Cemreler düşerken...
#1
Cemreler düşerken,

Satranç toplumumuzun son günlerdeki hareketliliği dikkat çekici niteliktedir.

TSF içindeki yeni yapılanma ve planlamalar daha henüz 5. ayını doldurmasına rağmen, belki yavaş ama nitelikli bir biçimde etkilerini göstermeye başladı.

Fakat yapılması gereken o kadar çok iş var ki!

Öncelikle tabanımızın haklı beklentilerinin belirlenip hayatın içinde çözüme kavuşturulması önceliklidir.

Çünkü satranca emek ve gönül veren her insan ister lisanslı ister lisanssız olsun, camiamızın doğal üyesidir. Fikir belirtme, öneride bulunma, resmi olmasa bile doğal denetleme ve eleştiri hakları vardır.

Geçmişteki yaşanmış olası aksaklıkların, eksikliklerin giderilmesi açısından yapılması gerekenleri planlamaya ve hayatın içinde adımlar atma fikrini geliştirdik, toplumumuzun fikrine sunduk. Geri dönüşleri tamamen olumlu olduğunu gözlediğimiz bu gelişmeler, hak edilir bir güvenirlilik duygusunu bizlere vermektedir. Ama bu kredinin sonsuz olmadığının bilincinde olarak sorumluluklarımızın da farkındayız. En azından ben kendi adıma böyle düşünüyorum.

Yakın geçmişte bir türlü iş ve görev paylaşımcılığına geçememiş, kendi iç örgütlenmesini tamamlayamamış, görevlerini onca aksamalarla yapma gayretindeki il temsilcilerimizde artık yeniden yapılanma sürecindeki örnek il örgütlenmeleriyle daha katılımcı ve daha paylaşımcı bir sürecin ilk meyvelerini topladıklarını görüyoruz.

Birlikten kuvvet doğar!
Nitelikli birliktelikle birçok sorun çözülür.

İşte Hatay! Kendi iç örgütlenmesini tamamladı ve çalışmalarına başladı. Artık birçok iş, eskiye göre daha kolay ve hızla sürdürülebilir.

İşte İzmir! Veli dayanışmasının en güzel örneği, İZSAT!

İşte Elazığ! Sevgili arkadaşım, satranç dostu ve hakemi Yusuf GÖRGÜLÜ. Güzel bir merkez kazandırdı.

İşte Antalya! Geçmiş başarılarıyla asla yetinmeden, sürekli yeniliğe açık politikasıyla yeniden yapılanma çabaları ve geniş katılımcı buluşmaları. Eminim ki çok daha örnek teşkil edecek güzelliklere imza atacaklar.

Ve işte Ankara!
Yepyeni, güçlenmiş kadrosuyla, yıllardır içinde tuttuğu soluğu artık üflüyor.
Rüzgarıyla ve de çok iyi bir başlangıçla…
Artık sevgili Nilüfer’in yeniliklerine yetişemiyorum.
Yakında hayatın içinde daha net duyacağız, ama ben fısıldayayım. Üniversite satrancı için yeni atılımlar. Gençlik ve sporla yepyeni olumlu ilişkiler. Kadrosuna seçilmiş nokta atamalar. Öğretmen ve eğitimci kişiliğinin getirisi ve yansıması olan, turnuva düzenleme zemini problemlerine sunulmuş okul imkanları ve aralarında bu anlamda yeni başlayan okullar arası rekabet.
Belki turnuva düzenlemeler artık ihaleye bile çıkabilir. “ -Yok artık! ” dedirtecek gibi ama belki de “var artık” ı görebiliriz.

Sadece bu iller değil.

Bana gelen o kadar çok soru,yönlendirilmeye ve cesaretlendirilmeye muhtaç öz proje, öneri ve olumlu eleştiri var ki, bazen yetişememek endişesi taşıyabiliyorum.

İllerimizde düzenlenen onlarca turnuva devam ediyor, aralarına çok orijinal isimlerle yepyenileri de katılmış. Kimisi gelenekselleşiyor, kimisi yeni doğmuş, hayat buluyor.

Şu, Elazığ’ daki POLİS AMCA TURNUVASI!

Sanki toplumla bütünleşmeye yönelikmiş gibi duran, Zülfü Ağar Polis Meslek Yüksek Okulu’nun kucak açtığı turnuva...

Antalya 8 Piyon, Salihli Sardes, Atatürk Üniversitesi Bahar Şenlikleri…

Ama elbette üst seviyeye hitap eden nitelikli açık ya da kapalı turnuvalar.
Hepsi de zamanla yapılabilecek ve daha ihtiyacı karşılayıcı nitelikte olacaklar ve olmalılar.

TSF Teknik Kurulumuzun bu anlamda, TSF Sporcular Kurulumuzun önerilerini büyük bir dikkatle izlediğini ve önemli çıkarımlarda bulunduğunu düşünüyorum.

Gerçekten de yapılması gereken çok iş var.

Uygulayıcı ve yönetimden görevli bir üye olarak en başta kendi sorumluluk alanımdan, bir satranççı olarak takipçisi olacağım.

Hiçbir şey zor değildir, yalnız onu ufak parçalara bölmesini bilelim.

Sağlıcakla ve sevgiyle...
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#2
M.Aşkın TAŞAN Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Cemreler düşerken,
Ve işte Ankara!
Yepyeni, güçlenmiş kadrosuyla, yıllardır içinde tuttuğu soluğu artık üflüyor.
Rüzgarıyla ve de çok iyi bir başlangıçla…
Artık sevgili Nilüfer’in yeniliklerine yetişemiyorum.

Hocam biz de yetişemiyoruz!
Çok hızlı gidiyor ondan mı göremiyoruz? Yoksa görecek birşey yok da ondan mı göremiyoruz anlamak mümkün değil adeta.
Big Grin
Ara
Cevapla
#3
Doğru haber kaynaklarına bakarsak, gerek TSF sitesi, gerek ilgili illerin yerel basınları, gerekse ÖSF.

Geçmişle kıyaslarsak, yeni yapılanmaları fark edebilirsek küçük ama umutlu başlangıçları görebiliriz.

Sorunları yazmak ve eleştirmek çok kolay.

Hiçbir şey yapmadan bekleyip seyretmek de öyle.

Hele bir kurtarıcı beklerken, kendini fark edememek!
Bu anlayışla zaten birçok insanla uyuşamıyoruz.
“Bu benim işim değil” cilerle…

Yanlış mıdır?

Sizin önerilerinizi okumak, bu konudaki adımlarınızı bilmek isterim.
İliniz adına, ülke satrancımız adına…

Ama ne yazık ki sizi de tanıyamıyorum!
Selamlarımla...
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi