Kasparov Simultanesi
#1
Kasparov simul verdiği oyunculardan birinin ratinginin 2200 olduğunu öğrenince organizatörleri ve rakibini azarlıyor(niye ratingini söylemedin diye).Sonuçta iki masa diskalifiye ediliyor.
http://www.youtube.com/watch?v=ugK2nqeUKP0
Ara
Cevapla
#2
Gayet normal. Kasparov çok haklı.
Ara
Cevapla
#3
Bu güzel paylaşım için teşekkür ederim. İlk kez izledim.

Youtube'da şöyle bir Kasparov araması yaptım, bunun ardından birkaç video izledim (bazıları tekrardı) ve şunu farkettim ki Kasparov'un haklı ünü sadece satranç gücünden kaynaklanmıyor.
Kasparov gerçekten medyaya bol bol malzeme veren ve bu tavırlarıyla yeni-eski tüm şampiyonlardan (efsan Fischer hariç, tabii) ayrılan bir isim. Soru çekerken gözlerini faltaşı gibi açıyor, rakibi soru çekince eliyle "Ne iş?" gibilerinden işaret yapıyor, basın toplantısını terk ediyor, bilgisayara kaybedince komlo teorilerisi sıralıyor vs. Saymakla bitmeyecek kadar çok malzeme var.

Peki bunlar kasıtlı mı? Sanmıyorum, Kasparov çok içten ve duygularını kolay ifade edebilen bir insan görüntüsü veriyor dışarıdan. Kaş çatmasıyla gülümsemesi arasında saniyeler olabiliyor. Bu bakımdan sadece Dünya Şampiyonlarından değil, bildiğimiz ortalama satranççı profilinden çok daha farklı bir yerde görünüyor. Çok daha sempatik. Mesela bir Kramnik'i gözünüzün önünde canlandırın, robot gibi. Veya Anand, beden dilini çok az kullanan Carlsen. İşte Kasparov bunlardan çok farklı bir karakter. Benzer bir karakteri 2800'ler kulübünde uzun yıllar göremeyeceğimizi sanıyorum. Kasparov'u hepimiz özlemiyor muyuz?

Belki de çevremdeki birçok insanın Kasparov'u hala şampiyon sanmasının sırrı bu.
Ara
Cevapla
#4
(28-07-2014, 23:49)Oktay ERTAN Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Bu güzel paylaşım için teşekkür ederim. İlk kez izledim.

Youtube'da şöyle bir Kasparov araması yaptım, bunun ardından birkaç video izledim (bazıları tekrardı) ve şunu farkettim ki Kasparov'un haklı ünü sadece satranç gücünden kaynaklanmıyor.
Kasparov gerçekten medyaya bol bol malzeme veren ve bu tavırlarıyla yeni-eski tüm şampiyonlardan (efsan Fischer hariç, tabii) ayrılan bir isim. Soru çekerken gözlerini faltaşı gibi açıyor, rakibi soru çekince eliyle "Ne iş?" gibilerinden işaret yapıyor, basın toplantısını terk ediyor, bilgisayara kaybedince komlo teorilerisi sıralıyor vs. Saymakla bitmeyecek kadar çok malzeme var.

Peki bunlar kasıtlı mı? Sanmıyorum, Kasparov çok içten ve duygularını kolay ifade edebilen bir insan görüntüsü veriyor dışarıdan. Kaş çatmasıyla gülümsemesi arasında saniyeler olabiliyor. Bu bakımdan sadece Dünya Şampiyonlarından değil, bildiğimiz ortalama satranççı profilinden çok daha farklı bir yerde görünüyor. Çok daha sempatik. Mesela bir Kramnik'i gözünüzün önünde canlandırın, robot gibi. Veya Anand, beden dilini çok az kullanan Carlsen. İşte Kasparov bunlardan çok farklı bir karakter. Benzer bir karakteri 2800'ler kulübünde uzun yıllar göremeyeceğimizi sanıyorum. Kasparov'u hepimiz özlemiyor muyuz?

Belki de çevremdeki birçok insanın Kasparov'u hala şampiyon sanmasının sırrı bu.

Doğrusu Kasparov'u hiçbir zaman sempatik bulmamıştım.Dünyanın konjonktürel desteğinin rüzgarıyla şişirilen yelkenleriyle(veya dışarıdan öyle görünüyordu) Karpov'a karşı maçlarında hafif bir üstünlük elde etmişti,sonraları Karpov yaşlanınca yeni rakibi Kramnik olmuştu.Kramnik'i ise çok genç yaşlarından beri takip ederim bence "robot" benzetmesi hiç uymamış . Fakat yazında katıldığım bir nokta var ki yeni şampiyon ve top player'ların eskisine nazaran git gide azalan bir karizma tablosu göstermekte olduklarıdır.Bir Capablanca veya Botvinnik ile Carlsen karizma anlamında kıyaslanabilir mi ?Ya da Karpov-Kasparov maçlarının estirdiği rüzgar yakın zamanlarda yeniden yakalanabilir mi? Hiç sanmıyorum.
Ara
Cevapla
#5
Kasparov benim dünya gözüyle görmüş olduğum hem oyun anlamında hem kişilik anlamında en agresif oyuncu. Günlük hayatında da agresif bir kişiliğe sahip olduğunu duymuştum. Ki böyleyse de bunun oyununa yansımasını zaten görüyoruz. Bütün aletlerini işbirliği içinde aşırı saldırgan bir tavırla rakibin üzerine yollaması bunun bir kanıtıdır diyebiliriz...

Bu simultane olayında da Kasparov bence son derece haklı. Bu çoğul gösteride anladığım kadarı ile 1600 rating sınırı koyulmuş ve oyuncular buna göre seçilmiş. Ancak aradan biri sızıvermiş. Bu sızdırma ile bunu yapan oyuncu veya çoğul gösteri sahibi neyi amaçlıyor olabilir? anlamak güç. Burada Kasparov şov yapmıyor. Hakkını savunuyor. Agresif bir kişiliği olduğu içinde bunun tepkilerini davranışsal olarak karşısındakine sert bir şekilde gösteriyor. Ayrıca bilgisayarlar konusundaki komplo teorisine de bir nebze değineyim. Kasparov orada da haklı .Bütün satranç programları Kasparov'un beklemiş olduğu hamleyi öneriyor ancak ne hikmetse deep blue bu hamleyi oynamıyor. Kasparov'da bu hamlenin hesaplanarak değil insani duygular ile hissederek bulunabileceğini basın toplantısında savunuyor. Kasparov bence tamamen doğal duygularını dışarı vuruyor. Yaptığı şeyleri önceden planladığını düşünmüyorum.. Saygılarımla.
Her başarının altında sistemli bir çalışma yatar...
Ara
Cevapla
#6
(02-08-2014, 11:42)Hakan Aktaş Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Kasparov benim dünya gözüyle görmüş olduğum hem oyun anlamında hem kişilik anlamında en agresif oyuncu. Günlük hayatında da agresif bir kişiliğe sahip olduğunu duymuştum. Ki böyleyse de bunun oyununa yansımasını zaten görüyoruz. Bütün aletlerini işbirliği içinde aşırı saldırgan bir tavırla rakibin üzerine yollaması bunun bir kanıtıdır diyebiliriz...

Bu simultane olayında da Kasparov bence son derece haklı. Bu çoğul gösteride anladığım kadarı ile 1600 rating sınırı koyulmuş ve oyuncular buna göre seçilmiş. Ancak aradan biri sızıvermiş. Bu sızdırma ile bunu yapan oyuncu veya çoğul gösteri sahibi neyi amaçlıyor olabilir? anlamak güç. Burada Kasparov şov yapmıyor. Hakkını savunuyor. Agresif bir kişiliği olduğu içinde bunun tepkilerini davranışsal olarak karşısındakine sert bir şekilde gösteriyor. Ayrıca bilgisayarlar konusundaki komplo teorisine de bir nebze değineyim. Kasparov orada da haklı .Bütün satranç programları Kasparov'un beklemiş olduğu hamleyi öneriyor ancak ne hikmetse deep blue bu hamleyi oynamıyor. Kasparov'da bu hamlenin hesaplanarak değil insani duygular ile hissederek bulunabileceğini basın toplantısında savunuyor. Kasparov bence tamamen doğal duygularını dışarı vuruyor. Yaptığı şeyleri önceden planladığını düşünmüyorum.. Saygılarımla.

Kasparov -deep blue maçında bildiğim kadarıyla komplo teorileri Kasparov tarafından değil Kasparov'a karşı ortaya atılmış iddialardı (IBM ile anlaştığı iddiaları gibi).Kasparov tabii ki bunları reddetmişti.Daha önemlisi ise bu maçın "felsefesi" medyada çok yapılmıştı. Artık makinenin insana üstün geldiği ve insan iradesinin güçsüz olduğu , insanın teknolojik üstünlük karşısında dünyayı değiştirmede yetersiz kalacağı,insan emeğine artık fazla ihtiyaç kalmadığı gibi iddialar çokça yazılmıştı.
Kasparov'un simuldaki tavrına gelince temelde haklı olsa bile dünya satrancını yönetmeye aday olan birinin ,söz ve beden diliyle daha hoşgörülü olması gerektiğini düşünüyorum.Eğer kural < 1600 idiyse basitçe kuralı delenlerin diskalifiyesi sağlanır yok öyle bir kural yok idiyse bu kadar gürültü çıkarmanın o düzeyde ve tekrarlamak gerekirse FIDE başkanlığına aday birisi için gereksiz olduğunu düşünüyorum.Kasparov'un agresif tarzını beğenip beğenmeme ise kişisel tercih meselesi.
Ara
Cevapla
#7
Bende aksini savunmuyorum sn. Kuseyri. Kasparov'a karşı ortaya atılan komplo iddialarından bahsetmek istemiştim. Gönül isterki herşey gönül rızası ile kimsenin kalbi kırılmadan çözülsün. Ama şöyle bir durum var. Kasparov haklı olduğunu düşündüğü konularda hep bu denli sert çıkışlar yapmıştır. Tebessüm ile bu tür olaylara yaklaştığına hiç şahit olmadım. Bu tavrı tartışmaya açıktır.
Her başarının altında sistemli bir çalışma yatar...
Ara
Cevapla
#8
Hayata Dair kısmında yeni bir ileti yazacaktım, Kasparov Simültanesi başlığını görünce vazgeçtim! Sad Olmuyor saygıdeğer yöneticiler. Lütfen yani.
IECC 2246, MAPEJK 2300, DESC 2213
Best regards, iyi günler, mfSG, HT
Cevapla
#9
(04-08-2014, 12:43)Harun Taner Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Hayata Dair kısmında yeni bir ileti yazacaktım, Kasparov Simültanesi başlığını görünce vazgeçtim! Sad Olmuyor saygıdeğer yöneticiler. Lütfen yani.
Çok üzüldüm.
Ara
Cevapla
#10
Kasparov'un Batı tarafından desteklendiği, sayın Kuseyri'nin belirttiği gibi gerçektir.
O dönemlerde komplo teorisi olarak algılanan bu söylentiler, SSCB'nin dağılmasının hemen ardından Kasparov'un New York'u mesken edinmesi ve çok hızlı bir şekilde ismini marka olarak tescil ettirmesi gibi olaylar sonucunda doğrulanmış oldu. Liberal görüşlerini eskiden de gizlemeyen Kasparov, rejimin değişmesi sonucunda sendelemeyen SSCB kökenli nadir oyunculardandı.

Deep(er) Blue maçları ise İngiltere futbol takımımın 1966 finalindeki golü gibi hala tartışmalı. Kimileri normaldi diyor, kimileri hamlelerde insan desteğine dair kanıtlar sunmaya çalışıyor. Ben ilk görüşte olanlardanım. Bilgisayar satrancının (veya satranç bilgisayarlarının) o zamandan beri yaşadığı gelişimi göz önünde bulundurursak, Kasparov'un mağlubiyetini tarih akışı içerisinde son derece normal kabul etmek mümkün. Bence 1997 yılı, satrançta insanın bilgisayar karşısında üstünlüğünü kaybettiği yıl olarak tarihe geçti. Bu 1996 veya 1998 de olabilirdi, Kasparov yerine başka bir dünya şampiyonu da aynı akıbete uğrayabilirdi. Sonuç değişmezdi. Sonradan insan herhangi bir zafer elde edebilmiş olsaydı belki Deeper Blue ekibinin insan desteği alarak hile yaptıklarını düşünebilirdik, ne var ki insan o andan itibaren bilgisayar karşısında hep zayıf kaldı. Korkarım ki bu güç farkı giderek açılıyor ve satrancın toplum nezdindeki itibarının azalmasında rol oynuyor.

Acaba abartıyor muyum bilmiyorum ama Spassky - Fischer ve Karpov - Kasparov maçlarının yarattığı heyecan etkisinin, bir daha hiçbir zaman yaşanamayacağını düşünüyorum. İlki oynanırken henüz doğmamıştım büyüklerimden duydum, ama ikincisi çocukluğuma tekabül ediyordu ve o eski tek kanallı dönemde maçla ilgili gelişmelerin haberlerde yayınlandığını hatırlıyorum. Şimdilerde çok kanalımız var ama iki yıl önce yaptığımız olimpiyata bile ana haber bültenlerinde yer verdiklerini görmedik. Bir başka örnek, Carsen adında yeni bir dünya şampiyonu var, tarihin en yüksek ELO'suna ulaşmış, resmen tacını da giymiş, ama haber bültenlerinde yer veren yine yok. Satrancın giderek marjinal bir uğraş olarak algılanmasında 1997 yılının dolaylı olarak büyük rolü olduğunu düşünüyorum. O yıldan itibaren satranç, "bilgisayarın insandan daha iyi yaptığı birşey" olarak hafızalara kazındı ve bilgisayar ebatlarının giderek küçülmesi, ceplere sığacak hale gelmesiyle de satranç eski saygıdeğer konumunu yitirdi.


(04-08-2014, 12:43)Harun Taner Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Hayata Dair kısmında yeni bir ileti yazacaktım, Kasparov Simültanesi başlığını görünce vazgeçtim! Sad Olmuyor saygıdeğer yöneticiler. Lütfen yani.
Olmayan nedir Harun Bey?
Üyeler güzelce yazışıyor, fikirlerini beyan ediyor.
Alakasız başlıklarınızdan birini daha açmanıza engel olan ne?
Başlığın yanlış forum altında açıldığını düşünüyorsanız özel mesajla yönetici arkadaşlara bildirirsiniz, onlar taşırlar.
Yazan kişileri rencide edecek şekilde uluorta şikayet neden?
Ara
Cevapla
#11
Chessbase'den Daniel King, Kasparov'la söyleşi yapmış:
http://en.chessbase.com/post/kasparov-in...ed-by-king

"İyi insan lafının üstüne gelirmiş." diyelim. Wink
Ara
Cevapla
#12
(04-08-2014, 22:38)Oktay ERTAN Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Acaba abartıyor muyum bilmiyorum ama Spassky - Fischer ve Karpov - Kasparov maçlarının yarattığı heyecan etkisinin, bir daha hiçbir zaman yaşanamayacağını düşünüyorum. İlki oynanırken henüz doğmamıştım büyüklerimden duydum, ama ikincisi çocukluğuma tekabül ediyordu ve o eski tek kanallı dönemde maçla ilgili gelişmelerin haberlerde yayınlandığını hatırlıyorum. Şimdilerde çok kanalımız var ama iki yıl önce yaptığımız olimpiyata bile ana haber bültenlerinde yer verdiklerini görmedik. Bir başka örnek, Carsen adında yeni bir dünya şampiyonu var, tarihin en yüksek ELO'suna ulaşmış, resmen tacını da giymiş, ama haber bültenlerinde yer veren yine yok. Satrancın giderek marjinal bir uğraş olarak algılanmasında 1997 yılının dolaylı olarak büyük rolü olduğunu düşünüyorum. O yıldan itibaren satranç, "bilgisayarın insandan daha iyi yaptığı birşey" olarak hafızalara kazındı ve bilgisayar ebatlarının giderek küçülmesi, ceplere sığacak hale gelmesiyle de satranç eski saygıdeğer konumunu yitirdi.


Carlsen'i hali hazırda sahnedeki oyunculardan hiçbiri yenemez. Onu yenecek kişi geçmiş neticelere bakılırsa 1995 -2001 arası bir yerlerde doğmuş olmalı. Onun kariyerini sarsarak gelecek bir oynucu ile Carlsen arasındaki maç kuşkusuz yukarda anılan maçların heyecanını verecektir.
Ara
Cevapla
#13
(04-08-2014, 15:59)Mehmet Ali Kuseyri Nickli Kullanıcıdan Alıntı:
(04-08-2014, 12:43)Harun Taner Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Hayata Dair kısmında yeni bir ileti yazacaktım, Kasparov Simültanesi başlığını görünce vazgeçtim! Sad Olmuyor saygıdeğer yöneticiler. Lütfen yani.
Çok üzüldüm.

Siz üzülmeyin, ben yazacağımı kısaltarak da olsa gene yazacağım.
IECC 2246, MAPEJK 2300, DESC 2213
Best regards, iyi günler, mfSG, HT
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi