Böyle hakemlik olabiliyor mu?
(07-01-2016, 14:24)Attorney at Law Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Tuvalete de mi hakemle gitsin diye ajıtasyon yapmayın.
[color=#3333ff]
Hangi anlamda kullandınız bunu bilmiyorum ama, ben ajitasyon mu yaptım şimdi?

Bakın mavileştim şimdi. Cool


Sn. Attorney at Law,
Siz maçınızda cebinizde kapalı telefonla ya da başka bir özel cihazınızla çıktınız. Oldu da tuvalete giderken onu masaya bırakmayı unuttunuz.
Tamam, elbette kullanmadınız telefonunuzu.
...
Rakibiniz ne düşünür dersiniz?
Diğer sporcular, hakemler, organizasyon, diğer tanıklar...
Peki ya siz?
...

Belki de ajitasyon dediğiniz bu durum sizi de böyle istenmedik durumlardan koruyor olamaz mı?
Ne dersiniz?[/color]
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
(07-01-2016, 15:14)M.Aşkın TAŞAN Nickli Kullanıcıdan Alıntı:
(07-01-2016, 14:24)Attorney at Law Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Tuvalete de mi hakemle gitsin diye ajıtasyon yapmayın.
[color=#3333ff]
Hangi anlamda kullandınız bunu bilmiyorum ama, ben ajitasyon mu yaptım şimdi?

Bakın mavileştim şimdi. Cool


Sn. Attorney at Law,
Siz maçınızda cebinizde kapalı telefonla ya da başka bir özel cihazınızla çıktınız. Oldu da tuvalete giderken onu masaya bırakmayı unuttunuz.
Tamam, elbette kullanmadınız telefonunuzu.
...
Rakibiniz ne düşünür dersiniz?
Diğer sporcular, hakemler, organizasyon, diğer tanıklar...
Peki ya siz?
...

Belki de ajitasyon dediğiniz bu durum sizi de böyle istenmedik durumlardan koruyor olamaz mı?
Ne dersiniz?[/color]

Aradan cümle cımbızlamayın lütfen. Yazının tamamı şu şekilde:


Alıntı:[color=#333333]Cebinden çıkarmamanın ve ses çıkarmamasının denetimi çok kolay, görüldüğünde yada duyulduğunda tamamdır. [/color][color=#333333]Asıl sorun dediğiniz gibi kapalı alanlarda. Şimdi denetimi nasıl yapılıyorsa o zaman da öyle yapılacak. Değişen hiç birşey yok. [/color]

[color=#333333]Bu güven meselesi değil. Aksine şüphe duyup gerekli adımları atmayı gerektiren bir mesele. En ufak bir şüphede yada şikayette gerekli inceleme yapılmalıdır. [/color]

[color=#333333]Tuvalete de mi hakemle gitsin diye ajıtasyon yapmayın. Masa taşı, taş diz, saat ayarla, sonuç al, notasyonları imzala, başhakeme teslim et. Arada ciddi bir durum olursa da başhakeme sor. Hakemin görevi bunlarla kısıtlı mı? Bir zahmet sürekli tuvalete giden yada şüphe duyulacak hareketleri olan sporcuyu da gözlemleyiversin. Yada kendisine böyle bir şikayet gelirse gereğini yapıversin.[/color]

Özetle, şuan kapalı alanlarda nasıl denetim sağlanıyorsa o zaman da aynı şekilde sağlanır. Değişen hiç birşey olmuyor.
Ara
Cevapla
(07-01-2016, 15:24)Attorney at Law Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Aradan cümle cımbızlamayın lütfen. Yazının tamamı şu şekilde:


Alıntı:[color=#333333]Cebinden çıkarmamanın ve ses çıkarmamasının denetimi çok kolay, görüldüğünde yada duyulduğunda tamamdır. [/color][color=#333333]Asıl sorun dediğiniz gibi kapalı alanlarda. Şimdi denetimi nasıl yapılıyorsa o zaman da öyle yapılacak. Değişen hiç birşey yok. [/color]

[color=#333333]Bu güven meselesi değil. Aksine şüphe duyup gerekli adımları atmayı gerektiren bir mesele. En ufak bir şüphede yada şikayette gerekli inceleme yapılmalıdır. [/color]

[color=#333333]Tuvalete de mi hakemle gitsin diye ajıtasyon yapmayın. Masa taşı, taş diz, saat ayarla, sonuç al, notasyonları imzala, başhakeme teslim et. Arada ciddi bir durum olursa da başhakeme sor. Hakemin görevi bunlarla kısıtlı mı? Bir zahmet sürekli tuvalete giden yada şüphe duyulacak hareketleri olan sporcuyu da gözlemleyiversin. Yada kendisine böyle bir şikayet gelirse gereğini yapıversin.[/color]

Yazı bana ait değil ki sn. Attorney at Law !
Yazı sizin yazınız. Cımbızlama sebebim yazı kalabalıklığından kurtulmak ve özellikle dikkatimi çeken bir konuya sizin de dikkatinizi çekebilmekti.
...
Madem yazının tamamını yazdınız, şunu da anlam açısından hangisini yüklediğinizi bulamadım:

"[color=#333333]Masa taşı, taş diz, saat ayarla, sonuç al, notasyonları imzala, başhakeme teslim et. Arada ciddi bir durum olursa da başhakeme sor. Hakemin görevi bunlarla kısıtlı mı? Bir zahmet sürekli tuvalete giden yada şüphe duyulacak hareketleri olan sporcuyu da gözlemleyiversin. Yada kendisine böyle bir şikayet gelirse gereğini yapıversin."


[/color]
[color=#333333]Şimdi;[/color][color=#333333]

[b][color=#333333]"Masa taşı, taş diz, saat ayarla, sonuç al, notasyonları imzala, başhakeme teslim et. Arada ciddi bir durum olursa da başhakeme sor. Hakemin görevi bunlarla kısıtlı mı? "[/color]

[/color][/b][color=#333333]derken,
[/color]Hakemlerin onca işi var. Bir de bununla mı uğraşacak anlamında mı?
Yoksa,
Tüm bu görevlere rağmen bunu da yapıversin anlamında mı?

Türkiye Kupasında bir batında 20-30 kişinin aynı anda tuvaletlere gittiği gerçeği var.
Ve bu akış da sürekli olmaktayken...
Öneriniz pratikte pek uygulanacak gibi gözüküyor mu sizce?

Allahaşkına hangi hakem hangi ihbara yetişebilir ki?

Kendisine her şikayet gelecek hakem/hakemler elindeki işi bırakıp oyuncu kontrollerine mi çıkacaklar?
Ceplerinde telefonla maçlarını yapan 300 sporcu düşünün.
Bunların en az %10'u telefonunu kapatmayı bile unutabilir. Ya da telefon bir şekilde başka bir ses çıkarır.
Ortam ne oldu o zaman?
Turnuva rakip oyuncuların ihbarları yüzünden kaç defa durabilir ki?
Düşünün aynı anda 5 ihbar bile olsa diğerleri sıraya geçecek üstlerinin aranması için... Sad
Böyle bir ihtimal yok diyebilir miyiz?

Bu şikayet sayısı şu andaki uygulamalar ile (yani hakem iznine göre çantalarda kapalı iken) çok sınırlıyken, sizin modelinizde artmayacak mıdır?

En azından artma ihtimali daha fazla değil midir?
Aklıma başka gerçek olabilecek durumlar da gelmiyor değil tabi. Ama ajitasyon dersiniz diye yazmayacağım. Cool

Yani gözüken köy kılavuz istemez!

Sizin öneriniz çağdaşça olabilir. Fakat günün 24 saati de telefon taşımakla çağdaş olunamaz!
Çağdaşlığın ölçüsü bu değil ki!

Ben çağ dışılığı savunduğumu sanmıyorum sn. Attorney at Law  Exclamation

Hoşçakalın.
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
Bazılarını hakemlerin yapması gereksiz olan, bazıları ise çok basit olan işlerin yanında turnuvanın sağlıklı yürümesini sağlayacak bir işi de yapmaları kesinlikle fazla olmaz. Zaten şuan dahi bu hakemlerin görevidir.

Türkiye Kupası gibi otel turnuvalarında telefonun yasak olmasının mantıklı olduğunu başından beri söylüyorum Aşkın Bey. Benim kastettiğim turnuvalar günlük yaşamın arasına sıkıştırılmış turnuvalar. İşten çıkınca gidilen, haftasonu şehrin bir ucundan kalkıp diğer ucuna gidilen, ailelerin çocuklarını merak edip "varınca beni ara" dediği turnuvalar.

Hangi hakem hangi ihbara yetişsin derken şuanki kuralla değişen nedir? Şuan da aynısı olamaz mı? Telefon yasak diye sporcular telefonsuz mu geliyor? Yarın oynanan turnuvada aynı anda 5 ihbar olsa yine sporcuları sıraya geçirmesi gerekmeyecek mi üstlerini araması için? Yada yarın oynanan 500 kişilik turnuvada bir sporcu kalkıp 1. masa siyah, 3. masa iki sporcu, 4. masa siyah, ... 250. masa beyazın telefonları az önce ellerindeydi diye bir liste yazıp 300 kişiyi şikayet etse nolacak? Birisi yapsın mı bunu? Turnuvayı geciktirmemek için hakem reddetsin, sonra SGM Tahkim Kurulu'na kadar gitsin. Hazır Tahkim'in son dönemdeki kararları sıkça eleştirilmeye ve yanlışlıkları üzerine hukuki yazılar yazılmaya başlamışken bir de 500 kişilik turnuva iptal edilsin mi?

Hakem seminerlerinde hep örnek verilir avukat, savcı, doktor, itfaiye şefi, emniyet mensubu gibi acil durumlarda aranabilecek kişilerin hakemden izin alıp telefonlarını açık tutabileceği. Ceza Hukuku ile uğraşınca pazar gece 3'te de telefon gelebiliyor. Ben bu kuralı kendim için de tartışmıyorum.

Bu kuralı şunun için tartışıyorum:
İstanbul gibi 3 saatlik yolculukla turnuvaya gidilebilen, çocukların tek başlarına turnuvalara gittiği, iş çıkışı turların olduğu büyükşehirlerde sporcuya telefonunla gelme demek çağdışıdır. Bu kuralın fiiliyatta sporcuya zorluk çıkartmaktan başka hiç bir somut faydası yoktur. Telefonla salona girilmesi şuan da önlenememektedir. Hadi telefonları yasaklayarak önleyin hileyi. Google gözlüğü ne yapacaksınız? Sizin örnek verdiğiniz muskayı ne yapacaksınız? 300 kişilik turnuvada hamle söylemenin önüne nasıl geçeceksiniz? Telefonu getirme demekle olmaz bu iş...
Ara
Cevapla
(07-01-2016, 17:01)Attorney at Law Nickli Kullanıcıdan Alıntı: [size=large]
[color=#1f497d]Hep aynı noktaya geri döndüğümüz için ilerleyemiyoruz.[/color][/size]
[color=#1f497d][size=large]Ancak burada yapılan tartışma emin olun ki boşa değildir. Size bu kadarını söyleyebilirim. Sırf sağlıklı bir sonuca katkıda bulunabilmesi adına ikide bir bana telefon getirmek-yasaklamak çağdışıdır yakıştırmanızı da hoş görüyorum. Çağın gereksinmelerinden kaynaklanan sebeplerden dolayı bazı sistemler kendi doğal fren sistemlerini de barındırırlar içlerinde. Telefon bazen hiç kullanamazsınız bazı yerlerde değil mi? [/size][/color]
[color=#1f497d][size=large]Ama ben bilmem kaçıncı defadır yine söylemeliyim ki; Telefonu getirme demedim hiç bir zaman.[/size][/color]
[color=#1f497d][size=large]Çağın gereksinmelerine uygun çağdaş emanet sistemleri olmalı dedim.[/size][/color]
[color=#1f497d][size=large] Bu teknoloji çağında yine aynı teknolojik önlemlerden bahsettim. Bu sadece telefon içinde de değil. 400-500-600  sporcunun aynı anda oynayacağı salonun giriş çıkışını düzenleyen, denetlenebilir güvenliğini bir anlamda sağlayan kamera sistemleri, dedektörlü kapılar vb...[/size][/color]
[color=#1f497d][size=large]Bahsettiğiniz tüm sahtekarlıkları engelleyemez belki ama çok büyük oranda da caydırıcı olur.[/size][/color]
[color=#1f497d][size=large]Küçük çocukların gençlerin telefona ne kadar özenerek bağımlı olduklarını bilen ve yaşayan birisiyim. Hele iş yerinde okulunda onlarca ve yüzlerce çocuğun güvenliğinden sorumlu bir halde  on yıllarca çalışmış biri olarak telefona karşı çıkacağımı nasıl düşünürsünüz? Bunu bir türlü çözemedim doğrusu.[/size][/color]


Bazılarını hakemlerin yapması gereksiz olan, bazıları ise çok basit olan işlerin yanında turnuvanın sağlıklı yürümesini sağlayacak bir işi de yapmaları kesinlikle fazla olmaz. Zaten şuan dahi bu hakemlerin görevidir.

[b][color=#1f497d][size=large][font=Calibri]Bu durum işte hakemlerin işi olmamalıdır. Belki de 2-3 isimleri bilinmeyen gözlemci ataması bunu büyük oranda halledebilir. Tabi ajan gibi gezmeyecekler. Gerekirse kamera kayıtlarını da inceleyebilmeliler. [/font][/size][/color]





[/b]Türkiye Kupası gibi otel turnuvalarında telefonun yasak olmasının mantıklı olduğunu başından beri söylüyorum Aşkın Bey. Benim kastettiğim turnuvalar günlük yaşamın arasına sıkıştırılmış turnuvalar. İşten çıkınca gidilen, haftasonu şehrin bir ucundan kalkıp diğer ucuna gidilen, ailelerin çocuklarını merak edip "varınca beni ara" dediği turnuvalar.

[b][color=#1f497d][size=large]Bakın buna itirazım var mı? Makul bir durumdur. Elbette iletişim sağlanmalıdır.Aileler zaten tur saatlerini olası gecikmeleri bilip  düşüneceklerdir. Aranması gereken zamanlar tur saatlerini dışında telefonların emanete verilmesinden önce yapılamaz mı? Ya da aralarda, maç bitiminden sonra...[/size][/color]

[/b]


Hangi hakem hangi ihbara yetişsin derken şuanki kuralla değişen nedir? Şuan da aynısı olamaz mı? Telefon yasak diye sporcular telefonsuz mu geliyor? Yarın oynanan turnuvada aynı anda 5 ihbar olsa yine sporcuları sıraya geçirmesi gerekmeyecek mi üstlerini araması için? Yada yarın oynanan 500 kişilik turnuvada bir sporcu kalkıp 1. masa siyah, 3. masa iki sporcu, 4. masa siyah, ... 250. masa beyazın telefonları az önce ellerindeydi diye bir liste yazıp 300 kişiyi şikayet etse nolacak? Birisi yapsın mı bunu? Turnuvayı geciktirmemek için hakem reddetsin, sonra SGM Tahkim Kurulu'na kadar gitsin. Hazır Tahkim'in son dönemdeki kararları sıkça eleştirilmeye ve yanlışlıkları üzerine hukuki yazılar yazılmaya başlamışken bir de 500 kişilik turnuva iptal edilsin mi?

[color=#1f497d][size=large]Katılamıyorum ne yazık ki... Zaten bunlar hakemlerin canlı takip edebileceği şeyler değildir. Turnuva salonuna hakim bir veya bir kaç kamera bu işi fazlasıyla kanıtlarıyla da sunar değil mi? Bu zamanla büyük turnuvalardan başlar. Bu bile bir gelişme ve bir adımdır.[/size][/color]
[color=#1f497d][size=large]Bakın bir adım daha attık.
[/size][/color]

[color=#1f497d][size=large]Zaten salona ceplerinde telefonla girerlerse sizin örneğiniz gerçekleşir ve ben haklı çıkarım. Ama ben yarışma alanına kadar telefonla gelmelerini ve oradan da çağa yakışan bir şekilde emanet sistemine bırakmalarını söylüyorum. Maçları devam ederken haber veremeyecekleri için herhalde maçtan çıktıktan sonra da arayıp ebeveynlerine haber verebilir değil mi bu çocuklar?[/size][/color]
[color=#1f497d][size=large]Okul da telefonların emanet edildiği sistemleri bilir misiniz değerli kardeşim? [/size][/color]
[color=#1f497d][size=large]1200 kişilik okulumda en az 600-700 telefon sabahtan akşama (08.30- 17.15 arası) mükemmel bir şekilde emanete alınmaktadır. Bu durum yılın 180 iş günü düzenli bir tempoda yapılabilmektedir. Öğle arasında da 50 dakikalık sürede tekrar telefonlarına kavuşup öğleden sonrası turlar-dersler için yine emanete bırakılabilir. Bu istenirse pekala yapılabilir.[/size][/color]


Hakem seminerlerinde hep örnek verilir avukat, savcı, doktor, itfaiye şefi, emniyet mensubu gibi acil durumlarda aranabilecek kişilerin hakemden izin alıp telefonlarını açık tutabileceği. Ceza Hukuku ile uğraşınca pazar gece 3'te de telefon gelebiliyor. Ben bu kuralı kendim için de tartışmıyorum.

Bu kuralı şunun için tartışıyorum:
İstanbul gibi 3 saatlik yolculukla turnuvaya gidilebilen, çocukların tek başlarına turnuvalara gittiği, iş çıkışı turların olduğu büyükşehirlerde sporcuya telefonunla gelme demek çağdışıdır. Bu kuralın fiiliyatta sporcuya zorluk çıkartmaktan başka hiç bir somut faydası yoktur. Telefonla salona girilmesi şuan da önlenememektedir. Hadi telefonları yasaklayarak önleyin hileyi. Google gözlüğü ne yapacaksınız? Sizin örnek verdiğiniz muskayı ne yapacaksınız? 300 kişilik turnuvada hamle söylemenin önüne nasıl geçeceksiniz? Telefonu getirme demekle olmaz bu iş...


[color=#1f497d][size=large]Elbette.[/size][/color]
[color=#1f497d][size=large] Ancak bu sistem içinde benim de söylediğim sizden farklı değil ki. [/size][/color]
[color=#1f497d][size=large]Sistemin geliştirilerek değiştirilmesinden revize edilmesinden bahsediyorum. Bugün gelmekte olan tsunami haber edilmiş ve önlemlerin alınması istenmiştir. Sadece telefondan bahsetmediğimi de pekala biliyorsunuz. Ben önlem dediğimde büyük turnuvalarda belli bir elektronik kontrol kapısından geçirilecek sporculardan, düzenlenecek diğer kurallardan bahsediyorum. Buna rağmen olası ihlallerin de zaten dediğiniz yöntemlerle önlenmesi yoluna gidilecektir. Hem de ağır cezalarla...Örneğin telefon ile ihlal yaptığı belirlenen sporcunun en az bir yıl süre ile lisansının dondurulması gereklidir. Bu da belli bir caydırıcılığı oluşturacaktır. Tekrarında ömür boyu değil ama2-3 sezon gibi hak ettiği kayda değer bir süre...
Belki de ömür boyu, ne bileyim.

Selamlar.[/size][/color]
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
Bu arada bahsettiğim kameralar sadece oyun alanında ve buraya ulaşan spor alanına dahil yan-yarımcı alanlarda olabilir. Spor salonlarında zaten olmalıdır ve güvenlik  gereksinmedir bu. Buna benzer bazı tesisler, dernek ve  merkezlerde de süreklilik arz edebilir. Belli zamanlarda güvenlik amaçlı kullanılabilir. Üniversite yemekhaneleri, misafirhanelerin  sosyal tesisleri gibi benzeri yerler de aynı kategoride çok amaçlı değerlendirilebilir. Zaten en ideali de satrancın kendisine ait zeminlerine kavuşması olacaktır. Ama bu belirsiz bir zamana yayılacağı için bilemem. Bahsedilebilir diye yine de söylemek zorunda hisseidyorum kendimi; kameralar tuvaletlere konmamalı elbette. Aksibir durum çağdışı olabilir ve işte ben buna itiraz etmem! Cool
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
Aşkın Bey, çağdışı olan yaklaşım günümüzde fiiliyatta olan hiç bir altyapı sağlamadan sporculara "telefonsuz gel" demektir. Bunu siz söylemiyorsunuz, dolayısıyla size değil bu lafım. 

Netice olarak aynı şeyleri söylüyoruz aslında. Otel turnuvasında telefon odanın kasasında bırakılır. Turnuva alanlarında gerçekten güvenilir emanet sistemleri olması, girişte teknolojik cihazlarla kontrol yapılması ideal yöntemlerdir. 

Ancak, kilitli dolap, x-ray/dedektör gibi ideal yöntemlerin her turnuvada olması kısa ve orta vadede fiiliyatta sadece ve sadece hayaldir. Her turnuvada bu şartlar sağlanırsa bu konuda yazışmaya gerek dahi olmaz zaten. Fiiliyattaki mevcut şartlara göre bu şartlar sağlanmadıkça yönergelerde FIDE Satranç Kuralları 11.3.b'de yer alan "Yarışma kuralları daha hafif başka kurallar belirleyebilir." hükmü uygulanmalıdır. 

Yarışma yönergesi ile belirlenecek kural şu şekilde olabilir:

"Bir oyun sırasında, bir oyuncunun oyun sahasında cep telefonu, elektronik haberleşme aracı veya satranç hamleleri önerebilecek her hangi bir cihaz bulunduruyorsa bu durumu tur başlamadan önce hakeme bildirmekle yükümlüdür. Bu durumdaki bir oyuncunun bulundurduğu telefon, araç yada cihazı kapalı konumda getirmediği, kullandığı, başkaları tarafından görülebilecek şekilde taşıdığı (cebinden çıkardığı), bulundurduğu telefon, araç yada cihaz ile tuvalet vb. özel yerlere girdiği tespit edilirse Söz konusu oyuncu oyunu kaybedecektir ve rakibi kazanacaktır." 

