Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır!
#1
Ne kadar sahte bir söz:
"Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır"

Genelde bu sözü duyduğumda aklıma şöyle bir görüntü gelir:
Erkek mesela satranççı olsun, büyük işler başarmış olsun mesela, dünya şampiyonu olmuş diyelim mi, diyelim!

Haliyle eviyle ilgilenmemiştir, karısı kendisini aydan aya görmektedir, arada bazı turnuvalara birlikte gitmektedirler ama karısı sürekli dırdır etmektedir.Beyefendi de dünyanın en aşık adamı ayaklarına yatmaktadır görüştükleri zaman.

Çünkü kısa süreli birlikteliklerde yalanı sürdürmesi kolaydır!!

Yani 2 saat için bir insana aşık numarası yapabilirsiniz, fakat o insanla 6 aydır aynı evdeyseniz artık bu sökmez, hele evliyseniz hiç sökmez!Aslında yedirebilirseniz yine yaparsınız da gücünüz yetmez bunu bir ömür sürdürmeye.Yahu aşk bir ömür sürmüyor, aşık görünmeyi nasıl başaracaksınız bir ömür?Belki böyle istisnai durumlarda dırdır çekmemek için birkaç gün rol yapılabilir, şimdi de bunu anlatacağım zaten...

Her neyse beyefendi sürekli gezedursun, hanımı da ilgisizlikten köpürmektedir.İçinden "ah nerden de buldum bu herifi" dese de ara sıra övünmektedir kocasının başarılarıyla...Onu ayda bir gördüğü zamanı da sevgisini göstermek için harcamak yerine bir ayın sitemini boşaltmaya çalışarak bir çöp tenekesi gibi kullanmak istemektedir bir yandan.Ancak beyefendi de uyanıktır, bu birkaç günü sağ salim atlatarak, olabildiğine pişkin ve sanki aylardır balayı yaşıyorlarmış gibi bir rahatlıkla karısından elma, armut, muz isteyerek olayı geçiştirmektedir.Çünkü en ufak bir terslik olduğunda kafasına terlik yeme ihtimali yüksektir.

Hele bir de çoluk çocuk varsa tamamdır!Onlar koşar gelir "baba-babacığım" diye sarılırlar adamcağızın boynuna.Sonra aslan oğlum, akıllı kızım tarzında Yeşilçam klasiği replikler dolaşır durur adamın dudaklarında.Eğer çocuklardan birisi o an tuvalette falan değilse muhtemelen aynı anda sarılırlar adama.Hatta çocuklar da küçükse adam ikisini birden kucağına alır ve "ne yaptınız bugün bakayım, annenizi üzdünüz mü" der!Sanki daha önce geçen bilmem kaç haftada yaptıklarını adı gibi biliyormuş da, bir tek bugünü kaçırmış gibi!Sanki annelerini üzseler bir şey değişecektir, ama akıllı koca sorar bunu...

Yok illa da bu adam saf, temiz biri olsun diyorsanız cümlesini şöyle değiştirebilirim: "Neler yaptınız ben yokken bakayım, beni özlediniz mi"

Bu arada kadın da sıranın kendisine gelmesini beklemektedir.Kafası karışıktır, çünkü uzun süredir içinde biriken sitemi kusmak istemektedir ancak çok özlemiştir kocasını, bunu şimdi daha iyi anlamıştır.İçinden de yahu girer girmez kavga etmeyelim diyerek şöyle bir sarılır.

Yok illa bu kadın şirret, aksi biri olsun diyorsanız cümlesini şöyle değiştirebilirim: "Sürekli bir yerlerdesin, evin yolunu unuttun, şimdi de kalkmış çocuklarına beni özlediniz mi diyorsun"

Çok mu abarttık, olabilir, yok mudur böyle insanlar..

Neyse konumuza dönelim, adam eve gelince ilk iş olarak üzerinden tedirginliğini çıkarmak istemektedir ama kadın da aksi gibi buna hiç fırsat vermemektedir.Adam alttan alır karısının söylediklerini, kem küm eder, pis pis sırıtır ve yılışık yılışık iltifatlar eder ama hiçbirine kendi dahil kimse inanmamaktadır.Hatta küçük kız hafif safça olup azıcık inanmakta, zehir gibi olan büyük oğlan ise olayı çoktan çözmektedir.

İçeri geçerler, adam koltuğa oturur ve kız istemeye gelmiş gibi tam rahat edemez bir türlü.Evini özlemiştir, hatta en az çocukları en fazla da karısı kadar özlemiştir evini.Yabancı gibi hissetmiyorsa şu an, sadece onun sayesindedir.Evi onun güzel evidir.

Neticede bu eve bir ara gazeteciler gelir.Soru yağmuruna tutarlar bizim şampiyonu.O da ilk iş olarak şunu söyler:
"Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır."

Sonra karısı hemen yumuşar, saçını başını düzeltir, kocasıyla yeniden gurur duyma arzusu ağır basmaktadır çünkü.Eskiden o herif onun kocasıyken, şimdi o, şampiyonun karısıdır!Ve bununla deli gibi övünmektedir.Kocasının kıymetini(!) pek iyi anlar.

Orada bulunan gazeteciler hemen bu mutlu yuvayı fotoğraflarlar.
Bu insanlar mutluluktan ölmek üzeredir sanki.Her gün sabah kalkıp sevinçten bale yapmakta, şarkılar söylemekte ve sonra sürekli o partiden bu partiye koşmaktadırlar, verilmek istenen izlenim bu yöndedir."Hem şampiyon, hem de iyi bir aile babası"
Adam eve her gelişte hediyeler almaktadır, karısına güller getirmektedir.Aslında bakarsanız adam bir türlü eve gelmemektedir ya neyse..

Kadın melek gibidir, zor günlerinde eşine çok destek olmuştur, ileri düzeyde anlayışlıdır-anlatabildim mi- sonra adam zaten dünyanın en iyi insanıdır, hal böyle olunca çocuklara da iyi olmak düşer.
Herkes imrenir bu insanlara..

Ah böyle bir yuvam olsa der bekar olanlar.
Evli erkekler de şu bizim hatunu boşasak böyle bir yuva kurabilir miyiz diye düşünürler.
Evli kadınlar da nerde bizim herifte o incelik diye iç geçirirler.
Ama gazeteciler gidip de, evde yine baş başa kaldıklarında görmek lazımdır aslında o evi.

Ne diyorduk, her başarılı erkeğin.... , değil mi?
Yok yani öyle bir şey.

Elbette destek olan kadınlar da vardır, bu sözü sonuna kadar hak edenler de vardır, ama genellikle yalan yere söylenir...
İnanmayın yani!
Görmeden inanmayın!
Ara
Cevapla
#2
Katılıyorum Ethem Abi D
Ara
Cevapla
#3
Bende Big Grin
Ara
Cevapla
#4
Ama arkamda annem olduğunu da söylemek isterimBig GrinBig GrinBig Grin
Ara
Cevapla
#5
"Her başarısız kadının önünde de bir erkek vardır"
Cevapla
#6
İbrahim Ethem beyin bu psikolojik çözümlemeli öykü tadındaki yazısının doğruluğuna diyecek yok, ancak ekleme yapılabilir.Kadın başarı kavramını bireysel düzlemde algılar.Onun için çevresine yardım etmek bile bireysel düzeydeki başarısını inşa etmenin aracıdır.Erkek için başarı çok çeşitli ve çetrefilli bir kavramdır.Başarı bazen ailesini doyurmaktır bazen de çok farklı birşeydir örneğin yıllarca bazı fikirlerin peşinde koşmaktır. Bazıları bu düşünceyi kabul etmez biliyorum.Erkeklerin ne kadar bencil kadınların ise fedakar olduğunu söyleyenler de vardır.Ah bir de kadınların beyninin içine girip onları anlayabilseler.
Ara
Cevapla
#7
HuseyinAktas Nickli Kullanıcıdan Alıntı:"Her başarısız kadının önünde de bir erkek vardır"


Hocam burada erkeklere dair bir hakeret mi kadınlara mı anlaşılamaz durumda Big Grin Big Grin
Ara
Cevapla
#8
Evet burada kadınların başarısız olmasına neden olan erkeklere "bir şey" var Yasin ama ne var bil-bul bakalım...
Cevapla
#9
Mehmet Bey,
Öncelikle teşekkür ediyorum,
şu son kısacık yorumunuz bana ilham verdi.
Bugün yarın yumurtlarım.

Selamlar..
Ara
Cevapla
#10
ibrahimethemAy Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Ne kadar sahte bir söz:
"Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır"

Genelde bu sözü duyduğumda aklıma şöyle bir görüntü gelir:
Erkek mesela satranççı olsun, büyük işler başarmış olsun mesela, dünya şampiyonu olmuş diyelim mi, diyelim!

Haliyle eviyle ilgilenmemiştir, karısı kendisini aydan aya görmektedir, arada bazı turnuvalara birlikte gitmektedirler ama karısı sürekli dırdır etmektedir.Beyefendi de dünyanın en aşık adamı ayaklarına yatmaktadır görüştükleri zaman.

Çünkü kısa süreli birlikteliklerde yalanı sürdürmesi kolaydır!!

Yani 2 saat için bir insana aşık numarası yapabilirsiniz, fakat o insanla 6 aydır aynı evdeyseniz artık bu sökmez, hele evliyseniz hiç sökmez!Aslında yedirebilirseniz yine yaparsınız da gücünüz yetmez bunu bir ömür sürdürmeye.Yahu aşk bir ömür sürmüyor, aşık görünmeyi nasıl başaracaksınız bir ömür?Belki böyle istisnai durumlarda dırdır çekmemek için birkaç gün rol yapılabilir, şimdi de bunu anlatacağım zaten...

Her neyse beyefendi sürekli gezedursun, hanımı da ilgisizlikten köpürmektedir.İçinden "ah nerden de buldum bu herifi" dese de ara sıra övünmektedir kocasının başarılarıyla...Onu ayda bir gördüğü zamanı da sevgisini göstermek için harcamak yerine bir ayın sitemini boşaltmaya çalışarak bir çöp tenekesi gibi kullanmak istemektedir bir yandan.Ancak beyefendi de uyanıktır, bu birkaç günü sağ salim atlatarak, olabildiğine pişkin ve sanki aylardır balayı yaşıyorlarmış gibi bir rahatlıkla karısından elma, armut, muz isteyerek olayı geçiştirmektedir.Çünkü en ufak bir terslik olduğunda kafasına terlik yeme ihtimali yüksektir.

Hele bir de çoluk çocuk varsa tamamdır!Onlar koşar gelir "baba-babacığım" diye sarılırlar adamcağızın boynuna.Sonra aslan oğlum, akıllı kızım tarzında Yeşilçam klasiği replikler dolaşır durur adamın dudaklarında.Eğer çocuklardan birisi o an tuvalette falan değilse muhtemelen aynı anda sarılırlar adama.Hatta çocuklar da küçükse adam ikisini birden kucağına alır ve "ne yaptınız bugün bakayım, annenizi üzdünüz mü" der!Sanki daha önce geçen bilmem kaç haftada yaptıklarını adı gibi biliyormuş da, bir tek bugünü kaçırmış gibi!Sanki annelerini üzseler bir şey değişecektir, ama akıllı koca sorar bunu...

Yok illa da bu adam saf, temiz biri olsun diyorsanız cümlesini şöyle değiştirebilirim: "Neler yaptınız ben yokken bakayım, beni özlediniz mi"

Bu arada kadın da sıranın kendisine gelmesini beklemektedir.Kafası karışıktır, çünkü uzun süredir içinde biriken sitemi kusmak istemektedir ancak çok özlemiştir kocasını, bunu şimdi daha iyi anlamıştır.İçinden de yahu girer girmez kavga etmeyelim diyerek şöyle bir sarılır.

Yok illa bu kadın şirret, aksi biri olsun diyorsanız cümlesini şöyle değiştirebilirim: "Sürekli bir yerlerdesin, evin yolunu unuttun, şimdi de kalkmış çocuklarına beni özlediniz mi diyorsun"

Çok mu abarttık, olabilir, yok mudur böyle insanlar..

Neyse konumuza dönelim, adam eve gelince ilk iş olarak üzerinden tedirginliğini çıkarmak istemektedir ama kadın da aksi gibi buna hiç fırsat vermemektedir.Adam alttan alır karısının söylediklerini, kem küm eder, pis pis sırıtır ve yılışık yılışık iltifatlar eder ama hiçbirine kendi dahil kimse inanmamaktadır.Hatta küçük kız hafif safça olup azıcık inanmakta, zehir gibi olan büyük oğlan ise olayı çoktan çözmektedir.

İçeri geçerler, adam koltuğa oturur ve kız istemeye gelmiş gibi tam rahat edemez bir türlü.Evini özlemiştir, hatta en az çocukları en fazla da karısı kadar özlemiştir evini.Yabancı gibi hissetmiyorsa şu an, sadece onun sayesindedir.Evi onun güzel evidir.

Neticede bu eve bir ara gazeteciler gelir.Soru yağmuruna tutarlar bizim şampiyonu.O da ilk iş olarak şunu söyler:
"Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır."

Sonra karısı hemen yumuşar, saçını başını düzeltir, kocasıyla yeniden gurur duyma arzusu ağır basmaktadır çünkü.Eskiden o herif onun kocasıyken, şimdi o, şampiyonun karısıdır!Ve bununla deli gibi övünmektedir.Kocasının kıymetini(!) pek iyi anlar.

Orada bulunan gazeteciler hemen bu mutlu yuvayı fotoğraflarlar.
Bu insanlar mutluluktan ölmek üzeredir sanki.Her gün sabah kalkıp sevinçten bale yapmakta, şarkılar söylemekte ve sonra sürekli o partiden bu partiye koşmaktadırlar, verilmek istenen izlenim bu yöndedir."Hem şampiyon, hem de iyi bir aile babası"
Adam eve her gelişte hediyeler almaktadır, karısına güller getirmektedir.Aslında bakarsanız adam bir türlü eve gelmemektedir ya neyse..

Kadın melek gibidir, zor günlerinde eşine çok destek olmuştur, ileri düzeyde anlayışlıdır-anlatabildim mi- sonra adam zaten dünyanın en iyi insanıdır, hal böyle olunca çocuklara da iyi olmak düşer.
Herkes imrenir bu insanlara..

Ah böyle bir yuvam olsa der bekar olanlar.
Evli erkekler de şu bizim hatunu boşasak böyle bir yuva kurabilir miyiz diye düşünürler.
Evli kadınlar da nerde bizim herifte o incelik diye iç geçirirler.
Ama gazeteciler gidip de, evde yine baş başa kaldıklarında görmek lazımdır aslında o evi.

Ne diyorduk, her başarılı erkeğin.... , değil mi?
Yok yani öyle bir şey.

Elbette destek olan kadınlar da vardır, bu sözü sonuna kadar hak edenler de vardır, ama genellikle yalan yere söylenir...
İnanmayın yani!
Görmeden inanmayın!

Bekara karı boşamak kolaymış.
Evlenmeye karar verdiğinde nikah şahidin ben olucam. Ve dedektif gibi pusuya yatıp seni izlicem. Bakalım sonra sonra da böyle şeyler diyebilecekmisin...

Hadi bakalım..

Not:
1. Sağlıcaklan kal.
2. Hayırlısı hakkında ne ise o oluversin. Amin.
Ara
Cevapla
#11
Sevgili İbrahim,

Ben senin bu içindeki kadın düşmanlıgını hiç anlayamıyor olmakla birlikte,diğer yazında oldugu gibi bu bakış açını da çok saglıklı bulmadıgımı söylemeliyim.Sahi sen ne istiyorsun kadınlardan,niye ugrasıyorsun bu kadar??Mutlu olman için,Kadınların olmadıgı başka bir dünya mı dilesem sana bilmem ki? Birkere de senden kadınlara dair,saygılı ve güzel bir yazı görmek isterim.Mayısa kadar sabredip beklesem,anneler gününde bari iki satır yazar mısın mesela? Smile

Tuncay Bey'in de söyledigi gibi bekara karı boşamak kolaydır.Evliliği henüz bilmiyorsun,nasıl böyle fikir yürütebiliyorsun ki? kadınlar erkeklerin hayatında sandıgından daha da önemli bir rol oynar.dogru bir eş seçimi yapmazsan,ne işinde ne cok sevdigin satrancta nede hayatının hiçbir alanında yeterince başarılı ve mutlu olamazsın.Bir erkeğin başarılı olabilmesi için,onu tetikleyen,destek veren,arkasında olan güç veren bir kadına ihtiyacı vardır. O kadın yoksa,başarılı bir adam da yoktur ortada...Hele de köstek oluyor,elini kolunu bağlıyorsa vay haline...Bir arpa boyu yol kat edemezsin.

Nerde başarılı bir erkek görürsen bil ki,ona bu başarı yolunda destek olmuş,motive etmiş,elinden hiç birşey gelmiyorsa bile en azından dilini tutmuş,sabır göstermiş,köstek olmamış bir kadın vardır.O bile yeter başarı mimarlığına Wink
Ara
Cevapla
#12
Selamlar.

Aslında bayanları anlamak çok kolaydır. Önemli olan sizin karakteriniz ve bakış açınız. Eğer bayanları tapılacak yada ezilecek bir canlı olarak görmekten vazgeçip onu sıradan bir birey gibi düşünürseniz onları anlamanız hiçte zor olmayacaktır.
Bayanlarla dialog kurmak çok önemlidir. Eğer Bayanlarla iletişim kuramazsanız erkeklerlede kurmanız pek mümkün olmayacaktır. Tabi kadınların erkeklerden ufak bir farkı var. Daha hassas ve daha nazikler. Dialoglarınızda buna çok dikkat etmelisiniz.
Eğer illa benim dediğim doğru, son sözü ben söylerim, hatamı kabul etmem karakterine sahipseniz tabi ki bayanlar olmadan başarılı olmaktan başka çareniz yok. Ama işiniz baya zor olacaktır.
Bence erkeklerin bayanlardan uzak, bayanların erkeklerden uzak kalması insanın psikolojisinin bozuk ve daha da bozulacağı anlamına gelmektedir.
Bayanlardan uzaklaşmak yerine kendinizi değiştirmeyi denemelisiniz.

Bayanların hassaslığını, zarifliğini ve temiz kalpliliğini anlatan komik bir hikaye:

Alıntı:Kadının Günlüğü:
Bugün üç yıl bitti. Onun karşısına gelinlikle
çıktığım günkü kadar mutluyum. Tanrım, onu ne kadar seviyorum. Mükemmel bir erkek, cazibeli, yakışıklı, anlayışlı, sevecen, her şey var.

Bugün Cumartesi, bıraktım arkadaşlarıyla eğlensin. En sevdiği
yemek olan pastırmalı kurufasulye ile pilav yapıyorum. Pişti,
demleniyor. Banyo yaptım, en sevdiği kıyafeti giydim. Yemekten
sonra, şöminenin karşısına bir şişe kırmızı şarapla
uzanacağız...

Eve geldi sonunda. Beni öpüşü biraz soğuktu, aklı başka yerde
sanki. Aman Tanrım, yoksa? Tüm cilvelerime rağmen, bana
saldırmadı. Arkadaşlarıyla ne yaptığını sordum, ağzında bir
şeyler geveledi. Yemekte biraz keyfi yerine gelir gibi oldu, ama
hala dalgın, hala uzak, hala kabuğuna çekilmiş. Herhalde ÖTEKİNİ
düşünüyor. Benden
genç mi acaba? İşyerindeki sarışın pazarlama temsilcisi olmasın?

Şöminenin karşısında şarabımızı yudumlarken, artık dayanamadım
"neyin var?" diye sordum. Gülümsedi, zoraki bir gülümseme, acı
dolu, uzaklık dolu. "Yok birşeyim" diye geçiştirdi. O gürül
gürül yanan aşkın bu kadar çabuk biteceğine inanamıyorum, daha
dün bana ebediyete kadar benimle olmak istediğini söylüyordu.
Bugün aramızda iletişim kopukluğu başladı bile.

Belki de kilo alıyorum. Çok mu vır vır yapıyorum? Elini tuttum.
Elimi okşadı, ama eller hissiz, parmak uçları soğuk... Stepe
başlasam? Çocuk istesem? Yalan, yalan, yalan. Kendimi
kandırmaktan başka bir şey değil bunlar. Bitti... Bittti...
Bitti. Tanrım, ölmek istiyorum. Kendimi son kez onun kollarına attım. Ağlaya ağlaya uykuya dalmışım.

Erkeğin Günlüğü:
Öf be, Galatasaray yine yenildi.. Ama, kurufasülye güzeldi Smile))
Ara
Cevapla
#13
Hazal Hanım, daha doğrusu forumdaki tabiriyle Şahmeran Hanım,

Beni yanlış anladınız.
Ben başarılı erkeklerin arkasında kadın yoktur dedim mi :)

Sadece toplumda karşımıza çıkabilecek bir samimiyetsizliği mizahi dille anlatmaya çalıştım.Bu bir tespittir, bir olaydır, tümevarım için( Fen Lisesi okuduk ya) bir örnek yetersizdir.Halk arasındaki deyimiyle de inekten yumurta çıkmaz.

Bayanlarla sorunu olan bir erkek, erkeklerle sorunu olan bir bayan, her ikisi de eksiktir..Bir şeyler yanlış gidiyor demektir.

Beni şöyle bir yazının altına bu tür açıklamalar yapmak da istemezdim aslında ama neyse..

Gelelim Onur'un yorumuna..
Haklı..

Kadın ve erkek toplumu oluşturan iki parçadır, bu ikisinden biri dahi olmazsa bir şeyler yanlış demektir.

Kaldı ki, her mesleğin iyisi kötüsü vardır, her milletten insanın iyisi kötüsü vardır, her dinden insanın iyisi kötüsü vardır, her sporu yapan insanın(satranç dahil) akıllısı veya zekası geri olanı vardır...

Asla genelleme yapmamak gerekir.

Bakın ben başlıktan uzaklaştığımızı düşünüyorum, eğlence olsun diye yazılmış bir yazıyı yanlış anlayanlar yüzünden şimdi neleri açıklamak zorunda kaldım.Aslında yanlış anlayıp buraya yorum yazdığınız için teşekkürler, belki benzeri şekilde yanlış anlayanlar da vardı, onlar konuşmadılar, onlara da ulaşmış olduk.

Selamlar...
Ara
Cevapla
#14
Bir de Şahmeran Hanım benden kadınlara dair saygılı ve güzel bir yazı görmek istemiş.

Yukarıdaki yazıda veya Şahmeran Hanım'ın dediği gibi diğer yazılarımda kadınlara saygısızlık yapıldığını düşünen varsa beri gelsin.

Kaç kere okudum, kaç kere okuttum, yok...
Açıkça söyleyeyim mi,
siz öyle bir insan değilsiniz, hani sizi tanımasam, provokatif bir yazı bu son yazınız diyeceğim.Pişman ettiniz beni yazdığıma...İster umursayın ister umursamayın yazı falan yazmayı düşünmüyorum artık.Benim bu yazılarımdan sizin gibi birisi bu manayı çıkarıyorsa vay halime...

Son yazınız hakkında bu kadar olumsuz düşünüyorum.
Yazmayayım dedim,
Yazayım dedim sonra...

Kırılmayın
Ara
Cevapla
#15
Ben de bir bayan olarak İbrahim Ethem Bey'in yazısını gülerek okudum ve sizin gibi düşünmüyorm Şahmeran Hanım.Ethem Bey'in yazılarından böyle bir mana çıkarmanızı anlayamadım.Bu yazıyı da yazmayacaktım; ama Ethem gibi yazı yazmayı seven birini yazı yazmaktan soğuttuğunuzu görünce dayanamadım. Saygılarımla..
Ara
Cevapla
#16
Sena Hanım teşekkürler...
Ben de müsaadenizle şöyle bir daha açıklayıcı bir yazı yazayım:

Yazımın amacı

HER başarılı erkeğin arkasında bir kadının olmayabileceğini şaka yollu anlatmaktı.

Ama siz her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır, kesin vardır, her başarılı erkeği kenara iteleyip arkasına baktım bir kadın gördüm diyorsanız, hiç bunları tartışmayalım.

"Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın yoktur" önermesinden "başarılı erkeklerin hiçbirinin arkasında kadınlar yoktur" lafını çıkarmak için yanlış mantık yürütmek bile yetersiz olabilir.....

Yazılarımı eleştirebilirsiniz.
Düşüncelerimi eleştirebilirsiniz.
Buna saygı duyarım.

Ama yazılarımdan olur olmadık manalar çıkarıp böyle eğlenceli bir konuda sinirlerimle oynamaya kimsenin hakkı yoktur.
Mesela siz son derece saçma ve anlamsız bulduğum bir yorum yaptınız, altına Onur bir yorum yaptı, konu nereye geldi.
Onur'un yorumuna lafım yok.
Genel olarak kadınlar hakkında verdiği ipuçlarına normalde şaka maksatlı takılırdım ama konu o değil,
Sizin yazınızın altına Onur'un böyle bir yazı yazması normal.
Yani kendisini eleştirmiyorum.
Yanlış anlaşılmasın.

Sorumlu sizsiniz.
Siz beni kadınlara karşı yazılar yazmakla suçladınız, o da bunun yanlış olduğundan söz etmiş, ben de Onur'a katılıyorum zaten.

Not: Beni herhangi bir grupla, milletle, mezheple karşı karşıya getirmeyin yazılarımda böyle unsurlar yokken!!
Hele ki bayanlarla hiç karşı karşıya getirmeyin :)

Sizden özür bekliyorum.

Özür dilemeyecekseniz de aşağıya kısaca yazdığım ifadelerinizin özetlerinin ispatını rica edeceğim.
Nerede kadınlara saygısızlık yapmışım ki saygılı yazılar bekliyorsunuz?

Bakış açımı neden sağlıksız bulmuşsunuz, -Sağlık derken?-

Kadınlardan ne istiyormuşum,- bu da neyin nesi?-

Kadınlarla uğraştığımı hangi ifademden çıkardınız?

Mutlu olmam için kadınların olmadığı dünya mı gerekliymiş,-Yok artık, annem var, teyzelerim var, halalarım var, arkadaşlarım var, sevgilim var, ömürleri uzun olsun; onlar olmazsa olmaz-

Bu kadar saçma ve yıpratmaya yönelik bulduğum çıkarımlarınızı sırf sizi tanıyorum, sırf konuşuyoruz diye sindiremeyeceğim.Olmuyor..Bana göre değil..Yazdım o yüzden, afedersiniz..


Kırılmayın
Ara
Cevapla
#17
Öncelikle ben sana kırılmadım ama sanırım farkında olmadan seni üzmüşüm.Senin de söylediğin gibi,kasti olmadıgını ve üzgün oldugumu bilmeni isterim.Senin birçok yazını ve çogu zaman üslübunu begendigimi ve daha sık yazdıgını görmek istedigimi defalarca dile getirdim.Heran her konuda hemfikir olamayabiliriz elbette ama konuları tartışmamızda ve birbirimizin düşüncesini eleştirmekte de tereddüt etmemeliyiz diye düşünüyorum.Bilmem yanılıyor muyum?

Yazdıklarıma itiraz etmen aslında beni mutlu etti.En azından iyi niyetini bir kez daha ortaya koymuş oldun.Kurduğun cümlelerde mizahi olmasının yanısıra zaman zaman kadınları biraz fazlaca yeriyor olman beni yanılttı sanırım.Bunun bir kadın düşmanlığından ziyade,yanlış bir değerlendirmeden ibaret olması da ayrıca mutlu etti.

Sanırım sorun şu:
Bir erkeğin gözünden bakıldıgında yazdıkların belki olağan düşüncelerdir ama ben bir kadın olarak baktıgımda,kadınlar hakkındaki agır eleştirilerini görmezden gelemiyorum.Hani haksızlık hissi uynadırıyor bende.Bu tarz düşünceleri bir kadın bir erkek için söylese,ben ona da itiraz ederim.Benim düşüncem şu ki; sürekli erkekleri eleştiren kadınlar,yada kadınları eleştiren erkekler empati güçlügü çektikleri için bu böyle oluyor...
(Sakın ola üstüne almayasın,şahsına yönelik söylemiyorum)

Özetle diyeyim ki; Aile kavramı da evlilik kavramı da , kadın-erkek ilişkisi kavramı da,inan bana sandıgından çok daha farklı ve derin şeylerlerdir.

Neyse bu konuda başka bir başlık açıp, uzunca bir yazıyla anlatmak istediklerimi dile getirsem daha münasip olacak sanırımSmile

Umarım pireye kızıp( pire burda ben oluyorum) yorgan yakmaz ve yazılarına devam edersin,ben de yine büyük bir keyifle okurum.
İtirazım oldugunda yorum hakkım saklı kalmak kaydı ile tabii Smile

Sevgiler...
Ara
Cevapla
#18
Ben sana cevap yazarken,aynı sıralarda sen beklemeden bir yazı daha yazmış ve özür bekliyorum demişsin...Bu zaman çakışmasında yazdıklarımda senin bu yazının altında yerini aldı.ben içimden geldi yazdım zaten,beklemene gerek bile yoktu.Seni yada hiçbir forum üyesini,hiçbir insanı asla bile isteye kırmam.Madem tahammül gösteremiyorsun bundan böyle söz veriyorum,senin konu baslıklarına yorum yapmacagım.
Neyse Sevgili İbrahim,gönlün hoş olmuştur umarım.Gerisi mühim değil...

Sevgiler...
Ara
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi