Derneksel faaliyet
#1
Satrancımı geliştirmek için neler yapmalıyım?

Satranç dernekleri, temel satranç hamlelerini ve kurallarını öğrendikten
sonra veya iş çıkışı ya da öğreniminiz esnasındaki aralarda, satrancınızı ilerletmede bulunulmaz nimetlerdendir. Derneklerde, kendinize denk
rakiplerle oynayıp satranç düzeyinizi tartmaya başlarsınız; satranç
ustalarını izleyerek satrancın derinliklerine duhul etme şansını yakalarsınız.

Derneklerin en başta gelen faydası, bireylerin sosyalleşmesine olan
katkısıdır. Batı toplumları, bilhassa gençleri uyuşturucu, alkol ve benzeri
kötü alışkanlıklardan korumak/uzak tutmak maksadıyla satranç
etkinliğinde bulunan derneklere oluk oluk para akıtmaktadır.

Sivil toplum yaşamının vazgeçilmez bileşenlerinden olan satranç
dernekleri, emektarlar, kadınlar ve engelliler gibi toplumun ihmal
edileyazılan kesimlerine yönelik etkinliklerde bulunarak toplumsal
(ve de beynelmilel!) kaynaşmayı sağlarlar.

Size en yakın satranç derneğine üye olunuz, etkinliklerine katılınız,
satranç düzeyinizdeki olumlu gelişmeleri hemen farkedeceksiniz.

Gelecek haftaki yazımızda bir askeri strateji oyunu olarak satrancın
savaş boyutuna değineceğiz. Acaba şogi ve go, satrancın pabucunu
dama attı mı? Bekleyelim, haftaya pazartesi görelim.

Dr Harun Taner
Ara
Cevapla
#2
Dr Harun Taner Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Satrancımı geliştirmek için neler yapmalıyım?

Satranç dernekleri, temel satranç hamlelerini ve kurallarını öğrendikten
sonra veya iş çıkışı ya da öğreniminiz esnasındaki aralarda, satrancınızı ilerletmede bulunulmaz nimetlerdendir. Derneklerde, kendinize denk
rakiplerle oynayıp satranç düzeyinizi tartmaya başlarsınız; satranç
ustalarını izleyerek satrancın derinliklerine duhul etme şansını yakalarsınız.

Derneklerin en başta gelen faydası, bireylerin sosyalleşmesine olan
katkısıdır. Batı toplumları, bilhassa gençleri uyuşturucu, alkol ve benzeri
kötü alışkanlıklardan korumak/uzak tutmak maksadıyla satranç
etkinliğinde bulunan derneklere oluk oluk para akıtmaktadır.

Sivil toplum yaşamının vazgeçilmez bileşenlerinden olan satranç
dernekleri, emektarlar, kadınlar ve engelliler gibi toplumun ihmal
edileyazılan kesimlerine yönelik etkinliklerde bulunarak toplumsal
(ve de beynelmilel!) kaynaşmayı sağlarlar.

Size en yakın satranç derneğine üye olunuz, etkinliklerine katılınız,
satranç düzeyinizdeki olumlu gelişmeleri hemen farkedeceksiniz.

Teoride fikirlerinize katılmama rağmen ne yazık ki uygulamada satranç derneklerinin böyle olmadığını gördüm. Satranca olan ilgimin artmasında turnuva ortamı ve Vatan ağabeyin etkisi vardır. Ama edindiğim genel izlenim kişilerin oyunu satranç mücadelesinden çıkartarak neredeyse kişisel mücadeleye döktükleri, iyi satranç oynayanların kendilerini her konuda uzman görerek ulu orta anırarak fikirlerini beyan edebildikleri, iş ve/ya özel hayatta edindiklerini düşündüğüm başarısızlıkları dernekte gidermeye çalıştıkları bir ortam yarattıkları yönündedir.

Konusunda iyi olan kişilerin diğer konularda da uzman! fikir yürütmeleri ne yazık ki artık olağan. Üyesi olduğum fotoğraf klübünde bu tip kişiler var ama çok daha medenice fikirlerini dinletmeye çalışıyorlar. Konuştukları zaman yalnızca etrafında onu dinlemek isteyen kişilerin duyabileceği bir ses tonunda konuşuyorlar. Bir satranç derneğinde (ki sessizliğin önemli olması gereken bir ortamdır) ise bu yorumları duymama seçeneğiniz yoktur.

İstanbul ile sınırlı tutacağım satranç dernekleri fikirlerin paylaşıldığı, aynı amaç için uğraşan kişilerin birbirlerine yardım ettikleri bir mekandan ziyade kişilerin birbirleri ile mücadele ettikleri, gürültü çıkardıkları, boş zaman öldürmeye yarayan sokak kahvehanelerine daha yakın bir ortamdır. Çocuğumu sokacağım bir yer asla değildir.

Umarım bu konuda azınlıktayımdır ve diğer satranç derneklerinde daha medeni bir ortam vardır. Gelişim olarak da kitap çalışmak ve sık olarak turnuvalara katılmak çok daha faydalı olacaktır.

Saygılarımla,
Verba volant, littera scripta manet.
Ara
Cevapla
#3
"Anırma" benzetmeniz çok uygunsuz.

kaissa Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Teoride fikirlerinize katılmama rağmen ne yazık ki uygulamada satranç derneklerinin böyle olmadığını gördüm. Satranca olan ilgimin artmasında turnuva ortamı ve Vatan ağabeyin etkisi vardır. Ama edindiğim genel izlenim kişilerin oyunu satranç mücadelesinden çıkartarak neredeyse kişisel mücadeleye döktükleri, iyi satranç oynayanların kendilerini her konuda uzman görerek ulu orta anırarak fikirlerini beyan edebildikleri, iş ve/ya özel hayatta edindiklerini düşündüğüm başarısızlıkları dernekte gidermeye çalıştıkları bir ortam yarattıkları yönündedir.
Ara
Cevapla
#4
kaissa rumuzlu kullanıcı derneğimiz hakkında ağır sayılabilecek ve yanıltıcı olabilecek ifadelerde bulunmuştur.
Kendisi kimdir, derneğe kaç kez gidip gelmiştir, üye midir, orada özenle gerçekleştirilen hangi etkinliklere katılmıştır, bilemiyorum.
"Anırma" ifadesini ise tamamen bir gaflet olarak değerlendiriyor, okuyanların yorumuna bırakıyorum.

İstanbul'da herkesin istediği gibi gidip satranç oynayabileceği tek yer İstanbul Satranç Derneği'dir.
Üye olmayanların girmesi yasak olduğu halde oraya gelen hiçbir satrançsevere "kimsin?", "necisin?" gibi bir muamele yapılmamaktadır.
Her reyting grubundan rakiplerle karşılaşabilir, bu sırada Vatan Abimizin eşsiz-benzersiz çayından keyifle yudumlayabilirsiniz.
Göreceksiniz ki orada bulunanların neredeyse hepsi, emekli olmuş büyüklerimiz dahil, tahsilli ve görgülü insanlardır.
Satranç dışı konularda sohbet ettiğinizde bile karşınızda çoğunlukla en az bir yabancı dil bilen, alanlarında uzman insanlar tanıyacaksınız.
Satrancın boş adam işi olmadığını en iyi bizler, satranca gönül ve hayat vermiş kişiler biliyoruz.

Bazen ses seviyesi artabiliyor, büyüklerimiz kendi aralarındaki takılmaları, ilgi çekmek veya ne kadar güzel bir hamle bulduklarını kanıtlamak amacıyla abartılı bir şekilde ifade edebiliyorlar. Ki bu takılmalar arasında bir küfür ya da hakaret duymanız mümkün değildir. Lafı söyleyen de, lafın muhatabı da her zaman belli bir saygı çerçevesinde olurlar.

Tamamen sessizlik ideal midir? Turnuvalarda idealdir, tabii. Dernekte yapılan turnuvalarda çıt çıktığını duymazsınız.
Ama turnuva dışı zamanlarda insanlara, abartmadıkları sürece, sus-pus çekmenin bir alemi yoktur.
Siz maçınıza konsatre olursanız zaten bu tip sesleri takmıyorsunuz bile.

Derneğe genç arkadaşlarımız da geliyorlar, isim vermeme gerek yok.
Oyunlarını da oynuyorlar, analizlerini de yapıyorlar, güzel güzel sohbetlerini de ediyorlar.
Kalabalık analizler sırasında elbette bazen sesler yükselebiliyor, hatalı bir hamle yapıldığında grup olarak heyecan yaşanabiliyor, ama bunun tamamen satranç içi bir durum olduğunu sanırım unutmamalıyız. Zira en iyi hamleyi bulma, karşısındakini bu konuda ikna etme gibi tavırlar, satranç oyunculuğunun doğasında olan ve hoş görülmesi gereken tavırlardır.

Derneğimizde bir yıldan fazla bir süredir düzenli olarak turnuvalar gerçekleştirilmektedir. Bir kez katılıp o ortamı görün, yorumunuzun ne kadar ağır olduğunu çok iyi anlayacaksınız.

Siz oradan birileri ile olumsuzluk yaşamış olmalısınız kaissa isimli kullanıcı.
Bence genelleyici tavrınızın açıklaması budur. Öyle olmasa birkaç fevri hareketi derneğin geneline mal etme hatasına düşmez, derneğe gönül vermiş forum okurlarının kalbini bu kadar kolay kırmazdınız.

Sevgi ve saygılarımla,
Oktay ERTAN.
Ara
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi