Satranç Akademisi UKD Puanlarında Değişiklik
#1
http://www.tsf.org.tr/guncel-haberler/82...degisiklik

Son dönemde forumu dikkatli takip edemediğim için gözümden kaçmış olabilir ama federasyonun attığı bu adım gündeme pek gelmedi sanırım. Bir önceki sistemde; evde, bilgisayar başında, her türlü 'yardımın' kolayca alınabileceği bir ortamda cevaplanan sorularla 1600 UKD çıkarmak mümkündü. Para karşılığı UKD satma yanlışından önemli ölçüde dönen TSF'yi tebrik ediyorum. Bunu antrenör olmak için gerekli prosedürle ilgili sıkılaştırıcı düzenlemelerin takip etmesini dilerim.
Ara
Cevapla
#2
Evet ne yazık ki dedikleriniz doğruydu. Hatta bunu 2.3. kişilere pazarlayıp işin ticaretini yapanlar da vardı. Bunları biliyoruz. Haksız kazançlar havada uçuşuyordu.
Puanlama sistemini düşürmemizin sebebi bunları biraz olsun önleyebilmektir.
Daha da sindirilebilir bir sistem oluşacak zamanla.
HAK EDEREK YÜKSELMELERİNİ SAĞLAYABİLECEK BİR SİSTEME GEREK VARDIR.
Selam ve saygılarımla...
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#3
'Para ile UKD satma yanlışından' dönülmüş mü dönülmemiş mi? Önemli ölçüde dönülmesi ne demek? Hala para karşılığında UKD alabiliyorsanız, bunun alıcısı da, satıcısı da, pazarlayıcısı da olmaya devam edecektir. Madem 1600 UKD alınması sizleri rahatsız ediyor, para ile 1200 UKD alınınca rahatsız olmayacak mısınız? Yoksa 1200 UKD önemsiz mi? Çünkü ben 1200 UKD'li gerçek anlamda satranççı değildir dediğimde aylarca arkamdan konuşulmuş, ceza almam istenmişti.

Bir turnuvanın bile UKD hesaplarına girebilmesi için yeterli şartları sağlaması gerekiyor. Zaman kontrolü, tur sayısı, fiziksel şartlar vs... Bunlara 'elma' diyelim. Bir de evinizde bilgisayarınızı açıp, öğretmeninize sorup, hatta kimi zaman forumdan doğru cevabı isteyip çözebileceğiniz sorular var. Bunlar da 'armut' olsun. Dünya da elma ve armutları bu kadar pişkince aynı sepete atan başka bir uygulama var mı ben takip edemedim? Rakibiniz turnuvada oyununuza gelmezse, karşınıza çıkmazsa bile UKD - ELO kazanamıyorsunuz. Evinizde soru çözüp UKD almak serbest!

Yazışmalı satranç oynayanların ICCF üzerinde ayrı bir reytingi var.
FIDE'nin Online Satranç reytingi var.
Satranç oynanan platformların, hem oyun sürelerine göre değişen hem taktik soru çözümleri vs için ayrı ayrı reytingleri var. Üstelik en basit bir satranç sitesinde bile bir oyuncunun 10-15 farklı reytingi olabiliyor.
Resmi, yıldırım, hızlı satranç reytingleri var.

TSF internet satranç reytingi diye günümüz şartlarında 2 saatlik bir iş gerektiren bir uygulamaya gidileceğine, ne süresi, ne şartları birbirine uymayan iki sistem birbirine karıştılıyor. Asıl olarak bir başkası ile mücadelenizi ve bu mücadelede aldığınız sonuçları ölçmeyi esas almış UKD sistemi, TSF'nin kendi eliyle değersizleştiriliyor.


Bir de bu saçmalığın devam ettirilmesi büyük bir adım gibi önümüze sürülüyor. Siz sindirebiliyorsanız sindirin. Benim midem kaldırmıyor.
Ara
Cevapla
#4
1.Adımı başarı ile bitirdiyseniz herhangibir ücret ödemeden UKD'ye hak kazanmış sayılırsınız.
UKD alabilmenin tek şartı Lisanslı Sporcu olmaktır.

Bu durumda herhangi bir ücret ödemeden UKD çıkabilir demektir.
Ancak burada temel konu hiçbir temel ders kıonusu almadan ve görmeden turnuvalara gireceğine, çalışılması gereken temel ders konularının farkına varılması gerekir.
1. ADIM DERSLERİ BU MESAJI VERİR.

İstanbul, Ankara, İzmir ve diğer tüm üllerimizde onlarca turnuva düzenlenir. Buralarda sorun yoktur.
Ancak öyle iller var ki, bırakın turnuvayı, satranç eğitimi almak, antrenör bulmak, satrancı ancak çalışarak ilerletebileceğinin farkına varması gereken
binlerce potansiyel sporcu öğrenci var.

Onlara ulaşabilmenin küçük yollarından bir de budur, TSF aracılığı ile.
Onlara bir şey pazarlanmıyor, bir satış da yapılmıyor.
İleri aşamalarda isteyen sertifikayı satın alabilir.
Zorunluluk da yok.

Masa başındaki turnuvalara katılmak bir tercihtir.
Bir çok site de bunun için dolar üzerinden para talep eder. TSF de böyle bir satış var mı, bilgim yok.
Ücretsiz olarak oynamalarını sağlar.

1. kademe ücretsiz...
TSF on line de öyle...

Satış denilen şey üst kademelerde ve sertifika talep ederseniz eğer.
Aslında benim görüşüm bunun da ücretsiz olmasıdır.
Ama bir bedeli de olmalı herhalde.

Sonuçta 1100 UKD ile sınırlı olan bu UKD Kazanma Köprüsünü o kadar da büyütmek ne kadar anlamlıdır?

Sadece bu yol ile satranca "başlayabilen" sporcular olduğunu unutmayalım.
Kötü örnekler her zaman olacaktır. Bunları önleyebilmek için çaba da sarfedilmektedir.
Sonuçta SATRANÇ AKADEMİSİ 1600 ÜZERİNE DAHA PAHALI SİSTEMLER ÜRETMEMİŞ.
Tam tersini yapmış ve sınırlamış.
FIDE' nin online satranç hizmetleri ücretli midir?
İnternetten bu gibi değişik turnuvalara katılanlar bir hizmet bedeli ödüyorlar mı?
Eğer ödemiyorlarsa TSF den farkı nedir? TSF de ücretsiz oynayabiliyorsunuz.
Eğer ücret ödeyerek oynanıyorsa o zaman FIDE kendisini düşünmüş demekir.
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#5
Soru yanıtlayarak 1600 UKD kazandırmanın arkasında bizim göremediğimiz nedenler vardır.Maksimum rating sistemini getirenlerin UKD nin öneminin artmasını neden istedikleri anlaşılmıştır. Artık geri dönmeleri de mümkün değildir.Bu konuyu yargıya götürsek dava ilk celsede biter.UKD,sporcunun turnuva oyunlarında sağladığı başarıları ölçer.İnternet ortamında soruları yanıtlamak için ancak ayrı bir kuvvet derecelendirmesi hesaplaması yapılabilir.Bu konuyu tartışıyor olmak bile büyük bir talihsizliktir.Yanlışlar çoğaldıkça yapay sorunlar da çoğalmakta ve yapay sorunlar bizi çözümsüzlüğe mahkum etmektedir.Türk satrancının halen yaşadığı sorunların kaynağını anlamak için 1991 den başlayarak bugüne kadar yaşanan olaylar analiz edilmelidir.
Siz istediğiniz kadar "UKD nin satılacak kavram olmadığını,soru yanıtlayana UKD verilemeyeceğini"yazın...Mevcut uygulamalar değişmeyecektir.Ben şimdiki uygulamaların en az 12 yıl daha devam edeceğini sanıyorum.Şu halde enerjimizi daha iyi değerlendirelim.Değiştiremeyeceğimiz uygulamalar üzerinde kendimizi yorarak zaman kaybetmeyelim...
Ateş Ülker
Ara
Cevapla
#6
bu konu eleştiriliyor. bana göre haklı olarak eleştiriliyor . ama koskoca FİDE, internette kendi satranç okulunu açıyor . üstelik verdiği raiting UKD bile değil . düpedüz anand, caruana, carlsen ile aynı kategoriye konan koskoca ELO raitingi .

türkiye satranç federasyonu bunu kendi kafasından uydurmamış, doğrudan FİDE 'den almış olduğu belli oluyor .

burada asıl eleştirilecek olan federasyon değil , bana göre FİDE dir. isteyen FİDE nin satranç okuluna girsin , yıllık 10 avro karşılığında istediği kadar ELO alsın .
http://sm.fide.com/site/information/
Ara
Cevapla
#7
FIDE, TSF den baskın çıktı.
Bilmiyordum. Demek emsal bir uygulama varmış.

Her yapılan yanlıştır demek bir refleks davranış gibi oldu artık.
Elmalar ile armutları karıştırmıyoruz. Elma ve armutları biz de ayırabiliriz.


Ama beni ilgilendiren eğitim sunumudur. Elbette “o kadarcık” bilgi (50 soru) ile turnuvalara hazırlanılmaz. Fakat unutmayalım ki “o kadarcık” bilgi ile bile turnuvalara katılım var. Sırf UKD alabilmek için…
Burada önemli olan “ o kadarcık” da olsa bir şeyleri hatırlatabilmek, temel bilgiler ile tanıştırmaktır.
Bu açıdan bakılabilirdi. Bu görülmüyor.


Yazışmalı satranç oynayanların ICCF üzerinde ayrı bir reytingi var.
FIDE'nin Online Satranç reytingi var. Resmi, yıldırım, hızlı satranç reytingleri var.
Bunların tümü bir hizmettir. Hizmetin de bir bedeli olmalıdır. Buna itirazım yok.

Ama asıl mide bulandırıcı olan bu hizmetleri amacı dışında kullanmak ve kullanılmasına olanak tanımaktır ki bunda hepimizin hem fikir olması gerekir.
Selam ve saygılarımla...
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#8
FIDE'nin emsal uygulaması yok. Bir oyuncu kartını açarsanız (buyrun sizinki Aşkın Bey; http://ratings.fide.com/card.phtml?event=6300952) Online turnuvalarda alınan sonuçların da 'Online Rating' kısmında ayrıca hesaplandığını görebilirsiniz. FIDE'nin bu amaçla Online Arena isimli bir uygulaması da var.

Son FIDE genel kurulunda Gary Kasparov, rapid ve yıldırım oyunlarının artık dünya şampiyonaları ve benzeri turnuvalarda kazananı belirlemek için bile kullanıldığından yola çıkarak 3 masa başı reytinginin tek bir havuzda toplanmasıyla ilgili bir öneride bulundu. Genel kurul bu öneriyi kabul etmedi ancak elbette internet üstünden alınan sonuçların ELO hesaplamalarında kullanılması gündeme bile gelmedi.

Chess In Schools benzer bir biçimde FIDE Student Ratings isimli bir uygulama yapmış. Bilgisayar başında soru çözerek, Carlsen, Anand, Caruana gibi oyuncuların 1 puan almak için masa başında saatlerce emek verdikleri Standart Reyting kazanacağınızı düşünmek için çok iyi bir hayal gücüne sahip olmak gerekiyor.

Konunun 1600- 1400 -1200 gibi sayılarla bir ilgisi yok. Madem ilk aşama ücretsiz, turnuvalara ilk defa katılan herkese 1000 - 1200 gibi puanlar vererek sisteme öyle dahil edin. Israrla anlamak istemediğiniz şey, Standart ELO ve UKD'nin, oyuncuların masa başında birbirlerine karşı aldıkları sonuçları değerlendiren bir puan sistemi olduğudur. Bu da elmadır. Yarışma formatlı Online turnuvaları geçtim, soru çözdürerek bu sisteme oyuncu alınır mı?

Burada bu konunun tartışılıyor olması bile komik çünkü ben eminim ki, TSF'ye çay servisi yapan arkadaşlarımıza bile sorsanız size önereceği ilk şey yeni bir reyting havuzu oluşturularak internet üzerinden yapılan uygulamaların masa başı yarışmalarından ayrılması gerektiği olacaktır. Orada dahi, online turnuva sonuçlarıyla, soru çözerek elde edilen puanların birbirinden ayrı olması gerekir.

Biz her şeyi eleştirmiyoruz. Siz işinizi de, temsil ettiğiniz kurumu da önemsemiyor ve düşünmeden yapılan uygulamaları savunarak da küçültüyorsunuz. Bir eğitimcinin üstüne bir de eğitim kurulu başkanının, küçücük çocukların en büyük hayallerinden biri olan UKD çıkartmak için kıllarını kıpırdatmamasına sebep olan hatta bunun için hileye, sahtekarlığa başvurmalarına yol açan bir sistemi savunarak ne yapmaya çalıştığını ben anlamıyorum.

Çocukların psikolojisini etkileyen, turnuva başlangıç sıralamalarının sağlıksız bir biçimde değişmesine neden olan, oyuncunun asıl gücünü yansıtmadığı için oynadığı kişilerle ilgili hesaplamaları da bozan bir uygulamadan söz ediyoruz. Bu uygulamayı yapan kurum, yani TSF bana hiçbir takım turnuvasında oyuncularımı istediğim gibi ya da belli puan aralıklarını dikkate alarak dizme şansı vermiyor. Yeni başvurduğum bir turnuvada en iyi oyuncumu 3. en kötüsünü de 2. masaya yazmak zorundayım. Oyuncularımın arasında 1 puanlık bile kaydırmaya izin vermeyen sistem, görmediği, gerçekte kim olduğunu bilmediği kişilere gökten puan veriyor. Ben kendi okulumda, bu saçmalık nedeniyle, UKD'si olan oyunculara tanıdığım kimi hakları kaldırmak zorunda kaldım. Siz 'aman canım ne olacak' diyebilirsiniz. Ben diyemediğim için evet maalesef midem kaldırmıyor.
Ara
Cevapla
#9
Bu konuda Erşan Gökerman'ın söylediklerine aynen katılıyorum.Ben de aynı şekilde düşünüyorum.Sadece önceki ifadede geçen bir cümle nedeniyle geçimini çay servisi yaparak sağlayanların gönlünü kırmış olmayalım!O mesaj içinde bir mecazi anlam vardır.Gerçek çaycıları tenzih ederiz.İşini doğru ve güzel yapan herkese saygı duyarız!
Muzaffer bey,FİDE yanlış yapıyorsa biz FİDE'nin bir üye federasyonunun üyesi olarak "FİDE yanlış yapıyor"deriz.Ben yıllar önce FİDE'nin birçok yanlışını gösterdim.Bir ara düşünme süresini kısaltmaya başlamıştı.Sonra anketler sonucunda bunun yanlış olduğunu anladı.Ve geri dönüş yaptı.İnsan beyni ilk 40 hamle için yaklaşık 120 dakika harcamak durumundadır.30 dakika verdiğimiz zaman bu süre en iyi perfonmans için yetersiz kalmaktadır.Başka birçok yanlış veya tartışılacak uygulama vardır!Rakibinin elini sıkmayana ceza verilmesi tartışmaya açık bir konudur.Ancak burada konuyu dağıtmadan devam etmem gerekir.Yarışma dışındaki etkinliklerde sporcuya puan verilmesi yukarda söylendiği gibi elma ile armutun aynı terazide tartılmasıdır.Bu kesinlikle yanlıştır.Bunu mahkemeye götürsek hakim "olur"diyemez.Benim Coğrafya bilgim çok iyi olduğu için tarih sınavına + 30 puanla başlamam mümkün müdür?FİDE benzerini yapıyorsa kesinlikle yanlış yapmaktadır.Keza hızlı satranç ratingi ile ağır oyun ratingini birleştirme düşüncesi Adaleti seven bir düşünce değildir.FİDE nin yanlışları varsa bu yanlışları aynen uygulamak zorunda değiliz.Muzaffer beye sadece bu konu ile ilgili olarak "hakim ne karar verirdi?"diye sordum.
Diğer arkadaşlara da başka bir sorum var: FİDE takım turnuvalarında takımların dizilişine karışıyor mu?"Benim söylediğim şekilde dizileceksiniz"diyor mu?Demiyorsa yaptığımız yanlışlarda inat etmek için FİDE'nin arkasına saklanmaya çalışmayalım!
Ateş Ülker
Ara
Cevapla
#10
En aktif oyunculuk dönemlerimde (1984-1995) 1600 UKD ile karşılaştık mı şöyle bir dururduk : Nasıl yeneceğim şimdi bu rakibimi?
O zamanlar için bir fikrim vardı: UKD yaklaşık olarak 200-250 puan civarı ELO dan daha değerlidir.
Zaman tünelindeki karşılaştırmalara bakınca haklılığımı görüyorum.
Bu konuya sizce yorum yapmalı mıyım?
Ara
Cevapla
#11
sayın erşan gökerman, sayın ateş bey::

bu konu sanırım bir yıl önce yine özgür satranç forumda gündeme gelmişti. o zaman federasyon para ile raiting satıyor diye epey tartışılmıştı.
konuyu ve eleştirileri okuyunca ben ''olmaz böyle şey'' demiş ama tartışmaya müdahil olmamıştım . çünkü işin aslını bilemiyordum.

o günden bu güne dedikoduları dinledim . konuyu kendime göre araştırdım .internette FİDE sayfasında para ile raiting verildiğini görünce, herkese '' FİDE de aynı şeyi yapıyor'' dedim. ama bu güne kadarda herhangi bir yorum yapmadım . kimse sayın erşan gökerman gibi işin aslını astarını, FİDE nin sanal raitingi olduğunu bana söyleyemedi . ama o günden beri kafamdaki en önemli soru bu idi . ( FİDE de para ile raiting satıyor)

konu tekrar açılınca artık kafamdakini yazayım dedim. sayın erşan gökerman'dan işin aslını öğrenmiş olduk. çokda iyi oldu. herkes hatta belkide '' türkiye satranç federasyonuda'' işin aslını astarını öğrenmiş oldu . kendisine teşekkür ederim .

muzaffer şekerli
muğla, datça
Ara
Cevapla
#12
Konuyu bu kadar bireyselleştirerek, FIDE kartlarını yayınlayıp, asla hiçbir zaman söylemediğim,savunmadığım;

"küçücük çocukların en büyük hayallerinden biri olan UKD çıkartmak için kıllarını kıpırdatmamasına sebep olan hatta bunun için hileye, sahtekarlığa başvurmalarına yol açan bir sistemi savunarak ..." E.G.

söylemlerde bulunmak...

Gerçekten mide bulandırıcı...

O bahsettiğiniz çaycı arkadaşımın ülke satrancına katkısı anlamındaki performan kartı, satranççıyım diye ortalarda gezinen ama sadece kendine çalışan bir çok insandan daha değerlidir benim için.

Şahsıma saldırırken hızınızı alamadan diğer emekçi arkadaşlara saldırdınız.

Burada zorla hiç bir şeyin ticareti yapılmıyor.
Bir teşvik var.
Bir yol önerilmiş.
Rağbet görmüş.
Zamanla da yanlış kullanılmış. Haksız kazançlar ortaya çıkmış.
Oyuncular kurulunun da içinde olduğu toplantıda danışılmış ve yeni uygulamaya gidilmiş.
Beni olayın olumlu sonuçları ilgilendiriyor. PARASI DEĞİL!
FIDE nin 40 yıl önceki uygulamaları ile çağın gerekliliğinden kaynaklanan yeni uygulamaları arasında çok fark var.
İleride daha yenilikçi uygulamalar da olabilir.
Yenilikçi adım atmadan değişmez hiçbir şey.


Beni oyuncu, satranççı, antrenör, vs. kabul eder ya da etmezsiniz.
Ama adımı sıfatımı görevimi, fikirlerimi aşağılayıp olumsuz imaj algısı yaratmak amacıyla bu sütun ve satırlara servis yapamazsınız.
Benim ile ilgili bir kartı burada yayınlama çaresizliğine sarıldınız.
Kimden aldınız bu hakkı, bu özgüveni ? FIDE uygulamaları hakkında eksik, yalan yanlış yazılar yazan şak şakçılardan mı?
Erdemli insanların yapacağı şey değildir bu.


Önceki yazımı tamamen anlamadan suçlamalarda bulunmak aynı kavgacı, ötekileştirici, aşağılayıcı zihniyetinizin ne yazık ki devam ettiğini gösterir.
Şahsıma iştahla saldırmak...
Sizin için doyurucu ve tatmin edici oluyor herhalde.


Bundan 30-40 yıl önceki zamanları yaşamıyoruz artık. O yıllardaki satranççı sayılarıyla, turnuva sayılarıyla, üye ülke sayılarıyla, gelişen teknolojiyi kullanma olanaklarıyla bakınca daha yenilikçi uygulamaların geleceğini tahmin etmek zor değil.

Ben aşağılama tarzı yazıları kabul etmiyorum.Mideniz için etkili ve uygulanmış önerilerim olabilir.
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#13
Aşkın Bey, yine konuyla ilgili tek bir laf etmiyorsunuz. Ben neden emekçiyi aşağılayayım? Emekçileri, iki kuruşluk makam mevki için, olmadık hokkabazlıkları yapanlar aşağılar. İsterseniz bankanızın müdürüne, çocuğunuzun öğretmenine, doktorunuza sorun. Federasyonun kapısının önünden geçen birini bulun ona sorun. Sonuç değişmez.

Yapılan iş saçma. Para alınsa da saçma, alınmasa da saçma. Ticaret vs hiç umurumda da değil. Otel odasından, belediyelere satranç takımı satmaya yeteri kadar ticaret yapıyorsunuz zaten. Bu ülkede elbette rağbet görür. Bu zihniyet sayesinde, kısa yoldan hak etmediklerine ulaşmak isteyenlerin ülkesi olduk.

Oyuncu kartınızdan utanıyor musunuz? Size kötü bir haberim var. FIDE oyuncu bilgileri bir sır değil. İstediğiniz herkesin bilgilerine bakabilirsiniz onları yayınlayabilirsiniz. Fikir üretmekte, konuyla ilgili tek bir kelime etmekte ve hatta ne konuşulduğunu anlamakta bu kadar zorlanınca, 'Emekçiye hakaret etti, özel bilgilerimi yayınladı' gibi her zaman yaptığınız basit işlere geri dönüyorsunuz.

Açıkçası ne siz, ne unvanınız, ne oyuncu bilgileriniz beni ilgilendirmiyor. Yapılan uygulama yanlış. Adınız kadar siz de bunun yanlış olduğunu biliyorsunuz. Konuyla ilgili dünyadaki uygulamalar da ortada, fikir bildirenlerin görüşleri de. Aslında ortada bir tartışma konusu da göremiyorum. Yeterli tatmini sağlayacaksanız, bir sonraki mesajınıza benimle ilgili ve konuyla alakasız yeni saçmalıklar ekleyebilirsiniz. Üstelik işe de yarayabilir. En etkili sonuçları almak için ülkeyi yönetenlerin videolarını izleyip taktikler öğrenebilirsiniz.

Dönüşünüz hayırlı olsun. Kendime ve forum üyelerine sabır diliyorum.
Ara
Cevapla
#14
Erşan Bey,
Eğer saçma bulup okumayacaksanız zahmet edip de tekrar cevap yazmazsınız. Ama ben okuyacağınızı ve yeni "saçmalıklarımı" merak ettiğinizi düşünüyorum.


Ayrıca Erşan Bey,
Bu satırları yazan ve okuyanlar için hatırlatırım, emekçiyi aşağılama tavrınızın tespiti sadece bana ait değildir!!

Tabi sizin için aynı ve yola devam değil mi? Bu filmi geçmişte de gördüm ben. Yutmuyorum!

Bir şey de saçmalamıyorum.
Fikrimin arkasındayım, saklanmıyor ve inkar etmiyorum.

Çünkü,

“…yine konuyla ilgili tek bir laf etmiyorsunuz.”
Derken onca çıkış fikrimi baktınız, görmediniz. Ya da okudunuz anlamadınız. Ya da anladınız işinize gelmedi.

Ben Satranç Akademisini yeni göreve geldiğimde gördüm. İçeriğini bilmiyordum. Kuruluş amacını da…
Ancak Satranç Akademisi okul çocuklarının gündemine düştü.
Zamanla evlerinde anne ve babalarıyla, yakınlarıyla sırf UKD ve lisans sahibi olarak turnuvalara katılım hakkı elde etmek onlar için büyük bir hedef haline dönüştü.
Evde ailece problemler çözülmeye, gece telefonlar edilerek yardımlar istenmeye, bazı çözülemeyen sorular ve konular için internet ve kitap araştırmalarına yönelen kitleler oluştu.
Satranç Akademisi heyecanıyla notasyon yazmasını öğrenen çocuklar tanıdım.
Aralarında rekabet başladı.
Varlığından asla haberdar olamayacakları satranç konularıyla tanıştılar.
Okulda Satranç Akademisi gündeme ve sohbetlere düştü.
Evde çözemedikleri soruların konum notasyonlarını okula taşıyıp birlikte çözerek öğreniyorlardı.
Bana sorduklarında ise derste o konuyu ders konusu olarak işleyip sınıfın diğer çocuklarının da konularla tanışmasını ve bir kısmının öğrenmesini sağlıyordu bu gelişmeler.

SİZ BUNLARI YAŞADINIZ MI? Bilemem tabi…

Bunlara tanıklık yaptım. Bunlar çok yeni ve sürpriz gelişmelerdi.
Ama bunun yanı sıra bazı açıkgöz insanlar işin ticaretini yapmaya başladılar. Kimisi bir öğrenciye kimisi de toplu olarak gruplara para karşılığı cevaplar vermeye başladı. Evet, uygulamanın çok kötü yanıydı bunlar. Gerçekten mide kaldırmaz.

Zamanla S.A.’DEN puan alan sporcular kendi içinde iki doğal gruba ulaştı.

Birinci grup, bir kısmı gerçekten araştırmacı, öğrenme açlığı içindeki çocuklardı. Bir bölümü zamanla satrançtan soğudu. Çünkü tamamen tesadüfle sırf UKD kazanma hedefi için satrançla tanışan çocuklardı bunlar. İçinde çalışmanın olduğunu keşfedince hemen kaçtılar. Tam çağımızın çocukları…

Diğer ikinci grup çalışmanın faydasını yaşayanlardı. Aralarında antrenörleri de vardı. Birlikte çözmüş de olabilirler. Evet, antrenörü sporcusu için bir kaynak yayından birlikte çalışma yaptılar. Buradan sonrası için muhtemel haksız kazançlar için fırsat arayanlar da olmuştur elbette. Bu yapılanı asla kabul edemem.

Zaten öyle bir grup da ortaya çıktı ki, turnuvalarda akademiden sahip oldukları UKD leri hızla düştü, kel göründü. Tabi biz o antrenörleri çalışma yaptıkları sporculardan biliyoruz. Kendilerini saklayamayan antrenörler uzunca bir süre ortalarda görünmediler.

Sırf bu olumsuzluklardan dolayı SATRANÇ AKADEMİSİ kötülenemez, ortadan kaldırılması istenemez.
O zaman turnuvalardaki hırsızlıklar yüzünden turnuvalar da kaldırılmalıdır. Böyle mantık olur mu?

Ama gördüğüm ve bildiğim bir şey var.
Tüm bu çocukları ve farklı yaştan diğer sporcuları SATRANÇ AKADEMİSİNE çeken en önemli ortak konu UKD kazanımıydı.

Çünkü öyle enteresan sporcular da çıktı ki, belli bir oyun gücü ve tekniği var ama sırf UKD si olmadığı için ukd barajı konan turnuvalara katılamıyor ve kayıt yaptıramıyordu. Bu onlarında turnuvalara katılımını sağladı. Satranç dünyası bu amatörleri de kazandı. Böyle çok tanıdığım insan vardır.

Süreç böyledir.
...


Gelelim benim değişen düşünceme...
Önceleri ben de Ateş Bey gibi düşünüyordum. UKD (ELO değil) ancak turnuvalarda kazanılmalıdır. Tabi turnuvalara katılabilirse…
Satrançta ilk turnuvasına hiçbir sportif satranç eğitimi almadan başlayan çocuklar düşünelim. Hangi bilgi dağarcığıyla yarışabilirler ki? İleri yaştaki sporcular da öyle.
Bu sporcular ilk UKD’ LERİNE kavuşmak için sadece 3 dönem, 9 UKD li rakip gibi süreçlerden geçerek hasbelkader UKD li olacaklar…

Ama SATRANÇ AKADEMİSİ sürecinden geçen sporcular biraz daha nitelikli eğitim ve UKD sahibi olacaklardır. Ben ikincisini tercih ederim.

Ateş Bey’in söylediği öneriye bir satranççı olarak katılırım. Ayrı bir değerlendirme ve puan sistemi olsun der. Ama eğitimci yanım, yılların gözlemleri sonucu bunun eksik ve hayal olduğunu bana gösterdi. Özellikle de bu çağda!

Sizin dediğiniz puanlı satrançtır( Ali İPEK nur içinde yatsın). Bu uygulama çocuğu kesmez!

O takip edilebilecek, kazandıkça artıracağı ve resmi bir sistemden ebeveyn ve arkadaşlarına gösterebileceği somut bir puan istiyor.


Bu arada Erşan Bey eğer hala okumaya devam ediyorsanız TSF nin tüm emekçileri, emekçisinden spor uzmanına kadar hakkınızda derin saygı besliyorlar size.
Ve.
Erşan Bey inanın FIDE kartımla beni tanıştırmanız benim için iyi oldu. Varlığından haberdar olmayacak kadar benim için "özel" di.

Eğer bulabilirseniz birkaç GM ye karşı oyunum da var. Onları ben bulamadım, belki kaybettim. Yayınlarsanız sevinirim.
Nasılsa özelimiz kalmadı artık.

Sonuç olarak söylemek isterim ki,
UKD kazanımı elbette turnuvalarda başladı.Öyle de devam edebilir.
Ama biz hızla değişen bir dünyada yaşamaktayız.

Emek sarfederek, öğrenme sürecinden geçerek UKD kazanımı neden puanları kontrol altında ve sınırlanmış olan bir sistemden de
kazanılmasın ki?

Sizce hangi 1200 UKD hak edilerek kazanılmıştır?
Sadece turnuvalara katılarak kazanılan mı,
yoksa teşvik amaçlı, öncesinde eğitimi ön plana alarak sizi sitematik ve standart olarak ölçen mi?Tabi sadece başlangıç olarak. Alt yapısı kuvvetli, satranççılarca oluşturulmuş.

UKD eğer ULUSAL KUVVET DERECESİ ise kuvvetinizi ölçer.

Bu kuvvet de belli standartlardan oluşmuş eğitim süreci ve testlerden ibaret ise...
Bunda kötüye yorulacak bir şey göremiyorum.

Eğer ilk turnuvasına katılan bir çocuk düşük hasbelkader ortalamalı bir grupta istediği kadar başarılı olsun yine düşük ukd çıkarmayacak mıdır?
Ancak başlangıçta 3 aşama sonrası 1200, yenilenilecek bir sistemde sreç içinde belli ölçen sistemler sonrası 1400, 1500 ler neden olmasın?

Ben bunu yüreklice destekliyorum.

Ben buradayım...
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#15
Sayın Ali Fazıl Anıl,
Aşağıdaki tespit ve teşekkürünüze layıkıyla bir cevap yazamadım.

“Bir önceki sistemde; evde, bilgisayar başında, her türlü 'yardımın' kolayca alınabileceği bir ortamda cevaplanan sorularla 1600 UKD çıkarmak mümkündü. Para karşılığı UKD satma yanlışından önemli ölçüde dönen TSF'yi tebrik ediyorum. Bunu antrenör olmak için gerekli prosedürle ilgili sıkılaştırıcı düzenlemelerin takip etmesini dilerim.”
A.F.A.-16-04-2015 10:36


Aslında sizin aracılığınız ile toplumumuzu aydınlatmak isterim.

“Bunu antrenör olmak için gerekli prosedürle ilgili sıkılaştırıcı düzenlemelerin takip etmesini dilerim.”

Şeklindeki dileğinizi de ayrıca yapılanlar ve yapmakta olduklarımız konusunda açıklayacağım.
Öncelikle size şahsım adına teşekkür ederim.
Bunda geç kaldım.
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#16
“Ulusal Kuvvet Derecesi”, UKD, değerlendirmesi sonrasında dereceleri 1000’den başlayarak 1200’e kadar ulaşan üç ayrı kategorideki satranç sporcuları, bundan böyle, UKD’lerine denk düşen yeni unvanlarıyla da anılabilecekler.
Yeni uygulamada, Türkiye Satranç Akademisi’nin internet sitesi üzerinden “online” aldıkları derslerle kuvvet derecelerini 1000 UKD ile 1200 UKD arasına yükselten sporcular kategorilerine göre “Beyaz Piyon”, “Gümüş At” ve “Gümüş Fil” unvanlarına sahip olabilecekler.

Satranç oynamayı bilenler 1. Adım'ı 50 sorudan oluşan testi cevaplayarak geçebiliyor.
1.Adımı bitirdikten sonra kullanıcı menüsünde "Sertifika Başvurusu" bölümünden ücretsiz sertifikanızı PDF formatında indirebilirsiniz.
Sertifikanın orjinal imzalı ve özel baskılı halini ise arzu ederseniz 40 TL. karşılığında satın alabilirisiniz.
1.Adımı bitirdiniz. Beyaz Piyon oluyorsunuz. Sertifikayı satın almak istemeyebilirsiniz.

Adımı başarı ile bitirdiyseniz herhangi bir ücret ödemeden UKD'YE hak kazanmış sayılırsınız. Unutmayalım ki, ilk defa da UKD çıkarmak için KATILIM ÜCRETLİ TURNUVALARA katılmak da gerekebiliyor bazen.

Bu ne demektir?
...

Yani siz, UKD çıkarmak için önce lisanslı olmak şartıyla iki yoldan birini seçiyorsunuz.
1- Ya katılım bedelli ya da katılım bedelsiz belli sayıda UKD li rakipler ile oynayıp, UKD hesaplamalarına dahil turnuvalara katılarak,
2- Ya da SATRANÇ AKADEMİSİ’NDEN bahsedilen şartlarda.

Demek ki burada UKD satışı yok.
Gören var mı?
Zorunluluk da yok.

Ama ders ücreti var.
(Bu bir elma olabilir, hem de AMASYA ELMASI.)
...
Ha bu parasız olabilir, anlarım desteklerim.
Ama bir bedeli de olmalı değil mi?
Katılır mısınız?
Bunu bir anlasak!
Bu da armut. Nerenin armudu artık bilemem..
...

Satranç Akademisi 2. ve 3. Adım derslerine girmek için dersleri satın almanız gerekmektedir.
Zaten enteresan bir tespit olarak söylemeliyim ki, UKD’ Lİ olan sporcuların bir kısmı da bu dersleri satın alıyor. Kimisi kendisini sırf merakından ölçmek için…

Üye menüsü üzerinden -Ders Ödemeleri- menüsünden dilerseniz dersleri satın alabilirisiniz. 2. ve 3. Adım dersleri her ders için 50 TL dir.
Ha, bu da Kel Mahmut.
YANİ ZORUNLULUK YOK!

Bu olmalı mı sizce?
Bence burada alt yapı düzenlemeleri gerekli işte!
Şöyle ki,
1100 UKD den; 1150, 1200, 1250, 1300, 1350, 1400’ e kadar sindirilebilir bir sistem gerekli.

Her UKD aralığında örneğin 20 gün gibi belli bir süre geçmeli.
Bu süre sonunda yeni bir ders konuları ve ardından ölçen sınav olabilir.

Yani 6 puan aralığında 50’şer UKD artımıyla 120 günde (4 ay) 300 puan. Bu zaten normal turnuvalarda da olabiliyor. Örnekleri var.

Turnuvalara ödenen katılım bedeli AKADEMİ derslerine ödenir.

Derslerde elbette konular gündemde ve öğrenilme hedefi olmalı. Eğer bu süre içinde zaten turnuvalarda başarısız olursa UKD si düşmeli. Başarılı olursa da artmalı elbette.

Ama “ders bedeli ödenmesin” derseniz, o zaman emsal teşkil eden bir çok uygulama gündeme gelir ki o da tartışılır.

Ben de şunu derim o zaman; İnternet ortamından satranç dersleri verilmesi sakıncalıdır (Hoppalaa...)

Bunun eğitim içerikli eksi yanları mevcuttur. Yüz yüze yapılan derslere benzemez! Çünkü duygu yok, inandırıcılık yok, gerçeklik yok!

TAM ANLAMIYLA SANALLIK VE SANALA YÖNLENDİRME VAR.

Oysa biz çocuklarımızı sanaldan kurtarmak isterken, onların yaratıcı yeteneklerinin yok olmasını engellemek isterken…
Üstelik internet ortamından ücretli yapılan bu iş her ne kadar kanıtlanamasa da ne kadar yasal?

Ne kadar toplumsal içerikli ve ahlaki?
Ne derecede haksız kazanç sağlamakta?
Gerçek satranççıların, antrenörlerin önünü kesmez mi?
Her önüne gelen sanaldan antrenörlük yapıp haksız kazanç sağlamayacak mı?
Yoksa bu uygulama gerçek antrenörlerin değerini mi ortaya koyacak?
Tüm bunları ortaya koyarken çağa, çağın gerekliliklerine, teknoloji kullanımına karşı mı çıkıyorum?
...
Bunların cevabını verin.

Kurumsal bir kimlikle ve uzman kişilerce hazırlanan eğitim konularından oluşmuş aşamalı test sisteminde dersler ücretsiz!
Medyada, orada burada ne olduğu belirsiz, programsız dersler ücretli??

Çağımız ile ne kadar uyumlu değil mi?
...
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#17
İyi günler.
Akademiden Ukd alma olayıilk çıktığından beri tartışılan bir konudur. Bu uygulamanın amaçlarını iyi niyetle düşünecek olursak.
* Yeni satranca baslayacak kişileri satranca teşvik etmek
* Bu uygulama ile belirli bir gelir elde etmek

Bundan 10 yıl öncesine kadar Ukd sahibi olmak gercekten zordu. Özellikle küçük şehirlerin çoğunda ukd hesaplanan turnuva dahi yoktu. Hatta ukd puanları ELO puanına göre daha düşüktü. Hepimizin bildiği gibi ukd puanları belirli oranlarda artırılmıştı(2007 de sanırım).

Bu süreçten sonra ukd sahibi olmak kolaylaşmıstı. Bunda her turnuvanin ukd hesaplamasına dahil edilmesi de etkili oldu.
Akademiden ukd kazanma süreci ise ukd puani sisteminin irtibarsızlaşmasına neden oldu. İyi niyetle düşündüğümüz yukarıda belirtiğim amaclara da sadece maddi olanına ulaşabildi.

Normal şekilde düşündüğümüzde ise bu uygulamanın ukd puanının ayaklara düşmesi bilindiği halde maddi getirisi için uygulandığı görülür. Bunu eğitimci veya satrançta atin hareketini bilen birisine bile sorsak rahatlıkla görebiliriz. Bu sistemi düşünen birisi için ise farketmemek imkansız. Neden böyle düşündügümü sorgulayabilirsiniz.Neden böyle düşündüğümü söyleyeyim. Bu haftalarda bir şehrimizde hakemlik kursu olacak.Bir kişinin hakem olması için yapması gereken tek şey ise 100 tl yi federasyonun hesabına yatırmak. Bunu 18 yaş üstü sporcu sayımız ve antrönör- hakem sayılarını karşılaştırarak görebilirsiniz.

Bu sistemdeki asıl sorun UKD puanı sistemini değersiz gören yöneticilerdir. Türk satrancının sorunu ise satrancı bir spor olarak bile görmeyip satranç sayesinde çıkar elde eden kişilerdir ve ne yazık ki böyle kişilerin çoğunun satrançta yönetici , hakem veya temsilci olmasıdır. Burada işini samimi bir şekilde yapan insanları tenzih ederim.
Ara
Cevapla
#18
Değerli Arkadaşlar

Ben artık satranç oynamıyorum. Satranç oynayan bir çocuğum ya da torunum yok. Sadece bir satranç meraklısı ve seyircisiyim. Ama satranç akademisi sorununu kavrayabilmiş olduğumu sanıyorum.

Kanımca çözüm yolu son derecede basit.

TSF'nin satranç akademisinin ana amacı satranca yeni başlayanları teşvik etmek ve daha da önemlisi UKD alt sınırı olan turnuvalara katılıp UKD'lerini artırmalarını sağlamak.

Bu durumda iki aşamalı bir çözüm var.

1. Satranç akademisinde kazanılan puanları AUKD olarak adlandıralım.
2. TSF bir düzenleme yapıp AUKD sahiplerinin turnuvalara karılmasını sağlasın.

AUKD ile bir turnuvaya katılan kişi o turnuvada aldığı sonuca göre gerçek UKD sahibi olsun ve sonraki turnuvalara yeni UKD ile katılsın.

Bence son derecede basit ve etkili bir çözüm yolu.

Ne dersiniz.

Nurkut İnan
Ara
Cevapla
#19
Sayın nurkuti,
Önerinizi desteklerim.

Benim önerim de sizinkine çok yakındır.
Hem UKD sistemine haksızlık yapmadan, hem de AKADEMİ SİSTEMİNE destek olarak...

Aynı zamanda eğitirken teşvik de vermiş oluyorsunuz.
Ben TSF içindeki kurullarda görüşümü bu şekilde dile getirmiştim.

Selamlar...
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#20
Gördüğüm kadarıyla net bir şekilde para kazanmak için uydurulmuş bir sistem var ortada. Para kazandırıyor olmalı. İşe yaramıyor olsa kapatılırdı, demek ki parayla UKD alanlar var halen. Bu da demektir ki bu sistem devam edecek. Devam etmeli mi? Etmemeli tabi ki. Parayla prof. olup tv'lerde kendini prof diye takdim eden şaklabanlara ne kadar kızıyorsam parayla oyun gücünü suni olarak haksız bir biçimde kayda geçirtme zorunluluğu hissedenlere de o kadar kızıyorum. (Bak ne kadar kibarlaştım, daha ağır da konuşulur da Ramazan dolayısıyla kapalıyız)

Emek ve çaba ile kazanılan bir şeylerin para ile hazır olarak satılıyor olmasının her sektör ve her konu için sakıncası vardır. Eğitim, bilim, politika, spor vb. fark etmez. Emekle kazanılan şeylerle ilgili olarak hepsindeki "paralı" uygulamaları hatalıdır. Dibine inersek paralı üniversiteler bile hatalıdır. 200 Küsür puanla (+parayla) mühendis olup kurumların kadrolarında mühendis olup hiç bir halta yaramayanların son hali meydandadır. Bilen biliyor gören görüyor.

Bunu çözmek lazım. Çözüm için öneri lazım. Öneriye gelirsek;

Sayın "nurkuti" demişsiniz ki : "AUKD ile bir turnuvaya katılan kişi o turnuvada aldığı sonuca göre gerçek UKD sahibi olsun ve sonraki turnuvalara yeni UKD ile katılsın."

Bunu anlamadım. Kişinin turnuvada aldığı sonuçlara göre bir UKD'si hesaplanacaksa; parayla aldığı AUKD dediğiniz UKD'nin bunda bir alakası olmayacaksa; paralı olan AUKD'nin ne anlamı olacak? İnsanlar neden AUKD satın alsınlar ki? Parayla alınan UKD'nin turnuvalarda herhangi bir katkısı vs olmayacaksa AUKD dediğiniz şey için insanlar ne demeye uğraş ve para harcasınlar ki?

Ne gerek var efendim. UKD Gücünüz neyse odur. Niye UKD satın alıyorsunuz? Onbin liraya 2000 UKD ya da onbeş bin liraya 2600 UKD satılsa ve sayamayacak kadar paranız olsa onları da alır mıydınız? Oldu olacak parayla Türkiye birinciliği verilsin onu da alın. Paranız var ya! Dünyada bu uygulamanın bir örneği var mı merak ediyorum.

Sayın nurkuti yanlış anlamayın lütfen ama öneriniz bana anlamsız bir öneri gibi göründü. Daha net açıklarsanız sevinirim. Ben anlamadım.
Sayın TAŞAN da aynı şeyi öneriyormuş. Demek ki o anladı. O da açıklasa olur.

Teşekkürler.

Not: "Hayır asıl amaç para değil eğitim vs." şeklinde gelecek cevaplar için peşin olarak kulağımı tıkıyorum ve diyorum ki asıl amaç eğitimse öyle kalsın, UKD alanına sarkmasın, orası sahadır, pisttir, ringdir; orada ter dökmek gerekir; siz ringe çıkmadan parasıyla Türkiye sıralamasında yeri belirlenen insan gördünüz mü? Olur mu öyle saçmalık? Bininci ya da yüzbininci sıra fark etmez; sıralama sahada belli olsun.
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi