01-01-2018, 20:28
KATKI PAYI
Şimdi yine zıplayacak birileri...
Küçükler ve Yıldızlar Türkiye Satranç Şampiyonası 20-26 Ocak 2018 tarihlerinde ANTALYA KEMER RİXOS SUNGATE OTEL de yapılacaktır.
Yarışma yönergesinde;
"Şampiyonaya il / ilçe yarışmalarına katılarak, yarışmayı tamamlayan tüm lisanslı sporcular şampiyonaya doğrudan katılım hakkı elde edeceklerdir." ibaresi ile,
" Türkiye Küçükler Şampiyonasına doğrudan katılım hakkı olmayan sporcular ve Küçükler İl Birincilikleri yarışma tablosunda yer almayan veya Küçükler İl Birincilikleri yarışmasını tamamlamayan sporcular, 150.- TL Doğrudan Katılım Payı ödeyerek Türkiye Küçükler Şampiyonasına katılabilirler"
İbaresi yer almaktadır.
Bu durum da, her bir sporcu için değil, ÖZELLİKLE DE MADDİ DURUMUNU RESMİ MAKAMLARDAN ALINAN BELGELER İLE BELGELENDİREBİLEN SPORCULARA AVANTAJ SAĞLAYACAK ŞEKİLDE düzenlenmiştir.
Bu açıklama da TSF tarafından kamuoyuna yapılmıştır.
Açıklamada maddi durumu yetersiz olan sporculardan istenmesi gereken belgelerin resmi dayanakları vardır.Bu durum bile ülkemizde geçerli olan bürokrasiden habersiz bazı üyelerce alaya alınmıştır.
Oysa bu üyelerin çok büyük bir çoğunluğu camiada yeni olduklarından bu uygulamanın yeni olduğunu TSF ye ait bir karar olduğunu sanmaktadır.
PEKİ NEDİR BU KATKI PAYI?
HİÇ ALINMAZSA OLMAZ MI?
MUTLAKA ALINMALI MIDIR?
Elbette alınmamalıdır!
Bu konuda geçmişte çok yazdım.
Ama yıllar boyunca da gerçek çözüm bekleyen bu konu kullanıcıları tarafından sadece ŞİKAYET VE ELEŞTİRİ malzemesi olmaktan öteye gidememiş lezzetli bir eleştiri kozu olarak kalmıştır.
Belli başlı üyeler de bu kozu lezzetle kaşıklamaktadırlar.
Kimileri de aslında karşı olmalarına rağmen susmaktadırlar.
Konu aslında TSF ile elbette ilgilidir. Ama bu uygulamayı talep eden TSF değildir!
***
Yaşadığımız ülke ekonomisi gerçeğinde;
Siz bir kere hangi otelde kalırsanız kalınız otel yönetimi sizden; konaklama, yemek ve diğer ekstrelerinizi talep eder. Sizin ayrı bir etkinliğiniz varsa örneğin spor yarışması gibi otelin müşterisi olduğunuz sürece bu da sizin hesabınıza dahildir. Otelin politikasına göre bu durum otelden otele de değişebilir.
Otel kendisine ait olmayan bir müşteriye en fazla bir çay ikram edebilir. Fazlasını yapanlar yok mu, elbette var. Belki bir iş yemeği ya da konaklama...
Bunu yaparken bile ticari geleceğini ve çıkarlarını ön plana alır.
Bunların dışında yüzlerce kişin katıldığı organizasyonlar için oteller elbette farklı önlemler alacaklardır. Bu durum geçmişten bu güne de böyle olmuştur. Görüşme amaçlı gittiğiniz otel müşterisiyle 30 dakikadan fazla kaldığınız için geçmişte 50 TL talep eden oteller bilirim.
Bunu bilen satranççılar var SGB nde...
Ama cesaretle yaz(a)mazdıkları gibi, eleştiriye gelince prim toplama uğruna mangalda kül bırakmazlar.
Kolaycılık budur işte!
Bu durum hemen her sene yaşanmaktadır. Geçmişte çok tartıştık bu konuları, kabak tadı verdi artık.
Ama güzel bir malzemedir kullanmak isteyenler için.
Sadece 'ŞİKAYET ETME' zihniyetini 'MÜCADELE ETME' zihniyetine yeğleyen insanlar için de yeni bir durum değildir bu tartışma.
Siz bu ülkede yaşayan bir fert olarak belli bir SİSTEM içinde yönetiliyorsanız ya SİSTEME karşı çıkacaksınız. Ya da oturup susacak size reva görülen bu uygulamaya en önden koşmayacaksınız. Sisteme yıllarca karşı durmaya çalışmak, bunun için farkındalık oluşturmak başka, temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp birbirlerine sunmak başka...
Hani denir ya, "Ya bu deveyi güdeceksin, ya bu diyardan gideceksin!"
YANİ KLAVYE KAHRAMANLIĞI İLE OLMUYOR BU İŞLER!
***
Anlatacağım olay bununla ilgilidir.
Gerçi yıllar önce bunu ÖSF da yine paylaşmıştım. Ama bazı arkadaşlar ne de olsa camiada yeniler.
***
OTEL LİMRA'DA yapılan turnuva yıllarından birinde hemen karşı otelde kalıyordum. Antrenörlüğünü yaptığım sporcularımın maçlarını incelemek için LİMRA OTELE gitmiştim. Analiz yapmak için akvaryumlu lobide koltuklardaydım. Belli bir süre sonra yaka kartım olmadığı için son derece profesyonel bir biçimde uyarıldım. Süremin dolduğunu söylediler. "Ne süresi?" dediğimde ise otelde misafir amaçlı kalma süresinin dolduğunu ve artık otel müşterisi sayıldığımı ona göre ödeme yapmam gerektiğini söylediler. Araya giren velilerim durumu anlatıp gereken ödemeyi yapacaklarını belirttiler. Böyle bir durumu kabul etmedim ve derhal otel yönetimiyle görüşmek istediğimi söyledim. Otel müdürünün odasında durumu kendisine medenice açıklayıp uygulamanın böylesine sportif amaçlı ve yüzlerce sporcunun katılımına açık olan bir etkinlikte kabul edilemez olduğunu bildirdim.
Bana açıkladıklarını özetliyorum.
Böyle bir uygulamayı yapmak zorunda olduklarını belirtti. Sebebini ise her ne kadar dolu olmalarına rağmen sportif etkinlikte kullanılan salonların otel dışından gelen sporcularının kendileri için ek harcama, malzeme ve personel gideri yarattığını bildirdi. Tüm sporcuların aynı otelde konaklamaları durumunda ise böyle bir şey talep etme hakları olmadığını açıkladı.
Bu harcamaların ise ilk etapta gözle görülür olmadığını ama gerçek harcama kalemleri yarattığını bildirdi. Salonların ısınması ve havalandırılması elbette otel yönetimince karşılanmalıydı.
İnternet de öyle...
Ancak su ve tuvalet gibi en temel gereksinmeler tavan yapmıştı. Buralar için tuvalet kağıtlarından ve su giderlerinden, ek servis personel giderlerinden bahsetti. İkramlardan; çay, kahve, diğer içecekler ve yiyeceklerden bahsetti. Tüm bunların kayda değer ek gider olduğundan bunun bir gün değil 7 gün boyunca olduğunu belirterek bu farkı bir şekilde müşteriye yansıtmak zorunda kaldıklarından bahsetti. İnternet dağılımından bahsederken konunun kapanmasını istedim.
Kendisine bir öneride bulunacağımı bildirdim. Önerim gayet açık ve makuldü:
"Madem böylesine bir sportif etkinlik var ve bir otele sığmıyor, o zaman bu ek giderleri İKRAM olarak konaklama yapılan tüm oteller aralarında anlaşarak bir paylaşsınlar. Çünkü burada bir TÜRKİYE ŞAMPİYONASI yapılıyor, hem de ülkenin dört bir yanından katılımcılara açık. Çocuklar ve aileleri var. Belki de yıllarca burada sürecek. Bizim gelenek ve göreneklerimizde misafirperverlik önemli bir anlayıştır. Bunu gösterebilirsiniz" dedim.
Gülümsedi sadece...
Ödemeyi yapmayacağımı nazikçe bildirdim. Ne bir yemek yemiştim ne de ekstra bir harcamam olmuştu.
Tuvalet hariç tabi!
Onu giderden saymıyorum hala...
Şimdi yine zıplayacak birileri...
Küçükler ve Yıldızlar Türkiye Satranç Şampiyonası 20-26 Ocak 2018 tarihlerinde ANTALYA KEMER RİXOS SUNGATE OTEL de yapılacaktır.
Yarışma yönergesinde;
"Şampiyonaya il / ilçe yarışmalarına katılarak, yarışmayı tamamlayan tüm lisanslı sporcular şampiyonaya doğrudan katılım hakkı elde edeceklerdir." ibaresi ile,
" Türkiye Küçükler Şampiyonasına doğrudan katılım hakkı olmayan sporcular ve Küçükler İl Birincilikleri yarışma tablosunda yer almayan veya Küçükler İl Birincilikleri yarışmasını tamamlamayan sporcular, 150.- TL Doğrudan Katılım Payı ödeyerek Türkiye Küçükler Şampiyonasına katılabilirler"
İbaresi yer almaktadır.
Bu durum da, her bir sporcu için değil, ÖZELLİKLE DE MADDİ DURUMUNU RESMİ MAKAMLARDAN ALINAN BELGELER İLE BELGELENDİREBİLEN SPORCULARA AVANTAJ SAĞLAYACAK ŞEKİLDE düzenlenmiştir.
Bu açıklama da TSF tarafından kamuoyuna yapılmıştır.
Açıklamada maddi durumu yetersiz olan sporculardan istenmesi gereken belgelerin resmi dayanakları vardır.Bu durum bile ülkemizde geçerli olan bürokrasiden habersiz bazı üyelerce alaya alınmıştır.
Oysa bu üyelerin çok büyük bir çoğunluğu camiada yeni olduklarından bu uygulamanın yeni olduğunu TSF ye ait bir karar olduğunu sanmaktadır.
PEKİ NEDİR BU KATKI PAYI?
HİÇ ALINMAZSA OLMAZ MI?
MUTLAKA ALINMALI MIDIR?
Elbette alınmamalıdır!
Bu konuda geçmişte çok yazdım.
Ama yıllar boyunca da gerçek çözüm bekleyen bu konu kullanıcıları tarafından sadece ŞİKAYET VE ELEŞTİRİ malzemesi olmaktan öteye gidememiş lezzetli bir eleştiri kozu olarak kalmıştır.
Belli başlı üyeler de bu kozu lezzetle kaşıklamaktadırlar.
Kimileri de aslında karşı olmalarına rağmen susmaktadırlar.
Konu aslında TSF ile elbette ilgilidir. Ama bu uygulamayı talep eden TSF değildir!
***
Yaşadığımız ülke ekonomisi gerçeğinde;
Siz bir kere hangi otelde kalırsanız kalınız otel yönetimi sizden; konaklama, yemek ve diğer ekstrelerinizi talep eder. Sizin ayrı bir etkinliğiniz varsa örneğin spor yarışması gibi otelin müşterisi olduğunuz sürece bu da sizin hesabınıza dahildir. Otelin politikasına göre bu durum otelden otele de değişebilir.
Otel kendisine ait olmayan bir müşteriye en fazla bir çay ikram edebilir. Fazlasını yapanlar yok mu, elbette var. Belki bir iş yemeği ya da konaklama...
Bunu yaparken bile ticari geleceğini ve çıkarlarını ön plana alır.
Bunların dışında yüzlerce kişin katıldığı organizasyonlar için oteller elbette farklı önlemler alacaklardır. Bu durum geçmişten bu güne de böyle olmuştur. Görüşme amaçlı gittiğiniz otel müşterisiyle 30 dakikadan fazla kaldığınız için geçmişte 50 TL talep eden oteller bilirim.
Bunu bilen satranççılar var SGB nde...
Ama cesaretle yaz(a)mazdıkları gibi, eleştiriye gelince prim toplama uğruna mangalda kül bırakmazlar.
Kolaycılık budur işte!
Bu durum hemen her sene yaşanmaktadır. Geçmişte çok tartıştık bu konuları, kabak tadı verdi artık.
Ama güzel bir malzemedir kullanmak isteyenler için.
Sadece 'ŞİKAYET ETME' zihniyetini 'MÜCADELE ETME' zihniyetine yeğleyen insanlar için de yeni bir durum değildir bu tartışma.
Siz bu ülkede yaşayan bir fert olarak belli bir SİSTEM içinde yönetiliyorsanız ya SİSTEME karşı çıkacaksınız. Ya da oturup susacak size reva görülen bu uygulamaya en önden koşmayacaksınız. Sisteme yıllarca karşı durmaya çalışmak, bunun için farkındalık oluşturmak başka, temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp birbirlerine sunmak başka...
Hani denir ya, "Ya bu deveyi güdeceksin, ya bu diyardan gideceksin!"
YANİ KLAVYE KAHRAMANLIĞI İLE OLMUYOR BU İŞLER!
***
Anlatacağım olay bununla ilgilidir.
Gerçi yıllar önce bunu ÖSF da yine paylaşmıştım. Ama bazı arkadaşlar ne de olsa camiada yeniler.
***
OTEL LİMRA'DA yapılan turnuva yıllarından birinde hemen karşı otelde kalıyordum. Antrenörlüğünü yaptığım sporcularımın maçlarını incelemek için LİMRA OTELE gitmiştim. Analiz yapmak için akvaryumlu lobide koltuklardaydım. Belli bir süre sonra yaka kartım olmadığı için son derece profesyonel bir biçimde uyarıldım. Süremin dolduğunu söylediler. "Ne süresi?" dediğimde ise otelde misafir amaçlı kalma süresinin dolduğunu ve artık otel müşterisi sayıldığımı ona göre ödeme yapmam gerektiğini söylediler. Araya giren velilerim durumu anlatıp gereken ödemeyi yapacaklarını belirttiler. Böyle bir durumu kabul etmedim ve derhal otel yönetimiyle görüşmek istediğimi söyledim. Otel müdürünün odasında durumu kendisine medenice açıklayıp uygulamanın böylesine sportif amaçlı ve yüzlerce sporcunun katılımına açık olan bir etkinlikte kabul edilemez olduğunu bildirdim.
Bana açıkladıklarını özetliyorum.
Böyle bir uygulamayı yapmak zorunda olduklarını belirtti. Sebebini ise her ne kadar dolu olmalarına rağmen sportif etkinlikte kullanılan salonların otel dışından gelen sporcularının kendileri için ek harcama, malzeme ve personel gideri yarattığını bildirdi. Tüm sporcuların aynı otelde konaklamaları durumunda ise böyle bir şey talep etme hakları olmadığını açıkladı.
Bu harcamaların ise ilk etapta gözle görülür olmadığını ama gerçek harcama kalemleri yarattığını bildirdi. Salonların ısınması ve havalandırılması elbette otel yönetimince karşılanmalıydı.
İnternet de öyle...
Ancak su ve tuvalet gibi en temel gereksinmeler tavan yapmıştı. Buralar için tuvalet kağıtlarından ve su giderlerinden, ek servis personel giderlerinden bahsetti. İkramlardan; çay, kahve, diğer içecekler ve yiyeceklerden bahsetti. Tüm bunların kayda değer ek gider olduğundan bunun bir gün değil 7 gün boyunca olduğunu belirterek bu farkı bir şekilde müşteriye yansıtmak zorunda kaldıklarından bahsetti. İnternet dağılımından bahsederken konunun kapanmasını istedim.
Kendisine bir öneride bulunacağımı bildirdim. Önerim gayet açık ve makuldü:
"Madem böylesine bir sportif etkinlik var ve bir otele sığmıyor, o zaman bu ek giderleri İKRAM olarak konaklama yapılan tüm oteller aralarında anlaşarak bir paylaşsınlar. Çünkü burada bir TÜRKİYE ŞAMPİYONASI yapılıyor, hem de ülkenin dört bir yanından katılımcılara açık. Çocuklar ve aileleri var. Belki de yıllarca burada sürecek. Bizim gelenek ve göreneklerimizde misafirperverlik önemli bir anlayıştır. Bunu gösterebilirsiniz" dedim.
Gülümsedi sadece...
Ödemeyi yapmayacağımı nazikçe bildirdim. Ne bir yemek yemiştim ne de ekstra bir harcamam olmuştu.
Tuvalet hariç tabi!
Onu giderden saymıyorum hala...
- MATRANÇ -