Cumhuriyet Bayramı
#2
Satranca verdiği değeri göstermek için "Satranç tahtasında tüm denizlerden daha fazla macera vardır." diyen bilge adam, "Satranç, hayatın ta kendisidir" yazan küçük kız çocuğu, hayatı, hayatın anlamını, yaşadığı, toplumu, denizin kıyısından ufuklara bakınca bile fark edilen denizin enginliğini duyumsamış mıdır acaba.

Yaşamak, sadece satranç'dan ibaret, satrançla yaşamak, ülkede, dünyada her anlamda "yer yerinden oynarken" her şeye sadece 64 karelik bir alana odaklanıp "kazanç varsa feda, kazanç yoksa beraberlik evla" penceresinden bakmak mı dır?

İyi bir satrançcı olmak sadece notasyona gerekli harfler ve 1 den 8'e rakamlarla sınırlı bir dünyada galibiyetle biten notasyonların yazarı olarak ünvan sahibi olmakla yetinmek mi dir?

Satranç bir yaşam biçimi diyenler; işle dostluğu ayırır gibi, satrançla yaşam felsefelerini, duygu ve düşüncelerini, izan ve insaf ölçülerini de birbirlerinden yalıtmışlar mı dır? Maçlardaki sessizlik tüm yaşamlarında geçerli bir kurala mı dönüşmüştür?

Hatalardan fırsatlar yaratmayı oyun kurmaktan çok sever hale gelmek, yanlışları görmeye odaklanıp iyi şeyleri artık hiç algılamamaya başlamak ya da pembe gözlükleri takıp yanlışlara duyarsız kalmak mıdır satranç severin yaşam felsefesi? Elbette değildir. Olmamalıdır da.

Görmüş geçirmiş büyükleri tarafından "Sadece kendi canı yandığında" sesini çıkarmasıyla tanımlanan bir camia'da, tarafları satrancın içinde olsa bile evlilik, doğum, bayram kutlamalarını, ulusal değerleri hiç değilse anmayı, büyük çoğunluğu çocuklardan ve öğrencilerden oluşan, onları gerçek bir satraç sever olarak motive edebilecek en etkili güç annelerden, okullardan kopuk, erkek egemen bir camia olduğu doğrudur.

Okul, öğrenci haberlerini ciddi satranç sitelerine yakıştıramayan, turnuva-yönerge-bordro odaklı, yaşından, bilgisinden, görgüsünden, göründüğünden bile daha "ağır", ağırlığından darasını çıkarınca küsuratdan ibaret ağırlığı gramı geçmez forum-site-il-kurul, apartman her neyse yöneten, moderatör-administrator-temsilci-yönetici-başkan vs. ünvanlı çarpık sistemlerin "gönüllü" bekçileri olsa da; günün anlam ve önemini bilen sorumlu-duyarlı insanlar tükenmediği ve göründüğünden daha çok olduğu için umut her zaman var.

Bunu ille de ifade etmeli mi, ille de burada mı ifade edilmeli elbette hayır. Uzun bir periyotta paylaşım konularına, yoğunluk değişimlerine, katılımcı sayılarına bakınca bazı gerçekler daha iyi fark ediliyor. Şayet bir nedenle burası paylaşım için akla geldiğinde bu millet nerede diyenler olursa. Yanıtı : Şimdi siz neredeyseniz onlarda oralarda. Bu yüzden forum kapatanların, ölçüsüz ceza kesenlerin bindikleri dalı kestiklerini düşünmeye devam ediyorum. İnsanların kendi dünyalarına kapanmalarını "el birliğiyle" başardınız.

Keyfini sürerken farkedemeyenler, her daim meşgul olanlar, yılda bir kez olsun ait oldukları toplumun duygu ve düşüncelerini içlerinde hissettirecek sinirleri uyuşmuş olanlar, hissettiklerini tarif edemeyenler, sükuttan altın, sindirilmişlikten, tembellikten, boş vermişlikten, görmemezlikten gelmekten gelecek umanlar, Cumhuriyetimiz olmasaydı canı yanacak olanlar adına da Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun.

Sadullah Eken arkadaşımıza duyarlılığı için teşekkürlerimi sunar bayramını kutlarım.
Ara
Cevapla


Bu Konudaki Yorumlar
Cumhuriyet Bayramı - Yazar: sadullaheken - 28-10-2011, 23:18
Buruk ve Sitemli Bir Kutlama - Yazar: Hoca - 29-10-2011, 14:36
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Hoca - 29-10-2011, 16:30
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Hüseyin AKTAŞ - 05-11-2011, 09:49



Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi