Yabancılaştırmak...
#1
Sporda yabancı nedir? Ne anlama gelmektedir? Kime denir? Niye denir? Neden vurgulanır? Niye kriteri vardır? 

Durun ya kafaları fazla karıştırdım. Bu kadar soru. Tövbe tövbe.. Neyse ben en iyisi dilimin altındaki baklayı çıkarayım..

Ülkemdeki iyi ödüllü ve büyük organizasyonların geneline bir göz atıyorum da, yerel sporculara mükemmel ödüller verilirken yabancılara çok düşük ödül verilmekte. Pardon. Yabancılaştırılmış sporculara.. Yabancı bizmiyiz yoksa Gürcistanlı mı belli değil artık. Tam tersine dönmüş durumda. Ne kadar büyük turnuva varsa Gürcistan, Ukrayna lı sporcular toplayıp gidiyor. Birde bunların konaklamalarınıda karşılıyoruz. Oh daha ne. Şimdi diyeceksiniz ki adam çalışmış kazanıyor kardeşim. Tamam da böyle bi durumda ülkemin sporcuları nasıl kazanacak ve gelişecek? Spor nasıl ilerleyecek? Yarışma açısında tıkanma noktasına geldik geleceğiz. Bitiş çizgisi ileride görünüyor. Bundan böyle bu turnuvaların adını Gürcistanlı GM lere kazandırma turnuvası yapında millet nereye gittiğini anlasın...

İlk önce kendi ülkenin genç oyuncularını kayıracaksın. Pastanın büyüğünü niye yabancıya veriyorsun? Bu işte bir terslik yokmu? Büyük payı yerel sporcunun alması gerekmez mi? Yabancı birinci olunca alıyor  3 bin TL, yerel sporcumuz alıyor 300 TL. Yahu bu ne fark. Bu tür bir hareket ile sadece ülkemin sporcularını turnuvalara yabancılaştırmış olursun. O zamanda satranç sporunun gelişmesini bekleyemezsin...


Alt yapıyı geliştirmenin yolu piramidin alt tabanına emek vermekten geçer. Bakın anlamlar ve kelimeler nasıl da yerine oturuyor sanki işaret verir gibi. ALT yapı - Piramidin ALT kısmı. 

Sen doyur GM leri IM leri sonra 1600 lük adamın FM olmasını IM olması GM olmasını bekle. Armut piş ağzıma düş. Ülkemin dört bir yanında antrenörler de yırtınsınlar ben oyuncumu 1400-1600-1800-2000 barajlarına getireceğim diye.. Sonuç. Sporcu süper zeka ise belki FM olur. Ama değilse yandın gitti. Bunu kazanabileceğin bir turnuva zaten yapılmıyor. Yapılanlardan da GM ler ellerinde süpürge ile gelip ne varsa toplayıp gidiyor. 


AYGEG çalışmaları ve bu turnuva ödül hataları, ülkemin satrancını ileriye götüremiyor. Kişisel gözlemim budur. Saygıda birine kusur ettiysek affola..

Sn. Ateş Ülker Hocam senden alıntı yaptım umarım alınmamışsındır.
Ara
Cevapla
#2
Deli Dumrul, açık bir şekilde benim düşüncelerime paralel seyreden fikirler ortaya koydu.Teşekkür ederim.Öncelikle bizim konuşan insanlara ihtiyacımız var.Konuşsunlar!Mutlaka benim haklı olduğum sonucuna varmasalar da görüşlerini bildirsinler!Türk Satrancının içinde bulunduğu mevcut sistem neden yabancı ustaları ihya ediyor?Bu sorunun yanıtını ben biliyorum.Ama bu soruyu ilk ortaya atan ben olduğumdan şimdilik yanıtını başkalarına bırakalım!Mevcut sistem yerlileri korumuyor.Çünkü yerel yöneticiler yerlileri korumak için Federasyonun "yerlileri koru! "işaretini vermesini bekliyorlar.Yerliler nasıl korunacak?Yerlilerin katılımını kolaylaştıracak önlemler alınacak!Ne yapılabilir?Defalarca yazdım.Avrupa'da bazı turnuvalarda Pazar günü çift tur, diğer günler tek tur oynatılıyor.İş günleri tek turu saat 18.00' e koyuyorlar.Böylece amatörlere kolaylık sağlanıyor.Bizimkiler ne yapıyor?Pazar günü hakemlerimizi dinlendiriyorlar.Pazartesi sabah erken saatte turu başlatıyorlar.Bunları hep yaşadık!Yerlileri nasıl teşvik edebiliriz?Ödülün yerlilere ayrılan kısmını arttırmak yerel yöneticilerin elindedir.Yerel yönetici "ne yapsak da yöremize daha çok yabancı sporcu çağırsak"düşüncesinden kendini kurtaramıyorsa bizim ısrarımız boşunadır!Öyle açık turnuvalar yaşadık ki başlangıç sıralamasında 14 yabancı ve 1 yerli usta vardı!Böyle bir kompozisyon bizim kar zarar hesabı yapamadığımızı gösterir.Bu kompozisyonun bize yararı yoktur.O tek ustayı dışarı göndersek ve masraflarını karşılasak maliyet çok düşük olur!İlk 15 içinde 8 yerli 7 yabancı varsa bu kompozisyonun bizim ustalarımıza sağlayacağı yarar önceki örneğe kıyasla daha fazladır!Bunları yıllardır yazıyorum.Herkes biliyor.Ama çoğunluk susmayı tercih ediyor.Dikkat ederseniz ben yerlileri oluşturan piramidin sadece ortasını ve altını değil üst kısmını da düşünüyorum.En üstte bulunan ustalarımızın çıkarlarını gözardı etmiyorum.Birbirine hakaret etmeden konuşan ve yazan insanlara ihtiyacımız var.En kötü seçenek Çoğunluğun susmasıdır.
Ateş Ülker
Ara
Cevapla
#3
Yabancılar...
Piramit...
Suskun çoğunluk...

Bu konular gündeme gelince Ateş Bey'den bize söz düşmez!

Kendisinin konularla ilgili genel fikirleri satranç tarihimizin son 20 yılını özetleyici niteliktedir.
Nokta.
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi