MAVİ KALE
#1
TSF NİN BUGÜNKÜ SAYFASINDA ''SATRANCI DEĞERLİ BİR SPOR YAPMAK'' başlığıyla yayınlanan makalede, satrancın bir spor olmayıp belirli bir zümrenin uğraş alanı olduğu düşüncesinin bizlerin beynine nakşetmek amacı taşıdığı ve ''Biz Farklıyız'' diğer sporlara benzemeyiz, kalitemizi golf ve tenis benzeri spor dallarının seviyesine yükseltmeliyiz ifadesiyle de bu anlayış açıkça dile getirilmiştir.

Yazıyı kaleme alan ve yayınlanmasına izin verenlere cevabım aşağıda verilmiştir. Katılıp katılmamak sizlere kalmıştır. Ancak burada yazdıklarım, sporla uğraşan insanların temel eğitim etkinliklerinde aldıkları ilk bilgiler olup, bununla ilgili tüm yayınların ilk sayfalarında yeralır.

FARKLILIK ORTAYA KONULACAKSA, O ZAMAN ''Sporların en soylusu atletizmdir. Atletizmin en soylu yarışı da 100 metre yarışlarıdır.'' ANLAYIŞ VE DÜŞÜNCESİ KARŞISINDA NE CEVAP VERİRİZ.

Hepimizi temsil eden bir derginin baş makalesinde yer alan bu yazıyı okumamış kabul ediyor ve sizlerden de benzeri tepkinin verilmesi, sonraki nüshalarda bu yanıtıma yer verilmesi talebinde bulunuyorum.

Spor kişinin önce kendine, sonra doğaya zamana ve insana karşı bedensel ve ruhsal faaliyetlerle sürdürdüğü bir mücadele biçimidir. Buna paralel olarak spor belli kurallarla işleyen sosyal bir olaydır.
İnsanın bedensel ve düşünsel yeteneklerini bir bütün olarak dengeli ve sağlıklı bir biçimde geliştirmek amacıyla yarışma tarzında yapılan eylemlere “spor” diyoruz.
Sporda amaç insandır, şampiyonlar yetiştirmek, madalyalar kazanmak, rekorlar kırmak değil. Bütün bunlar “spor” amacına uygun yapıldığında ortaya çıkacak yan ürünlerdir. Spor bir şampiyonluk olayı değil, insana özgü bir yaşama olayıdır, bir kültür olayıdır.Ruhun ve bedenin sağlık ve estetik düzeydeki dengesinin aranışı aynı deneye dayanır. Kültürü bir tek edebiyata, sanata, kısaca major alanlara terk etmek düpedüz onu anlamamış, onun hayatımızdaki önemini ve yerini kavramamış olmaktan kaynaklanır.
Bir kültür olarak kabul ettiğimiz sporda amaç insandır ve insanlık için insandan daha büyük araç yoktur.
Sporun amacı kişiye sağlık, disiplin, saygı ve toplum içinde sevgi ve hoşgörü temelinde bir karakter kazandırmak olmalıdır.

BU VESİLEYLE, BÜTÜN BUNLARI BİZLERE ÖĞRETEN VE GEÇTİĞİMİZ GÜNLERDE KAYBETTİĞİMİZ SN.KURTHAN FİŞEK HOCAMIZIN TOPRAĞI BOL OLSUN.
Ara
Cevapla
#2
Bu yazıya nasıl cevap verilecek? Ne söylendiğini anlayan varsa beri gelsin!
Ancak yazının muhatabı olduğumdan yine de deneyeyim!
1- TSF sayfasındaki makale değil, “Mavikale” dergisinin son sayısında yayınlanan sunuş yazısı.
2- Kimsenin beynine bir şeyin nakşedildiği yok. Fikrimi söylemem, yazmam yasak mı?
Farklı olmak meselesine gelince, satranç elbette diğer spor dallarından farklıdır. Diğer spor dalları da birbirinden farklıdır. Her spor dalının kendine özgü yanları vardır ve genel çerçeve çizilirken bunlara dikkat edilir. Bazı spor dallarının nedeni tam olarak bilinmese de büyük ilgi ve destek gördüğü de açıktır. Bunun nedenlerini öğrenip satrancın da onlar kadar ilgi görmesini sağlamalıyız demenin nesi neyi “nakşetmek”.
Üstelik bunun bu forumda yazan bir arkadaşımızın fikri olduğunu ve bu fikri beğendiğim için yazıya taşıdığımı belirtmiştim.
3- O yazıda soyluluktan bahseden olmadı. Ayrıca soyludan kastedilen nedir? Birisi en soylu atletizm ve onun içinde de 100m yarışı en soylu diyorsa ona da söyleyeceğim çok şey olur.
4- Sporun çok çeşitli tanımları vardır. Bunlardan hangisi size uyuyorsa onu kabul edebilirsiniz. Ama o tanımı dayatamazsınız. Günümüzde spor tanımı çok çeşitlenmiştir ve pek çok yeni spor dalları ortaya çıkmıştır. İster amacınız mücadele etmek olur, isterse kendini geliştirmek. İster adrenalinizi yükseltmek olur ister ruhunuzu terbiye etmek.
5- Kim kültürü nereye, nasıl terk etmiş? Sporda amaç bölümünde yazılanların hiçbir bağlamı yoktur.
6- “İnsandan büyük araç yoktur” ne demek? “Amaç insandır” ne demek? Amaç insanın bir şey olmasını beklemek olabilir. Ancak amacı olmayan hatta insana zarar veren sektörel değeri büyük olan sporlar da vardır. Örneğin binicilik, motor sporları, extreme sporlar, boks ve daha sert sporlar.
Kısaca romantik değerlendirmeler yerine tam olarak neyi eleştiriyorsunuz söyleyin de ona göre yanıt verelim!
Ara
Cevapla
#3
Sabri bey çok haklısınız. Yazıyı nereye çekseniz oraya gidiyor :lol:
Ara
Cevapla
#4
Yazılı iletişimde yazarların çok düştüğü yanlışlardan birisi şudur: Yazar anladığı bir konuyu yazmaktadır ve kendisi için uygun gördüğü ifadeyi sayfaya döktükten sonra, karşıdakinin de tıpkı kendisi gibi konuyu anladığından emindir neredeyse.
Bu duruma bir de net bir şekilde başka anlamlar içeren sözcük yanlışları karışınca işler daha da zor hale gelir.

Biraz daha özen sorunu çözer...
Cevapla
#5
avni katipoğlu Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Hepimizi temsil eden bir derginin baş makalesinde yer alan bu yazıyı okumamış kabul ediyor ve sizlerden de benzeri tepkinin verilmesi, sonraki nüshalarda bu yanıtıma yer verilmesi talebinde bulunuyorum.

Vallahi şahsım adına söylemeliyim ki Avni beyefendi neye tepki vermiş ben anlayamadım. Bizim neye tepki vermemizi istediğini de çözemedim. Ama Sabri bey Avni bey'in bu yanıtına sonraki sayılarda yer verir mi onu bilemem.

Yazıyı okudum, bence her zamanki gibi gayet güzeldi.
Abdulkadir Bener
Cevapla
#6
Ben eleştirimi yaptım. Bunu anlamadığınızı belirten yazınızda kullanılan üslubun yakışık almadığını belirtirim. Spor konusunda yapılacak tartışmaların, bu konuya vakıf kişilerle yapılmasının uygun olacağı düşüncesindeyim. Konu benim açımdan kapanmıştır.

Teşekkür eder, başarılar dilerim.
Ara
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi