05-01-2011, 16:29
Avrupa Satranç Birliği ile Türkiye Satranç Federasyonu(TSF)
arasında Gaziantep'de düzelenmesi planlanmış olan Bireysel
Bayanlar Birinciliği ile ilgili bir anlaşmazlık ortaya çıktı.
Bu anlaşmazlıkta varılacak son noktanın Türk Satrancına
zarar vermeyecek bir sonuç olmasını dilerim.
Öncelikle Antakya'da yapılan turnuva gibi bu turnuvanın
da Türk Satrancının gelişimi açısından verimli olmayacağına
inanıyorum.Eğer bir uluslararası yarışmada çok sayıda oyun-
cumuz çok sayıda yabancı usta ile oynama imkanını buluyorsa
o yarışmanın bize yararı vardır.Aksi bir durumda yararı yoktur.
Eğer bir yarışma için hatırı sayılır bir harcama yapılacaksa,
bu yarışmanın bize sağlayacağı yararlar sorgulanmalıdır.
Üst düzeydeki Dünya ve Avrupa Birinciliklerinin düzenlenmesi
hakkındaki düşüncelerim değişmemekle birlikte,yukarda
adıgeçen konu hakkında farklı düşünüyorum.
Türkiye Satranç Federasyonu madem ki Avrupa Bireysel ba-
yanlar Birinciliğini yapacağını vaad etmiştir,Öyleyse yapmalıdır.
Etkinliğin yapılacağı tarih de yakındır.Avrupa Satranç Birliği
(ECU) ile aramızdaki anlaşmazlık her ne ise çözüme
kavuşturulmalıdır.Birliğin son açıklamasında Türkiye'nin çekilme-
si karşısında verilecek kararın 12 Ocak 2011 de Belgrad'da
yapacakları toplantıda belli olacağını bildirilmektedir.
Açıklamada Birliğin sorunun çözümü için TSF ile işbirliği
aradığı ve çaba gösterdiği ifade edilmektedir.Tek sorumlunun
TSF olduğu öne sürülmektedir.Bu son iddia, TSF aleyhinde
görüşleri olanları etkilemeye çalışmaktadır.Açıklamanın
altında isim yazılmamıştır.Böyle kritik bir açıklamada Genel
Sekreterin adının bulunması beklenirdi.
Avrupa Satranç Birliği kamuoyuna karşı,"bütün anlaşmazlık
TSF den kaynaklanmaktadır"demek isteyecektir.Ancak Birliğin
bu yarışmaların yönergeleri hakkında kendi standartlarını da
oluşturmadığı bellidir.Çünkü anlaşmazlık,giriş ücretleri,konak-
lama koşulları ve sağlık güvenceleri gibi konularla ilgilidir.
Bu standartların ortaya konmuş olması gerekirdi.Aksi halde her
yarışma öncesinde evsahibi Federasyon ile Birlik yönetimi
arasında anlaşmazlık çıkabilir.
Bir noktayı gözden kaçırmamak gerekir:New York Times
gazetesinde TSF nunu suçlayan bir yazı çıkmıştır.Bu yazının
çıkmasını kim sağlamıştır?Bizim yerli dinamiklerin bunu yapa-
bileceğini sanmıyorum.
Öte yandan Kuşadası 1991 olayı bizim için unutulmayan
bir deneyim olmuştur.Uzun yıllar bu olay Türkiye'nin karşı-
sına bir engel olarak çıkarılmıştır.Bugünkü anlaşmazlığın
da sonuçları itibariyla Türkiye için olumsuz bir durum yarat-
masından kaygı duyuyorum.
Türkiye Satranç Federasyonu Yönetim Kurulu 12 Ocakdan
önce toplanarak Gaziantep'te yapılması planlanmış olan bu
turnuvayı düzenleyip düzenlemeyeceğine karar vermelidir.
Kanımca alınan karar,Federasyonun uluslararası alandaki
ilişkilerinin en iyi şekilde sürdürülmesini sağlayacak bir
karar olmalıdır.
Ateş Ülker
arasında Gaziantep'de düzelenmesi planlanmış olan Bireysel
Bayanlar Birinciliği ile ilgili bir anlaşmazlık ortaya çıktı.
Bu anlaşmazlıkta varılacak son noktanın Türk Satrancına
zarar vermeyecek bir sonuç olmasını dilerim.
Öncelikle Antakya'da yapılan turnuva gibi bu turnuvanın
da Türk Satrancının gelişimi açısından verimli olmayacağına
inanıyorum.Eğer bir uluslararası yarışmada çok sayıda oyun-
cumuz çok sayıda yabancı usta ile oynama imkanını buluyorsa
o yarışmanın bize yararı vardır.Aksi bir durumda yararı yoktur.
Eğer bir yarışma için hatırı sayılır bir harcama yapılacaksa,
bu yarışmanın bize sağlayacağı yararlar sorgulanmalıdır.
Üst düzeydeki Dünya ve Avrupa Birinciliklerinin düzenlenmesi
hakkındaki düşüncelerim değişmemekle birlikte,yukarda
adıgeçen konu hakkında farklı düşünüyorum.
Türkiye Satranç Federasyonu madem ki Avrupa Bireysel ba-
yanlar Birinciliğini yapacağını vaad etmiştir,Öyleyse yapmalıdır.
Etkinliğin yapılacağı tarih de yakındır.Avrupa Satranç Birliği
(ECU) ile aramızdaki anlaşmazlık her ne ise çözüme
kavuşturulmalıdır.Birliğin son açıklamasında Türkiye'nin çekilme-
si karşısında verilecek kararın 12 Ocak 2011 de Belgrad'da
yapacakları toplantıda belli olacağını bildirilmektedir.
Açıklamada Birliğin sorunun çözümü için TSF ile işbirliği
aradığı ve çaba gösterdiği ifade edilmektedir.Tek sorumlunun
TSF olduğu öne sürülmektedir.Bu son iddia, TSF aleyhinde
görüşleri olanları etkilemeye çalışmaktadır.Açıklamanın
altında isim yazılmamıştır.Böyle kritik bir açıklamada Genel
Sekreterin adının bulunması beklenirdi.
Avrupa Satranç Birliği kamuoyuna karşı,"bütün anlaşmazlık
TSF den kaynaklanmaktadır"demek isteyecektir.Ancak Birliğin
bu yarışmaların yönergeleri hakkında kendi standartlarını da
oluşturmadığı bellidir.Çünkü anlaşmazlık,giriş ücretleri,konak-
lama koşulları ve sağlık güvenceleri gibi konularla ilgilidir.
Bu standartların ortaya konmuş olması gerekirdi.Aksi halde her
yarışma öncesinde evsahibi Federasyon ile Birlik yönetimi
arasında anlaşmazlık çıkabilir.
Bir noktayı gözden kaçırmamak gerekir:New York Times
gazetesinde TSF nunu suçlayan bir yazı çıkmıştır.Bu yazının
çıkmasını kim sağlamıştır?Bizim yerli dinamiklerin bunu yapa-
bileceğini sanmıyorum.
Öte yandan Kuşadası 1991 olayı bizim için unutulmayan
bir deneyim olmuştur.Uzun yıllar bu olay Türkiye'nin karşı-
sına bir engel olarak çıkarılmıştır.Bugünkü anlaşmazlığın
da sonuçları itibariyla Türkiye için olumsuz bir durum yarat-
masından kaygı duyuyorum.
Türkiye Satranç Federasyonu Yönetim Kurulu 12 Ocakdan
önce toplanarak Gaziantep'te yapılması planlanmış olan bu
turnuvayı düzenleyip düzenlemeyeceğine karar vermelidir.
Kanımca alınan karar,Federasyonun uluslararası alandaki
ilişkilerinin en iyi şekilde sürdürülmesini sağlayacak bir
karar olmalıdır.
Ateş Ülker
Ateş Ülker