İL TEMSİLCİLİKLERİ
#33
Sn. GÖKERMAN,

Öncelikle yazınızdaki birleştirici ve olumlu eleştirel üslubunuza teşekkür ederim.

Hepsine gerek bugün ve gerekse geçmişte birinci elde hem tanık hem de mağduru oldum. Bireysel boyutta yazılan, anlatılanlarla ilgili konuşmak istemem. Çünkü bütün muhataplarının aynı ortamda olduğu zaman konuşulacak bir şeydir. Şık ve etik bulmam. Onların da mutlaka söyleyecekleri vardır.

Benim karşı durduğum şey, forum dışında ve cevap yazacak konumda olmayanların gıyabında yapılan itham edici konuşmalardır. Haklı ya da haksız, ithamın yeri burası olmamalıdır.

Ben ise şahıslar bazında hiçbir kimseyi de suçlayıp savunmuyorum.

Dramatize edilmiş yazıların bir gerçeği vardır. Evet, bunu ben de yazıyorum, siz de yazdınız zaten. SATRANÇ OYNAYARAK YUVA KURULAMAYACAĞINI bahsettiniz. Hayatını satrançtan kazanamayan, ama satrançla yaşayan insanlarımız var ve ben onlardan defalarca özür diliyorum bütün içtenliğimle. Bu erdemli insanlar asla kabul etmeyecekler ama içimdeki en büyük acılardan, pişmanlıklardandır bu konu.
Bireysel ya da toplumsal olarak olarak geçmişten bu güne ne yapılabilirdi?

“Ben bu taşın altına elimi nereden verebilirdim?” i çok düşündüm. Ve hala da çıkış arıyorum. Aslında satranç ülkemizde bir meslek alanı olmadıkça da sorunlar çözülmeyi bırakın bir yana, gittikçe de daha büyüyecek gibi.

Ne dersiniz? Sanki temel çözümlerden en önceliklisi, üstünde durulası bir konu!

Ama bunun için ülkemiz gerçeklerinde nasıl bir çalışma yöntemi bulunabilir?

Satranç serbest piyasa modeline benzer bir şekilde mi, devlet destekli mi?
Ama düşünüyorum da, hitap ettiği en büyük kitlesi 5-15 yaş grubuyken ve bu grubun da eğitim çağındaki çocuklar olduğunda devlet buraya girme zorunluluğunda mı hissediyor kendisini? Yoksa buna toplum olarak bir şeyleri yaparak ya da yapmadan biz mi izin veriyoruz?

Bu anlamda geçmişte benim de çeşitli illerde, gerek kuruluş aşamalarında gerekse yaşama süreçlerin de katkı sunmaya çalıştığım bir çok dernek, merkez, kulüp ve ticari kuruluş deneyimlerim oldu. En uzun soluklularını bile hep aynı nedenlerle kaybettik ve kaybediyoruz. Bireysel çabalar aynı bireyleri çeşitli sebeplerden kaybettikçe bu oluşumlarda yok olmaya başlıyorlar. Etrafınızda siz ve birkaç kişi kalıyorsunuz.

Her halde 3 tane isim sayamayız yetmişli, seksenli yıllardan günümüze…

Buraya çözüm teşkil edeceğini düşündüğüm bir yapılanma projem var son dört haftadır yoğun bir şekilde çalışıyorum.

Satrancın meslekileşme sürecine de alt yapı oluşturacak nitelikleri var. Forumda son 3-5 günlük yazılarımı bu çalışmalara ara vererek yazıyorum. İçerik ve zamanlama iç içe. Sanki doğru zamanda doğruya yakın şeyler oluşturuyormuşuz gibi duruyor. Ham proje aşaması bitince ve uygulanabilir özellik kazanınca paylaşacaktım.

Ama il temsilciler toplantısında görüş almak gerekli.

Ne yapalım sn. GÖKERMAN, ŞU ANDA BELKİ SİZDE GEREK İŞLEYİŞTEN, GEREK BAŞKA SEBEPLERDEN KARŞI OLABİLİRSİNİZ AMA, il temsilcilikleri ile iletişimin en etkili yolu onlarla aynı zeminde bir arada bir toplantı ve orada sunum yapılıp görüş almak, en azından böyle düşünüyorum.
Çünkü bu projenin uygulama aşamasında toplumla daha somut ve örgütlenme yapılanmaları var.

Bir gelirleri olacak. Ama günü geldiğinde oy ile geri dönüşü olmadan!

Örneğin (şimdi bana hala aynı konudan bahsettiğim için belki…, diyeceksiniz, ama,) il temsilciliklerinin alt komisyonlarında yer alacak olan ; il teknik komisyonu,il eğitim komisyonu, il halkla ilişkiler ve veli koordinasyon komisyonu, il sağlık komisyonu gibi oluşumlar halka daha çok somut olarak yayılmayı iletişime geçmeyi,gündemde kalmayı beraberinde getirmeyecek midir?

Toplumun bu kadar gündemine gelen satranç meslekleşme ivmesi kazanmaz mı?

TSF nin bu konuda çalışanlarına maddi destek ve kaynak aktarma çabaları da yeni yeni oluşmaya başlamışken…

Siz belki eğitim ve ekonomik düzeyi ne olursa olsun, bir okulda ya da satranç kulübünde, bir veli olan anne ve babanın (lütfen Kemer ya da başka otelleri düşünmeyin, bu belki bir hata, ama hata olarak devam etmeyebilir de) satranç eğitimi alan çocuğu için neler yapabileceğine, nerelere ulaşabileceğine, hangi resmi kurumlarla iletişime geçip bu dinamikleri hayata çekebileceğine şahit olmamış olabilirsiniz.

Böyle bir il örgüt yapılanmasında ve sn. Mojo Jojo’ nun tamamen katıldığım dernekleşme-ticari kurumlaşma öneri ve fikirlerininde hayatın içinde yer aldığını düşündüğümüzde ortaya çıkan tablo hakkında fikirleriniz nelerdir?
Bu dernekleşme sürecinin önünde yasal bir engel var mı bilmiyorum. Ama anladığım kadarıyla teşvik isteniyor ki mantıklıdır. Bu da görüşülür.

Bütün bunlar gerçekleşirse satranç bugünkünden çok daha fazla ve daha somut olarak hayatın içinde ve insanların gündeminde olmayacak mıdır?

Daha büyük kitlelere yayılıp başka talepleri oluşturmayacak mıdır?

Şahsım hakkındaki yorumlarınıza cevap vermek istemiyorum.

Konu bireyselleşiyor. Eksik ya da fazlalıklarımızın, çok üstün yeteneklerin muhasebesinin yapılacağı bir sergiye dönüşüyor ki ne kadar gereksiz ve çiğ.

Bir sataşma, görmedim. Haksız tespit, iftira da yok, art niyette, saklanılan yerden taciz atışı da… Keza öyle olsa da sizin taktir ettiğim yazı düzeyliliğinize yakın cevap vermeyi düşünürdüm belki. Zaten her konuda yazmadığınızı görüyor, çözüme yönelik önerilerde yazdığınızı düşünüyorum.


Ama 2300-2600 arası düşüncem o kadar kestirip atılacak cinsten değil.

Hiçbir ön yargım yok.

Söylem ve eylem bazında da saygısızlık yapmam. Bu emekcilere saygım sonsuz. Hayatını satranca adayan bu arkadaşlarımızdan bir çoğunu idol olarak seçmiş biri olarak kendimle çelişecek bir olumsuzluk yapamam.

İsimlerini vermeyeceğim.

Bunun için çözüm, yönetimde olmaksa onunda yolu araştırılır. Hatta bu konuda “Yeniden Yapılandırılmış Genel Kurul “ düşüncemi daha önce belirttim.

Çok az okunduğu için bilinmiyor.

Özetle -GENEL KURUL HAK EDENLERİN,SATRANÇÇILARIN KURULU OLMALI -diyordum.

Bu, yazılarımda duruyor. Bu fikir bende taa başından beri var. Fikirlerimin arkasında ve yanındayım, bu konudaki her olumlu öneriyi de kimden gelirse gelsin destekleyeceğim.

Bu düşüncemi yönetimde biliyor. Aslında bu konuyu konuştuğum yönetim üyelerinden şu ana kadar olumsuz bir tepki de görmedim. Hatta beklediğimden daha ileri demokratik yaklaşım da gördüğümü belirtmeliyim.

Bunu kamuoyu çok az biliyor.


Tek sorun, tarafların iletişimi.


Bu da panellerle, konferanslarla, belki şura, ya da genel kurul toplantılarıyla olabilir. Belki başka iletişim yolları da olabilir. Bunun için zamanla desteklediğim bir forum önerisinin takipçisiyim.

Kendi alanım Eğitim, ama, satrancın sorunları bilen biri olarak “üstüme vazife değil, bu benim işim değil düşüncesi “ nde de değilim!

Sevgili Erşan kardeşim,

Satrancın aydın geleceği için el ele verelim. Ben bir öğretmenim. Asli işim bu. Geçimimi de buradan sağlarım. Ama biliyor musun ki günümün 8 saati okulumda geçerken, bir o kadarı da üstlendiğim görevimde geçiyor.

Asla muhasebesini yapmadan söylerim ki bu alanda maddi bir kazanımım yok. Gönüllülük esasına dayalı. Söylem ve eylem birliğini ilke edinmiş bir yapıya kavuşmayı öteden beri düstur edinmiştim. Bunu da yaşamımın son dönemlerinde eksikliklerden yanlışlıklardan arınma çabası yöntemiyle başarmaya çalışıyorum.

Demem odur ki ;

Lütfen SÖYLEMİ DOĞRU İNSANLARIN EYLEMLERİNİ DE GÖRELİM.


Çözüm; dünyaca ünlü satranç modelini getirmek inan ki çok kolay, bu satranca ivme kazandıracaksa onun kalıcılığını sağlamaya yönelik adımları beraberce atma çözümüdür.

Ne dersiniz?


Çözüm; 6-8 yaşlarda alıp temel satranç eğitimi verdiğimiz sporcularımızı gelecek kaygısından, sınav baskısından uzak, bir yerleri kazanma aldatmacasına kanmayıp dershanelere ve özel derslere yönelme motivasyonundan uzak ve rahatça satranç oynayabilecekleri sistemi toplumca oluşturabilme çözümüdür.

Yanlış mı?


Çözüm; nitelikli satranç alt yapısını alan eğitim çağı çocuklarımızın gerektiğinde satrancı da bir meslek olarak seçebilecekleri, bedelini çok öncesinden ödedikleri satranç eğitiminin ve ulaştıkları başarıların, onlara beklentileri doğrultusunda bir hayat tarzı sunmasına yönelik temellerin atılma çözümü olabilir mi?


Çözüm ; İstanbul’a (hangi okulun salon açılışına gelmişti hatırlayamadım, Bahçeşehir Koleji olabilir) A.KARPOV gelip simültane sonrasında dikkatlice bakıp, başını kendisinden hiç beklemediğim bir şefkatle okşayan, kızım G. Damla TAŞAN gibi kız çocuklarının satrançtan erken kopuşlarını önleyecek sistemi bulma çözümü desem, ne dersiniz?

Ama oğlum Cem YILMAZ’ ı gördü. O günden beri “ O’ nu yenebilir miyim?”diye düşünüyor.

“Kim” değil, belki “ne” ya da “neden” daha önemli olabiliyor.


Ve, çözüm;


Söylemlere ayırdığımız zamanın bir kısmını hayatın içinde eylemlere de ayıralım.

Sanal kalmayalım, somut düşündüğümüz kadar somut ürünlerimiz de olmalı.

Ben bunu bir nebze yapmaya çalışıyorum.

İddiam tamamlayabilmek.

Sevgi ve saygılarımla…
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla


Bu Konudaki Yorumlar
İL TEMSİLCİLİKLERİ - Yazar: ŞAHMAT - 04-12-2012, 10:15
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Naci Erdem - 04-12-2012, 13:24
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Günay Özgür - 04-12-2012, 14:30
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Naci Erdem - 04-12-2012, 14:46
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Günay Özgür - 04-12-2012, 15:00
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: ŞAHMAT - 12-12-2012, 11:51
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Ateş Ülker - 12-12-2012, 17:57
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Günay Özgür - 13-12-2012, 09:14
İl temsilcilikleri - Yazar: edörtebes - 18-01-2013, 21:04
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: ŞAHMAT - 25-01-2013, 09:14
SAYIN ŞAHMAT, - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 25-01-2013, 13:23
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: anand - 30-01-2013, 15:18
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Gambit - 06-02-2013, 00:34
İl Temsilcisi Kim Olmalı? - Yazar: Cengiz Keleş - 06-02-2013, 08:50
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Naci Erdem - 06-02-2013, 10:47
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Gambit - 06-02-2013, 12:19
Seçim - Yazar: Cengiz Keleş - 06-02-2013, 17:36
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: tkocabalkan - 06-02-2013, 18:57
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: MuzafferŞekerli - 07-02-2013, 21:53
İL TEMSİLCİLİKLERİ - Yazar: edörtebes - 09-02-2013, 17:35
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: anand - 15-02-2013, 09:28
İl Temsilcilikleri - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 15-02-2013, 10:36
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: ŞAHMAT - 19-02-2013, 13:26
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 19-02-2013, 14:31
İl Temsilcilikleri - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 19-02-2013, 15:19
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Mojo Jojo - 19-02-2013, 16:35
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 19-02-2013, 20:15
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Mojo Jojo - 19-02-2013, 21:53
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Ateş Ülker - 20-02-2013, 00:24
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 20-02-2013, 13:57
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 20-02-2013, 18:56
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Erşan Gökerman - 20-02-2013, 20:42
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 21-02-2013, 14:20
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Ozgur_Akman - 21-02-2013, 15:44
Bunları biliyor musunuz? - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 21-02-2013, 19:12
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Ozgur_Akman - 22-02-2013, 10:37
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 22-02-2013, 11:39



Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi