15-10-2009, 17:05
Yalvaç Ural Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Öyle bilgiler vardır ki, ilk bakışta hiç üzerinde durmaz, “Öğrensek ne olacak?” deriz kendi kendimize. Ve bu tür bilgileri edinmediğimiz için bir yoksunluk duymayız. Ama günü gelip de onlara gereksinim duyduğumuz zaman, istesek de eksikliğimizi gideremeyiz. Çünkü bu tür bilgilerin çoğu yaşamdan öürenilen şeylerdir.
Genellikle, öğrenim gören insanlar, hiç okula gitmemiş insanlardan kendilerini daha bilgili sanırlar. Oysa bir çiçekçinin, bir balıkçının bizden o kadar çok bildiği şey vardır ki, şaşarsınız. Örneğin elinde sepetiyle çiçek satan bir kadın kadar kaçımız çiçek adlarını biliriz, ya da çiçeklerin görevini…
Bir gün sokakta tanıdığım bu kadınlardan biri, çiçek aldığımda bakalım ne diyecek gibilerinden, “Bir arkadaşıma yemeğe gittiğimi, bu nedenle de çiçek aldığımı,” söylemiştim. O zaman, “Kırçiçekleriyle yemeğe gidilmez!” demiş ve çiçeklerin görevlerini anlatmıştı bana: Jermen, nişana giderken götürülürmüş. Gül, bir sevgiliye… Hasta ziyaretine karanfille gidilirmiş. Özel günlere de lale gibi çiçeklerle. Ne yalan söyleyeyim, o güne kadar böyle kurallar olduğunu hiç bilmiyordum.
Bundan sonra daha dikkatli olacağım. Şimdi, yıllardan beri sahil kesiminde oturup da, bazı insanların neden balık alırken, aldıkları balığın adanı söylemeyip, “Şuradan bana da iki kilo verir misin?” dediklerini daha iyi anlıyorum.
Unutmayın, önemli birçok bilgiyi kitaplardan değil, çevremizden öğreniriz.
Şimdi söyleyin bakalım, içinizden kaç kişi on tane balık adı söyleyebilir, kaç kişi on balığı biçim olarak tanır? Kaç kişi on tane çiçek adı söyleyebilir? Baba ve annelerinize sorun bakalım, onlar bu konuda ne kadar bilgililer…
Çiçek ve Görevleri
Jermen nişan takısıdır
Gül ise sevgi sembolü
Çingene sepetinin süsüdür menekşe
Papatya kırların bekçesi
Baharın yakasına taktığı
Çiçektir gelincik
Çayır güzellikleri
Beyaz pembe mor sümbül
Soylu bir çiçektir kara lale
Hasta ziyaretçisi karanfil
Yukarıda alıntı yaptığım bilgileri, Milliyet gazetesinin her Pazar günü okurlarına ücretsiz verdiği, Milliyet Pazar ekinde okudum. Tabii tarihi 25 Ocak 2009 ama yine de Yazar Yalvaç Ural bey tarafından yazılan köşe yazısı çok hoşuma gittiği için, geçte olsa, sizlerle paylaşıyorum. Çok hoşuma gitti. Çünkü satranç turnuvasında başarılı olanlara, nasıl bir çiçek hakkında benim bir bilgim yok! Bilgisi olan varsa ve bunu benimle paylaşırsa sevinirim.