Artvin'in Boğaları Kadar Olamadık
#1
Artvin in ünlü boğaları!
İstanbul Satranç Olimpiyatının iki üç ay öncesi. Bursa’da bir tanıdıkla dolaşıyoruz. Kemer takmayı sevmediğimden arka koltuktayım. Havadan sudan bahsediyor hem de dışarıyı seyrediyorum. Büyük bir yeşil alan içindeki bir bez afiş dikkatimi çekti. “Geleneksel Artvin Boğa Güreşleri”
Birkaç km ilerde bir pankart daha. Bu seferki yolun karşısından diğer karşısına boydan boya iplerle gerilmiş, bağlanmış. Altından baka baka geçiyoruz Tarih, yer, boğaların unvanları, sahipleriyle resimleri…
Artık dikkatimizi çekti ya, gözlerimiz “Artvin Boğalarını” arıyor. Neredeyse hemen her otobüs durağında “Artvin Boğası” resmi! Müthiş afişleme yapılmış. Metro istasyonlarındaki bil board lardaki afişlemeyi de birkaç gün sonra gördüm.

Alış verişimizi yaptık Gemlik’e dönüyoruz, girişte boydan boya bir bez afiş ve “Artvin Boğalarının” ünü. Gemlik içinde de hemen her otobüs durağında Artvin Boğalarının resimleri. Ayrıca birçok dükkânın camlarında reklâmlar asılı.
Mudanya ve Orhangazi dede durum böyleydi. Diğer ilçeleri dolaşmadım. Muhakkak buralarda da benzer afişleme yapılmıştır.
Güreşlerin yapılacağı gün şehir dışında misafirimiz olmasaydı, uyandırılan merak duygusundan, hayatımda ilk kez boğa güreşi seyretmeye gidecektim.

Bursa da “Artvin Boğa” güreşlerinin yapılacağını Gemlik de sağır sultan duydu, bilmem kaçıncı satranç olimpiyatının Türkiye de, İstanbul’da yapılacağından, turnuvalara giren satranç oyuncusundan tutunda onların velilerine kadar birçoğunun haberi olamadı.
Sırf Gemlikte mi? Tüm ülkedeki yüz binlerce lisanslı satranççıdan kaçının bu olimpiyatlardan haberi oldu?

Turnuva öncesi Tüm Türkiye yi kapsayan geniş çaplı bir reklâm kampanyası yapılamaz mıydı? Yapılan tanıtım yeterlimiydi?

Ayrıca, satrançla ilgilenenlerin bile çoğunun haberinin olamadığı bir organizasyondan sokaktaki adamın haberi nereden olacaktı?

Haberinin olamadığı bir turnuvadan, insanlar neden oyuncuları ve sonuçları öğrenmek istesin? Niçin satranççıları tanımak istesin? Ona ne senin normundan, ünvanından?

Toplumun merak etmediğini yazılı ve görsel medya neden versin?

Sonuç olarak, biz satranççılar Bursa da “Artvin’in Boğaları” kadar merak edilemedik. Yerel gazeteler ve televizyonlar boğalardan bahsetti, satranççılardan bahsetmedi.

Artvin’in boğaları kadar olamadık. Ne mutlu A.Nihat Yazıcı Federasyonuna!
Ara
Cevapla
#2
Sayın Yılmaz Özdil farkında olmadan Sn A.Nihat Yazıcı ekibinin planlarının bir kısmını bozmuştur. Belki bir başkasının da dikkatini çekmiştir diye yazılanlara göz attım ama göremedim. Karşılıklı yağlamalarla dolu yazılar arasından gözümden kaçtıysa birisi belirti versin.
Sn Özdil in yazısındaki siyasi mesajlara girmiyorum.,Ama Özdil , Satranç Olimpiyatının İstanbul’da yapıldığını köşesinde yazmasıyla turnuva bir anda gündeme oturmuştur.

Sadece Türkiye gündemi değil, dünyadan da bi haber olan belli bir kesimi saymazsak, farklı görüşten satrancı bilen bilmeyen, az bilen birçok insan İstanbul’ da bir satranç olimpiyatı düzenlenmiş olduğunu öğrenmiş oldu. Tabiî ki olimpiyat bittikten sonra.

Gemlik Öğretmenler Evinde ikinci yılın sonunda zar zor 5–6 kişilik bir satranç grubu oluşturabildik. Büyük çoğunluk olan taş hokeycilerin arasında bir köşeye sıkışmış vaziyette buluşabildiğimiz nispette satranç oynamaya çalışıyoruz. Son günlerde başımıza dikilip, “İstanbul’da Satranç Olimpiyatı varmış öyle mi?” diyenler belirmeye başladı.İyiye işaret!

Federasyonumuzun yapamadığı demeyeceğim, özellikle yapmadığı tanıtımı Sn Özdil yukarda belirttiğim gibi farkında olmadan yapmıştır. Yok, şu takımla ilgili görüşleri yanlıştı, doğruydu yok şöyleydi yok böyleydi. Geçin bunları. Netice itibariyle İstanbul’da bir satranç olimpiyatı düzenlendiği bilgisi, ulusal medya aracılığıyla, geç de olsa insanlara verilmiş oldu.

Olsa olsa Sn Yılmaz Özdil’e; Bizi bir tek sen anladın, sen de geç ve yanlış anladın” diye sitem edebiliriz.
Ara
Cevapla
#3
Selçuk bey,

Satrancın halk arasındaki durumunu hatta öğretmenler arasındaki durumunu çok güzel anlattınız. İşte satrancı genel anlamda halka tanıtamazsanız olimpiyatta şampiyon bile olsanız 5 tane 2700+ GM de transfer etseniz boş.

Çocuk satranç oynamaya çalıştığında, "ne satrancı gitsin derslerini çalışsın" diyen birçok anne baba var bu ülkede. Satrancı okeyden tavladan dahi daha gereksiz görüyorlar. Bu cehaletle savaşarak işe başlanmalı.

ANY bey azimle inatla çalıştı. Evet yiğidi öldürürüm ama hakkını yemem. Çalıştı çabaladı ancak tabanı çürük eve kat çıkamazsınız. Yöntemleri yanlış olduğundan da başarısız oldu.

Yılmaz Özdil farkında olmadan İstanbul Satranç Olimpiyatının duyurusunu yaptı evet ancak keşke bunu kasıtlı yapsaydı. Kimse yazmadı çizmedi bari ben yazayım diye de ekleseydi. Yani oda satrancı bir amaç değil araç olarak kullandığından malesef yazısını çok taktir edemedim.
Ara
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi