalı olsa dahi sahada yasak.

Biten oyunların skorları salona konulan bir skorboarda ve dışarı aplike edilmiş kapalı devre ekrandan yansıtılıyor. Her tur sonrası ilk 20 masanın oyunlarının yer aldığı bülten dağıtılıyor. Keza makul bir bedel ödeyen yayıncılar, kitapçılar, satranç merkezleri ve özel eğitimciler için saha dışında stand kullandırılıyor.

Bir öğrenci velisi böyle bir turnuva yaşadıktan sonra çocuğunun uzun yıllar bu elit ortamda kalmasını ister. Arkadaş toplantısında bunu anlatır, oyunun kalitesini yayar. Bu turnuva ortamı satranç bilmeyen bir veli için saygınlık hissidir. Veli, tıpkı çocuğu gibi kendisinin de insan yerine konulduğunu hisseder.

Nitekim insanlar binicilik, tenis, yüzme gibi bireysel sporlarda salt sağlıklı ve fit çocuklar yetiştirmek için değil (o da etken elbette) ama o sporların KALİTE ALGISI yüzünden o yatırımı yapıyor.

Yoksa özel bir geçmişi olmayan, ailesinde at yetiştirme geleneği olmayan kaç kişi çocuğunu binicilik eğitimine gönderir? Günlük hay-huy içinde, bu trafikte, teknolojide ebeveynler niçin atın tırıs mı rahvan mı gittiği ile ilgilenilmesini isterler?

Satrancın bugünkü hali AVM turnuvaları ve belediyelerden dilenilen sağlıksız, karanlık, 40 santim aralıkla oturulan 300 kişilik turnuvalarla tabana çökmüş durumda. Bir veli "satranç" kelimesinin sihri ile bu oyuna çocuğunu dahil eder etmesine de bu tuhaflık içinde kalıcı olmaz.

Başa dönersek:

Bir yayınevinin ayakta kalması için, ona amade bir kitleye ihtiyacı vardır. Denize kıyısı olmasına rağmen Libya'da yatçılık dergisi satamazsınız; ama denize kıyısı olmayan Avusturya veya Slovakya'da satarsınız. Bu, sosyal kalite ile ilgilidir.

Şu anda satrancın sıradan insanlardaki algısı Türkiye'de gün geçtikçe sönüyor. Genel algı zamanla "satranç 300 kişinin çadırda tepeleme oynadığı bir oyundur" ile "satranç küçük çocukların ilk tur eşlendirmesini öğrenmek için birbirini ezdiği, ya da AVM'de burgercinin orada laf olsun diye oynana bir oyundur" arasında sarkaç gibi gidip geliyor.

Bu sebeple turnuva kalitesi konusu ciddi şekilde masaya yatırılmalıdır.

Sorun para mı, ödül mü, yer mi, planlama mı konuşulmalı. Tabii şunu da söyleyeyim, kaliteden anlaşılması gereken 15 yıl aynı otele gömülen suistimal turnuvaları değil. Işıklandırması uygun, masa aralıkları belli, sayıca makul, bir oyuncunun kendini "insan" ve "sporcu" olarak hissedeceği ortamlar. Tıpkı bir jimnastik sporcusunun, bir binicilik öğrencisinin, bir tenis amatörünün hissettiği gibi.

Satranç medyada yok. Kitlesine ancak yaptığı turnuvalar üzerinden kendini gösterebilir halde. Diğer algı yolları kapalı. Ama açık olan bu yol, yani turnuvalar, kötüye giden koşullar yüzünden yakın zaman sonra bu oyunun güzelliğini tamamen ortadan kaldıracak.

Br yayınevinin yaşaması da bununla yani "turnuva kalitesi" ve algı ile orantılı. Kalite ortadan kalktıkça satrancın türev ekonomisini ayakta tutacak kitle de çekilip gidecek.

O yüzden, turnuva koşulları Türk satrancının ve hatta Türk satranç yayıncılığının ilk sorunudur.

dipnot 1: Şimdi bana yukarıda tarif ettiğim nitelikte bir turnuva düzenlemesinin imkansız olduğunu anlatılabilir, nerede yaşadığım sorulabilir. Ben de size dünyanın en masrafsız sporundan ve kaynakların en çarçur eden ülkesinden bahsederim. Yapmayın Big Grin

dipnot 2: (16x60) Bu çok emin olduğum bir konudur, ama yazı çok uzun oldu, kısmet olursa bir sonrak yazımda anlamını söylerim :wink:
Ara
Cevapla
#7
Websitemiz http://www.analizsatranc.com da oyun incelemelerine yer vermeye devam ediyoruz. 9 Mayıs tarihinde yer verdiğimiz Oyun Dışı başlıklı yazımızda Tarrasch'ın "kötü konumlanmış bir taş, tüm pozisyonunuzu kötü yapar" sözünü öğretici örnekler eşliğinde incelemeye çalıştık.

Oyun Dışı için: http://analizsatranc.com/?p=1274

Satranç dolu günler,
Alper Efe Ataman

[size=9]Analiz Yayıncılık - Alper Efe Ataman (Analiz Satranç Merkezi)
1789 Sokak No: 9/A Bostanlı - İzmir / TÜRKİYE
Tel & Faks: +90 232 3301656
GSM1: +90 536 3573156 (satranç hakkında FM Alper Efe Ataman)
GSM2: +90 532 5748873 (kitap siparişleri için Ahmet Bey)
E-mail: [email protected] / [email protected]
URL: www.analizsatranc.com
@ Facebook: Analiz Satranç
@ Twitter: AnalizSatranc
@ Instagram: Analizsatranc[/size]
Cevapla
#8
Alper Efe bey bende yayınlarınızı çok beğeniyorum,emeğinize sağlık. Velilere hep öneriyorum. Zaten bir kısmı size ulaşmış (Ankara'dan). Emeğinize sağlık.
Veli TURAN
Ara
Cevapla
#9
Alper Efe bey (bir önceki yazımda belirtmem gerekirdi sonradan hatırladım), bir önerim var. Daha önceki yıllarda İsem dergisinin son sayfalarına doğru, puanlı; otuz kırk hamlelik olacak, kuvvetinizi hesaplayın şeklinde bir bölüm vardı. Öğrencilerim bu bölümü çok severdi ve derginin gelecek sayısını özellikle bu bölüm için heyecanla beklerlerdi. Acaba İsem dergisinin eski yayınlarından alarak ilgili sayfalar bir kitaba dönüştürülemez mi? Bu bölümde hatırlarsanız bir kaç aday hamlenin farklı puanları vardı. Çocuklar için kendilerini de bağlayan bir analiz çalışması oluyordu.
Veli TURAN
Ara
Cevapla
#10
Her anlamda çok kaliteli kitaplar için teşekkür ederiz.
İstanbul Satranç Derneği
Cevapla
#11
[align=justify]Merhaba,

Özgür Satranç Forum'daki son paylaşımımız üzerinden epey zaman geçmiş. Yakında yeni kitap haberlerini burada paylaşmayı dilerken, şimdilik burada son belirttiğimiz yazımız Oyun Dışı'ndan bu yana, websitemizde yer verdiğimiz yeni yazıları sıralamak istedim.

Perde Arkası: http://analizsatranc.com/?p=1513
Özel Günlerde Mesai: http://analizsatranc.com/?p=1456
Ters-Renklerle Oynamak: http://analizsatranc.com/?p=1438
Minyatürler-1: http://analizsatranc.com/?p=1391

İlginiz için teşekkür ederim.

Saygılarımla,
Alper Efe Ataman
Analiz Yayıncılık
www.analizsatranc.com[/align]
Cevapla
#12
Son yazı satrancın pek konuşulmadığı bu forumda şiddetle tavsiye edilir. İnanılmaz bir yaratıcılık.
Ara
Cevapla
#13
Analiz satrancın Türkiye de büyük bir boşluğu doldurduğunu düşünüyorum.Kitap alıyorum ve aldırıyorum
Ara
Cevapla
#14
Merhaba,

Facebook kanalıyla duyurularını yaptığımız yeni yazılarımızın linklerini, güncelden eskiye doğru sıralayarak, buradan da paylaşmak istedim:

Soğukkanlı Savunma: http://analizsatranc.com/?p=2116
Yaş Grupları: http://analizsatranc.com/?p=2051
Dreev'in Harika Oyunu: http://analizsatranc.com/?p=2030
Şile'deki Unutulmaz Turnuva - 1: 'Görkemli Oyun': http://analizsatranc.com/?p=1990
Zayıf Kareler: http://analizsatranc.com/?p=1968
Kalelerin Şaşırtıcı Hikayeleri: http://analizsatranc.com/?p=1787
Giriş Gelişme Sonuç: http://analizsatranc.com/?p=1702
Unvan Yolunda - IM Mert Yılmazyerli: http://analizsatranc.com/?p=1650
Bir Model Oyun: http://analizsatranc.com/?p=1562
Bir Varyant , Bir Uzman, Bir Kitap: http://analizsatranc.com/?p=1528
Perde Arkası: http://analizsatranc.com/?p=1513
Özel Günlerde Mesai: http://analizsatranc.com/?p=1456
Ters-Renklerle Oynamak: http://analizsatranc.com/?p=1438
Minyatürler - 1: http://analizsatranc.com/?p=1391
Oyun Dışı: http://analizsatranc.com/?p=1274
İlk Karşılaşmadaki Yaratıcılık: http://analizsatranc.com/?p=1169
Taşların İyileştirilmesi: http://analizsatranc.com/?p=1131
Provokasyon: http://analizsatranc.com/?p=1102
Tıpkı Botvinnik - Tıpkı Kasparov: http://analizsatranc.com/?p=1062
Kitaplardan Öğrendiklerimiz: http://analizsatranc.com/?p=1033
Farklı Açılışlar & Benzer Fikirler: http://analizsatranc.com/?p=926
Köşedeki Majesteleri: http://analizsatranc.com/?p=839
"Taşlara Karşı Oynarım": http://analizsatranc.com/?p=508
Jobava'nın 1 b3 Tutkusu: http://analizsatranc.com/?p=474
Nezhmetdinov'un Kusuru: http://analizsatranc.com/?p=444
Geçiş Kareleri: http://analizsatranc.com/?p=411
Polgar'ın Başyapıtı: http://analizsatranc.com/?p=359

Websitemizde gelecekte yer vereceğimiz yazılara da http://analizsatranc.com/?cat=9 linkinden ulaşabilirsiniz.

İlginize teşekkürler,
www.analizsatranc.com
Cevapla
#15
Merhaba Alper,

Yayınlarının kalitesi ve çeşitliliği ortada ben sadece Bilgisayar açısından bir şey söyliyeyim.

SEO açısından http://analizsatranc.com/?p=508 bu tür bir link kullanmak yerine "http://analizsatranc.com/taslara-karsi-oynarim" tipinde bir link kullanmak daha doğru. WP'de linkleri Kategori/postaname veya /postname biçiminde admin panelinden düzenleyebiliyorsun.

Kolay gelsin
Ara
Cevapla
#16
Merhaba Halil Bey,

İlginize teşekkürler. Bu tip konulara hiç hakim değilim, ancak sanırım söylediğiniz düzenlemeyi yapmayı başardım.

Görüşmek Üzere,
Alper Efe Ataman
www.analizsatranc.com
Cevapla
#17
Merhaba Alper Bey,

Evet URL yönlendirme çalışmaya başlamış. Eski linklerin durması normal. Onların ayrıca düzenlenmesi gerekir. Ama bundan sonra herhangi bir yazı yazdığınızda yeni link biçimi ile yer alacaktır.

Halil
Ara
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 3 Ziyaretçi