Tabii bu madde şimdi yazdığım bir öneri. Mutlaka geliştirilebilir. Amaç hilenin önlenmesiyse 3 saatlik yoldan gelen, iş çıkışı tura gelen, ailesinin merak edebileceği sporcuya hiç bir kolaylık sağlamadan "telefonsuz gel" demek çağdışı bir yaklaşım olmaktan öteye geçemeyeceği gibi, hileyi de önleyemez.
Ara
Cevapla
Eskiden yanımda kitap veya herhangi bir satranç dökümanı varsa ve bunlarla turnuva salonuna gitmek durumunda kalmış isem öncelikle hakeme konuyu iletir ona teslimatı yapardım, hakem sorun olmadığını belirtirse herkesin görebileceği bir yerde kitabı muhafaza eder üzerimde herhangi bir döküman var mı? diye iyice üzerimi kontrol ederdim.
Şimdiki zamanda telefon getirmemeye özen gösteririm fakat yanımda telefon vb cihaz var ise ; verebileceğim oyuncu olmayan bir kişiye teslim ederim, yoksa hakeme durumu iletirim, sakınca görmez ise telefonu kapatır, pilini çıkartır ve masa üstüne koyarım, ya da sandalyede yanımda taşımayacağım şekilde bir poşet çanta veya giyisimde pili çıkartılmış şekilde (pil ayrı cepte telefon ayrı cepte! ne olur ne olmaz ) muhafaza ederim.

Telefon vb cihazları yanında taşıyarak bu durumdan rahatsız olmayan satranççı olması bana garip geliyor.
(Konuya ait fazlaca yazı yazılmış, hepsini okumak bana biraz anlamsız geldi, selamlar.)
Ara
Cevapla
Bu ve benzeri sorunların detaylarıyla tartışılması gereksiz gibi gözükse de aslında çözüme katkısı olduğunu düşünüyorum.
Aksayan bir şeyi düzeltmek istiyorsak enine boyuna tartışıp en makul noktada buluşmak en kabul edilebilir olanıdır. Sürekli olarak büyük kitleleri ilgilendiriyor.
Şu anda hem telefon hem de elektrik kesintileri sorununu en idealden çözmek sağlam ekonomi de gerektirdiği için bu konuda net çözüm gelmiyor olabilir.
Selamlar.
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
"Satranç turnuvalarında telefon sorunu" konusunun 110. (yüzonuncu) mesajını yazıyorum. Rahmetli Aziz Nesin sağ olsa idi bundan bizleri kahkahalara boğacak bir öykü çıkarabilirdi.

Diyelim ki bir AVM'de yeni bir dükkan açtınız. Birkaç hafta sonra dükkanınıza giren bir müşteriye yaklaşıyorsunuz ve "Siz mağazamıza gelen 100. müşteri oldunuz. Bu nedenle şu küçük armağanımızı kabul edin lütfen."  Aynı biçimde ben de bu konuda 100. mesajı yazan sayın Haliltaş'ı kutlamak isterim (!).

Bakalım 200. mesajı kim yazacak?

Selamlar, Sevgiler,

Nurkut İnan
Ara
Cevapla
Açıkçası böylesi bir durumda hakemin yerinde olmak istemezdim ancak şuda var. Yönergelerde genellikle ''Başhakemin kararı kesindir'' diye bir kural yer alıyor. Buda hakeme maçları oynattırma yetkisini veriyor öyle değilmi? Kaldığı yerden devam ettirme bence yanlış bir uygulama değildir. Hem şurasından bakmakta da fayda var. Diyelim ben oyunu kazanacağım alet öndeyim. Elektrik kesildi. Hakemde turu iptal edip yeniden oynanmasına karar verdi. E buda haksızlık olmayacak mı? Buradaki tek sıkıntı tur beklerken cep telefonu ile oyalanmalara izin verilmesi. Bunun dışında çok abartılacak bir hata olduğunu düşünmüyorum. Dediğim gibi aksi yönde karar verse yine haksızlık durumu oluşabilirdi.

Saygılarımla..
Her başarının altında sistemli bir çalışma yatar...
Ara
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 16 Ziyaretçi