MERSİNDEKİ SATRANÇ TURNUVASIN DA ORGANİZATÖR SKANDALI

[Huseyincolakoglu]

MERSİNDEKİ SATRANÇ TURNUVASIN DA ORGANİZATÖR SKANDALI Haftasonu Mersin de düzenlenen bir özel okul Kolejinin düzenlediği Satranç Turnuvasın da fahiş bir organizatör skandalı yaşanarak, turnuvaya gölge düşürülmüştür .Bende yaşanılan bu skandaldaki mağdur edilen öğrencinin velisi olarak, turnuva da yaşanılanları sizlerle paylaşmak istiyorum. Turnuvanın son turunda tek bir masa hariç diğer masalardaki maçlar bitmiş, herkes gibi bizde kalan son masadaki oğlumun maçının bitmesini bekliyorduk. Turnuvanın organizatörü olan aynı zamanda milli takım antrönörlüğü de yapmakta olan bir antrönör dışarı çıkarak maçın bittiğini, velilerin ödül törenine geçebileceğini söyledi. Aynı anda da bir hakem arkadaş da maç sonuçlarını tabelaya asarak, oğlumun maç sonucunu da mağlup olarak ilan etti. Bizde maç bitti diyerek oğlumuzu turnuva salonundan almak için eşimle beraber yukarı çıktık. Ancak turnuva salonuna baktığımızda üç hakemin gözetiminde maçın devam ettiğini gördük. Kapıda karşılaştığımız turnuva organizatörü olan Hocaya ‘Maç bitmemiş ama sonuç aşağıya asılmış bu nasıl oluyor’’ diye sorduğumda maçın bitmek üzere olduğunu, aşağıdaki velilerini bekletmeme adına sonucu kendisinin astırdırdığını bize ifade etmiştir. Milli takım antrönörü olarak çocuklarımızı teslim ettiğimiz bu hocamız maçın konumu ne olursa olsun notasyonlar oyuncu ve hakem tarafından imzalanmadan maçın bitmeyeceğini herhalde bilmiyor olacak ki benimle, kendisinin haklı olduğunu söyleyerek ,çocukların önün de tartışmaya başladı. Tartışma hararetle devam ederken, bende salondaki hakeme; hocam maç bitmiş ,maçın sonucu aşağıda asılmış, siz bu çocukları hala niye oynatıyorsunuz diye sordum ve oğluma masadan kalkmasını söyledim. Hoca da maçın bitmediğini, kendisinin böyle bir kararı olmadığını, bir yalnışlık olduğunu söyleyerek oğlumun maçı bırakmamasını söyledi. Eşimle tartışmaya devam ettiğini ve eşime mobbing uygulayarak o zaman çocuğunuzu turnuvadan çekin diyerek bağrışlarını duyuyordum. Hakemle beraber başhekeminin yanına gittiğimiz de, Başhakem yapılan bu işlemden habersiz olduğunu, maç bitmeden hiçkimsenin sonucu panaoya asamıyacağını, hemen sonucun panodan kaldırtacağını ifade etmiştir. Ayrıca yapılan uygulamanın büyük bir hata olduğunu, bu olayın haberi olmadan yapılmasına rağmen sorumluluğun hakem arkadaşlarda ve kendisin de olduğunu söyleyerek benden özür dilemiştir. Olay turnuva organizatörü hocanın maçın sonucunu beklemeden bllgisayardaki hakem arkadaşlara maçın bittiğini söylemesi ile geçekleştiği hakemlerle yaptığımız görüşmelerde anlaşılmıştır. Milli takım antrönörlüğü yapmış olan bu kişinin böyle bir davranışta bulunmasının iki sebebi olabilir diye düşünüyorum. Birincisi ya kuralları bilmiyor yada sporcu ahlakı yok. Son olarak da milli takımda çocukları olan velilerin, çocuklarımızı kimlere emanet ettiğimizi düşünmelerini rica ediyorum. Takdiri satranç kamuoyunun bilgisine sunuyorum. SAYGILARIMLA HÜSEYİN ÇOLAKOĞLU,

[kaissa74]

Gerçek bir rezalet. Umarım bir daha hiç bir turnuvada böyle saçma sapan bir davranışla karşılaşılmaz.

[Feti]

Meşhur kişinin milli takım antrenörlüğü yaptığını yukarıdaki yazıdan öğrenmiş bulunmaktayız.
Bu kişi aynı zamanda hakem midir ?
Bu kişi aynı zamanda oyuncu mudur ?
Bu kişi Ömer Faruk Ercan mıdır ?

[kaissa74]

"Hocaya ‘Maç bitmemiş ama sonuç aşağıya asılmış bu nasıl oluyor’’ diye sorduğumda maçın bitmek üzere olduğunu, aşağıdaki velilerini bekletmeme adına sonucu kendisinin astırdığını bize ifade etmiştir."  

Bardağın dolu tarafına bakarsak,  Hoca velileri bekletmeme adına turnuvanın ilk günü maçlar başlamadan turnuva şampiyonunu anons edip hadi dağılın da diyebilirmiş. Yine ucuz kurtulunmuş.   

Yabancı satranç forumlarını da takip ediyorum ama hiç bir yabancı forumda bu forumda  okuduğum kadar  ilginç ve garip olaylara rastlayamıyorum.

[Miyazaki]

Yetki ve Güç, gerekli noktada, adaletli bir şekilde kullanıldığında, toplum yararına oluyorsa buna ETİK DAVRANIŞ diyoruz.
Gerisi BALIK meselesi.

[Feti]

İki alternatif ortaya çıkmaktadır.
Ya konu yazarı saygın kişiliklere iftira etmektedir ve Satranç Toplumu'nu aldatmaktadır : Gerekli cezai yaptırım hemen uygulanmalıdır.
Veya organizatörün satranca ve satranç toplumuna en hafif tabirle saygısızlığı en ağır bir şekilde cezalandırılmalıdır.

Bahsedilen organizatör kimdir ?
Yurt dışına bildirilen Mersin İl Temsilciliği ve Ömer Faruk Ercan mıdır ?
Türkiye Satranç Toplumu'na bildirilen Metin Alper midir ?
Dışa başka, içe başka olan bu ikiyüzlülük nedir, niyedir ?
Yazarın iddiaları doğruysa ; organizatörün kim olduğu bilinmelidir.

Satranç Toplumu uykusundan uyanmalı, gerçekleri korkmadan dile getirmeli ve gerçekleri öğrenmek için çaba göstermelidir. Satranç Toplumu üstü kapalılıktan, örtüklükten, gizlilikten hiçbir fayda gelmeyeceğini ve aksine zararlı olacağını bilmelidir.

Açıklık kısa, orta, uzun vadede hep kazandırır.
Gizlilik ise kısa vadede sahibine kar sağlasa da orta ve uzun vadede sahtekarlıklar ortaya çıkar.

[M.Aşkın TAŞAN]

Hüseyin Bey,
Yazdıklarınızın doğru olduğunu düşünüyorum. Ortada gerçekten de vahim bir durum var o zaman.
Turnuva gözlemcisiyle de görüştünüz mü?

Burada gerçek ortaya çıkmadan kişilerin  isimlerinden bahsedilmesinin doğru olmadığını düşünüyorum. 
Federasyonun bu konuda soruşturma yapması ve konuyu şeffaflıkla açıklaması gereklidir.

Saygılarımla.

[M.Aşkın TAŞAN]

Ateş olamayan yerden duman yükselmez. Ama bu durumun teyit edilmesi de gereklidir. Durum böyle olmadığı anlamında değil ama teyide muhtaç bir konudur.
Benzer her yazıya ilk okuduğumuzda inanıp inanmamak bizi çok farklı yerlere götürecektir.

Ben yazıyı ilk okuduğumda (doğru kabul edip) tepkimi ortaya koydum.
Ama hukuki bir sürece giderse konunun gerçekliğinin ortaya konması gereklidir.

[nurkuti]

Anlatılanlar doğru ise (ki bana doğru gibi geldi) büyük bir skandal. Oyuncunun çocuk olması durumun vahametini artırıyor.

Forum üyelerinden özür dileyerek konu ile hiç ilgisi olmayan ve merakımdan doğan masumane bir soru sormak istiyorum:

Oynanmakta olan maşın sonucu ne oldu? Yarıda mı kesildi, yoksa kim kazandı?

[AksiAdam]

Ben bu TSF Yönetimin adaletine inanmıyorum
Soruşturma açmalarını ve cezai yaptırımları beklemeyin

[Mehmet Ali Kuseyri]

Muhtemelen çok asimetrik bir durum vardı tahtada, bir tarafta 4-5 alet , öteki tarafta 1 alet gibi.
Yine de bu yapılanı mazur göstermez tabi.Organizatör arkadaşın acelesi varmış anlaşılan.

[kaissa74]

Arada büyük bir taş farkı olsa bile oyunun pat kalma durumu ya da üstün tarafın saatinin bayrağının düşmesi vs. ihtimali var.
Oyun devam ederken oyun bitmiş gibi sonucun tabelaya yazılmasının herhalde dünyada başka bir örneği yoktur.

[M.Aşkın TAŞAN]

Anlatılanlar doğru ise (ki bana doğru gibi geldi) büyük bir skandal. Oyuncunun çocuk olması durumun vahametini artırıyor.

Forum üyelerinden özür dileyerek konu ile hiç ilgisi olmayan ve merakımdan doğan masumane bir soru sormak istiyorum:

Oynanmakta olan maşın sonucu ne oldu? Yarıda mı kesildi, yoksa kim kazandı?

Sn. nurkuti,
Oynanmakta olan oyun bir tarafın sadece Şah'ına karşılık, diğer oyuncunun Vezir, Kale önde olması ve tabi kazanması. Ama durum farklı...
Sonuçta tek taraflı bir yazıya göre yargı yapılıyor.
Hayret!
Kimse kuşku duymuyor!

[M.Aşkın TAŞAN]

Hukukta suçsuzluk karinesi aklıma geliyor da...
Ne kadar da şüphe duymadan inanabiliyoruz.

[M.Aşkın TAŞAN]

Vurun suçluya...

[M.Aşkın TAŞAN]

Ben bu olayı tek taraflı dinlediğimde elbette içimden tepki koymak geldi.
Tepki koydum da...

Ama satranççı şüphecidir ve öyle olmalı. Nedense bilimsel düşünmenin temelinde yatan şüphecilik, işimize geldiğinde körü körüne inanmanın arkasında yer alabiliyor ki bu tek taraflı anlatımlara inanmakta buluyoruz çareyi.

Şimdi aynı olayla ilgili bambaşka bir senaryo yazılsa hemen inanacak mısınız?

Mesela velilerden bir kısmı olayın gerçekliğinden başka şekilde bahsetse...
Ya da hakemler veya okul görevlileri okul müdürü...
Belki de daha yetkililer...
Ya da maçın kahramanları...
Araştırmadan her yazılana ne güzel atlıyoruz değil mi?
…
Araştırdınız mı?
Ne var elimizde?
Bir yazı...

[M.Aşkın TAŞAN]

Doğrudur.

Maçını bitmesini beklediğiniz çocuk kendisinin tek Şah'ı kalan rakibinin Vezir ve Kale önde olduğu bir maç!
...

Sayın Hüseyin Çolakoğlu (Aynen yazınızdan alıntıladım),

Diyorsunuz ki:

"Turnuvanın organizatörü olan aynı zamanda milli takım antrönörlüğü de yapmakta olan bir antrönör dışarı çıkarak maçın bittiğini, velilerin ödül törenine geçebileceğini söyledi. Aynı anda da bir hakem arkadaş da maç sonuçlarını tabelaya asarak, oğlumun maç sonucunu da mağlup olarak ilan etti. Bizde maç bitti diyerek oğlumuzu turnuva salonundan almak için eşimle beraber yukarı çıktık. Ancak turnuva salonuna baktığımızda üç hakemin gözetiminde maçın devam ettiğini gördük. Kapıda karşılaştığımız turnuva organizatörü olan Hocaya ‘Maç bitmemiş ama sonuç aşağıya asılmış bu nasıl oluyor’’ diye sorduğumda maçın bitmek üzere olduğunu, aşağıdaki velilerini bekletmeme adına sonucu kendisinin astırdırdığını bize ifade etmiştir."
...

Burası sizin yazdığınız yazının en önemli kısmıdır! Buradaki iddianız milli takım antrenörünün (ki oğlunuz 7 yaşındayken Türkiye derecesi yaptıran, yurt dışı yarışmalara katılmasını sağlayan antrenördür) maçın bittiğini söylediğini söylemenizdir.

Küçük bir ayrıntıyı gözden kaçırmamak gerek.

Bu ayrıntı da,  sizin yazdıklarınıza orada olanların tanıklık yaptığı, oysa birçok kişinin de karşı çıktığı bir durum...

O da,
Hocanızın -MAÇIN BİTTİĞİNİ DEĞİL- maçın bitmek üzere olduğunu söylemiş olmasıdır.
Bunu ortaya koymazsanız yanlış algılara sebep olursunuz.

Çünkü maçın son 10-12 hamlesi Vezir Kale üstünlüğüne karşı sadece Şah'ı kalan bir oyuncunun ısrarla ve düşünerek oynamasıdır. Tabi oynamak onun en doğal hakkı elbette.

Ama biz çocuklarımıza kesin kayıp oyunları oynamanın satranç etiğine aykırı olduğunu öğretiriz. Bunu çoğu zamanda kınarız. Çünkü kayıp oyunları çok uzun bir süre ısrarla oynamak hem zaman kaybı hem de bireysel bir tercihtir.
Bu forum satırlarına da defalarca yansımış bir durumdur.
Bundan da bahsetmeniz gerekirdi.

[M.Aşkın TAŞAN]

Saa18:00 da planlanan ödül töreninin ısrarla oynanan kayıp oyun yüzünden saat 19:00 a uzaması ve Adana, Hatay gibi uzaktan gelen ailelerin ödül törenini bekleme sabırsızlığını  ortaya çıkarmasına karşın, organizasyonun "Maç bitmek üzere insanları üst salona toplayabiliriz" söylemiyle ödül töreninin yaklaştığını vurgulamak amacıyla yapılan bir davranıştır bu.

Hoca orada "Maç bitti, sonucu asın!" deme yetkisine sahip değil ki. Buna neden inanmamızı bekliyorsunuz ki?
Böyle bir şey olabilir mi?

Ama aranızda hocayla kavgaya varan tartışma esnasında sizi görenler hocaya el kol hareketleri yaparak bağırdığınızı tartıştığınızı, bu arada hocanın da size kızarak astırırım astıramazsın atışmasında "Astırırım sana ne?" tarzında çıkışmasına tanıklık yaptıklarını söylüyorlar.

Bu durumda sizin  "...kendisinin astırdırdığını bize ifade etmiştir" şeklindeki söyleminiz çelişkilidir.

Sonuçta bu tartışmayı duyan ve tanıklık yapan veliler de vardır. Öyle ya hoca bunu astırmış olsa neden diğer veliler de itiraz etmesin ki? Sonuçta satrancın içinden gelen son derece tecrübeli bir arkadaşımız...
Böyle bir riski alabilir mi?

Aslında yanlış olan hakemlerden birisinin "Maç bitmek üzere insanları üst salona toplayabiliriz" ifadesi üzerine yanlış anlama sonucu  maçın bittiğini sanarak sonuç yazdırması ve astırmasıdır.
 Asıl yanlışlık da buradadır.

 Zaten bu yanlışlık fark edildiğinde de bu yanlışlıkla asılan sonuçlar tekrar geri alınmış ve maçın devamı da 3 hakem gözetiminde zaten devam etmektedir. Bunu siz de söylüyorsunuz.

[M.Aşkın TAŞAN]

Ama bahsettiğiniz hoca hakkında “sporcu ahlakı yok” demeniz de bence bu durumda kendi çelişkinizdir.
Sporcu ahlakı neden yok? Hangi davranışıyla yok? Bunu açıklar mısınız?

“Bu hocamız maçın konumu ne olursa olsun notasyonlar oyuncu ve hakem tarafından imzalanmadan maçın bitmeyeceğini herhalde bilmiyor olacak ki”
Demenize gerçekten inanıyor musunuz? Böyle bir şeyi yapabilir mi?
 
Yıllarca satranç turnuvalarında oynamış bence başarılı bir sporcu.

Sonra maç devam ederken,
Sizin salona girmeniz doğru mu? Neden rakip oyuncu maçı bırakmamış acaba? Ya da ailesi neden sizin gibi maçın bittiğini sanmıyor ki?

Şu da ilginç:
Diyorsunuz ya, “Milli takım antrönörü olarak çocuklarımızı teslim ettiğimiz…”

Teslim ettiğiniz çocuk geçmişte başarılı bir çocuktu. Binlercesinin yarıştığı TÜRKİYE ŞAMPİYONASI nda kendisini kanıtlamış bir çocuk! Başarılı bir antrenörü vardı ve bugün ilinize bir turnuva kazandırmış.

Belki bir teşekkürü hak eder.
SAYGILARIMLA.

[AksiAdam]

Tren kazası olur, suçlu makinist ilan edilir.

Aynen yazınızdan alıntıladım

"Aslında yanlış olan hakemlerden birisinin "Maç bitmek üzere insanları üst salona toplayabiliriz" ifadesi üzerine yanlış anlama sonucu maçın bittiğini sanarak sonuç yazdırması ve astırmasıdır."

"Ama biz çocuklarımıza kesin kayıp oyunları oynamanın satranç etiğine aykırı olduğunu öğretiriz. Bunu çoğu zamanda kınarız. Çünkü kayıp oyunları çok uzun bir süre ısrarla oynamak hem zaman kaybı hem de bireysel bir tercihtir."



Oynayan bir çocuk. İster kayıp oyunu bırakır, istersede son saniyesine kadar devam eder.
Notasyonlar imzalanmadan resmi sonuç olmaz ...

Bu durumdada günah keçileri turnuva sonuçları asan hakem ve çocuk oldu. Çok komik

TSF Disiplin Kurulu, hakem ve çocuğa 6 ay hak mahrumiyeti versin

Turnuva organizatörün açıklamaları tatmin edici değil ....
Kafamda soru işaretleri bıraktı ...