03-09-2014, 12:41
Aşkın Bey,
Daha önce yabancı sporcuya ceza verilmediğini, örneği olmadığını söylüyorsunuz. Soruşturma açılan yabancı sporcular var. Bu sporcuların, konumuz olan sporcudan tek farkı TSF Lisansları olması. Bu sabah öğrendiğime göre "ARTIK" özel turnuvalarda bile yabancı sporcuların "TSF Yabancı Sporcu Lisansı" çıkartması zorunlu kılınıyormuş. Zararın neresinden dönülse kardır. Yani Yabancı Sporcu olması bir engel olmamakla birlikte, TSF Lisansı Olmaması bir engel teşkil eder mi, onu tartışmak gerekiyor. Daha önce bu konudaki görüşümü yazmıştım. Biraz daha somutlaştırmak için TSF talimatlarından birkaç maddeyi yazacağım:
Maddenin anlatımının hukuki yorumlanmasından bu sonuç ortaya çıkıyor. Çünkü, sadece Türk Sporcular kast edilseydi, bu açıkça belirtilirdi. Örnek olması açısından Anayasa'mızdan bir madde paylaşıyorum:
Mojo Jojo benden çok daha tecrübeli bir avukat abimiz. Amatör Hukukçu lafı sanırım bana değildir ama mesleki tecrübe olarak baktığımızda kendisinin yanında "amatör" kaldığım da doğrudur. Mojo Jojo Ağır ceza sürecinden bahsediyor ve ağır ceza sürecinde Aşkın Bey'in konuşmalarının, hatta ses kaydı yapmış olsaydı bile bu ses kaydının teknik açıdan bir delil olmayacağını belirtiyor. Doğru da söylüyor. Ancak, Spor Hukuku açısından "İnsan Onuruna Aykırı Olmayan Her Türlü Delil" dikkate alınır. Yani TSF'nin yada FIDE'nin başlatacağı bir disiplin soruşturmasında Aşkın Bey'in konuşması ve bu konuşmaya şahit olan kişiler önemli bir yer tutacaktır.
İç Hukuk tartışması Aşkın Bey'in günlük hayatta sıkça duyduğumuz teknik terimlere biraz yabancı kalmasından dolayı bu terimleri yanlış anlayıp, yanlış ifade etmesinden kaynaklanıyor ve bir hukukçu olarak Mojo Jojo gerekli düzeltmeleri yapmış zaten. Ancak, Aşkın Bey'in ısrarla dile getirdiği gözlemci raporu, şikayet vb. başvurular olmaması önemli bir nokta. Spor Hukuku'nda ve çoğu talimatta olduğu gibi TSF Disiplin Talimatı'na göre karar verilirken Başhakem Raporu, Gözlemci Raporu gibi belgeler önemli verilerdir. Bu belgeler doğru kabul edilir ve herhangi bir şikeden bahsedilmemiş ise "aksi yönde deliller ortaya çıkana kadar" şike yok demektir. Bu olayda sporcunun itirafı gibi önemli bir delil varken, gözlemci raporu yada şikayet yok demek bir anlam ifade etmemektedir.
Tüm bu sebeplerle "ECU seçimlerinde Gürcü adayı destekledik, Gürcistan Satranç Federasyonu bizim dostumuzdur, tutup adamların sporcusu ile uğraşmayalım" düşüncesi hakim değilse, Aşkın Bey'in yazısına göre şike yaptığını itiraf eden sporcu hakkında TSF yaptırım uygulayabilir.
Not: Mojo Jojo, "Yaptırım geciktikçe de facebook çocukları bu konuda ileri geri daha çok yazar" yazmışsınız. Facebook hesabım olmadığı için oradaki gelişmelere uzak kalıyorum. Hesabımın olmadığı bir ortamda bana yönelik yorumlar yapanlar varsa benimle buradan yada özelden paylaşın lütfen.
Daha önce yabancı sporcuya ceza verilmediğini, örneği olmadığını söylüyorsunuz. Soruşturma açılan yabancı sporcular var. Bu sporcuların, konumuz olan sporcudan tek farkı TSF Lisansları olması. Bu sabah öğrendiğime göre "ARTIK" özel turnuvalarda bile yabancı sporcuların "TSF Yabancı Sporcu Lisansı" çıkartması zorunlu kılınıyormuş. Zararın neresinden dönülse kardır. Yani Yabancı Sporcu olması bir engel olmamakla birlikte, TSF Lisansı Olmaması bir engel teşkil eder mi, onu tartışmak gerekiyor. Daha önce bu konudaki görüşümü yazmıştım. Biraz daha somutlaştırmak için TSF talimatlarından birkaç maddeyi yazacağım:
Alıntı:YARIŞMALAR TALİMATIYani iki maddeyi birlikte yorumlayınca diyor ki, yabancı sporcular etkinliklere katılabilir ve ben bu etkinliklerde ulusal ve uluslararası kuralları katılan herkese uygulayabilirim.
Yabancı sporcular
Madde 31- (1) Yabancı sporcular, Federasyon lisans ve uygulamaları kapsamındaki talimatı uyarınca etkinliklere katılabilirler. Bu sporcular ülkelerinin ulusal yarışmalarında veya başka kulüplerinde etkinliklere katılabilirler.
Kapsam
Madde 2- (1) Türkiye Satranç Federasyonu tarafından düzenlenecek satranç etkinliklerinin organizasyonunda uygulanacak ulusal ve uluslararası kuralların uygulama usulleri ile etkinliklerin çeşitleri ile diğer teknik konularını kapsar.
Alıntı:DİSİPLİN TALİMATIDisiplin Talimatı ise ulusal ve uluslararası etkinliklerde, ulusal ve uluslararası kuralları satranç sporcularına (Türk Satranç Sporcuları, TSF Lisanslı Satranç Sporcuları DEĞİL, TÜM SATRANÇ SPORCULARI) uygulayabilirim.
Amaç ve Kapsam
Madde 1- Bu Talimatın amacı, kulüpler, satranç sporcuları, hakemleri, antrenörleri, yöneticileri ile satranç sporunda görevli diğer kişilerin ulusal ve uluslararası satranç etkinliklerinde, ulusal ve uluslararası esaslara ve uygulamalara göre; disiplin suçu oluşturan eylemlere ilişkin yaptırımların belirlenmesi, disiplin işlemleri ve Disiplin Kurulunun çalışma usul ve esaslarını düzenlemektir.
Tanımlar
Madde 3- Bu Talimatta geçen;
...
Sporcusu : Satranç sporu yapan kişileri
... anlatır.
Maddenin anlatımının hukuki yorumlanmasından bu sonuç ortaya çıkıyor. Çünkü, sadece Türk Sporcular kast edilseydi, bu açıkça belirtilirdi. Örnek olması açısından Anayasa'mızdan bir madde paylaşıyorum:
Alıntı:VII. Dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkıMaddede görüleceği üzere, vatandaş ise vatandaş, yabancı ise yabancı, herkes ise herkes diye açıkça belirtiliyor. "Herkes" yazdığında "Bu Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, tabii ki Türk Vatandaşlarını kastediyor." diye bir yorum yapılamaz, tıpkı sadece Türk Sporcuları kastediyor diye bir yorum yapılamayacağı gibi.
MADDE 74- Vatandaşlar ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye’de ikamet eden yabancılar kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikâyetleri hakkında, yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazı ile başvurma hakkına sahiptir.
Kendileriyle ilgili başvurmaların sonucu, gecikmeksizin dilekçe sahiplerine yazılı olarak bildirilir.
Herkes, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir. ...
Mojo Jojo benden çok daha tecrübeli bir avukat abimiz. Amatör Hukukçu lafı sanırım bana değildir ama mesleki tecrübe olarak baktığımızda kendisinin yanında "amatör" kaldığım da doğrudur. Mojo Jojo Ağır ceza sürecinden bahsediyor ve ağır ceza sürecinde Aşkın Bey'in konuşmalarının, hatta ses kaydı yapmış olsaydı bile bu ses kaydının teknik açıdan bir delil olmayacağını belirtiyor. Doğru da söylüyor. Ancak, Spor Hukuku açısından "İnsan Onuruna Aykırı Olmayan Her Türlü Delil" dikkate alınır. Yani TSF'nin yada FIDE'nin başlatacağı bir disiplin soruşturmasında Aşkın Bey'in konuşması ve bu konuşmaya şahit olan kişiler önemli bir yer tutacaktır.
İç Hukuk tartışması Aşkın Bey'in günlük hayatta sıkça duyduğumuz teknik terimlere biraz yabancı kalmasından dolayı bu terimleri yanlış anlayıp, yanlış ifade etmesinden kaynaklanıyor ve bir hukukçu olarak Mojo Jojo gerekli düzeltmeleri yapmış zaten. Ancak, Aşkın Bey'in ısrarla dile getirdiği gözlemci raporu, şikayet vb. başvurular olmaması önemli bir nokta. Spor Hukuku'nda ve çoğu talimatta olduğu gibi TSF Disiplin Talimatı'na göre karar verilirken Başhakem Raporu, Gözlemci Raporu gibi belgeler önemli verilerdir. Bu belgeler doğru kabul edilir ve herhangi bir şikeden bahsedilmemiş ise "aksi yönde deliller ortaya çıkana kadar" şike yok demektir. Bu olayda sporcunun itirafı gibi önemli bir delil varken, gözlemci raporu yada şikayet yok demek bir anlam ifade etmemektedir.
Tüm bu sebeplerle "ECU seçimlerinde Gürcü adayı destekledik, Gürcistan Satranç Federasyonu bizim dostumuzdur, tutup adamların sporcusu ile uğraşmayalım" düşüncesi hakim değilse, Aşkın Bey'in yazısına göre şike yaptığını itiraf eden sporcu hakkında TSF yaptırım uygulayabilir.
Not: Mojo Jojo, "Yaptırım geciktikçe de facebook çocukları bu konuda ileri geri daha çok yazar" yazmışsınız. Facebook hesabım olmadığı için oradaki gelişmelere uzak kalıyorum. Hesabımın olmadığı bir ortamda bana yönelik yorumlar yapanlar varsa benimle buradan yada özelden paylaşın lütfen.