İzmir Açık, İl TSF Temsilciliği Boş, İzmir TSF Sitesi Kapalı
#1
Alıntı:İzmir Open bu yıl uluslararası boyutu önceki yıllara göre sönük ama önemli sayıda yerel (özellikle de İzmir’li ) sporcunun katılımıyla yapıldı.

Yıllar içinde İzmir’deki başıbozukluğu ve gerilemeyi gören ve İzmir il yöneticilerin sorumsuz, hedefsiz, günü bile kurtarmayı beceremeyen, satranç toplumunun duygu ve taleplerinden kopuk, şişkin egolu, kralcı tavırlarına, kırgınlık ve kızgınlıklarına karşın İzmir ve diğer illerden satranca gönül verenlerin katılımıyla 10. kez yapıldı. İzmir Açık Turnuvasına satranççılar sahip çıktı.

Bu organizasyona emeği geçenlerden BİZ denmesi beklenirken her zaman olduğu gibi bolca BEN dediler. Başarısızlıklarda ortalarda görünmemeyi tercih eder ve sorumluluğu üstlenmeyi hiç sevmezlerdi. Geçen yıl Open’ın yapılamamasıyla ilgili açılışta ayak üstü yapılan “ekonomik kriz” mazeretine de o tarihlerde İzmir tsf sitesinden resmen yapılan “Fiba-basketbol turnuvası nedeniyle İzmir’deki oteller dolu en kısa sürede açıklama yapılacaktır” mazeretinin hangisinin doğru olduğunu da ve neden bunu söylemek için bir yıl beklendiğini de kimse sormaya gerek duymadı.

Artık ildeki yöneticilerin bir yandan mazeretlere sığınıp diğer yandan böbürlenmeleri arasında yaptıkları tutarsız açıklamalar dinleyicileri fazla ilgilendirmiyordu. Olumlu veya olumsuz her uygulamalarında federasyon, bölge, kurul vs. gücünün ellerinde, arkalarında olduğuna eleştirenleri inandırmaya çalışırken kendileri de inanmışlar güzelim bir satranç denizini sığ bir göle çevirmişlerdi.

Satrancı kitlelerden kopardılar. Gerçekte ekip bile olamamış, dağılmış eski yönetim-iş ortaklarının inandırıcılığını yitirmiş göstermelik ve zorlama samimiyeti gerçekten üzücüydü...

Karşılama ve uğurlamaları, şeffaf görevlendirmeleri, usulüne uygun görev devir teslimlerini, hesap vermeyi bir türlü içselleştirememiş olanlardan ne beklenebilir ki?

Eğer kurum kültürü oluşmuşsa, ancak il yönetiminin kurumsallaşması durumunda ekip, gönüllü, fahri çalışma kavramlarının hak ettiği değeri bulacağını idrak edemeyen, Faaliyet planı yayınlamak kadar asıl faaliyet sonu raporlarının camia ile paylaşılması gerektiğini kavrayamayan, satrancın sadece para-lisans-turnuva-masa-sandalye-takım-ödül-yine para denklemiyle satranç kültürünü yeşertip geliştirebileceğini sanma yanlışına düşmüş, fincancı dükkanına giren bir fil gibi satranca gönül vermiş her kesimi dağıtan, küstüren yöneticiler için yaptıkları katkı hatırına yine de centilmence, sade bir uğurlamaydı aslında İzmir Open.

İzmir Open’ dı il temsilcisi yedekliydi büyük gider yüce gelirdi ancak; İzmir tsf sitesi aylardır kapalıydı. Görünen o ki site yedekli de değildi ! Kapanmasına bir mazeret uydurmak kolay da neden kapalı kaldığına kılıf bulma konusunda henüz anlamlı bir gerekçe bulma çalışmaları sonuçlanamadı.

Bırakın arşiv niteliğindeki sadece turnuva duyurularını ve sonuçlarını, yorumlarıyla, haberleriyle, işleyişiyle iyinin en iyileri kadar kötünün en kötü örneklerinin (bir daha olmasın diye hiç silinmemeli) sergilendiği bir dönemin ibretlik belgelerinin yok olması çok da umurlarında değildi. Teknolojinin bu devrinde kafayı kuma gömen bu anlayışın unuttuğu şey ise, bu belgeler ortak hafızadan silinse de kişisel arşivlerde çoktan yerini almıştı.

Ne hazindir ki İzmir'in bu haline üzülen duyarlı ve sorumluluk taşıyan kişilerin bir bölümü sesini ilgililere ancak bu siteden duyurabiliyor. Dünyanın en zengin, FIDE sayfasının bile destekçisi olan bir federasyonun İzmir İl temsilcisinin temsilcisi ! bile turnuvalarını buradan duyurduğuna göre… Benden sonra tufan, ne gam…
Ara
Cevapla
#2
Alıntı:Başarısız yöneticiler diye genellerken şüphesiz ilde tek bir adamın gücü veya yanlışlarına sessiz kalarak, ortak olarak yönetim gücünü ve fırsatlarını kullananlar, “o ne derse o olur” ‘beni aşar’ ‘ben yapmadım o yaptı” demeyi ilke edinen bir grup kişi kastedilmekte.

Lider, vizyon sahibi, ekiplerini doğru kişilerden seçebilen, ortak akıla değer veren, onların eleştiri ve önerilerinden yararlanabilen il temsilcileri de unvanları açısından elbette tek adam. Harika projeler üreten, sonuçlandıran, tüm kesimlerin desteğini kazanan, federasyonun yüz akı böyle başarılı bir çok il temsilcisi, il kurullarında, turnuvalarda, eğitim faaliyetlerinde büyük bir fedakârlıkla, enerjiyle çalışan saygın görevliler her ilde olduğu gibi elbette İzmir’de de çoğunlukla var. Bu kişiler takım çalışmasına inanan, başarıları BEN yerine BİZ diyerek sunmayı başarısızlıkları BENim hatam, yanılmışım demeyi prensip edinenler.

Bu belirsizlikte ve sahipsizlikte ilginç olan Halkapınar’da hiç olmadığı kadar çok turnuva patlaması yaşanıyor olması. İl web sitesi kapalı olduğu için bir yayın organı olmayan İzmir yöneticisi kendisiyle ne yazık ki dalga geçilen feysbuk sayfalarından ve “forum köşelerinden” unvanını kullanmaktan özenle kaçınarak sürekli il, ilçe ne olursa turnuva duyurmakta veya düzenlemekte. Ne iyi değil mi? Turnuva kategorileri bazen 10, 11, 14 bazen 11, 13, 16 olmakta. Ne garip değil mi?

Katılımcı yoğunluğundan falan değil amaç satrancı düşük bedellerle ama bol ödüllü, güzel organizasyonlarla yaygınlaştırmayı amaç edinmiş gönüllü kulüp, dernek ve sponsorlar ola ki çıkarsa onların güzel turnuvalar yapma heveslerini içlerinde bırakmak olmalı.

Ödül olarak madalya sayıları dışarıdaki aynı tarihli turnuvalara göre 3 ila 10 arasında değişiyor. Etkinlikleri parçalara ayırıp hiç değilse bir bölümünü Halkapınar’da göz ve el altında tutabilmek. Planlı ve bol katılımlı turnuvalarda aslolan sporcu ve velileri birleştirmek olmalıyken bu kasıtlı değilse bile hatalı bir uygulama. Açık turnuva için yaş üst limiti koyma garabeti de düpedüz kasıtlı ve kınanması gereken bir uygulamaydı.

Bir dönem çok olsun çoğu benim olsun anlayışıyla çok şey kaybedildi. Sonra az olsun benim olsun anlayışına gelindi. Peki birkaç yıl öncesinde büyük umutlarla açılan satranç merkezlerini hatırlasak. Şimdi ne durumdalar?

Önceki İzmir tsf yönetimine yön veren, şimdiki “temsilcinin temsilcisi unvanlı” (Kendisi için bu sıfat kullanılan sayfaların etkin bir üyesidir bir rahatsızlıkta belirtmediğine göre hoşlanmaktadır.) kişi başta satrançtaki gerilemeye paralel kendi merkezi de dâhil bu kapanışların tesadüf olmadığını görmüş olması umulur. Daha iyilerine ulaşılabilecekken, alt yapıdan, mevcutlardan sürekli kan kaybederek gelinen bu noktada eserleridir.

Adil olunsa, planlı olunsa, külfet ve paylaşımda denge gözetilse, farklı kesimlerden sporcular ve onların satrançsever velileri bu düzensiz, tatsız ortamdan uzaklaşmak zorunda kalmasalar, mevcutlar korunurken yeni yetenekler eklense, “huzur olsa” Türkiye’ye satrancına büyük ivme kazandırabilecekti.

Belki de eğitim tekniklerinde, web-medya, yayıncılıkta, malzeme üretiminde vs. federasyonu da daha büyük hedeflere yönlendirebilecek çok büyük bir birikimdir, deryadır İzmir.

“Sporcu sayısına göre abartılı sayıda hakem görevlendirmeleri, birden fazla yerde görevliymiş gibi görünüp ödenek almak, Halkapınar dışındaki özel turnuvalar için il ve/veya federasyonun yani toplumun mülkiyetinde olan ve satrancın emrine sunulan saat, takım, vs malzemenin kirası olarak “bedel” istendiği” de dillendirilen ayrı bir iddia. Bazı şeylerin söylenir olması en az gerçekleşmiş olması kadar kötü.

İl temsilcisinin veya bilgilendirme açısından ne yazık ki yine camianın duyarlılıklarının gerisinde kalan federasyonun eksikliğini gideren İzmir Satranç camiasının sosyal paylaşım-iletişim ortamlarında kaynakları ve belgeleriyle paylaşılan bilgilere göre yeni adıyla federasyon temsilcisi İzmir için henüz yok.

Federasyon temsilcisi satranca gönül ve emek veren yerel kulüpler, sporcular, veliler eğiticiler ile hakemlerin, özetle satranç toplumunu oluşturan yayıncıdan, malzemeciye, kırtasiyeciye, çaycıya kadar herkesin güvenini kazanmış birisi olmalı.

İldeki ekip, kurul, alt temsilcilikler gibi işletilmeyen kurulları işletmeli. İçi boşaltılmış gönüllülük kavramına yeniden gerçek anlamını kazandırmaya inanmış, bizzat özümsemiş, konuşma davranış ve uygulamalarıyla satranca olan ilgi ve heyecanı yeniden uyandırabilecek biri olmalı. İldeki ekibin sadece ili değil, federasyonun misyonunu, vizyonunu prestijini de temsil eden saygın üyelerinden biri olmalı.

Bu amaçla yeni yapılanma amacıyla illerde seçilen il hakem komitesi başkanı ve kulüp temsilcilerinin görüşleri alınmalı. Önerileri, projeleri, talepleri ve varsa temsilci adayları sorulmalı, atamalarda dikkate alınmalı.

Camiasıyla bütünleşmiş adaletli, şeffaf, çalışkan, yenilikçi, katılımcı, paylaşımcı, birleştirici, gençlere ve kadınlara yönetimde yer veren il yönetimleri, kurulları, birimleri oluşturmadıkça biz sistemli, kalıcı bir gelişme sürecine giremez, BİZ BÜYÜK BİR AİLE olamayız.
Ara
Cevapla
#3
Sayın H.Tahsin,

Yazdıklarınızı dikkatle okudum. İzmir Satranç ortamının acı halini iki yazıyla güzel özetlemişsiniz. İzmir'in flu ortamını gayet net aktarmışsınız. Biz İzmir'li satranç sporcularının merakı da Sayın Ali Nihat Yazıcı ve ekibinin bu yazılanları okuyup okumadıklarıdır. Okuyor iseler sorgulayıp sorgulamadıklarıdır.
İzmir'de olanları yazılanlardan takip edebiliyoruz. Anladığımız kadarıyla İl temsilcisi, federasyon temsilcisi kısaca İzmir satrancını temsil edecek kişi değişti, yoksa değişmedi mi? Kim oldu niye oldu, kim seçti. Eskisi mi iyiydi, gelen(?) gideni aratıyor mu? Ne kadar zor gibi....
Sayın H.Tahsin; yazınızın sonunda 'BİZ BÜYÜK BİR AİLE OLAMAYIZ' diyorsunuz, haklısınız. Çünkü ailenin hiçbir ferdine danışılmamıştır.
Sporcu, veli, antrenör, hakem hiçbirine. En önemlisi de olmazsa hiçbiri olamaz olan sporcuya ve veliye hiç danışılmamış, aile bireylerinin hiç birinin en ufak düşüncesi yoklanmamıştır.(aileoyu yoklaması). Anlaşılan o ki gizli kapılar ardında 'Ben onu istiyorum' denmiş herhalde. Hadi Ankara sorgulamıyor dedim, merak edip Tsf organizasyon şemasından kurullardaki İzmir'lilere baktım.

Yönetim Kurulu
Olgun KULAÇ

ONUR VE DANIŞMA KURULU
İ.Ferit ÇÖMEZ

TEKNİK KURUL
Erdem UÇARKUŞ
Emin Yasa ALTUN

SPORCULAR KURULU
Betül Cemre YILDIZ
Yakup ERTURAN

MERKEZ HAKEM KURULU
Selçuk BÜYÜKVURAL

EĞİTİM KURULU
Olgun KULAÇ
Barış AKYILDIZ

SAĞLIK KURULU
Günnur Sayın KUZU

EĞİTİM KULÜPLERİ KOORDİNASYON KURULU
Ozan ÇAPAN

14 kurul saydım, şaşırdım tekrar saydım, şaştım kaldım. 8 kurulda 11 İzmir'li var. İzmir'in liglerde takımı yok. İyi idare ediyoruz.

Bu kurullardaki insanlar bir araya gelsede İzmir'e ve sorunlarına sahip çıksa olmaz mı.
Biz satranç severlerde mutlu olsak. Yazacak çok şey var şimdilik bu kadar..(Zeitnot (Zaman kıtlığı, Tzaytnot)
Ara
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 2 Ziyaretçi