23-07-2012, 13:20
Lig maçları sona erdi.Başarılı olan takımları kutlarım.Benim gibi canlı yayın şeklinde gösterilen maçları izleyenler olmuştur.Yarışmalar devam ederken dile getirmek istemediğimiz konuları şimdi tartışabiliriz.Bugüne kadar yazdığım yazılarda yerli oyuncuların yenilgilerini eleştirdiğimi hatırlamıyorum.Tersine hep sağladıkları başarıları dile getirmek istedim.Ancak son lig karşılaşmalarında canlı yayından izlediğim bazı oyunlar nedeniyle biraz eleştirmem gerektiği sonucuna vardım.2200 civarında Elo puanı olan bir oyuncu, 10 hamle sonrasını göremeyebilir.Ama 1 nci ligde oynayacaksa 2 hamle sonrasını görebilmelidir.Siyah vezir şah çektiği anda 3 taşı birden tehdit etmektedir.Şah tehditini önlemek zorunlu olduğundan diğer iki taştan biri boşta kalmaktadır.Yabancılar karşısında çok kolay kötü duruma düşüyoruz.Neden böyle oluyor?Rakibin kuvvet derecesinin yüksek olması tek neden değildir.Psikolojik nedenler de vardır.Yerli oyuncuların yabancılarla yaptığı karşılaşma sayısı azdır.Gerek lig maçlarında gerek açık turnuvalarda yerli ,yabancı ile oynama imkanını çok az bulmaktadır.Bunu değiştirmek mümkün müdür?Lig maçlarının ve açık turnuvaların bugünkü yapılanması içinde mümkün değildir.Farklı yapılanma nasıl olabilir?Az sayıda yabancı,çok sayıda yerlinin katılabileceği yarı açık turnuvalar veya kapalı turnuvalar düzenlenmelidir.Yerli oyuncular yurtdışındaki açık turnuvalara katılmalıdır.Bu son söylediklerim şimdilik hayal gibi görünmektedir.Ama yakın bir gelecekde gerçekleşmeye başlayacaktır.
Öte yandan yerli oyuncular nasıl desteklenebilir?sorusunun üzerinde durulmalıdır.Turnuvalarda ve lig maçlarında yabancılar için yapılan harcamalarla yerliler için yapılan harcamalar arasında büyük fark vardır.Aramızda pek çok kişi bu farkın olması gereken bir fark olduğunu savunacaktır.Ben de 2600 Elo puanı olanla,2000 Elo puanı olanın aynı terazide tartılacağını savunmuyorum.Ancak yabancılara önemli meblagların iki yıl için peşin ödendiğini öğrenince,yerlilerin küçük meblağların gecikmesine bağışıklık kazanmış olmalarını yadırgıyorum.
Satranç toplumu eninde sonunda şu sonuca varacaktır: Yerli oyuncuların haklarını koruyacak bir birlik oluşturulmalıdır.Bunun adı Meslek odası mı olur?Sendika mı olur?Profesyonel satrançcılar Birliği mi olur?Bir isim bulunacaktır.Yabancı Büyükustaların böyle bir birlik kurduğunu biliyoruz.Bu birliğin görevi ne olacaktır?Üyelerinin haklarını koruyacaktır.Bir turnuva yönergesini beğenmediği zaman onu neden beğenmediğini açıklayacaktır.Kulüp yöneticileri veya turnuva yöneticileri ile anlaşmazlığa düştüğü zaman oyuncuları boykot etmeye çağırabilecektir.Boykot gibi hoş olmayan kavramların zaman içinde sakıncaları ortaya çıkar mı?Mutlaka her sistemin sakıncası vardır.Bunları yaşamadan tahmin etmek mümkün değildir.Bugün içinde bulunduğumuz sistem ancak Milli kadroya seçilen oyuncularımızı belli koşullarda desteklemektedir.Bu sistemin mutlaka yenilenmesi gereklidir.Öncelikle fazla harcama gerektirmeyen yenilikler yapılmalıdır.
Spor federasyonları için özerkliğin yararlı olacağı düşüncesi,ilgili federasyona bağlı olan toplumun kendi kendini denetleyebileceğini varsaymıştır.Ancak bu denetim ,olayların bütününe bakarak yapılamamaktadır.Bireylerin kendi aralarındaki tartışmaların ve mahkemelere intikal eden davaların Satranç Toplumuna yararı yoktur.Toplumun büyük kesimini ilgilendiren konular tartışılmalıdır.
Öte yandan yerli oyuncular nasıl desteklenebilir?sorusunun üzerinde durulmalıdır.Turnuvalarda ve lig maçlarında yabancılar için yapılan harcamalarla yerliler için yapılan harcamalar arasında büyük fark vardır.Aramızda pek çok kişi bu farkın olması gereken bir fark olduğunu savunacaktır.Ben de 2600 Elo puanı olanla,2000 Elo puanı olanın aynı terazide tartılacağını savunmuyorum.Ancak yabancılara önemli meblagların iki yıl için peşin ödendiğini öğrenince,yerlilerin küçük meblağların gecikmesine bağışıklık kazanmış olmalarını yadırgıyorum.
Satranç toplumu eninde sonunda şu sonuca varacaktır: Yerli oyuncuların haklarını koruyacak bir birlik oluşturulmalıdır.Bunun adı Meslek odası mı olur?Sendika mı olur?Profesyonel satrançcılar Birliği mi olur?Bir isim bulunacaktır.Yabancı Büyükustaların böyle bir birlik kurduğunu biliyoruz.Bu birliğin görevi ne olacaktır?Üyelerinin haklarını koruyacaktır.Bir turnuva yönergesini beğenmediği zaman onu neden beğenmediğini açıklayacaktır.Kulüp yöneticileri veya turnuva yöneticileri ile anlaşmazlığa düştüğü zaman oyuncuları boykot etmeye çağırabilecektir.Boykot gibi hoş olmayan kavramların zaman içinde sakıncaları ortaya çıkar mı?Mutlaka her sistemin sakıncası vardır.Bunları yaşamadan tahmin etmek mümkün değildir.Bugün içinde bulunduğumuz sistem ancak Milli kadroya seçilen oyuncularımızı belli koşullarda desteklemektedir.Bu sistemin mutlaka yenilenmesi gereklidir.Öncelikle fazla harcama gerektirmeyen yenilikler yapılmalıdır.
Spor federasyonları için özerkliğin yararlı olacağı düşüncesi,ilgili federasyona bağlı olan toplumun kendi kendini denetleyebileceğini varsaymıştır.Ancak bu denetim ,olayların bütününe bakarak yapılamamaktadır.Bireylerin kendi aralarındaki tartışmaların ve mahkemelere intikal eden davaların Satranç Toplumuna yararı yoktur.Toplumun büyük kesimini ilgilendiren konular tartışılmalıdır.
Ateş Ülker