ANKARA M.E.B. TURNUVASINDA 2. PERDE

[AKİF TAYFUN HAZNEDAROĞLU]

Ankara M.E.B. turnuvasında skandallar zincirine bir yenisi daha eklendi. Ankara M.E.B. Turnuvasında Başhakemlik görevini yürütmüş olan Sayın Mustafa Kır aynı tarihlerde Mamak'ta başka bir turnuvanın da Başhakemliğini yaparak aynı anda iki farklı turnuvada Başhakemlik yapan biri olarak tarihe geçmiştir. Üstelik bunu yaparkende M.E.B. turnuvasını başka bir hakeme bırakarak kontrol sende demiş ve Mamaktaki turnuvaya gitmiş. Bunu eminim İl Temsilcisi Hakan Işılak ve Bölge Temsilcisi Hulusi de biliyordur. Ama bu durum tam onlara göre ve onların tayfasına göre olduğu için olağan karşılamak lazım. Aferim böyle devam edin ve size yakışanı yapın. Ama unutmayın birgün kendi pisiliğinizde boğulacaksınız ve çıkar için etrafınızda olanlardan pek çoğunu yanınızda göremeyeceksiniz. Ve şunu unutmayın ki bütün bunlara rağmen: Yine de ben herşeye rağmen umudumu kaybetmeyeceğim. Yine de ben Ankara'da bu pis işlerin birgün biteceğine ilişkin umudumu kaybetmeyeceğim. Yine de ben Ankara'da bu kötü kokular gelen ilişkilerin biteceğine ilişkin umudumu kaybetmeyeceğim. Ve ben bu gibi insanlara karşı asla PES ETMEYECEĞİM ve KAYBETMEYECEĞİM.

Utanırım
Utanırım fukaralıktan
ele güne karşı çıplak
Harmanım kesat
Kardeşliğin, çalışmanın
Beraberliğin
Atom güllerinin katmer açtığı
Şairlerin, bilginlerin dünyalarında
Kalmışım bir başıma
Bir başıma uzak
Biliyor musun?

Akın var, güneşe akın
Güneş'i zapt edeceğiz
Güneş'in zaptı yakın

Binlerce yıl sağmışım
Korkunç atlılarıyla parçalamışlar
Nazlı seher sabah uykularımı
Hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar
Haraç salmışlar üstüme
Ne iskender takmışım
Ne sultan murat
Göçüp gitmişler
Gitmişler gölgesiz
ve dayatmışım
Görüyor musun?

Akın var, güneşe akın
Güneş'i zapt edeceğiz
Güneş'in zaptı yakın

Öyle yıkma kendini
Öyle mahsun, öyle garip
Nerde olursan ol
İçerde, dışarda
Derste, sırada
Dayan kitap ile
Dayan iş ile
Tırnak ile diş ile
Umut ile sevda ile
Düş ile
Dayan
Rüsva etme beni

Akın var, güneşe akın
Güneş'i zapt edeceğiz
Güneş'in zaptı yakın

Gör nasıl yeniden yaratılırım
Namuslu genç ellerinle
Kızlarım, oğullarım
Oğullarım var gelecekte
Herbiri vazgeçilmez cihan parçası
Kaç bin yıllık
Kaç bin yıllık hasretimin goncası
Gözlerinden
Gözlerinden öperim
Bir umudum da sende
Anlıyor musun?

Akın var, güneşe akın
Güneş'i zapt edeceğiz
Güneş'in zaptı yakın

[Hüseyin AKTAŞ]

Sen aşkı bilir misin aşkı?
Bak bunun adı
Görev aşkı Tayfun, görev aşkı!

Birazcık tarihin akışından
Birazcık talihin akışından
Birazcık kaynakların akışından
Hep beraber bu halkın bakışından...

Olur böyle şeyler, "ufak işler" bunlar
İçine düştüğü aşkın köpüğünden
Belkıs gibi iki YER'E bölündüğünden
Haberi bile yoktur belki sayın KIR'ın
Sen de Tayfun, etme mırın kırın.

Kimin başına patlarsa patlasın kabak
İşin "ilmini" kapmaya bak
Bak görevler kapan kapana
"Nazar etme ne olur, 'alış' senin de olur"
Çalış bak / sok bunları kafana
Doldurabidiğin kadar doldur kofana
Sen de bir gün baş hakem olursun
Değil Ankara'da iki turnuva
Aynı anda tüm vatana...

Ama dikkat et, böyle kısma kapana!
Açıldıkça açılıyor yaralar
Bilmem ki nasıl kapana?!...

Ey aşk nelere kaadirsin sen!
Ey aşk!
Geldiysen üç kez vur!...