TSF SEÇİMLERİ VE GENEL KURUL
#1
Bildiğiniz üzere 05 Kasım 2012 Tarihinde Türkiye Satranç Federasyonunun Başkanlık seçimi var.

Seçimlere ilişkin Genel Kurul toplantısının yapılacağı ve diğer bölümlerine ilişkin bülten yayına girdi.
Bültende Genel Kurul Toplantısının yapılacağı salon ve eklentilerine, adı listede olmayan konuk ve Genel Kurul Üyeleri dışında hiç kimse alınmayacaktır. Katılımcıların, girişte, kayıt masalarında kendilerine sunulacak kartları sürekli takmaları zorunludur. maddesi bulunmakta.

Peki bu ne demek?

Genel kurul alanına sadece başkan adaylarının davet ettiği konuklar ile genel kurulda oy kullanma hakkı olan delegelerin faydalanacağıdır.

Bilindiği üzere Gençlik ve Spor Bakanlığına yayınlanan yönetmelik gereği Vizeli Satranç Hakemleri ve Sporcuları delege olamıyor. Ülkemizde bir çok deleginin Satrançla alakası olmadığı halde delege olmalarının yolu açılmıştır. Satranç sporuyla ilgilenen kişi delege olamadığına göre, en azından delegemle birlikte gidip genel kurulu izleyeyim ona göre delegemi yönlendireyim düşüncesi içinde olan ise malesef bu fırsattan yararlanamayacaklar.
Çünkü Delegelerin dışında bir başka satranç severin salona veya genel kurul çalışması yapılan alana girmesi yasak.

Bu ne demek bir kulüp başkanı bile seçimleri izleyemeyecek ve görüşlerini delegesine aktaramayacak sonucunu ortaya çıkarmaktadır.

[color=red]adı listede olmayan konuk [/color] bunun anlamıda sen kulüp olarak bir başkan adayının ismini bildirmesiyle genel kurula katılabileceğindir.

Bu seferde şöyle bir sorun ortaya çıkıyor. Tarafsız olan bir kulüp bir taraf seçmek zorunda bırakılıyor.

Değerli arkadaşlar işin özü 05 Kasım 2012 tarihinde yapılacak olan genel kurula Delegelerin ve başkan adaylarının göstermiş olduğu konuklar dışında kimsenin katılamıyacağıdır.

Bu olay Federasyonumuzun bir ayıbıdır. Derhal bir çözüm üretmeli, satranç severlerin, sevdalılarınında genel kurulu misafir olarak izlemelerine yönelik çalışma başlatmalıdır.

Belki sizde merak edip Yapılacak olan genel kurulu son anda karar vererek izleme isteğinde bulunabilirsiniz.

Federasyonumuz delegelere ve konuklara vermiş olduğu yaka kartlarından misafir olarak izlemek isteyenlerede misafir kartı vererek bir katkada bulunabilir.

Görüşlerinizi bekliyorum.
Ara
Cevapla
#2
merhabalar,

görüşlerinize tamamen katılıyorum. Tarafsız kişilerin o salonda olması ve seçimi gözlemlemesi bence bir gerekliliktir. Tarafsız grupta bulunan şahısların ileride belkide aday olacakları bir zamanda atmosferi ve doğru ve yanlışları tecrübe etmesi müsaade edilmelidir.

Saygılarımla,
Ara
Cevapla
#3
Deveye sormuşlar:
-Sırtın neden eğri?
El cevap:
-Nerem doğru ki???...

Bu sorunun kendisi ve yanıtları şimdiki TSF Yöneticilerinin yaptığı tüm icraatlar için de aynen geçerlidir.Sizi bilmem ama bana göre TSF'nin tüm uygulamaları tepeden tırnağa yanlış! Dişe dokunur olumlu yönde tek bir icraatleri bile yok!
Her şeyin en iyisini ancak ve ancak kendileri bilir! Başkalarına sormaya ve onlardan herhangi bir fikir almaya hiç mi hiç gereksinimleri yok!
En küçük bir eleştiriye bile zerre kadar tahammülleri yok!
Bu nedenlerden dolayı ortalığı dikensiz gül bahçesine çevirmek,satranççıların birbirleriyle bağını koparmak,haberleşmelerini önlemek amacıyla sık sık eleştiri aldıkları TSF Formunu ortadan kaldırdılar.Ardından da çeşitli hile ve entrikalar düzenliyerek bu zamana kadar yönetimde kalmayı başardılar.
Görünen o ki önümüzdeki seçimlerde de aynı yöntemi kullanarak gayri meşru iktidarlarını aynen sürdürmeyi hedefliyorlar...
TSF yöneticilerinin herbiri kendilerini yandaş kulüplerden delege gösterdikleri yetmiyormuş gibi "kura çekilerek" belirlenen 15 kişilik listede bile entrikaya başvurabiliyorlar.Buna tepki gösterenve Adana Satranç Derneğinden kuruculuğunu birlikte yaptığımız arkadaşım Muzaffer Şekerli, bir arkadaşının hesabından turksatranc gurubuna bir mail atmış.Aynen katıldığım bu görüşleri sizlerle paylaşmak istiyorum.
Tüm dostlara kucak dolusu selamlar...


FW: SATRANÇ FEDERASYONU KONGRESİNDEKİ 15 DELEGE NASIL BELİRLENDİ.‏
14.10.2012
sayın eski ve yeni tsf kongre delegeleri. benim adım muzaffer şekerli ve ADANALI YIM .satrancın özel federasyondan beri içindeyim ve adana satranç derneğinin kurucusuyum . önümüzdeki 5 kasım seçimlerinde bir şey dikkatimi çekti ve bunu sizlerle paylaşmak istedim. 99 kulübün ismi bir torbaya giriyor ve bu torbadan çok garip bir şekilde 4 osmaniye 7 tane de karaman kulübü çıkıyor. o torbada 8 karaman kulübü var 6 tanede osmaniye kulübü var. ben aslen osmaniyeli yim ve bilirim . sayın tahsin aktar adanalıdır ve bilen bilir adanada pek tutulmaz ama osmaniye onun kalesidir. karamanın nasıl bir yer olduğunu bilen bilmeyene söylesin . şimdi bu kur'a noter huzurunda yapıldığını söyleyecekler . ama bu kimi ikna edecek acaba.99 kulüpten 15 delege belirleniyor ve 7 si karamandan çıkıyor 4 ü osmaniyeden . osmaniye konyada ilk 40 bile girememişti ve kongrede temsil sdilemiyordu. karaman ne durumda bilmiyorum ama mevcut 10 kulübün 9 u kongrede temsil edilebilecek . elbette şimdi noter huzurunda kura çekimi yapıldı denecek ama muhalefet orada mı idi . yoksa minare çalınmışta kılıf mı hazırlandı . ben yemedim yiyen beri gelsin . çok garip durum . bu konunun deşilmesi ve muhalefet temsilcisi sayın CENGİZ KELEŞ İN BU KONUDA NE DÜŞÜNDÜĞÜNÜbilmek isterim . saygılarımla herkese. muzaffer şekerli.. ADANA ...
Ara
Cevapla
#4
Hmmm. Ziyaretçi konusunda yorum yapmayacağım, sebebini bilmiyorum çünkü. Sebebini bilmediğim şeye şikayet etmeyi sevmem. Ama ikinci iddia ilginç geldi. Onunla ilgili birkaç cümle yazmak, birkaç soru sormak isterim.

Öncelikle iddianız dikkat çekici, 8 Karaman'ın 7'si çekilmiş, 6 Osmaniye'nin 4'ü çekilmiş. Yani bunu garantiye aldıklarını iddia ediyorsunuz?

Öyleyse nasıl yapmışlar?
Net bilginiz var mı?
Salonda o esnada kaç kişinin/kimlerin olduğunu biliyor musunuz?
Onlarla konuştunuz mu?
Noteri tanıyor musunuz, ya da tanıyan birini mi biliyorsunuz?
Yoksa sadece "çıkan sonucu beğenmedim kesin hile var" mı diyorsunuz.

Mesela memur sınavında onlarca akrabanın tam puan çekmesini matematikçiler pratikte olasılık dışı olduğunu söylemişlerdi.
Matematiksel olasılık hesabı yaparsanız oluşan sonucun imkansız olduğunu mu söylüyorsunuz? Aramızda matematikçi var mı? Bunu bize anlaşılır bir ifadeyle gösterebilir mi?

İddia ettiğiniz hileli sonucun gerçekleşmesi için kutuya 99 yerine fazladan kaç isim konulması gerektiğini hesaplayabilir misiniz? Bunu noter ve oradaki diğer kişilerin farketmemesi de lazım? Ya da, "hepsi de zaten ortaklaşa hareket ediyorlardı" mı diyorsunuz? Minarenin kılıfı misali...

Biraz açıklama iyi olur bence.
Nasıl yapıldığını ispat edemeyecekseniz bence bu iftira konumuna düşer. Bu da hoş olmaz?

Saygılar.
Cevapla
#5
Sayın Csbh 01;
(........SABAHİ)
Bahsettiğiniz gibi 99 kulüpten 15 kulüp ismi kura ile çekilmiş.Bu iş noter huzurunda yapılmış.Üstelik kura çekimlerinin fotoğraflarına bakarsanız,Sayın Veli Ozan Çakır ve Cengiz KELEŞ in resimleri mevcut yani noter+2 muhalif yönetici adayı daha ne olsun artık bundan sonrası ister şans ,ister kader artık neye inanıyorsanız.

Ama Sayın Sabahi; lütfen kulaktan dolma bilgilerle insanlar töhmet altında bırakmayın.İlinizdeki bazı üfürükcülere inanıpta kanıtsız delilsiz yazmayın.

Saygılarımla...
Ara
Cevapla
#6
FEDERASYON ŞEÇİMLERİNDE 163 DELEGE OY KULLANACAK.

BU DELEGELERİN YARISINDAN BİR FAZLASININ OYUNU ALAN ADAY BAŞKAN ŞEÇİLECEK.

ELBETTE KURA ÇEKİMLERİNDE İLİ İLDEN FAZLA DELEGENİN ŞEÇİLMESİ İNSANIN AKLINDA SORU İŞARETLERİ BIRAKMAKTADIR.

NEDEN KURA İLE BELİRLENECEK 15 DELEGE ÇOĞUNLUĞU İKİ İLDEN OLDU?
KURA ŞEÇİMLERİNDE DİĞER İLLERİN HİÇ Mİ ŞANSI YOKU?

MUTLAKA ŞANSLARI VARDI. AMA OLMADI.

BURADA ÖNEMLİ OLAN SEÇİMLERİN DEMOKRATİK BİR ORTAM İÇERİSİNDE GERÇEKLEŞMESİ VE BİR SATRANÇ OYUNU GİBİ KAZANANINDA , KAYBEDENİNDE BİRBİRLERİNİ TEBRİK ETMELERİDİR.

SİZ SATRANÇ SEVERLER EĞER GENEL KURULU İZLEMEK İSTERSENİZ. O GENEL KURUL SALONUNA NASIL GİRECEĞİNİZDİR.

GİRMEYE KALKSANIZ BİLE SİZİ İÇERİ ALMAYACAKLAR. ÇÜNKÜ O SALONA SADECE DELEGELER VE BAŞKAN ADYLARININ KONUKLARI GİREBİLECEKLER

.....
Ara
Cevapla
#7
Çok ilginç doğrusu!
"Şahmat" arkadaşımız çekilen kura"da hem kur'a seçiminin 2 il arasında paylaşılmasının şüpheli olabileceğini peşinen kabul ediyor, hem de sonucu normal karşılamamızı bizlerden bekliyor. Yani bizim sonuca şüphe ile bakma hakkımızı peşinen elimizden alıyor!
Kısacası kur'a böyle çıktı, "Şansınıza küsün!" demek istiyor Smile
Yok arkadaşım yok,sen yemiş olabilirsin ama ben bunu asla yemem!
Matematikçi değilim ama bahse konu olan kura olasılığı milyondabir bile değildir bana göre.
Peki böyle bir olasılık olamaz mı?
Elbette ki olabilir!
Ama ben, sayın "gambit"in bahsettiği fotoğrafları çok aramama rağmen TSF sitesinde veya bir başka yerde göremedim.Sayın "gambit"te varsa ve buraya eklerse ya da yerini söylerse çok sevinirim.Böylece tüm şüphelerin ortadan kalkmasına da yardımcı olur. Aksi halde başkan adayı Cengiz Keleş veya Veli Ozan Çakır konu ile ilgili herhangi bir açıklama yapmadığı sürece şahsen ben şüphe ile bakmaya devam edeceğim.Peşini de asla bırakmıyacağım!
Ömrünün 40 yılını satranca vermiş ve 2 de kulüp kurmuş,bir sürü de şampiyon sporcu yetiştirmiş biri olarak eğer bu genel kurulda 1 oy kullanamıyacaksam ve bu genel kurulu izleme olanağım elimden alınacaksa böylesi bir TSF yönetimine ancak ve ancak "yuuuuhhhh" derim!
Gitsinler mahallede çelik-çomak oynasınlar çok çok daha iyi....

Cemil SABAHİ
Adana Satranç Derneği kurucusu,
Adana Hamle Satranç Kulübü Derneği kurucusu ve halen başkanı,
1.ANY yönetiminde satrancın okullara girmesi ve ders olarak okutulmasını sağlayan en aktif Eğitim Kurulunun bir üyesi.
Ara
Cevapla
#8
4 Osmaniye 7 Karaman nasıl çıkar torbadan ?
Çıkar.
Kurada bulunmadım. Uzaktan seyretmedim. Buradan okudum. Tahminde bulunuyorum :
4 Osmaniye 7 Karaman el torbaya girmeden önce avucun içindeydi.
Sadece tahmin canım. Başka bir şey değil.
Ara
Cevapla
#9
merhabalar,

kura ile ilgili bu kadar milleti şühpeye düşürmeyecek bir önerim var.

1. önce kura ile her il kendi çekilişini yapar. 1 tane delege çıkartır.
2. her ilden torbaya 1. kuradan çıkan delegeler atılır ve oradan 15 delege seçilmiş olur.

bu şekilde her ilden en fazla 1 delege çıkmış olur Smile

arkadaşların bazı iddiaları bana ulusal kanalda yapılan bir şov programını aklıma getirdiler. bazı ilizyonların mantığını ben bile akıl erdiremiyorum Smile :lol:

Saygılarımla,
Ara
Cevapla
#10
Federasyon sayfasında kazanan kulüplerin isimlerine rastlayamadım.
Cemil Bey'in verdiği bilgiyi henüz teyit edemedim, ancak veriler doğruysa üzerinde konuşmamız gereken bir şeyler var demektir.
Ara
Cevapla
#11
Günay Özgür Nickli Kullanıcıdan Alıntı:bu şekilde her ilden en fazla 1 delege çıkmış olur Smile

"Böylece lisanslı sporcu sayısı Karaman'ın onlarca belki yüzlerce katı olan İstanbul ile Karaman'ın eşit şansı olur".

Ya da şöyle diyelim, "Böylece kulüp sayısı 20 olan il ile kulüp sayısı 1 olan illerin şansları eşitlenmiş olur".

Peki sizce bu sonuç, isteyebileceğimiz bir şey mi olur?
Yani her durumda "eşitlik" istediğimiz birşey midir?

Bakınız;

Noter huzurunda çekiliş yapılmış, orada yönetim, muhalefet, devlet ve diğer taraflı tarafsız kesimlerin hepsi de temsil edilmiştir. Çıkan sonucu beğenmeyenlerin açıkça "Hile yaptınız, yapmadığınızı ispat edin!" serzenişleri, ve bu serzenişlere verilecek yanıtlar anlamsızdır. İşin ucu "tırnakçılık yapılmış olabilir" diye düşünülmesine kadar uzamıştır. Yani devletin noterine bile ucundan laf söylenmiştir.

O nedenle nacizane düşüncem bu meselenin anlamsız yere uzadığı yönündedir.

Saygılarımla.
Cevapla
#12
Sayın Sabahi;

TSF nin Web Sitesinde konuyla ilgili haber var,Sayın KELEŞ ve Sayın ÇAKIR Kura çekimine katılmıştır.Resimleri incelerseniz herşey net anlaşılır.

http://www.tsf.org.tr/component/content/...6109-noter

saygılarımla...
Ara
Cevapla
#13
Bu kura sonucu genel kurula delege göndermeye hak kazanan kulüplerden birisi de Karaman Endüstri Meslek Lisesi. Son Kulüpler Şampiyonası'nda bu takımla maç yapma şansımız olmuştu. Rakibimizin 8 masanın en az altısında kural dışı hamleler yapması sebebiyle başımızda bekleyen hakeme oldukça iş düştüğünü hatırlıyorum. Hatta turdan sonra geçerken almayı, uzun rok atmayı bilmeyen sporculara sahip bu takımın nasıl olup ta yöresel ligden buraya çıkmaya hak kazandığını tartışmıştık. Burada böyle oluyorsa, esas skandal Karaman'daki seçme turnuvasında yaşanmıştır herhalde diye düşünmüştük. Sporcularına (ve aynı zamanda öğrencilerine) temel satranç kurallarını dahi öğretmekten aciz bir kulübün Türk satrancına yön verme konusunda söz sahibi olmasını sizlerin takdirine bırakıyorum.
Ara
Cevapla
#14
Her tür kuşku duyulur. Kuşkunun sonu yok. Olasılığın da...
Ancak, kurada torbadan Karaman'a ve Osmaniye'ye hiç delege çıkmaması olasılığı ile hepsinin bunlara çıkması olasılığı, matematiksel olarak olasılıklar dahilindedir...

Bu durumda kuradan kuşkuya gerek yok. Gambit arkadaşın verdiği linkteki fotoğraflar da bu kuşkuları siliyor.

Ancak burada belki yöntemin kendisi ana statünün eleştirisi olarak tartışılmalıdır. Temsil sorunu tartışılmalıdır. Kura çekileceğine hepsi katılsa ne olurdu? Demokrasinin en önemli unsuru olan "temsil hakkı" çiğnenmiş olmuyor mu?

Her hangi bir eylem ve karar kendisini çerçeveleyen bağlayıcı yasaya aykırı olamaz. Bu hukukun olmazsa olmazıdır. Yani yasa, ana yasaya aykırı olamaz. Genelge yasaya aykırı olamaz. Tüzük genelgeye aykırı olamaz. vb. Yani kısaca hukukta alınan bir karar, anlaşmazlık halinde, o kararın tabi olduğu hükümleri içeren yasa ya da yasalara aykırı olmaz...

Kura olayı ve daha birçok karar ile TSF olağan genel kurulu, olağan olmayan, olağanüstü tutarsızlıklar içeren bir temsil sorunu yaşamaktadır. Kararlar demokrasi dışıdır. Ne yazık ki bunu düzeltme yeri de burası değil ve kalan sürede bu tartışmaların bitmesi de olası değildir. Seçimden seçime bu sorunları tanımlayarak ya da tanımlamaya çalışarak varılacak bir yer yoktur.

İşin aslını sorarsan, anlık düşünenler, mücadele etmeyenler de bu duruma müstehaktır! Atlarıyla ekini çiğneyen zorbanın ne suçu var, eğer sen olup biteni alkış tutarak seyrediyorsan?

Türkiye'de genel seçimlerden tutun da ilk öğretimde sınıf başkanlığı seçimlerine değin, "seçmek zorunda kalanlar" vardır ve bunların çoğunluğu ise "Stokholm sendromu" ile malüldür!
Cevapla
#15
atti Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Sporcularına (ve aynı zamanda öğrencilerine) temel satranç kurallarını dahi öğretmekten aciz bir kulübün Türk satrancına yön verme konusunda söz sahibi olmasını sizlerin takdirine bırakıyorum.

Yazınız ilk okuyunca "Vaay, çok sert!" dedirtiyor. İlk okununca son derece haklı görünüyor. Ama işin ucu öyle değil malesef...

Bence de sıkıntının sebebi oy verecek kişilerin sayısının kısıtlanmasında yatıyor. Birilerinin elinden oy kullanma hakkı alınmış oluyor. Seçilmek için baraj vs olabilir, ama oy verdirtmemek bence de açıkça haksızlıktır.
Sizin savınıza gelirsek; oy verme sıkıntısını aşsanız, yani tüm kulüplere oy hakkı verseniz bile o şikayet ettiğiniz kulüp oy vermeye devam edecek!! Ne olacak o zaman.

Bir zamanlar birisi şöyle demişti:
"Yani şimdi benim oyumla bir kapıcının (ya da neydi tam hatırlayamadım, çoban mıydı? neyse) oyu aynı mı sayılacak? Bu nasıl demokrasi?".
Sonra bu cümle televizyonlardan gazetelerden günlerce tartışılmıştı.

Şöyle mi demeliyiz? Delege çıkaracak kulüplerin bir standartı olsun, akredite edilsinler birileri tarafından (kim olacaksa artık?), ya da kulüpler yeterli bilgisi yoksa oy veremesin! Bilgiyi nasıl ölçeceksiniz?, rok öğretemiyorsa seçme hakkı da yoktur! mu diyeceksiniz? Bu dileğiniz olmayacak birşey. Kural kulüp olmaktır. Onlar da kulüp, iyi ya da kötü, bu tartışılır.

Ama "HAK" tartışılmamalıdır.
Seçme hakkı en kutsal olanıdır.
"Akşam rüyamda gördüm" yönetmelikleriyle, tüzükleriyle, genelge ya da özelgeleriyle bu hak insanların elinden kanuna aykırı şekilde alınmamalıdır.

Saygılarımla.
Cevapla
#16
Öncelikle yaptığım bir hatayı düzelteyim. Karaman Endüstri Meslek Lisesi Kulüpler Şampiyonası'nda oynadığı için delege göndermeye hak kazandı, kura sonucunda gelenlerden birisi değil. Gerçi kura sonucu gelenlerinde aşağı yukarı yarısının da Karaman'dan geldiğini ve yöresel lig müsabakalarında adı geçen kulübün gerisinde kaldıkları düşünüldüğünde durumun vehameti pek azalmıyor.

Abdülkadir beyin verdiği örneğin üzerinden gitmekte fayda var zannediyorum. Tek kademeli seçim sisteminde herkesin oyu elbette eşittir. Ancak gelin görün ki bizim uyguladığımız sistem bu değil. Satranç Federasyonu başkanını delegeliğe hak kazanmış genel kurul üyeleri seçecekler, dolayısıyla kendilerinin satrançla normalden biraz daha içli dışlı insanlar olmalarını istememiz çok garip değildir diye düşünüyorum. Örneğin kulüplerin aday gösterecekleri delegelerin 1400 üzeri UKD'ye sahip olmaları istenebilir (Tabii satranç akademisi denen garabet aracılığıyla alınmış olmayacak Smile). Satranç bilgisi ratingler aracılığıyla gayet ölçebildiğimiz bir şey. Bunun ölçülemeyeceği yönündeki görüşünüzü biraz açar mısınız?

Adı geçen kulübün sporcularının bu durumu bir tesadüften ziyade TSF'nin yanlış politikalarının bir sonucudur. UKD'si olmayanlara birinci ve hatta ikinci kademe antrenör belgesi verirseniz onların ''eğittiği'' sporcuların rok atamamasına da şaşırmamanız gerekir.
Ara
Cevapla
#17
merhaba Abdulkadir Bener,

kura ile delege belirleme kurayla başkan seçmeye eşdeğer olduğunu ve bu yüzden kura olayına karşı olduğumu daha evvelki yazılarda değinmiştim. hatta mümkün olsa her lisanslı sporcunun bir oy kullanma hakkından bahsediyorduk.
az evvelki önerim ise kötünün iyisi idi. Şimdi sormazlar mı Karaman'daki klüp sayısı İstanbul'daki klüp sayısına oranı nedir diye? çıkan sonuca göre delegeler kimin hakkını gözetecek ?

:lol:

Bu seçim sisteminin mantığında hata olduğunu düşünüyorum. Noter ve sonuçlar sadece bir detay. Bütüne bakıldığında savunulacak bir tarafı olmadığını adil olmadığını düşünüyorum.

Saygılarımla,
Ara
Cevapla
#18
Öncelikle "gambit" arkadaşımıza verdiği linkten dolayı teşekkür etmek isterim.Böylece konu ile ilgili tüm şüpheler tamamen ortadan kalkmıştır.Bir de gerçek adını bize bağışlarsa daha çok sevineceğim.Tekrar tekrar teşekkürler...Smile

Ancak "kur'a ile delege belirleme" usulünün sürekli olarak tartışılacak olması, konu üzerine biraz daha hassasiyetle durmamız gerektiğini bizlere gösteriyor.Bu konudaki düşüncelerimi şöyle açıklamak isterim:
ANY ile ters düşmemizin ilk nedeni,antrenörlük belgesinin 5 günlük bir kurs sonucunda (üstelik bunun 3 günü satrançla ilgili olmayan konuları içeriyor.) veriliyor olmasıdır.
Nitekim bu kurslardan antrenörlük belgesi almış bir hanımefendi,yanıma gelerek okulda çocuklara kurs açmak üzere benden ders almak istediğini söyledi.Sohbet sırasında bu hanımefendinin henüz atın hareketini bile bilmediğini görünce hayretler içinde kaldım! Ve o anda kan beynime sıçradı,sinirlerim harap oldu.
Sonra mümkün olabildiğince sakinleşmeye çalışarak kibarca kendisine bu konuda maallesef yardımcı olamıyacağımı söylemeye çalıştığımı hatırlıyorum.
Daha sonra bahsi geçen kurslarda ben de eğitmenlik görevi yaptım, ama tüm çabama rağmen görev aldığım birkaç eğitici kursunda istediğim sonucu bir türlü elde edemedim.Çünkü 2 günlük satranç eğitimi ile hiç bir şey yapılamıyordu.Bu nedenle bir daha görev almayarak gelen teklifleri reddettim.
Üstelik bu durum 2.derece antrenörlük kursunda da aynen tekrarlandı,Adana'da hiç satranç bilmeyen birine sırf kulüp açabilsin diye 2.derece antrenörlük belgesi verildi! O da bu belge ile kulüp kurarak kulübümle rekabet içine girdi! Yetişmiş ve ülke çapında dereceler elde eden öğrencilerim de dahil tüm öğrencilerimin velilerini ayartarak,beni de kötüleyerek beni öğrencisiz bıraktı!
Peki sonuç ne mi oldu?
O,kulübünü kapattı; bense hala dimdik ayaktayım ve yakında daha da güçlenerek yine geliyorum!

Bence NTV' de Müjde AR ile program yapan manken Aysun KAYACI
"Benim oyumla dağdaki çobanın oyu bir olur mu?"
derken gayet samimi ve doğruyu söylüyordu!
Ama yalaka medya Aysun KAYACI'nın üstüne üstüne giderek onu sindirdi!

Biz satranççılar da maallesef yıllarca satrancı bilmeyen devletin kontenjanından oylarla, çoğunun satrançtan anlamayan, bilmeyen yalaka satranççıların yardımıyla ANY ve ekibi tarafından korkutulduk, sindirildik!
Umarım önümüzdeki seçimler iyi bir başlangıca vesile olur...
Dostlara selamlar ve saygılar...
Cemil SABAHİ
Ara
Cevapla
#19
Herkese selamlar,

atti Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Satranç bilgisi ratingler aracılığıyla gayet ölçebildiğimiz bir şey. Bunun ölçülemeyeceği yönündeki görüşünüzü biraz açar mısınız?

Sn Atti, ben ölçülemeyeceğini söylememiştim, yanlış anlatmışım. Söylemek istediğim, herhangi bir ölçüm sistemiyle kulüplere oy hakkı verilmesinin sakıncalarına vurgu yapmak istedim. Bence tüm kulüpler oy kullanabilmelidir.

Günay Özgür Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Şimdi sormazlar mı Karaman'daki klüp sayısı İstanbul'daki klüp sayısına oranı nedir diye? çıkan sonuca göre delegeler kimin hakkını gözetecek ?

Lisans eğitimimin en az beş dönemini dünya tarihindeki seçim sistemleri ile ilgili dersler alarak tamamladım. Bu konuya bir başlarsak bitmez bence. Bu konu açısından; özetle; gördüğüm kadarıyla; spor dünyamızın sorunu (tüm dünyada olduğu gibi) daha iyi ya da daha kabul edilebilir seçim sistemini aramak değildir. Sorun "ben daha uzun süre nasıl yönetirim?", ya da "benim iktidarım daha nasıl pekişir?" sorusuna insanlara çaktırmadan "Hah bu oldu, şimdi demokratik bir sistemle seçtik!" dedirtecek yöntemler aramaktır. Bu bağlamda ben mevcut delege sistemini, seçim sistemini ve/veya yöntemini eleştiriyorum, benim kişisel hayalim mutlak demokrasidir, o da buralarda satılmıyor malesef Smile Yani maksadım sizin önerinizi "kötü" diye yaftalamak değildi. Şunu vurgulamaya çalışmıştım: "Aslında hiçbir yöntem adil değil."

csbh01 Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Bence NTV' de Müjde AR ile program yapan manken Aysun KAYACI
"Benim oyumla dağdaki çobanın oyu bir olur mu?"
derken gayet samimi ve doğruyu söylüyordu!
Ama yalaka medya Aysun KAYACI'nın üstüne üstüne giderek onu sindirdi!

Hatırlattığınız için teşekkür ederim.
Aysun Kayacı'yı insanları kin ve nefretle ayrıştırmak, bölücülük yapmak suçlamasıyla buradan bir daha kınıyorum. Televizyon ekranı, köy kahvesindeki gibi her aklınıza gelen saçmalığı söyleyebileceğiniz bir yer değildir. Yalaka medya'dan küçük bir hatırlatma eklemek istedim aşağıya:

Müjde AR Nickli Kullanıcıdan Alıntı:"Ona bakarsan senin oyunla da profların oyu eşit" (Stüdyoda alkış kopmuş Aysun'un açık ağızı daha bi açılmıştır.)

Nilay Dorsa Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Bence o (Kayacı) çıktığı programda konuşmadan otursun. Aysun her konuştuğunda ortalığı batırıyor.

Ufuk URAS Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Aysun Kayacı’yı düşünce suçlusu yapmak iltifat etmek olur. Ortada fikir kırıntısı yoktur. Fikri olmayanların, fikir suçlusu gibi gösterilmeleri doğru değil.

Bu cümleleri kuranlar medya değil ama olsun. Yalaka medya kurmuş diyelim, Kayacı'nın "yüce fikirleri"ni sindirmek için!

Neyse.

Konuyu dağıtmayalım bence.

Konu seçimler, seçim yöntemleri, kim oy verecek, kim veremeyecek vs.vs. Konuyu dağıtırsam Ateş abi bana kızabilir. "Tam seçim zamanı seçimleri ve yöntemleri tartışırken bu Kayacı da nerden çıktı şimdi!!!" diye azarlayabilir. "Abi oldu bir hata, pardon. Size Ateş Abi diyebilir miyim? Abi önemli mevzuları tartışın diyorsunuz, ama tartışınca da hiç topa girmiyorsunuz? Neden?"

Herkese selamlar, saygılar.

...
Cevapla
#20
Sevgili Abdülkadir,
Bazı toplara hiç girmiyorum.Çünkü girmenin yararı yoktur.Birçok yazıyı ve birçok açıklamayı okudum.Ama sorunların düzelmesi yönünde hiçbir ümidim yoktur.Zaten çoğunluğun sorunların düzelmesini istediğinden de kuşku duyuyorum.Bizi bugünlere getiren önemli bir neden satrançcıların bireysel hesap yapmada çok başarılı olmalarıdır.Olumlu değişiklikler beklemiyorum.Çünkü reform olacağına dair en küçük bir işaret yoktur.Birkaç kişinin aynı düşünce üzerinde uzlaştığı seyrek gördüğümüz olaylardandır.Seçim öncesi bu forumda hafif bir hareketlenme oldu.Benden daha genç ve dolayısıyla topa girmekten çekinmeyen birkaç üyemiz ortaya çıktılar.Bu hareketlenme geçicidir.Özellikle kod ismi kullananlar seçimden sonra geldikleri gezegenlere geri dönecekler.Biz Dünyalılar ömrümüz yettiği kadar özgür satranc forumda yazmaya devam edeceğiz.Bu yazıların da eski deneyimlerime göre Satranç toplumuna hiçbir yararı olmayacağını biliyorum.O bakımdan siz konu seçerken çok da duyarlı olmayın..En kötüsü hiç yazılmamasıdır.
Ateş Ülker
Ara
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 4 Ziyaretçi