Üzücü Konular :(
#1
http://chess-news.ru/en/node/8360
Kısmen çeviri: İ.Doğantuğ

Ekaterina Atalık Rus Satranç Federasyonu'na alınması için müracaatta bulunmuştur.

"Türkiye Satranç Federasyonu'nun bana karşı tarzı apaçık; politikaları da apaçık - bizim (Suat Atalık'la beraber) satranç kariyerimizi durdurmak (bitirmek) istiyorlar" ..

"Benim durumum özel: bu sebepsiz bir satranç federasyonu değiştirme isteği değil, bu neredeyse siyasi sığınma hakkı talebi. Oynamak istiyorum ve T.S.F.'de kalarak özgürce oynayamayacağımı biliyorum."

Ekaterina, devamla "Bu değişiklik için 12bin EURO ödemem gerek. 10bin EURO beni bırakmalarına karşılık tazminat olarak Türkiye Satranç Federasyonu'na gidecek" demiştir. .
Ara
Cevapla
#2
Söz konusu haber yeni gibi durmakla beraber biraz eskimiş durumdadır. Milli takımda nedense oynatılmayan E. Atalık iyi niyet gösterilmemesi ve çözümsüzlüğe bırakılması nedeniyle eski federasyonuna dönmek istemiştir. Avrupa Şampiyonu unvanlı bir oyuncunun bir milli takımda oynamak istemesi son derece doğaldır. Zaten çifte vatandaştır.

Ancak Rusya Satranç Federasyonu alternatif oyuncuları olduğu için transfer başvurusundan heyecan duymamış, transfer bedelini ödemek istememiştir.

Bildiğim kadarıyla Atalık ailesi Türk satrancında seçimle beraber bir değişim ve iyileşme beklemektedir. Rusya'ya geçiş şimdilik askıdadır.

http://www.fide.com/fide/handbook.html?i...w=category
linkinde ödenecek paraların miktarları yazmaktadır. Bize de son zamanlarda GM'ler transfer edildi. Olimpiyatta iyi derece almanın piyasasını siz de hesaplayabilirsiniz.

Selamlarımla
Ara
Cevapla
#3
Sahiden IM Ekaterina Atalık neden bizim milli takımımızda oynamıyor?
Vaktiyle Gurevich oynadı. Takımın hocası, artık "bizden biri" dediler..
Dragan Solak oynuyor, hadi o da "enişte" kontenjanından...
Peki Ipatov'u aldınız? Ipatov ile Türkiye'nin bağı nedir? Alexander Ipatov, Ekaterina Atalık'tan daha mı bağlıdır Türkiye'ye?

Peki, diyelim ki satranç camiasının GM Atalık konusunda bir sebepten kılını kıpırdatmaya niyeti yok; ama Ekaterina Atalık'a yapılan bu haksızlığa karşı çıkacak kimse yok mudur?

Anlayamıyorum, Suat Atalık için her şeyi söyleyenler, eşi hanımefendide milli takıma almayacak kadar ne kusur buldular acaba?

Sayın Yazıcı'ya sesleniyorum:
Şeffaf federasyon diyordunuz, bizlerle bunun gerekçesini paylaşın.. Sizden, senelerdir satranca gönül vermiş biri olarak, hatta her şey bir yana, sadece ve sadece bu ülkenin bir ferdi olarak hesap sormak benim hakkım değil midir?

Benim ülkemin satranç milli takımında IM Ekaterina Atalık neden yok?
Merak ediyorum yahu..

Saygılarımla..
Ara
Cevapla
#4
Federasyona sorduğunuz her soru alay, dalga geçme ve küçümseme olarak olarak size geri döner.

ibrahimethemAy Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Sahiden IM Ekaterina Atalık neden bizim milli takımımızda oynamıyor?
Vaktiyle Gurevich oynadı. Takımın hocası, artık "bizden biri" dediler..
Dragan Solak oynuyor, hadi o da "enişte" kontenjanından...
Peki Ipatov'u aldınız? Ipatov ile Türkiye'nin bağı nedir? Alexander Ipatov, Ekaterina Atalık'tan daha mı bağlıdır Türkiye'ye?

Peki, diyelim ki satranç camiasının GM Atalık konusunda bir sebepten kılını kıpırdatmaya niyeti yok; ama Ekaterina Atalık'a yapılan bu haksızlığa karşı çıkacak kimse yok mudur?

Anlayamıyorum, Suat Atalık için her şeyi söyleyenler, eşi hanımefendide milli takıma almayacak kadar ne kusur buldular acaba?

Sayın Yazıcı'ya sesleniyorum:
Şeffaf federasyon diyordunuz, bizlerle bunun gerekçesini paylaşın.. Sizden, senelerdir satranca gönül vermiş biri olarak, hatta her şey bir yana, sadece ve sadece bu ülkenin bir ferdi olarak hesap sormak benim hakkım değil midir?

Benim ülkemin satranç milli takımında IM Ekaterina Atalık neden yok?
Merak ediyorum yahu..

Saygılarımla..
Ara
Cevapla
#5
Kendi ağzından anlattığı üzere Akaterina Atalık olimpiyatlara (önce hazırlık kampına ve sonra belli ki olimpiyata) davet edilmiş. Kendisi de gitmeye istekliymiş ama Suat Atalık "Sakın gitme. Bir sebep bulup sana illa ki bir ceza verirler. Hiçbir şey bulamazlarsa hırsızlık yaptı derler." diye itiraz etmiş

Yani zannettiğiniz gibi Ekaterina Atalık Olimpiyatlara davet edilmiş ama çevresindeki yöneticiler sporcular potansiyel iftiracı oldukları için Suat Atalık izin vermemiş. İşte bunlar da inanamayanlar için Ekaterina Atalık'ın sözleri.

E.ATALIK: That’s a good question. In May, quite unexpectedly for us, I got an e-mail from the Turkish Chess Federation with the invitation to the training session dedicated to the Olympiad, which will take place in Istanbul in August. I responded that I surely want to play at the Olympiad and that I’m ready to join the team. But I would like to get some guarantees first. So, I asked them to send me an invitation to the Olympiad and the statement that they guarantee my participation in it. I got an extremely interesting answer: “In order to play for the Turkish team, firstly, you have to participate in the training session. We will evaluate your performance at the training session and see your current shape.” I’m at the top of the Turkish rating list and the difference between my ELO and the rating of the 5th ranked player is approximately 500 points. So, it was a very interesting letter – they want to see my performance. And at the end they wrote: “Don’t forget to take your jumpsuit and sneakers with you.”
[…] We discussed that with Suat. I was actually positively geared up for the event, but Suat just said that he is worried about my safety. He said: “If you will go there and live with all those players and officials in one hotel – they will just find a reason.” He added: “You still won’t be able to play at the Olympiad – they will just find a reason.”
[…] And at some point, you know, we were afraid that they could make up some story. For example, stating that I’ve offended someone or stole something. So, at that moment all the players and officials would be there, in other words, a lot of witnesses, who would confirm their accusations, whilst I would be all alone.

http://chess-news.ru/en/node/8383
Ara
Cevapla
#6
Platon Kardeşim,

Söyleşide geçen konu son aşamada olan bitendir. Ondan önce E. Atalık Nalçik'de yapılacak Bayanlar Turnuvasına gönderilmek istendi. Bölgede savaş ve terör olaylarının yoğunlaşması sebebiyle katılmak istememesi üzerine TSF tarafından ceza, sözleşme feshi gibi yollara gidilmişti ve o gün, bu gün yok sayılmaktaydı. Konu ile ilgili bir haberi okuyabilirsiniz. Beşer hafızası zayıf ama artık internet var:
http://arsiv.sabah.com.tr/2008/08/31/pz/...78DF9.html

Bu yıl kendisi bir davet aldı, doğrudur. Ancak Platon arkadaşımızın vurguladığı yerin haricinde ne diyor diye bakarsanız, ve bugünkü Olimpiyat A takımına bakarsanız, E. Atalık ile Kübra ve Betül haricindekilerin arasında 400-500 puan olduğunu görürsünüz. Bildiğim kadarıyla kendisi TSF yetkilisine yazılı olarak sordu, "beni takıma mı davet ediyorsunuz" diye. Cevap dedi ki, "takıma değil, kampa davet ediyoruz. Hal, tavır, performansın iyi görülürse takıma gireceksin. Antrenör karar verecek"

Başta Platon kardeşimiz olmak üzere, birisi söyleyebilir mi acaba? Bu girişim ne kadar samimi ve ciddi olabilir? Kampa davet edilen oyuncunun seviyesi ve son zamanlardaki performansı belli değil midir? Büyüklerde başka bir Avrupa Şampiyonumuz daha mı vardı ki, seçme yapıp en iyisini bulacağız?

Bu durumda kim Suat Atalık'ın yerinde olsa, aklına o türden şüpheler gelirdi. Hala sporcuya kusur bulma peşinde olanlara sormak lazım, federasyon sporcu kazanmak için değilse, ne için kurulmuş?
Ara
Cevapla
#7
Cengiz beyin söyledikleri bana mantıklı geldi.
Sanırım "davet etmediler" denmesin diye davet gönderilmiş.
Öyle anlaşılıyor.
Cevapla
#8
Niyetleri okumadan somuttan yola çıkalım.

* Federasyon Ekaterina Atalık'ı Olimpiyat öncesi hazırlık kampına davet etmiş. Mantıklı. Sporda önemli yarışma öncesi hazırlık olmalıdır.

*Atalık bana oynama garantisi veriyor musunuz demiş? Mantıksız. Takıma girmek belli kriterlere göre hak edilir, garanti istenmez.

*Kampta performansınızı ölçeceğiz denmiş. Mantıklı. Sporcu performansının ölçülmesinden rahatsız olmamalı. Olimpiyata gidecek her oyuncunun performansı ölçülür. Oyuncu belki de o anda ağır bir hastalık geçiriyor bile olabilir. Federasyon sağlık raporu bile istemeli gerekirse. Ne yani Federasyon, takım kaptanı, takım arkadaşları oyuncuyu ilk turda mı görecek.

*Suat Atalık demiş ki. "Otele gidersen, oyuncularla ve görevlilerle kalırsan seni oynatmamak için illa bir sebep bulurlar. Gerekirse hırsızlık yaptığını bile söylerler." Mantıksız. Hatta paranoyakça. Olimpiyattaki görevliler, sporcular suçlu, iftiracı, komplocu insanlar değildir. Bunu söylemek bir yana, Atalık şüphe duymakta haklıdır diye bu cümlelerin savunulması bile garip.
Ara
Cevapla
#9
Platon Nickli Kullanıcıdan Alıntı:*Atalık bana oynama garantisi veriyor musunuz demiş? Mantıksız. Takıma girmek belli kriterlere göre hak edilir, garanti istenmez.

http://register.chessolympiadistanbul.com/countries 'den görülebileceği üzere Türkiye'nin Kadınlar A takımının 5 oyuncusu var.

http://ratings.fide.com/topfed.phtml?top...ountry=TUR Bu da Türkiye'nin kadın oyuncularının fide ELO'larını gösteren liste.

Sırf bunlara baktığımızda bile argümanınızın yetersizliği açıkça görülebilir. Ekaterina Atalık, Yıldız ve Öztürk haricinde ikinci listedeki bütün oyunculara körleme atabilecek güçtedir.
Ara
Cevapla
#10
Atti

Sen satranç takımı kaptanısın diyelim. Faraziyeden 3 durumdan bahsediyoruz.

Sana diyorlar ki 2400 ratingli bir oyuncu var.

1) Bu oyuncu 1 sene önce 2600'müş ama ne olduysa sürekli 2000 performans göstererek 2400 ratinge düşmüş ve bana takıma girme garantisi verin, benim onlardan ratingim yüksek diyor.

2) Oyuncunun depresyonda olduğu, abartalım delirdiğine dair veya daha da abartalım ölümcül bir hastalığa yakalndığına dair dedikodular var.

3) Takım yarışmasına girilecek. Kaptan oyuncuyu hiç görmemiş. Görmeyen, tanımayan takım arkadaşları da var. Oyuncu uyumlu mu, takım için berabere yapman lazım dese yapar mı yapmaz mı? Takım arkadaşlarının elini sıkmakta çekince gösterir mi göstermez mi (hali hazırda eski milli oyunculardan biri böyleymiş) çekinceler var.


Şimdi bunlar var veya yok. Olimpiyat öncesi milli kamp da düzenleniyor. Bu oyuncuyu davet etmektesin. Oyuncuya sözlü veya yazılı olarak tamam takımdasın diye garanti vermek hangi devlet, spor ciddiyetine yakışır?

Bakın 2750 civarında ratinge sahip GM Vugar Gashimov 2010 yılında takıma alınmadı. Federasyon Başkanı tarafından açıklanan sebep ise takım arkadaşlarıyla uyumsuzluğu.

Neymiş 2750 ratingli oyuncu bile takıma alınmayabiliyormuş. Atti'ye kalsa rating listesine bakıp takımları gönderelim o zaman.

Bu da chessbase sitesinde yayınlanan açıklama. Gashimov'a arkadaşlarınla barışırsan takıma alırız seni demiş. O da kabul etmeyince takım dışı kalmış.

President of the Azerbaijan Chess Federation, was quoted as saying: "We didn’t expell Gashimov from the team - he decided not to play himself. Our doors were open to him, but he had to come and make peace with all the members of the team and admit his mistake. In my opinion in the current situation we can talk about a “star illness”. After the European Championship Vugar Gashimov fell ill with exactly this 'star illness'."
Ara
Cevapla
#11
Son olarak.

Türk görevlilerin ve sporcularının kendisine hırsızlık iftirasını atabileceğini düşünen ve bunu tüm dünya basınına da söyleyen birisi milli formayı taşımayı hak etmiyor.

İsterse 2800 olsun, yine de o formayı giyebilecek kriterlere sahip değil.


"Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim"

Mustafa Kemal Atatürk
Ara
Cevapla
#12
Sn Platon Federasyonun her yaptığını bir mantıkla yaptığını belirtmişsiniz.
Çok güzel bir açıklama olmuş. Ellerinize sağlık. Cidden etkilendim.

Ama işin bir de öbür boyutu var ki, saygıdeğer Federasyonumuz bazen yaptıklarının mantığını ilan etmiyor. Mantıksız şeyler yapıyor demiyorum bakınız, yanlış anlaşılmasın. İlla ki bir mantıkla hareket ediliyordur. Ama bu mantığın açıklanması durumunda herkes mutlu olacaktır, oysa Federasyonumuz bazen yaptıklarının mantığını açıklamıyor.

Nereden biliyorum? Çünkü ben de böyle bir davranışla karşılaştım. Burası yeri değil, detaylandırmam doğru olmaz. Ama şunu şahsen tecrübe ettim ki sayın Federasyon yetkililerimiz bazen yaptıkları "mantıklı" hareketin "mantığını" açıklama gereği duymuyorlar.

O nedenle de ben Sn Ekaterina'nın bu olayda haklı olabileceğine kanaat getirdim. GM Barış Esen, GM Mustafa Yılmaz veya GM Emre Can daha önceden Sn. GM Suat Atalık'ın (haklı veya haksız olarak) yaşadığına benzer bir deneyim yaşamış olsalardı muhtemelen kampa çağırıldıklarında onlar da benzer bir "soru" sorabilirlerdi.

Sonuçta Sn.Ekaterina'nın en yakın "Kadın" oyuncumuz ile arasında 110 ELO'dan fazla fark var, hiç çağırılmasaydı bunun "mantık" ile izah edilir yanı olmazdı.

Normalde "Oynayacak mıyım? Garanti mi?" diye herhangi bir sporcu sormaz, bu da doğru, haklısınız yani, ama sorunun sorulmuş olmasının sebebi de malum. Şimdi Ekaterina ablamız sırf bu soruyu sordu diye hedef haline getirilmesin bence.

Düşündüm, ben olsam şahsen ben de aynı soruyu sorardım. Ama şu cevabı almayı umarak sorardım:
"Tabii ki oynayacaksınız, ama kampa katılarak bunu gerçekten istediğinizi göstermiş olmalısınız!"

Şöyle bir cevap yakışıklı olmamış:
"Kamptaki performansınızı ölçüp bakacağız vs.vs." Bu cevap tarzı içinde "Herşeye hazır olarak gelin ya da gelmeyin" gibi gizliden bir ima barındırıyor bence. Elimizde 2400 - 2500 seviyelerinde on onbeş kadın sporcumuz olsaydı bu cevap yeterince kibar, çok mantıklı ve yerinde olabilirdi. Ama mevcut şartlar altında malesef öyle değil.

Bence böyle diyorum. Ve tercih edilen tüm olimpik takımlarımıza başarılı(!) bir turnuva diliyorum.

Saygılarımla.
Cevapla
#13
@Platon Gashimov örneği güzel bir örnek, amma velakin bundan bahsederken Azerbaycan'ın 2700+ düzeyinde 2 oyuncusu daha olduğunu ve Gashimov'un yerine takıma çağırılacak olan oyuncunun da 2600 düzeyinde bir GM olacağını (1900 ELO'lu birisi değil!) eklemeyi unutmuşsunuz.

3 madde halindeki argümanlarınızın pek etkileyici olmadığını da eklemeliyim. 1. ve 2. maddelerin saçmalığı bir yana 3. maddenize takıldım. Bildiğiniz (herhalde?) üzere birbirini görüp tanımanın satranç oynamaya pek bir etkisi yoktur. Bunlar satranç oyuncusu, futbol takımında tandem defans yapmıyorlar. Bu yazdıklarınızdan satrançla pek alakanız olmadığı sonucunu çıkartıyorum maalesef.

Eğer ben takımı dizseydim sorgusuz sualsiz Atalık, Yıldız ve Öztürk'ü kadroya yazar 4. oyuncu olarak da Topel'e katılmak isteyip istemediğini sorardım. Satranç, ünvan ve ratingin gayet somut bir hiyerarşi oluşturduğu bir spordur. Ratinge göre takım dizmek sizi temin ederim ki kamp yaparak performans değerlendirmek gibi abuk bir yöntemden (Hangi ciddi ülkeler kadrolarını kamp yaparak seçiyor mesela?) kat be kat mantıklıdır.
Ara
Cevapla
#14
Atalık'ların milli takıma alınmaması bence tartışma konusu olmamalı,mantık aranmamalı. Bana göre en büyük mantıksızlık, TSF yönetimiyle Atalık'lar arasında geçen o kadar tartışmadan sonra,kesilen cezalardan sonra,TSF'nin Atalık'ları,yurt dışında oynatmama girişimlerinden sonra, Atalık'lar neden Milli takımda oynatılmıyor sorusudur.
Ara
Cevapla
#15
Birinci ve ikinci maddeki olasılıkların saçma olduğunu söylemişsiniz. Oysa ki benzerleri ülke tarihinde yaşandı.

1) Ülkenin birinde bir oyuncu Rusya'ya gitti. Kağıt üstünde hiç olmayan bir turnuvada oynayarak IM normu aldı ratingini 2400'lere yükseltti. Sonra da bu ratingle hak iddia ederek (o sırada takım ortalaması 2300'ü biraz geçiyordu) o ülkeyi temsilen yurt dışı turnuvalara katıldı. Rating unvan gayet uygun bir hiyerarşi oluşturuyor ya. Alın size örnek!

2) Ülkenin birinde şizofreni raporu olan ve sürekli ilaç almak zorunda olan bir oyuncu Türkiye Şampiyonu oldu. Ülkeyi temsil etti. İlacını orada almayınca takım arkadaşlarıyla kavga etti vs.

Neymiş. Dediklerim saçmaymış, hiç olamazmış. Alın olmuşu var!

Bir kez "Bana göre takım bu şekilde olmalı" diyemezsiniz. Somut kriterler olmalı. Rating ile unvan en önemli kriterlerden ikisidir ama başka kriterler de var. Mesela oyuncuları veya yöneticileri potansiyel iftiracı olarak gören birisi özür dilemedikçe takıma alınmamalı. Çağrıldığı zaman da kampa gelmeli, pazarlık yapmadan. Gelemediği durumlar için de kriterler olmalı.

TSF kriter veya seçme için sistem belirlemiş mi? Gözüken tek kriter tek adamın sözü. Gücü elinde tutanlar yazılı kuralları sevmez çünkü kurallarla bağlanmayı sevmezler. Öyle olmasaydı 8.3 yaş ortalamasıyla nasıl takım çıkardı.

Gelelim üçüncü maddeye satranç takımında uyumun önemli olmadığı konusuna.

1) Uyumsuz oyuncu oda arkadaşını rahatsız eder. Rahat uyku uyumasına engel olur, huzursuzluk yaratır.

2) Uyumsuz oyuncu takımda gerilim yaratır. İki kez arka arkaya siyah oynasa kaptana çıkışmaya başlar. Hem kaptanı hem onun yerine beyaz oynayan arkadaşında tedirginlik yaratır.

3)Uyumsuz oyuncu sadece kendini düşünür. Takım bir berabere ile maçı kazanacaktır ama kaptanı dinlemez ve kazancı zorlayıp herkesi strese sokar.

4)Uyumsuz oyuncu kaptanın talimatını dinlese arkasından binbir laf eder, kaptanı suçlar.

5)Uyumsuz oyuncu maça son anda gelir, takımda stres yaratır.

6)Uyumsuz oyuncu sürekli kendini düşünür. Taktik gereği bir tur kesilse hemen suratını asar. Onun yerine oynayan oyuncu üzerinde psikolojik baskı yaratır. Hatta kendi, yerine oynayan oyuncunun kaybetmesini temenni eder. Onun yerine oynayan oyuncu da bunu sezer ve oyunu etkilenir.

7)Uyumsuz oyuncunun takım arkadaşlarından biri norma gitmektedir. Onun başarılı olması için siyah oynaması gerekir ama kabul etmez veya kabul edene kadar tartışır, takımı olumsuz etkiler.

8)Uyumsuz oyuncu oda arkadaşına destek olmaz. Oda arkadaşı kaybederse onu küçültücü yorumlar yapar.

9) Uyumsuz oyunc kaybetmiştir. Diğer arkadaşı berabere konumu zorlayıp kazanabilirse takım puanı alabilecektir. Uyumsuz oyuncuyu sevmeyen diğer oyuncu. Takımı ve uyumsuzu ben mi kurtaracağım diye oyunu zorlamaz berabere yapar. Takım puan alamaz.


Atti satrancın çok içinde olduğu için bunları düşünememiş. Bari bir tane sebep bulabilseydi takım içindeki uyumun önemini anlamak için. Maddelerin devamı vardı, sıkıldım yazmadım. Herhalde bazı şeyler satrancın içinden iyi görülmüyor. Ben dışında olduğum için görüyorum herhalde.

Size deseler ki "Olimpiyat Milli Takım kampına davet ediliyorsunuz" Herhalde devamında olimpiyat takımında oynamayı beklersiniz. Beni hırsızlıkla suçlayarak ekarte etmek isteyecekleri aklıma kolay kolay gelmez. Ekarte edeceklerse baştan teklif etmezsin. Hırsızlıkla suçlayacak kadar kötüsün de başka mazeret mi gelmiyor akla. Türkiye Birinciliği'nde oynamadı dersin çıkarsın işin içinden.
Ara
Cevapla
#16
@Platon

Zırva tevil götürmez diye güzel bir sözümüz var. TSF'nin yaptığı bu zırvalığı tevil etme çabalarınız gözlerimi yaşartıyor ancak sonuçta 2450 ratingli bir IM yerine 1900 ratingli birilerinin takıma alındığı sabit olduğu için bu tevil çabalarınızın satranççılar için pek bir anlam ifade edeceğini düşünmüyorum.

Öncelikle yazdığınız 1. madde şöyleydi.

(1) Bu oyuncu 1 sene önce 2600'müş ama ne olduysa sürekli 2000 performans göstererek 2400 ratinge düşmüş ve bana takıma girme garantisi verin, benim onlardan ratingim yüksek diyor.

Bunu Suat Soylu'nun IM'liğine bağlamanızı şahane bir kıvırma olarak gördüğümü bilmenizi isterim. Ünvanın şaibeli olduğuna şüphe yok yalnız nasıl bir kampta 2410'luk bir IM ile normlarını tamamlamış 2390'lık bir FM'nin gücünü ayırt edeceklermiş, bu konuda da merakımı giderirsiniz umarım. Böyle keskin bir kuvvet belirleme yöntemini kendimize saklamamız haksızlık olur bundan FIDE aracılığıyla bütün dünya satrancının yararlanmasını sağlamalıyız.

2. madde de şöyle demekteydiniz.

(2) Oyuncunun depresyonda olduğu, abartalım delirdiğine dair veya daha da abartalım ölümcül bir hastalığa yakalandığına dair dedikodular var.

Bu maddeye dair örneğinizde kimi kastettiğinizi maalesef bilemiyorum. Fakat kamp müessesi burada da bir gereklilik ya da zorunluluk değildir. Başta check-up olmak üzere çeşitli sağlık taramalarından geçirerek kimin neyinin olup olmadığı öğrenilebilir.

Kriterlere gelince bunlar eşit derecedeki oyuncular arasında bir seçim yapılacağı zaman anlamlıdır ancak. Seçim kriterleri örneğin 2300'lük bir WGM'nin, Atalık'ın önüne geçmesini açıklayabilir, ancak hiç bir kriter 1900'lük birilerinin kendisinin önüne geçmesini sağlayamaz. Ben körleme atar diyorum, siz kriter efendim diyorsunuz. Bunlar gayriciddi yaklaşımlardır.

Uyum konusuna gelince. Müthiş bir uyum yakalasa bile şu andaki takımın, benim önerdiğim takımdan yüksek puanda turnuvayı bitirmesi satranç ratinglerinin ne anlama geldiğini bilen her satranççı anlayabileceği üzere mümkün değildir. Uyum üzerine istediğiniz kadar madde yazabilirsiniz fakat bunlardan hiçbiri 1900'lük oyuncuların 2400'lük bir performans göstermesini sağlamayacaktır.

Bir de hepimiz bunların Atalık'ların TSF ile olan sorunlarıyla ve bilhassa GM Atalık'ın TSF'yi Sn. Erşan Gökerman'ın deyimiyle yüklü bir tazminata mahkum ettirmesiyle (Bu arada IM Atalık da röportajında kendisinin TSF ile olan davasında da sona yaklaşıldığında bahsediyor. Belki bir tazminat ta oradan kazanacak Atalık ailesi) ile ilgili olduğunu biliyorken kamp, kriter gibi saçma bahanelerin öne sürülmesi ayrıca komiktir. En başta yazdığım üzere zırva tevil götürmez.
Ara
Cevapla
#17
Sıkışınca laf kalabalığı ve zırva tevil götürmez tarzı laflar...

Siz bana söyleyin.

Milli Takıma girmeye aday Ekaterina Atalık kocası Suat Atalık ile düşünmüş "Takımındaki diğer oyuncular, yöneticiler bana iftira atarak hırsız diye suçlayabilirler. Buna da kimse itiraz etmez oyuncular yalancı şahitlik yaparlar" demiş. Şimdi bunu diyeni takıma alır mısınız? Resmen size, bize iftiracı, yalancı, ahlaksız diyor. Tüm dünyada da yayınlanıyor. Yüksek ratinge, unvana sahip olanın buna hakkı var mı? İnsaf!

Hem zaten takıma almayız dememişler ki. Olimpiyat öncesi kampa katıl demişler. İyi ki katılmamış. 1900'lük öz kızımızı böyle 2400'lük oyuncuya tercih ederim.
Ara
Cevapla
#18
Platon Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Sıkışınca laf kalabalığı ve zırva tevil götürmez tarzı laflar...

Siz bana söyleyin.

Milli Takıma girmeye aday Ekaterina Atalık kocası Suat Atalık ile düşünmüş "Takımındaki diğer oyuncular, yöneticiler bana iftira atarak hırsız diye suçlayabilirler. Buna da kimse itiraz etmez oyuncular yalancı şahitlik yaparlar" demiş. Şimdi bunu diyeni takıma alır mısınız? Resmen size, bize iftiracı, yalancı, ahlaksız diyor. Tüm dünyada da yayınlanıyor. Yüksek ratinge, unvana sahip olanın buna hakkı var mı? İnsaf!

Hem zaten takıma almayız dememişler ki. Olimpiyat öncesi kampa katıl demişler. İyi ki katılmamış. 1900'lük öz kızımızı böyle 2400'lük oyuncuya tercih ederim.

Beyefendi mesele zaten Atalık'ların haklı olmasıdır. Hukuk sistemi düzgün işleseydi Ali Nihat Yazıcı o koltukta şu an oturuyor olmazdı. Şu anki iktidarın desteğiyle belki cezai bir yaptırım bile almadan yöneticilik yaptığı dönemdeki hukuksuzlukları yanına kar kalır ama satranççılar onun ve yönetiminin ne olduğunu biliyor, siz hiç merak etmeyin.
Ara
Cevapla
#19
Konuyu değiştirmeyin. Atalıklar'ın diğer hukuki konularını bilmem. Haklı olabilirler o ayrı.

Tartıştığımız konuyla ilgili cevap verin.

Takım arkadaşlarını ve yöneticileri hırsızlık iftirası atacak ve yalancı şahitlik yapabilecek insanlar olarak gören ve bunu tüm dünyaya ilan eden birisini takıma alır mıydınız?
Ara
Cevapla
#20
Platon Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Konuyu değiştirmeyin. Atalıklar'ın diğer hukuki konularını bilmem. Haklı olabilirler o ayrı.

Tartıştığımız konuyla ilgili cevap verin.

Takım arkadaşlarını ve yöneticileri hırsızlık iftirası atacak ve yalancı şahitlik yapabilecek insanlar olarak gören ve bunu tüm dünyaya ilan eden birisini takıma alır mıydınız?

Elbette almazdım ve elbette şu anki TSF de almayacaktır. Ancak bu onların haksız olduğu gerçeğini de değiştirmez.
Ara
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 2 Ziyaretçi