Yaş Grupları İl Birinciliğinden bir kesit.
#1
Herkese iyi günler,

Turnuva sonrası, katılan sporcular ve velilerin yorumlarını daha sonra aktarmak üzere aşağıdaki tabloyu görüşlerinize sunuyorum.
Bu turnuva sistemi ülkenin hemen hemen tüm İllerinde benzer oranlarla gerçekleşmiştir diye düşünüyorum.

Dikkatimi çeken en önemli nokta Cumartesi sabahı 8.30'da başlayan maraton akşam 9.30 sularında yani 13 saat  sonra son buluyor.

Bu sistemde bir hata var mıdır? Yoksa kabul edilebilir mi? 

Saygılarımla....

--------------
[font=Arial, sans-serif]Yaş Grupları İzmir İl Birinciliği 8 Yaş Genel[/font]
[font=Arial, sans-serif]Düşünme süresi, her iki oyuncu için ayrı ayrı 45 dakika + 30 saniye eklemeli tempo.[/font]
[font=Arial, sans-serif]Turnuvaya katılan  diğer yaş guruplarında da benzer oranlar vardır.[/font]
[font=Arial, sans-serif]--------------[/font]
[font=Arial, sans-serif]Kayıt Kontrol Başlangıç 08.30 [/font]
[font=Arial, sans-serif]Teknik Toplantı 09.30 [/font]
[font=Arial, sans-serif]Cumartesi[/font]
[font=Arial, sans-serif]1. TUR 10.00 [/font]
[font=Arial, sans-serif]2. TUR 13.00 [/font]
[font=Arial, sans-serif]3. TUR 16.00 [/font]
[font=Arial, sans-serif]4. TUR 19.00[/font]
[font=Arial, sans-serif]Pazar[/font]
[font=Arial, sans-serif]5. TUR 10.00 [/font]
[font=Arial, sans-serif]6. TUR 13.00 [/font]
[font=Arial, sans-serif]7. TUR 16.00 [/font]
[font=Arial, sans-serif] [/font]
[font=Arial, sans-serif]Kayıtlı 163 sporcu.[/font]
[font=Arial, sans-serif]İlk tura katılmayan sporcu sayısı: 7. %4.29[/font]
[font=Arial, sans-serif][font=Arial, sans-serif]Pazar günü hiç gelmeyen sporcu sayısı: 36.  %22.08[/font][/font]
[font=Arial, sans-serif]Son tura katılmayan sporcu sayısı: 43.  %26.38[/font]

[font=Arial, sans-serif] [/font]
[font=Arial, sans-serif] [/font]
ENİS BİLYAP
Ara
Cevapla
#2
Enis ağbi,

Bu herşeyden önce bir sistem değildir. Çok düşünürsek bunu çocuk istismarına bile sokabiliriz.

Pazar günü gelmeyen % 22,08 oranını "erken bilinçlenen ve çocuğunu korumayı akıl eden velilerin oranı" olarak okuyabiliriz. Son tura gelmeyen % 26,38 oranını da "çocuğunu bu saçmalığa karşı korumayan bilinçsiz velilerin" oranı olarak görmek lazım.  

Bence çocuğunu bu turnuvaya sokup sonuna kadar sürdüren veli yargılanmalı, çocuğa da acilen pedagog falan tayin edilmeli.

Türkiye'deki satranç sistemi oksimorondur; "gerçek yalanlar / orijinal sahte /  yarını hatırlamak" neyse, bugünkü satranç yönetimi de odur. Türkiye'de satrancı siyah kuğular yönetmektedir, gerçek satranç ölmüştür.
Ara
Cevapla
#3
Bu noktada söylenecek fazla söz yok ama belki şu veciz söz yardımcı olabilir;

''...zira satranç fiziksel efor gerektiren bir spor değildir!'' Onur Çubukçu (TSF Genel sekreteri)
Ara
Cevapla
#4
Sevgili Enis’in sunduğu konu son derece yerindedir. Düşüncesini de tahmin edebiliyorum.

Ancak söz konusu turnuvada her ne kadar çeşitli güncel zorunluluktan kaynaklansa da yapılan programı kabul etmek hiç sağlıklı değildir.

 “..zira satranç fiziksel efor gerektiren bir spor değildir!''

Bunu her kim söylerse söylesin asla kabul edemem!
En azından yaşamımın son 40 yılında bile bu sporu en içinden yaşamış biri olarak. Yapılan program belki en az 3 güne yayılmalıydı. Cuma, Cumartesi ve Pazar; 1+3+3 belkide  en uygunuydu. Bu şartlarda bile ortaya konan efor saklanabilir mi?

...

“…gerçek satranç ölmüştür.”

Ne yazık ki bunu da kabul edemem!

Bu sözün içinde her ne kadar bazı gerçekler saklı bile olsa, gerçek satranç bu gün ölmedi, merak etmeyin! Eskinin her bir değerli satranç insanını, gerçek satranççıyı bugün artık bulmak çok güç olsa bile, satranç her zaman kendi küllerinden doğarak yeniden yaşam gücü bulmaktadır. Onca gerçek satranç emekçisini bu gün yok göremeyiz değil mi?

 Elbette her şey eskisi gibi de değil.

 Merhum Selim PALAVAN'IN kitabında alıntıladığı latin atasözü gibi; "Zamanlar değişir ve zamanlarla da biz..."
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#5
Enis Bilyap,Piramidin altında tanık olduğu bir soruna dikkati çekti.Bu soruna ne zaman çözüm bulunur?Uzun zaman alacağını tahmin ediyorum.Neden her fırsatta Piramid kavramını kullanıyorum?Masum bir kelimedir.Kimseyi rahatsız etmemektedir.Hatta birçok kimse tarafından kullanılmaya başlanmıştır.En kolay şekilde farkındalık yaratmak ancak böyle bir kavram ile olabilir.Satranç Federasyonu bütün Piramidin federasyonudur.Bu son cümleye görünüşte kimse itiraz etmez.Ancak kendi önceliklerinden dolayı Federasyon yönetimi hep aynı konulara konsantre oluyor.O zaman birileri onların konsantre olmadığı konuları uygun bir dille anlatmalıdır.Çözüm yolunu da göstermeliyiz.Şimdiki örneğimizde "hergün bir tur oynansın"demiş olsak belki sporcu 1 hafta Okula gidemeyecek.Yine katılım azalmaya başlayacak.Katılanların da Okulda yaşayacakları sorunlar ortaya çıkacak.Günde 4 tur oynanmasının da çok sakıncaları vardır.7 ile 10 yaş arasındaki grup zaten Okulda zihnen yorulmaktadır!Bir orta yol bulmak gerekir."Cuma 1 tur,Cumartesi ve Pazar 3 er tur"nisbeten az sakıncalı bir seçenektir.Daha doğrusu yarışmayı İl Birinciliği olduğundan iki hafta sonuna yayacak şekilde program yapmak düşünülebilir.(Çarşamba 1 tur,Perşembe 1 tur Cuma 1 tur,Cumartesi 2 tur,Pazar 2 tur denemeye değer!)
Ateş Ülker
Ara
Cevapla
#6
Herkese selamlar,

[font=Arial, sans-serif]1)[/font]
[font=Arial, sans-serif]1.e4 e5 2.Vh5 g6 3.Vxe5 [color=red]Ac6[/color](Hata kuralı 1-Hakem duruma el koyar) 3…Ve7 4.Fe2 Vxg2 5.Vxg8 Vxh1 6.Ff3 Vxg1 7.Şe2 Vxc1 8.Vxh7…………….. Bu maç 35-40 hamle civarında sona erdiğinde her iki tarafında 40 dan fazla dakikası vardı.[/font]
[font=Arial, sans-serif]2)[/font]
[font=Arial, sans-serif]1.e4 e5 2.Af3 Fc5 3.Axe5 Vf6 4.Fc4 Vxf2# Saatte kalan süreler Beyaz: 46 Dakika - Siyah:45 dakika.[/font]
[font=Arial, sans-serif]3)[/font]
[font=Arial, sans-serif]1.e4 e6 2. Vh5 Af6 3.Fc4 Axh5……………… Bu maçta ise durum farklı, beyaz oyuncu ağlayarak salonu terk etti. Zamanın ne önemi var?[/font]
[font=Arial, sans-serif] [/font]
[font=Arial, sans-serif]Bu maçlar 7 yaş İzmir İl Birinciliğinden, çok daha iyi maçlar da var tabii ki. Yukarıdaki maçları yapan sporcular belki bir ay önce satranca başladılar belki ileride çok iyi olacaklar, hocaları da hatalarını görüp düzeltecekler. Bu maçlar belirleyici değil, belirleyici olan zaman temposu. Bu çocuklara 45 dakika + 30 saniye süre verildi. Üstelik günde 4 tur. Neden? Bu süre ve bir günde 4 tur. Buna kim ve neye göre karar veriyor? Kesinlikle onarılmalıdır. [/font]

[font=Arial, sans-serif]15 gün sonra başlayacak Küçükler Türkiye Birinciliğinde (KTB) buna benzer çok maç olacaktır. Üstelik KTB'de kişi başına 90 dakika ve her hamleye 30 saniye eklemeli tempo var. Bu tempo 2016 Türkiye Kupası temposu ile aynı, GM, IM ve FM'lerimiz ile 7 yaş sporcularımız aynı tempoda oynuyorlar!! [/font]

[font=Arial, sans-serif]Önerim:12 Yaş grubundan başlayarak bu süreler turnuva niteliği ve yaş grubuna orantılı olarak azaltılmalıdır. [/font]

[font=Arial, sans-serif]Hoca.. [/font][font=Arial, sans-serif]"Ben zaten inecektim." , şair de " Hiçbir şey olmazsa sabah olur." diyor ama ne fıkradan ne de ş[/font][font=Arial, sans-serif]iirden b[/font][font=Arial, sans-serif]ahsediyoruz. Düpe[/font][font=Arial, sans-serif]düz [/font][font=Arial, sans-serif]pedagoji, düpedüz satranç. [/font]

[font=Arial, sans-serif]Eğri olan nedir acaba? Bir türlü düzelmeyen bürokrasi mi? Alışkanlıklar mı? [/font]

[font=Arial, sans-serif]KTB'de görüşmek üzere...[/font]






[font=Arial, sans-serif] [/font]
ENİS BİLYAP
Ara
Cevapla
#7
(08-01-2016, 13:34)Belirtilen turnuvada biz de vardık. Bizimle birlikte 120 sporcu 2 gün boyunca 7 maç yaptı. Çocukların hepsi son maçlarına girerken dahi çok enerjikti ve yerlerinde duramıyorlardı. Kısaca söylemek istediğim çocuklar bu oyun temposunu rahatlıkla kaldırabilmektedir. Cuma günü maç yapılabilir denmiş, bence bu durum velileri ve çocukları daha çok sıkıntıya sokar. İş ve okul çıkışı akşam trafiğinde salona yetişmenin stresine girmeye ne gerek var? 2 hafta sonuna yaymak daha da kötü. 2 haftaya yayılan il birinciliğinde katılımın ne kadar az olduğunu gördük. Burada sadece dediğiniz gibi 30+30 oynanması gerekiyordu. Çocuklar zaten en geç 1 saatte maçlardan çıkmakta. Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Pazar günü gelmeyen % 22,08 oranını "erken bilinçlenen ve çocuğunu korumayı akıl eden velilerin oranı" olarak okuyabiliriz. Son tura gelmeyen % 26,38 oranını da "çocuğunu bu saçmalığa karşı korumayan bilinçsiz velilerin" oranı olarak görmek lazım.  

Bence çocuğunu bu turnuvaya sokup sonuna kadar sürdüren veli yargılanmalı, çocuğa da acilen pedagog falan tayin edilmeli.


Bu yazınızdan dolayı sizi kınıyorum. 160 sporcuyla başlayan ve 120 sporcunun 7 maçını da yaparak tamamladığı bir turnuvada 120 sporcunun velisine bilinçsiz ve akılsız deme hakkını kendinizde nasıl görüyorsunuz??? Yargılanmamız gerektiğinden bahsediyorsunuz. Madem o kadar iddialısınız, savcılığa giderek bilinçsiz velileri çocuklarına yaptığı eziyetten dolayı şikayet edin. Madde numarasını da söyleyeyim TCK232
Ara
Cevapla
#8
engo:
Belirtilen turnuvada biz de vardık. Bizimle birlikte 120 sporcu 2 gün boyunca 7 maç yaptı. Çocukların hepsi son maçlarına girerken dahi çok enerjikti ve yerlerinde duramıyorlardı. Kısaca söylemek istediğim çocuklar bu oyun temposunu rahatlıkla kaldırabilmektedir.

Bu yaştaki çocuklar için oyun temposu ne olursa olsun, büyük çoğunluk maçlarını erken bitirir. Siz tempoyu düşürdükçe çocukların 'ciddi satranç' oyun temposuna ayak uydurmasını sağlamak yerine , çocukların kendi aceleci doğasına ayak uydurursunuz ve hiç de öğretici bir durum söz konusu olmaz. Doğal olarak; kalabalık bir oyun,sohbet,koşturmaca ortamında tüm çocuklar enerjisini satranca aktaramaz, oyun çağındalar ve büyük çoğunluğu zaman kavramından yoksundur. 
Çocuk açısından bakarsak; 2 gün değil 5 gün üst üste aynı ortamda her gün 7-8 saat sonunda bile onların hala enerjik olduklarını görebiliriz.
Bu ortam 'düşünerek oynamak'  kavramını  çocuğa vermeye çalışan antrenörler için (veya veliler)  hiçte çekici bir ortam değildir.
Yani günlük turnuva süresi ne kadar uzunsa olumsuzluk o kadar fazladır. 
Oyun süresinin 45+30 , 30+30 veya 10+30 olması fark etmez, oyunların %70-80 i kısa sürede biter.

İş,okul,trafik durumları elbette gözetilmelidir fakat cuma günü 1 tur oynanması çok makul ve olumlu görünmektedir (Satranççı gözüyle)
Turnuva programı tam olarak tüm ebeveynler için uygun olamaz, program 'ciddi satranç' öğrenme yolunda ilerleyecek sporcular için yapılmalıdır.

"Satranççılar turnuvayı yarım bırakmamalıdır."
Bu bir öğretidir ve yenilgilere katlanabilmeyi öğretir. Son tura gelmeyenler için bunu hatırlatırım. 
Fakat şunu da eklemeliyim; gün boyu 'az satranç çok koşturmaca' içinde olan bir çocuğa, hafta boyu çalışan bir ebeveynin, kendi dinlenme zamanını harcayarak geldiği turnuvada, hiç iddiası kalmamış çocuğuna, daha fazla zaman harcamak istememesini anlamak zor değildir.

Esas ilginç olan ikinci gün gelmeyen grubudur ve büyük çoğunluğunun olumsuz turnuva koşulları nedeniyle gelmediklerini düşünüyorum.

Selamlar.
Ara
Cevapla
#9
(08-01-2016, 21:48)engo Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Bu yazınızdan dolayı sizi kınıyorum. 160 sporcuyla başlayan ve 120 sporcunun 7 maçını da yaparak tamamladığı bir turnuvada 120 sporcunun velisine bilinçsiz ve akılsız deme hakkını kendinizde nasıl görüyorsunuz??? Yargılanmamız gerektiğinden bahsediyorsunuz. Madem o kadar iddialısınız, savcılığa giderek bilinçsiz velileri çocuklarına yaptığı eziyetten dolayı şikayet edin. Madde numarasını da söyleyeyim TCK232

sn. engo,

Burada anlatılmak istenen sadece İzmir'de değil, tüm satranç dünyasında olan bir gerçektir.
Satranç kültürünün tam oturmadığı sporcularda bu tip davranışlar olmaktadır. Bunu ne yazık ki yaşı büyük olan yetişkinler de yapmaktadır.

Kınadığınız yorum her ne kadar mübalağalı olsa da özünde bir şey anlatmaktadır.

Ünlü bir sözü hatırlayalım:

"Bir kaç mağlubiyet sonrası satrancı bırakmak satranç kültürünün tam oturmamasından kaynaklıdır.
SATRANCIN İÇ DİNAMİZMİNİ, GÜZELLİĞİNİ FARKEDEN ve BUNU YAŞAYAN SPORCULARIN SATRANÇTAN KOPMASI İMKANSIZDIR."

Bu söz dünyaca ünlü sporcu, antrenör ve bir ekol olan GM E. VASYUKOV'A aittir.

Satranca yeni başlayan 7-8 yaş grubu sporcularında bu tip turnuva terkleri çok sıradanlaşmaya başladı. Bunun hem bu spora, hem bu sporla uğraşan tüm sporcu, hakem, organizatör ve diğer kişilere olan olumsuz yansımalarını yıllardır yaşamakta ve bu alanda mücadele vermekteyiz.

[color=#ff3333]Bu turnuvada ve her bir turnuvada zorunlu olmadıkça yarışma terk edilmemelidir!

[/color]Bu konuda siz üzerinize düşen sorumluluğu göstermişsiniz.
Ancak bunu diğer sporcular da göstermeliydi.
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#10
[font=Verdana]Kayıtlı 163 sporcu.[/font]
[font=Verdana]İlk tura katılmayan sporcu sayısı: 7........................%04.29[/font]
[font=Verdana]Pazar günü hiç gelmeyen sporcu sayısı: 36...........%22.08[/font]
[font=Verdana]Son tura katılmayan sporcu sayısı: 43.................  %26.38[/font]
[font=Verdana].................[/font]
[font=Verdana]Buna benzer nice turnuva var. Katılmayanlara çok doğal geliyor olsa gerek. Tabi onlar satranca  tanıdıkları ölçüde ilgi duyuyorlar. Bu eksik ilgi sorumluluk anlayışlarına yansımıyor bile. Sorumsuzca gelmiyor ya da keyfi terk edip alışveriş merkezlerine, sinemaya  ve başka eğlencelere yöneliyorlar.
[/font]
[font=Verdana]İlk süzgeç, kayıt yaptırdığı halde hiç gelmeyenler. Artık çok sıradanlaştı ve bizde artık alışmaya mı başladık ne?
 Acaba bunların içinde kaçı haber verdi değil mi?
[/font]
[font=Verdana]İkinci gün sporcular ikinci süzgeçten geçmişler.
 163 sporcunun 36 sı gelmemiş (%22.08). Neredeyse her 5 sporcunun biri ediyor. Gelmeme sebepleri nedir bilemiyorum. Ama burada da gelmediği halde haber gönderme nezaketinde bulunanların sayısı kaç acaba?
[/font]
[font=Verdana]Son süzgeç rekoru da  son  tur da kırılmış ve son tur'a 43 sporcu teşrif etmemiş.[/font]
[font=Verdana]Bu durumu ülke insanımızın spora bakış açısından tutun da samimiyet ölçülerine, toplumsal sorumluluk anlayışına, 'adam sendeciliği' ne ve tabi ki oturmamış olan sportif satranç anlayışlarına bağlayabiliriz. Elbette zorunlu olarak gelemeyenleri bu değerlendirmenin dışında tutuyorum. Ama haber verilmek şartıyla tabi.
[/font]
[font=Verdana]PEKİ NEDEN GELMİYORLAR? NEDEN KEYFİ TERKLER YAPIYORLAR?

[/font]
[font=Verdana]Bunları ait oldukları yaş kategorilerine göre de inceleyebiliriz.[/font]
[font=Verdana]7-8 yaş grupları satranca ilk turnuvaları kapısından giriş yapmaktalar. Son 20 sene içinde yaş kategorileri 7'ye kadar düştü. Bu yaş kategorisinin bu düzeyde turnuvalara katılıp katılmaması ayrı bir tartışma konusudur. Çok çeşitli haklı tespitler var. Turnuva yaşının 9-10 olması gerektiğini savunanlar, rekabete dayalı olmayan,şenlik etkinlikleri şeklinde olması gereğini düşünenler, satranç merkezi ya da yetkin olmayan kişilerden eğitim almayanların katılmaması gereğini savunanlar...[/font]
[font=Verdana]Her bir fikrin ve iddianın çıkış sebepleri haklı olabilir. Satrancın okullara seçmeli ders olarak giriş yaptığı 2005 senesinden itibaren satranç sporu ile ilgilenerek turnuvalara yönlendirilen öğrenci sayıları geometrik oranda arttı. Ama bunların en az %80 i okul satrancının öğrenci kökenli sporcularıydı. Yani satrancı sadece bir yıl boyunca 30 hafta civarında okullarında 25-30 kişilik sınıflarında görerek tanıyan öğrenciler; ne doğru dürüst bir satranç eğitimi almış, ne bir satranç merkezi ya da derneğinin içine girmemiş...

[/font]
[font=Verdana]Sadece okuldaki kitap bilgisi ile hemen turnuvalara yönlendirilmiş. Tabi sonuçlarını da örneklerde verildiği gibi gördüğümüz, hemen çaba sarf etmeden kazanmaya, rakibini mat etmeye yönlendirilmiş küçük öğrenciler...
 Küçüklerin hemen kazanma istekleri son derece doğal ve kendi mantığı içinde de doğru. Çünkü “kazanıyor” ve “ kazananların nasıl mutlu “olduğuna tanık oluyor. Onların dünyasında kahraman olabilmek popüler olabilmek, toplumun dikkatini çekebilmek çok önemli!
Öylesine ki kendi kahraman olmasa bile bir başka” kahraman rol modeli” ona yetiyor. Onu örnek alıyor.

 Ama pek az çocuğumuz kaybı kabullenebilme olgusuna sahip. Bunu uzun sabırlı süreç sonunda kazanacaktır.
[/font]
[font=Verdana] Bundan 30 yıl önceki bir 8 yaşındaki çocuk ile, zamanımızın 8 yaşındaki çocukları arasındaki farklılıklar da ayrı bir konu. Sanal eğitilip sanal yetişen, mutluluğu sanal dünyada arayan çocuklarımız var. Ne yazık ki aile içinde  vermeye çalıştığımız eğitimin, yakın çevrede bir takım etkileşimler sonucu olumsuz noktalara sürüklenme sürecine çoğumuz tanık olmuşuzdur.

 Bazen ciddi-ciddi düşünürüm, 11  yaşındaki oğlumun eğitim sürecini.. Aslında o yaşlarda olabilmek, o davranışları gözlemleyebilmek, onların iç seslerini duyabilmek… Bu konularda eğitimli olmak ya da, nitelikli arayış içinde olabilmek…Çocukken kendi işimi kendim yaptığım zaman ya da ortaya sadece kendimin oynayabileceği bir oyuncak yapabilirken aldığım mutluluğu hatırlar, hiç unutamam. İlk satranç takımımı kağıtlardan kartonlardan yapmıştım.[/font]
[font=Verdana]
Çağımızın çocuğu kendi işini kendi yapmasını bilmiyor. Çünkü bir “tık” lamayla her şeyi halledebileceği olgusuna sahip. Farkında olmadan öyle yetişmelerine tanık oluyor anne ve baba. Önlemleri de yok üstelik.
 Bilgisayarların ve ıpet lerin büyülü dünyasından çocuklarını çekip alamıyorlar. En doğru çözüm olan, sınırlı ve programlı bilgisayar kullanımı için ise tren çoktan kaçmış oluyor.[/font]
[font=Verdana]...
[/font]
[font=Verdana] Sevgili Enis BİLYAP'IN gösterdiği örneklerin daha kötüsü de var![/font]
[font=Verdana] Kurnazca bazı sahtekarlıklar da öğretilmiş. Yazık!
[/font]
[font=Verdana]Paylaşmalıyım;[/font]
[font=Verdana]2 yıl önceydi. Bir TKŞ Finali...8 yaş kategorisinde oyun 3 hamlede sadece Vezir matı ile bitiyor;[/font]
[font=Verdana][color=red]1- e4.e5[/color][/font]
[font=Verdana][color=red]2-Vh5.....[/color] çocuk hamlesini yapar ve siyah taşlar ile oynayan rakibine sorar: " - Bunlardan hangisi şah, gösterir misin?"[/font]
[font=Verdana]Rakibi çocuk doğallığı ile şahı eline alarak: "-Bu, bak bu vezirden daha uzun." der.[/font]
[font=Verdana] Beyaz hemen elini kaldırıp hakem çağırır  ve: "-Rakibim şahına dokundu, onu oynayacak!" iddiasında bulunur.[/font]
[font=Verdana] Hakem beyazla oynayan çocuğa bakar ve şaha dokunup dokunmadığını sorar. Çocuk yalan söyleyemez ve " - Dokundum, bunun şah olduğunu gösterdim ona..." deyince hakem tereddütsüz olarak: "- Onu oynamalısın!" dediğinde siyahla oynayan çocuk itiraz etmeden biraz düşünür ve:[/font]
[font=Verdana] [color=red]2- ... Şe7[/color] oynar. Tabi rakibi de hemen:[/font]
[font=Verdana] [color=red]3- Vxe5[/color] oynar ve mat ile oyunu kazanır.
[/font]
[font=Verdana] Siyah taşlarla oynayan çocuk gülümseyerek tahtaya bakar ve sonra elini rakibine uzatır. El sıkışırlar. Beyaz taşlarla oynayan çocuğun yüz ifadesini burada tasvir etmeyeceğim![/font]
[font=Verdana]Önce kaybeden çocukla konuştum. Sonra da ailesiyle...[/font]
[font=Verdana]Diğeri ortalarda yoktu.
[/font]
[font=Verdana]Bu yaşanmış ve tanık olduğum bir örnektir. Kişi isimlerini vermeyeceğim. Bunu 8 yaşındaki bir çocuğu ve onu bu şekilde yetiştirdiğini [color=red](??)[/color] sanan hocasını afişe etmemek adına yapıyorum.
[/font]
[font=Verdana][color=#ff3333]Bu satranç eğitimi olamaz!
 [/color]
Bu kültürel ve toplumsal yozlaşmanın bir sonucu olarak ortaya çıkan nice tablodan birisidir.[/font]
[font=Verdana]Ben , satranç kültürünün ve satranç temel eğitiminin ülkemiz okullarında verilebileceğini söylüyorum. Başka yerde değil! Buralarda öncelikli hedefimiz yarışmacı ya da şampiyon yetiştirmek değildir !

[/font] [font=Verdana]Bunu anlatamıyoruz!

Satranç eğitimi, okullarımızda, çocuklarımızın öncelikle satrançla tanışmalarını, sevmelerini, anne-babalarına satranç temel eğitiminin onlara hangi kapıları açacaklarını, çocuk gelişimine ve olumlu kişilik kazanmalarına katkılarını anlatmak için verilme hedefine yöneliktir.

[/font]
[font=Verdana]Okullar sadece alt yapıdır. Satranç merkezleri, dernekler ve özel kuruluşlar alt yapı olma özelliklerinin yanı sıra gerçek satranç öğrenme, geliştirme ve yetkinleşme alanlarıdır!

[/font]
[font=Verdana]Üst yapıdaki, satranç geliştirme, antrenman, şampiyon yetiştirme ya da adını siz koyun, bu çalışmalar UZMAN KİŞİ YA DA KURUMLARIN GÖREV ALANIDIR!

Yani yeterli antrenörlerin, yani yeterli satranç eğitim merkezlerinin, kulüplerin, bünyesinde yeterli antrenör, öğretmen, eğitmene ve yeterli donanıma sahip okulların kurum ve kuruluşların…[/font]
[font=Verdana] [/font]
[font=Verdana]Geçtiğimiz cumartesi-pazar günü İzmir'de yaşanan bu olay yüzlerce örnekten sadece birisidir.

Satranç oynama yetkinliğine ulaşmamış, bu sporun rekabetçi ağırlığını taşıyamayacak durumdaki sporcuların ve velilerinin bu konuda bilinçlendirilmesi ve eğitilmesi gereklidir.
[/font]
[font=Verdana]Hazır olmayan sporcuların rekabetçi ve resmi turnuvalarda günün 13 saatini kapsayan programlamaları onlar için satrancı ilk ve son kez görecekleri yerler olacaklardır. En fazla da bir daha sonraki turnuvada da aynı şekilde satrançla eğlenecekleri (?!) ve yine istedikleri zaman terk edip gidecekleri yerler olamaya başlamışlardır. Bu durum çok üzücüdür!
[/font]
[font=Verdana]Bu tip katılımları kabul etmek yanlıştır!

Bu konuda çeşitli yöntemlerle uyarıda bulunanları anlamak gerekir. Hazır olmayan sporcuların gerçek müsabaka dönemleri gelene kadar, şenlik havasındaki turnuvalara birlikte katılmak (birlikte yarışmak değil) amacına yönelik  ve uygun yarışma isimleriyle, teşvik amaçlı etkinlikler gerekmektedir.

Bu konuda da bir düzenleme gerekir. Bunu sadece yönetmelik anlamında TSF desteği ile iller kendi içine yapacakları düzenleme ile giderebilirler. Lisansları olan sporcuların katılımıyla UKD ye dahil olmayan şenlik turnuvaları... Bu konuda halihazır da çok sponsor da bulunabilir. AVM lerde bu konuda kitleye yönelik etkinlik planlayan çok ticari kuruluşlar varken, bu başarılabilinir.[/font]
[font=Verdana] [/font]
[font=Verdana]Sonuç olarak bu ve benzeri konular için başta TSF'YE ama il bazında biz yöneticilere büyük görevler ve kararlıca uygulamalar düşüyor. Sorunları   sıfırlama mümkün olmayabilir ama büyük oranlarda yozlaşmaları engelleyebiliriz.
[/font]
[font=Segoe Print][font=Verdana]Buna değmez mi?
Selam ve saygılarımla.[/font]
[/font]
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#11
Bilyap,"Yanlış nerede?" diye soruyor.Yanlışın nerede olduğunu hepimiz biliyoruz.Bakınız!Geçici kullanılmak üzere hazırlanmış kod isimle devreye girenler mevcut yanlışları savunuyorlar.Merkezi ve yerel yöneticiler ,FİDE kurallarını kısmen ve ancak işleri geldiği zaman uyguluyor.Örneğin FİDE'ye göre günlük maraton 13 saat olamaz!En çok kaç saat olabilir?Açınız!Kurallara bakınız.Hala 4 tur olabileceği savunuluyor.Bizim içimizde çok yanlış var.Bu yanlışlardan biri de Ateş Ülker'in uzun yıllar yalnız bırakılmasıdır.Zamanında onu yalnız bırakanlar şimdi ağlamasınlar!Bu işler öyle 3-5 yılda düzelmeyecektir.Daha uzun yıllar Satrancın en hızlı gelişme gösterdiği ilimizde küçükler 4 tur oynamaya devam edecekler...Çünkü bunun doğru olduğunu söyleyen,savunan ve bizi yanlış göstermeye çalışan misyonerler var!
Ateş Ülker
Ara
Cevapla
#12
(11-01-2016, 00:52)Ateş Ülker Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Bilyap,"Yanlış nerede?" diye soruyor.Yanlışın nerede olduğunu hepimiz biliyoruz.Bakınız!Geçici kullanılmak üzere hazırlanmış kod isimle devreye girenler mevcut yanlışları savunuyorlar.Merkezi ve yerel yöneticiler ,FİDE kurallarını kısmen ve ancak işleri geldiği zaman uyguluyor.Örneğin FİDE'ye göre günlük maraton 13 saat olamaz!En çok kaç saat olabilir?Açınız!Kurallara bakınız.Hala 4 tur olabileceği savunuluyor.Bizim içimizde çok yanlış var.Bu yanlışlardan biri de Ateş Ülker'in uzun yıllar yalnız bırakılmasıdır.Zamanında onu yalnız bırakanlar şimdi ağlamasınlar!Bu işler öyle 3-5 yılda düzelmeyecektir.Daha uzun yıllar Satrancın en hızlı gelişme gösterdiği ilimizde küçükler 4 tur oynamaya devam edecekler...Çünkü bunun doğru olduğunu söyleyen,savunan ve bizi yanlış göstermeye çalışan misyonerler var!

https://www.fide.com/fide/handbook.html?...ew=article 

[color=#494949][size=x-small][font=verdana, tahoma, verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]3.1
There must be no more than 12 hours play in one day. This is calculated based on games that last 60 moves, although games played using increments may last longer.[/font][/size][/color]

Ateş Hocam, 45'+30''de günde 4 tur ile oyun süresi 10 saat ediyor. Fide kurallarına göre bir sıkıntı yok turnuvanın bu zaman dilimi ile 4 tur olmasında. Fide günde 12 saat tur oynanmasına izin veriyor.
Ara
Cevapla
#13
(11-01-2016, 02:28)H Mustafa Demir Nickli Kullanıcıdan Alıntı: https://www.fide.com/fide/handbook.html?...ew=article 

[color=#494949][size=x-small][font=verdana, tahoma, verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]3.1
There must be no more than 12 hours play in one day. This is calculated based on games that last 60 moves, although games played using increments may last longer.[/font][/size][/color]

Ateş Hocam, 45'+30''de günde 4 tur ile oyun süresi 10 saat ediyor. Fide kurallarına göre bir sıkıntı yok turnuvanın bu zaman dilimi ile 4 tur olmasında. Fide günde 12 saat tur oynanmasına izin veriyor.

Sorun da burada başlıyor zaten.Önceki yıllarda 9 saat olan bu süre zamanla 12 saate çıkarıldı.
Günler mi uzadı, insan direnci mi gelişti?
Bu uygulama farklı ülkelerin şartlarına ve farklı yaşam tarzlarına göre değişmektedir.

Eğitim sistemleri içinde okula günde sadece 4 saat ayıran ülkeleri düşünün.

Belki bu sürenin uzaması direnci çok yerinde yetişkin sporcular için avantaj olabilir.
Kural günün 12 saatini de mutlaka dolduracaksınız da demiyor olabilir.

Ama yaşı 7-8 olan çocuk-sporcular için bu konuda ideal bir düzenleme ve uygulama getirilmelidir. (Bu konudaki düşüncelerimi yazdım)

Bu tempo onlara ne kadar uyumludur?

Burada önemli olan 12 saatli bir süreyi en uygun bir şekilde programlamaktır. İki gün yerine 3-4 gün olabilir.
Ancak bu süreyi ve programlamayı alt üst eden başka bir durum da 8,9 tur olmasını gerektiren bir ilk kayıt sayısının ilk turda  büyük bir fire ile düşmesi ve öncesinden düzenlenen programın alt üst olmasıdır.

Gözlerden kaçmaması gereken başka bir nokta da, 12 saat her ne kadar sporcular için düzenlenmişse de bu sürenin çok daha fazlasını da hakemlerin harcadığı gerçeğidir. Bu durumda bırakın saat 17.30'dan sonraki mesai dışı çalışma ücretlendirilmesini, bunun karşılığını bile alamadan gece yarıları evlerine ulaşmak zorunda olan hakemler de vardır.

Turnuvalardaki programlama yöneticilerimiz tarafından makul şartlar da göz önüne alınarak il temsilcisi,hakemi  ve organizatörü ile hep birlikte yapılmalıdır. Aksi takdirde program uyuşmazlığı başta olmak üzere bir çok aksamanın oluşması kaçınılmaz olacaktır.
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#14
H. Mustafa Demir “Ateş Hocam, 45'+30''de günde 4 tur ile oyun süresi 10 saat ediyor. Fide kurallarına göre bir sıkıntı yok turnuvanın bu zaman dilimi ile 4 tur olmasında. Fide günde 12 saat tur oynanmasına izin veriyor.”

Diyor ancak ……

FIDE kuralları ortalama hamle sayısını 60 olarak belirlemiştir. Bu hesap sonunda 45 dakika + 30 saniye sistemi ile 4 tur toplamı teorik olarak 10 saat yapar doğrudur.

İlk olarak, 75 masalık bir turnuvada bir maç 60 hamlenin üzerine çıkarsa, örneklerini turnuvalarda sıkça görüyoruz. Kale finalleri, At – Fil finalleri dengeli olunca sporcular kazanma arzusu ile eşit konumları zorluyorlar ve maç 80-90 hamlelere çıkabiliyor.

İkincisi, sonuç girme, listeleri asma ve en önemlisi 15 dakika itiraz süresini beklemek, olası itiraz olmama durumunda eşlendirmelerin ilanı, sporcuların yerleşmesi, velilerin salonu boşaltması ve tura başlama.
Bunları üst üste koyunca benim hesabım en az 12-13 saat eder. Bunu da kabul edelim, arkadaşlar yetişkin bir insandan bahsetmiyoruz. Söz konusu durumu karıştırmayalım, konu 7-8-9-10 yaş grubu sporcular. Tartışmayı bu ana fikir dışına taşımayalım.
ENİS BİLYAP
Ara
Cevapla
#15
Hocam haklısınız ama ben kurala göre yazdım, Fide zaten dediğiniz gibi macın kac sürdüğünün önemli olmadığını o yüzden 60 hamleden hesaplanmasını istemiş. ve yine sabah-aksam kaç saat orada kaldığınızı değil, oyun saatini 12 saat olarak belirlemiş. 

Konu baslığındaki kesit ile ilgili olarak ise, 
Yaklaşık 20 yıldır turnuvualara katılıyorum, etrafımdaki hiçbir kimsenin arkadaş çevremden tanıdıklarımdan, organizasyon kötü diye turnuva bıraktığını görmedim.  Turnuvada iddaisı kalmayınca ertesi günü bile beklemeden aynı gün turnuvayı bırakanları gördüm. Çanakkale gibi turnuvularda bile turnuva kötü gidiyor daha fazla Elo kaybetmeyim diye turnuva bırakanları da gördüm. 
organizasyonu kötü ya da sıkıntılı olanları insanlar zaten kendileri eliyor, mesela istanbula gitmeyi bıraktım. turnuvaya mı gidiyorum yok çilesi mi belli değil. ha ama ilk girdiğim turnuvaya da başlayıp ya yol çok uzunmus diye de bırakmadım. bu biraz satranç kültürünün olmamasına bağlı.
Ara
Cevapla
#16
[font=Arial,sans-serif]Kayıt Kontrol Başlangıç 08.30 [/font]
[font=Arial,sans-serif]Teknik Toplantı 09.30 [/font]
[font=Arial,sans-serif]Cumartesi[/font]
[font=Arial,sans-serif]1. TUR 10.00 [/font]
[font=Arial,sans-serif]2. TUR 13.00 [/font]
[font=Arial,sans-serif]3. TUR 16.00 [/font]
[font=Arial,sans-serif]4. TUR 19.00[/font]
[font=Arial,sans-serif]Pazar[/font]
[font=Arial,sans-serif]5. TUR 10.00 [/font]
[font=Arial,sans-serif]6. TUR 13.00 [/font]
[font=Arial,sans-serif]7. TUR 16.00[/font]

Burada dikkati çeken bir başka konu daha var.
Birinci gün 4 tur, bu turlar arasında da üçer saatten 3 ara var.
Maçı ortalama 25-30 dakikada biten sporcuların aileleri için tur araları bir fırsat oluyor. AVM, sinema, gezinti, eğlence bunların başlıcaları. Belki bu anlamda çeşitlilik dinlendirici bile olabilir. Ancak bu etkinliklerin çeşitliliği arasında sporcu ve velilerin gözünde satrancın o gün için yok olarak unutulduğunu da çok gözledim. Bir kısmı eleme var bile sanıyorlar. Hele üst üste alınan iki yenilgi sonrası...

Fakat gerçek satranç eğitimi alan sporcular bu süre içinde tam ters oranda çok daha farklı bir bedel ödemektedirler.
4 tur mücadele onlar için çok farklı olabilir. Artılarıda var eksileri de...

Alınan satranç eğitimi ve bu eğitimin oluşturduğu satranç kültürü belirleyici olmaktadır.

Şöyle düşünüyorum:

Bu yaş gruplarında çok yeni sporcuların yanı sıra, düzenli olarak sportif satranç eğitimi alan yetkin sporcular da var.
Diyelim ki henüz ilk turnuvasını oynayanların oranı %60-70 olsun. Bu farklılık daha büyük yaş gruplarında daha da azalmaktadır. Belki %30, %20 lere de düşebilmektedir.

Küçük yaşlarda satrancın yeterince tanıtılamadığı, sevdirilemediği düşünülebilinir.

Küçük yaş kategorilerinde il birinciliği öncesi şenlik havasında bir ön eleme ve seçme etkinliği ideal olabilir.

Bu etkinlik sonrası il düzenleme kurulunca yapılacak antrenör toplantısından sonra da bu yarışmada yetkin sporcu adaylarının katılacağı bir turnuva modeli de olabilir.
Bunlar da düşünülüp tartışılmalıdır.
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#17
FİDE 12 saate izin vermiş görünüyor.Bunu da oyunların ortalama 60 hamle olabileceğini varsayarak hesaplamışlar.Enis Bilyap saatine baktığında sürenin 13 saat olduğunu fark etmiş.Yerel yöneticiler ve veliler,12 saatin küçükler için kullanılmasının çok sakıncalı olduğunu farketmelidir.Bunun için Pedagoji fakültesinde okumaya gerek yoktur.Küçüklere birkaç ay Satranç dersi vermiş bir öğretmen bu gerçeği farkedebilir ve uygulamaya itiraz edebilir.Eğer ,itiraz etmiyorsa kusurludur.Bu işden anlamıyor demektir.Hem yerel yöneticilerin,hem öğretmenlerin, hem de velilerin buna izin vermemesi gerekir.Susmak ve çekinmek bize çok zarar veriyor.
Öte yandan 12 saatin nasıl hesaplanacağını da konuşalım!Benim söylediğimin tersini savunmak isteyenlerin nasıl hesaplama yapacaklarını biliyorum.Hemen düşünme süresini (şimdiki örnekde 45+45=90 dakika),tur sayısı ile çarpıp günlük oynama zamanını saat olarak ifade edecekler!Bu hesaplama yanlıştır.Doğrusu o gün ilk turun başlama saatinden başlar ve son turun muhtemel bitiş saatinde biter!Bu süre de Enis Bilyap'ın saatine göre 13 saat civarındadır!FİDE'nin öngördüğü süre büyük ihtimalle aşılmıştır.6-10 yaş grubu için kullanılacak süre en çok 6 saat olabilir.Daha uzun olursa yorgunluk ve bezginlik başlar.Eğer yöneticilerimiz psikolojik,fizyolojik ve pedagojik açıdan küçüklerin günde 12 saat oynatılmasında sakınca görmüyorsa,bunu önce alt yapı ve Havuz içinde denemelidir!Büyükler dahi bu tempoya dayanamaz!Biz Küçüklerin dayanabileceğine inandırılıyoruz!Küçüklerin bu kadar uzun oynatılması yanlıştır.Bu yanlışın ortaya çıkmasında fanatik velilerin de katkısı vardır.Yanlışlara susarak dolaylı destek vermiş oluyorlar.
Ateş Ülker
Ara
Cevapla
#18
(11-01-2016, 12:43)Ateş Ülker Nickli Kullanıcıdan Alıntı: FİDE 12 saate izin vermiş görünüyor.Bunu da oyunların ortalama 60 hamle olabileceğini varsayarak hesaplamışlar.Enis Bilyap saatine baktığında sürenin 13 saat olduğunu fark etmiş.Yerel yöneticiler ve veliler,12 saatin küçükler için kullanılmasının çok sakıncalı olduğunu farketmelidir.Bunun için Pedagoji fakültesinde okumaya gerek yoktur.Küçüklere birkaç ay Satranç dersi vermiş bir öğretmen bu gerçeği farkedebilir ve uygulamaya itiraz edebilir.Eğer ,itiraz etmiyorsa kusurludur.Bu işden anlamıyor demektir.Hem yerel yöneticilerin,hem öğretmenlerin, hem de velilerin buna izin vermemesi gerekir.Susmak ve çekinmek bize çok zarar veriyor.
Öte yandan 12 saatin nasıl hesaplanacağını da konuşalım!Benim söylediğimin tersini savunmak isteyenlerin nasıl hesaplama yapacaklarını biliyorum.Hemen düşünme süresini (şimdiki örnekde 45+45=90 dakika),tur sayısı ile çarpıp günlük oynama zamanını saat olarak ifade edecekler!Bu hesaplama yanlıştır.Doğrusu o gün ilk turun başlama saatinden başlar ve son turun muhtemel bitiş saatinde biter!Bu süre de Enis Bilyap'ın saatine göre 13 saat civarındadır!FİDE'nin öngördüğü süre büyük ihtimalle aşılmıştır.6-10 yaş grubu için kullanılacak süre en çok 6 saat olabilir.Daha uzun olursa yorgunluk ve bezginlik başlar.Eğer yöneticilerimiz psikolojik,fizyolojik ve pedagojik açıdan küçüklerin  günde 12 saat oynatılmasında sakınca görmüyorsa,bunu önce alt yapı ve Havuz içinde denemelidir!Büyükler dahi bu tempoya dayanamaz!Biz Küçüklerin dayanabileceğine inandırılıyoruz!Küçüklerin bu kadar uzun oynatılması yanlıştır.Bu yanlışın ortaya çıkmasında fanatik velilerin de katkısı vardır.Yanlışlara susarak dolaylı destek vermiş oluyorlar.

Ateş hocam , pedagoji hakkında fikrim yok. uzmanı olmadığım bir konuda da yorum yapamam. 

45'+ (60*30'')= 75 dakika her tur oyuncu basına düşen süre. *2 150 dakika tur basına düşen süre. *4= 600 dakika = 10 saat günlük oyun süresi. evet iyi carptım ve topladım bence. FİDE'nin kural kitabına uydum. Yoksa bir maç 100 hamle sürmüş de oyun süresi uzamış demedim, ki zaten FİDE'de öyle demiyor. Oyun süreleri hesaplanır iken böyle hesaplanacak diyor. yoksa sizin gibi dediğiniz olursa oradan baskası da der ki , cocukların macı 1 saat bile sürmüyor ilk 2-3 turda, o zaman 12 saate yanaşmamış bile oluyoruz der 5-6 tur yapalım der. O yüzden FİDE kurallarına uymak gerekli. 

Doğrusu o gün ilk turun başlama saatinden başlar ve son turun muhtemel bitiş saatinde biter.(bunun tanımını net yapan bir kaynak gösterebilir misiniz?)  FİDE'de böyle bir ifadeye denk gelmedim 


3.1 Gün içinde oyun süresi 12 saati aşmamalıdır. Bu hesaplanır iken, eklemelerle daha da uzun sürse bile, oyunların 60 hamle sürmesini temel alır. (benim tercümem yeterlidir umarım)
[color=#494949][size=small][size=x-small][font=verdana, tahoma, verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]3.1
There must be no more than 12 hours play in one day. This is calculated based on games that last 60 moves, although games played using increments may last longer.[/font][/size][/size][/color]



[color=#0072bc][size=small]https://www.fide.com/fide/handbook.html?...ew=article[/size][/color][color=#333333][size=small] okumak isterseniz yine de kaynak burada. [/size][/color]

[color=#333333][size=small]burada kastedilen masa basında geçirilen süredir diye düşünüyorum 12 hours play'de, salona geliş ile salondan çıkış değildir. [/size][/color]
Ara
Cevapla
#19
Mustafa Bey,

Fide'nin her kuralı kesin doğru ve tartışılamaz değildir. Fide'nin bu kurallarını büyükler için uygulayabilirsiniz. (kaldı ki bence büyükler için bile uygulanmaması gerekir.) Siz o yaştaki bir çocuğu tüm gün 4 oyun oynayacak diye alışkın olmadığı bir ortamda, hele ki dediğiniz gibi 15-20 dakika içinde maçı bitmiş ise saatlerce bekleteceksiniz. Bu apaçık eziyete dönüşür. Fide oyun süresi 12 saati geçemez demiş. İyi demiş. Ama denildiği gibi araları, eşlendirme süreleri, aksamaları gibi nedenlerle çocukların salonda bulundukları saat süresini Enis bey yazmış. Oyun süresi 10 değil de isterse 2 saat olsun.

Yani kimse Fidenin kuralının yanlış çevrildiğini, ya da Fide'nin başka bir şey söylediğini iddia etmiyor. Fidenin bu kuralının ve bu kurala dayanılarak düzenlenen organizayonlardaki günlük oyun sayısının en azından çocuklar için yanlış olduğu söyleniyor ki bende katılıyorum.

Zaman hız çağı, insanlar turnuvalara vakit ayıramıyorlar, turnuva organizatorleri uzun süreli turnuvlar için kaynak ayıramıyor, turnuvalar çok uzun sürüyor v.b. nedenlerle son yıllarda bir günde bitirilebilecek turnuva yapılarına yöneldiler. 20, 25 dakikalık Hızlı satranç çıkardılar. Ki insanlar bir hafta sonundan turnuva bitirebilsinler diye. Bu insanlar açısından belki iyi oldu ama bence satranç açısından kötü bir gelişme.

Çocuklar için bir şenlik, ilgi çekici bir organizasyon olması gereken bu tür organizayonlar günde 4 maç olunca eziyet oluyordur eminim. Şimdiki çocuklarda yeni moda deyimle hiperaktifler. Bir süre sonra "Sıkıldım ben" dediklerinde artık satranç açısından da tekrar kazanılması zor bir ilgi yitimi kaçınılmaz olacaktır.
Ara
Cevapla
#20
TSF'nin ana sponsoru olan İş Bankası adına her yıl "TÜRKİYE İŞ BANKASI MİNİKLER SATRANÇ ŞENLİĞİ" yapılmaktadır. Bu organizasyona 6-7- ve 8 yaş sporcular katılmaktadır ve büyük ilgi görmektedir. Geçen yıl İzmir'de erkekler kategorisinde 160 kontenjanın tamamı 15 dakikada doldu.

Bu organizasyonunda sporcular 20 dakika hızlı satranç temposu ile 5 tur İsviçre sistemi oynanmıştır. Katılan tüm sporcuların çok mutlu ayrıldıklarını biliyorum. Hiç bir sporcunun ciddi zaman sıkıntısına girdiğini de duymadım.

"TÜRKİYE İŞ BANKASI MİNİKLER SATRANÇ ŞENLİĞİ" ile "YAŞ GRUPLARI İL BİRİNCİLİĞİ" neden bu denli farklı sistemlerle oynanmaktadır?

Teknik olarak bu iki organizasyon farklıdır ancak temelde ikisi de aynı yaş grubuna yönelik ikisi de önemli organizasyonlardır.
ENİS BİLYAP
Ara
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi