14-08-2008, 01:41
Değerli Satrançseverler
TSF forumunda Ali Nihat Yazıcı'nın "Yaşasın Seçim ""adlı garip yazısını okudum. Mevcut yazıda yapılan durum tespitleri yazıyı yazan kişinin ruhsal durumunu göstermesi bakımından düşündürücüdür. Yazıda kendisi gibi düşünmeyen kişileri küçümseme, önemsiz gibi gösterme kontrolsuz süperegonun yansımaları gibi görünmektedir. Aslında bu durum son derece tehlikelidir. Daha önce aldırdığı mali hesapların sadece kendi kontrolünde olması ve ömür boyu başkan Ali Nihat olmalıdır şeklinde yorumlanacak genel kurul kararları bu tehlikenin çalan çanları idi.
Son dönemlerde ne oldu. Tahammülsüzlük arttı. Hakan Aktaç gibi bir arkadaş benim bilmediğim bir nedenle görevden alındı ve "kişi" sıfatıyla tanımlandı. (Karşısındaki kişiyi küçümseyerek egoyu rahatlatma manevrası). İnsanlara kontrolsüz cezalara verilmeye ve muhalefet susturularak baskıcı bir yönetim oluşturulmaya çalışıldı. Tahammülsüzlük arttı.
Sadece satrançcı yönü ilgimi çeken Suat Atalık'ın Cumhuriyet'teki köşesi küçümsendi. Bu da garip bir tutum. Yazışmalı Satrançla yakından ilgilendiğim için şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Suat Atalık'ın Satranç köşesi şu an için teknik açıdan gelmiş geçmiş en iyi satranç köşesidir (Magazinsel açıdan Tunç Alankuş . Bu arada Nevzat Süer kategoriler üstüdür). Verdiği analizler ve bilgiler son derece üst düzeydir. Açılış aşamasında verdiği bilgileri yazışmalı partilerimde kullanmışımdır. Yazışmalı satrançla uğraşanların mutlaka Suat Atalık'ın köşesisini takip etmelerini öneririm. Nadiren sorunlardan bahseder. Onlarda da haklıdır. TSF Başkanı sıfatını taşıyan bir kişinin bu yazıyı beğenmemesi gariptir. Ancak Ali Nihat beğenmeyebilir.
Ben geçen seçimlerde arkadaşlarımızla bir çok konuyu belirtmemize rağmen inandırıcı olamadık. Şimdi 4 aday var. Yazıcı,Keleş,Atalık ve Çakır. Seçim kazanmak ancak genel kurul delegelerinin oyu ile olur. Yazıcı bu konuda çok başarılı. Kendisini atıp tutanları bile kendisine oy verdirmek konusunda son derece yetenekli. Satranç dışı genel kurul delegeleri ise bu işin tuzu biberi. Çakırı tanımam ama Keleş ve Atalık'ın dürüst olduklarına inanıyorum. Aralarındaki fark karekter ve iletişim yeteneklerinden kaynaklanıyor. Ben Cengiz Keleş arkadaşımızın, dürüst ve güvenilir bir ekibi etrafında toplayabilir ve iyi kulis yapabilirse çok başarılı olabileceğine inanıyorum.
Murat Akdağ
TSF forumunda Ali Nihat Yazıcı'nın "Yaşasın Seçim ""adlı garip yazısını okudum. Mevcut yazıda yapılan durum tespitleri yazıyı yazan kişinin ruhsal durumunu göstermesi bakımından düşündürücüdür. Yazıda kendisi gibi düşünmeyen kişileri küçümseme, önemsiz gibi gösterme kontrolsuz süperegonun yansımaları gibi görünmektedir. Aslında bu durum son derece tehlikelidir. Daha önce aldırdığı mali hesapların sadece kendi kontrolünde olması ve ömür boyu başkan Ali Nihat olmalıdır şeklinde yorumlanacak genel kurul kararları bu tehlikenin çalan çanları idi.
Son dönemlerde ne oldu. Tahammülsüzlük arttı. Hakan Aktaç gibi bir arkadaş benim bilmediğim bir nedenle görevden alındı ve "kişi" sıfatıyla tanımlandı. (Karşısındaki kişiyi küçümseyerek egoyu rahatlatma manevrası). İnsanlara kontrolsüz cezalara verilmeye ve muhalefet susturularak baskıcı bir yönetim oluşturulmaya çalışıldı. Tahammülsüzlük arttı.
Sadece satrançcı yönü ilgimi çeken Suat Atalık'ın Cumhuriyet'teki köşesi küçümsendi. Bu da garip bir tutum. Yazışmalı Satrançla yakından ilgilendiğim için şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Suat Atalık'ın Satranç köşesi şu an için teknik açıdan gelmiş geçmiş en iyi satranç köşesidir (Magazinsel açıdan Tunç Alankuş . Bu arada Nevzat Süer kategoriler üstüdür). Verdiği analizler ve bilgiler son derece üst düzeydir. Açılış aşamasında verdiği bilgileri yazışmalı partilerimde kullanmışımdır. Yazışmalı satrançla uğraşanların mutlaka Suat Atalık'ın köşesisini takip etmelerini öneririm. Nadiren sorunlardan bahseder. Onlarda da haklıdır. TSF Başkanı sıfatını taşıyan bir kişinin bu yazıyı beğenmemesi gariptir. Ancak Ali Nihat beğenmeyebilir.
Ben geçen seçimlerde arkadaşlarımızla bir çok konuyu belirtmemize rağmen inandırıcı olamadık. Şimdi 4 aday var. Yazıcı,Keleş,Atalık ve Çakır. Seçim kazanmak ancak genel kurul delegelerinin oyu ile olur. Yazıcı bu konuda çok başarılı. Kendisini atıp tutanları bile kendisine oy verdirmek konusunda son derece yetenekli. Satranç dışı genel kurul delegeleri ise bu işin tuzu biberi. Çakırı tanımam ama Keleş ve Atalık'ın dürüst olduklarına inanıyorum. Aralarındaki fark karekter ve iletişim yeteneklerinden kaynaklanıyor. Ben Cengiz Keleş arkadaşımızın, dürüst ve güvenilir bir ekibi etrafında toplayabilir ve iyi kulis yapabilirse çok başarılı olabileceğine inanıyorum.
Murat Akdağ