Zeki, Çevik, AHLAKLI!
#1
Alıntı:40.Dünya Satranç Olimpiyatlarını, her anlamda başarılı bir organizasyonla geride bıraktık. Aslında, çok zor ve çok kapsamlı bir organizasyon olan olimpiyatlar, düzenlediğimiz hiçbir organizasyona benzemeyecek bir etkinlikti. 161 ülkenin takımları, 6 ülkenin delegeleriyle, 167 ülkenin bayrağının yer aldığı bu muhteşem etkinlikte, FIDE tarihinin tüm rekorlarını kırmakla kalmadık, Türk Spor tarihinin de en büyük ülke katılımının olduğu uluslararası spor karşılaşması rekoru da satranca nasip oldu.

Olimpiyatlarda, sportif olarak da, çok başarılı olduğumuza inanıyoruz biz. Geleceğe yatırım yaptığımız, Türkiye 2016 ve Türkiye 2023 takımlarımızın aldığı başarıyla gururlandık. Türkiye takımlarımız, beklediğimiz düzeyde olmasa da bize göre çok başarılıydılar bu şampiyonada. Çok sayıda alınan normlar, unvanlar, masa dereceleri gibi bireysel başarılar da bizi ve camiamızı çok mutlu etti.

Olimpiyat organizasyonuna dair, 52 ülkeden takdir ve teşekkür mesajları aldık. Kuşkusuz, organizasyonu eleştirenler de oldu, özellikle, görmeden eleştirenler, turnuva salonuna varmadan ön yargıyla eleştirenler, iç ve dış mihraklar oldu. Herkesin, istediğini söyleme hakkı olduğuna göre, kimin ne eleştirdiği, hangi kafayla eleştirdiği, amacı, aslında eleştirinin de kabul edilebilirliğini ortaya koyuyor.

Tüm bu başarının ardında, bize güvenip destek veren Gençlik ve Spor Bakanımız, Spor Genel Müdürlüğü ve kuşkusuz A'dan Z'ye organizasyonu başarıyla yürüten yönetimimiz ve TSF çalışanları var. Gönüllüleri, hakemlerimizi, geçici profesyonel çalışanları da unutmamak lazım. Ben herkese kocaman bir teşekkür yolluyorum.

Olimpiyatlarla aynı süreçte, FIDE Genel Kurulu da düzenlendi. TSF olarak amaçladığımız tüm hedeflere ulaştığımızı söyleyebilirim. Siz, köşelerinde seviyesizce yalan söyleyenlere çok fazla inanmayın. FIDE Genel Kurulunda gördük ki, iç mihraklarımız, dış mihrakların maşası olmuşlar. Otel odalarını, gizli toplantı salonları masraflarını ödeyen, kapı kulu gibi, satrancımızın karşısında olanlara hizmet edenler, keşke, şahsi egolarının ve kişisel gizli arzularının ötesinde, bu ülke satrancında tahtaya bir taş koyabilselerdi.

İnadına inat tekrar dile getiriyorum.

Sporcu ve spor yöneticisi dediğin, 'zeki, çevik ve AHLAKLI' olmalı. Buna sahip olmayanların, hakaretlerine, alaylarına, küçümsemelerine çok önem vermeden, biz kervanın yürümeye devam edeceğine, size söz veriyoruz.

Tam da gelecekten söz ederken, seçimlerimizin de 3 Kasım 2012 tarihinde Ankara'da yapılacağını sizlerle paylaşmak isterim.

Üç dönem başkanlık yapmanın yeterli olduğunu düşünüyorum. Daha önce de defalarca sözünü ettiğim gibi, bayrağı, benden çok daha iyi taşıyacağına inandığım bir arkadaşıma devretmek için seçim gününü bekliyorum. Gülkız Tulay hanımefendi, liderliğiyle, kişiliğiyle, engin satranç deneyimi ve yöneticilik bilgisiyle, uzmanlığıyla, kendi projeleriyle, iki şampiyonun annesi olması, yüzlerce yetenekli çocuğumuza satranç anneliği yapmasıyla, gölgede kalmadan, benim yönetimimin başarısını yakın zaman içerisinde unutturacak, yepyeni bir yönetimle karşınızda olacak.

Gülkız hanımın, yakında hepinizle paylaşacağı programı, yönetimine destek verecek olan bir delege olarak inceleme şansım oldu. Süper bir gelecek bekliyor Türk Satrancını. Keşke, kendine aday diyen, ve aday olup olmayacağına bile henüz tam olarak inanamadığım, diğer dostlarımız da, lagada lugada ile değil de programlarıyla bizi etkileselerdi. Benim bir oyun var nereye gideceği belli, ama en azından gözümüzden kaçan bir şey varsa, Gülkız hanım programına alırdı değil mi?

Sevgili dostlarım, her dört yılda bir yaşadığımız bir gerçek vardır. Seçimler yaklaşınca, adı sanı duyulmayan, ne olduğu satrançla ilgisi belli olmayan birileri çıkar ve birden uzmanlaşır ve yönetime saldırmaya başlar. Bu aslında çok doğal, bunun arkasında göze batmak ve bir listede aday olmak arzusu vardır. Üstelik bunu öyle yaparlar ki, yapıyorlar ki, satranç gibi centilmenlik gerektiren bir sporda, aileden kaynaklanan yetişme sorunlarına dayalı, hiçbir ahlaki ve demokratik teamüle dayanmayan bir tarzla yapıyorlar. İsim verip, bu tahta dışındaki piyonlara terfi olanağı tanımayacağım.

Olimpiyatı daha çok konuşacağız. Başarılarımızı tek tek, nesnel dayanaklarıyla sizlerle paylaşacağız. Seçimle ilgili de çok şey konuşacağız. Ama benim tekrarlamak istediğim bir inancım var!

Gülkız Tulay ve ekibi, Türk Satrancında tarih yazacak, Yazıcı liderliğindeki yönetimin anlayışını geliştirip unutturacak kadar daha başarılı olacak. Asla gölge olmayacak, yaratıcı, görevdeşlik dolu, hoşgörülü bir yönetim olacak.

Yolun açık olsun kardeşim!

İnadına inat, kanıtla!

'Zeki, çevik ve AHLAKLI!'

TCF President Ali Nihat Yazıcı (IO, IA) - 24.09.2012
http://www.tsf.org.tr/component/koseyazi...46&task=yg
Ara
Cevapla
#2
Başkan'ın mesajı sanki bu forumdaki tüm mesajlara yazılmış genel bir cevap gibi olmuş. Muhalefeti de takip edip bir iki cümle de olsa yazması bana göre olumlu ancak bukadar savunmaya geçmesini gerektirecek durumda kalmasına biraz da üzüldüm. Sonuçta kendisi beğenirsiniz beğenmezsiniz Türk Satrancı'nın şu anki başkanı'dır.

42. liği halen başarı diye savunması çok yanlış hele hele bu milletin vergileriyle dışardan oyuncu transfer edip te 42. liğe başarı diyorsan sanki sende de birşeyler başarısız gibi ne dersin?

Türkiye 2016 evet başarılı ona lafım yok. Peki 2023 ? olimpiyattan ne öğrendiler? Yenilmeyi mi? Houdini 2.0 la oturup sürekli oynasalardı bence yenilmeyi daha güzel öğrenirlerdi.

Harkezin malumu yapılan yanlışlıklara rağmen ANY bey ülkedeki satrancı az da olsa geliştirmiştir. Şu anda televizyonlarda satrancın yararlarını anlatan iş bankası reklamı dolaşıyorsa bu ilerlemenin en büyük göstergesidir. Halkın, satranç ile ilgili kafasındaki önyargıyı b,r nebze de olsa kırabildiğine inanıyorum. Bu konu detay gibi görülen fakan yapılması gereken en önemli icraattir.

Eğer ANY beyin yazısında bahsettiği gibi Gülkız hanım bu doğruları geliştirirse ve dışardan transfer, 30 una gelmişleri GM yapma çabaları vb. yanlışları da tekrarlamazsa Türk Satrancı gelişecektir.
Ara
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 2 Ziyaretçi