Satrançta Dopingin neresindeyiz?

[H Mustafa Demir]

1) m . şekerli'ye cevap : alkol konusunda
P1. ALCOHOL
Alcohol (ethanol) is prohibited In-Competition only, in the following sports.
Detection will be conducted by analysis of breath and/or blood. The doping
violation threshold is equivalent to a blood alcohol concentration of 0.10 g/L.
 Air Sports (FAI)
 Archery (WA)
 Automobile (FIA)
 Motorcycling (FIM)
 Powerboating (UIM)
alkol sadece yukarıdaki sporlarda müsabakalarda tespit edilirse yasaklı maddedir.

2) Şekerli Bey'in kafeinle ilgili söyledikleri için:
Bupropion, caffeine, nicotine, phenylephrine, phenylpropanolamine,
pipradrol, and synephrine: These substances are included in the 2015
Monitoring Program, and are not considered Prohibited Substances
bu maddeler takipte(kafeinde, nikotinde ama yasaklı madde değiller)

3)Ateş Bey'in sorusu? doping kontrolü müsabaka günlerinde maç sonrasında yapılır. müsabaka dışında ise sporcunun bulunduğunu belirttiği yerlerde belirttiği saatlerde yapılabilir. sporcu (doping havuzundakiler) ne zaman nerede olacağını günü gününe ve saati saatine belirtmek zorundadır.
3)mojo mojo'nun yazısı için:
Fide resmi sitesinden doping tıklarsanız yaklaşık 15-20 sayfalık bir yazı var. orada kimlerden alınacağı yazmakla beraber , spor dallarında ilk 3'e girenler, futbol basket gibi sporlarda da rastgele ikişer kişiden alınır.(satrançta her turda alınacağını düşünmüyorum turnuvada dereceye girenlerle rastgele birkaç kişi olma ihtimali daha güçlü,o da alınacaksa . şahsen hiç bir zaman alınacağını düşünmüyorum). numuneler alındıktan sonra merkeze yollanır ve oradan yanıt gelmesi beklenir. fifa u-20'de bile bu süre 4 gündü(ki fifa'nın en büyük 2. organizasyonu bu). yani sonuçlar tahminen turnuva bittikten sonra ulaşır. doping numunesi alacak kişi sporcuya bunu söyledikten sonra sporcuyla ikisi ikiz olur ve numune alınana kadar birbirlerinden kopamazlar

4)M.Şekerli Bey'e: denilen madde wada tarafından listeye alınmamışsa ve gücünüzü arttırıp size zarar vermediğini düşünüyorsanız kullanmanız da engel yok. hatta sağlığınıza zarar verse de kullanabilirsiniz çok hırslıysanız wada kendi listesine bakacaktır.

5)tıpta vaka takdimleri önemlidir ama vaka takdimlerinde sonuçlar iyiyse belki dikkat çeker ve sonuçlar çok netse. dr.helmut pfleger yaptığı deney ya da vaka takdimi bir yerde yayınlanmış mı merak etmekteyim. yoksa kendisini bilmeyen yoktur.(gençler için satranç kitabınında yazarıdır kendisi). 50 tane vakayı alırsın yayın yaparsın su su sonuçları buldum diye, ama zararlı etkileri olan bir maddeyi sağlıklı kişilere verilip bir araştırma yapacaksa zaten etik kurul kararı alamaz.

wada 2015 yasaklı madde listesinden yardım alarak ilaçlı maddelerle ilgili cevapları verdim. teşekkürler.

[Attorney at Law]

şu an tatildem döndüm . tutku bey başka yerde yazıyor ama söz verdiği yazıyı yazmamış .

açtığım bu konu beni çok sardı . deştikçe için içinden iş çıkıyor. ama birileri sürüklemezse yarım kalır fikrindeyim . o nedenle tutku beyin görüşlerini sabırsızlıkla bekliyorum . ilgi görmeyen konuların üzerine gitmek benim prensibim değil .

teşekkürler...

Merhaba Muzaffer Bey,

Başka yerlere cevapları kısa oldukları için telefonumdan yazabildim ancak, uzunca bir yazı için laptopu açma fırsatı henüz bulabildim.

Ülkemizde vücut geliştirme vb. birçok sporda maalesef çok sayıda doping olayı ile karşılaşıldı. Bu sporlarda doping organize bir hal aldı ve kamuoyunda sadece antrenörlerin değil, federasyonların bile bu organize dopingin içinde olduğuna dair bir kanaat oluştu. Hatta bu süreçte bazı federasyon başkanları değişti.

Türkiye'de organize dopingin tabiri caizse b.kunun çıkartılması üzerine (Aslında tüm dünyada organize doping vardır ve uluslararası yarışmalar için federasyonlar tarafından yapılmaktadır, hatta bazı ülkelerde devlet politikası olmuştur.) Uluslararası Olimpiyat Komitesi IOC duruma el koydu ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi TMOK üzerinden bu sürece müdahil oldu.

Bu müdahilliğin birçok sonucu oldu. Bu sonuçlardan birisi de dopingle ilgili mevzuatların çağa uygun hale getirilip, geliştirilmesi suretiyle yenilenmesi oldu. Organize dopinge karşı açılan bu savaş sonrası yenilenen mevzuatlardan tüm sporlar gibi satranç da nasibini aldı.

Sonuç olarak bir mevzuat hazırlandı. Birçok spor federasyonunun mevzuatlarında yer alan doping hakkındaki yenilikler federasyonlar tarafından değil, bu konuda yetkin kişiler tarafından hazırlandı. Satranç için de durumun aynı olduğunu zannediyorum. Aşkın Bey bu konuda bizi aydınlatırsa sevinirim. Bu mevzuat doğrultusunda camiayı bilgilendirme ihtiyacı doğdu doğal olarak. Diğer birçok sporun aksine, satranç camiası doping hakkında tecrübesizdi, hatta satrançta da doping yapılabileceğinden bihaberdi.

Tahsin Bey bir çalışma hazırlayarak camiadaki bu yabancı yenilik hakkında bizleri elinden geldiğince bilgilendirmeye çalıştı. Bence faydalı da bir çalışma yaptı. Hatta o kadar ki, İstanbul Barosu Dergisi Spor Hukuku Özel Sayısı'nda satranç ile ilgili bir çalışmanın yer almasını çok istiyordum ve bu çalışmanın dergide yer alması için girişimlerde bulundum. Satrançta doping olan yasaklı maddelerle ilgili birkaç yargı kararı ekleyerek ve tabii ki biraz daha geliştirerek dergide yayınlanması için birkaç adım attım. Ancak, genel kanı benim de düşündüğüm gibi bu çalışmanın bilgilendirici bir yazı olmasına rağmen hukuk dilinden, hukuk tekniğinden uzak olduğu yönündeydi. Bir hukuk dergisinde yer alabilmesi için yazım dilinin, tekniğinin oldukça değiştirilmesi gerekecekti ve bu da yazının özgünlüğünü kaybettirecekti. Üzerine basarak tekrarlıyorum, dergide yer almamasının sebebi yazının içeriği değil. Aksine, içerik olarak faydalı olduğu konusunda hemfikir olduk. Açıkçası Tahsin Bey'in biraz hakkını yemişsiniz. Kendisini İstanbul'daki bir hakem seminerinde tanıma fırsatı buldum. Oyun Kurallarını yorumlarken bazı maddeler hakkındaki farklı yorumları söylemiş ve kendisinin hangi yorumlara katıldığını belirtmişti. Katıldığı yorumların hepsinde de bir satranççı ve bir hukukçu olarak benim yorumlarım da aynı şekildeydi. Yani Tahsin Bey satranççı olmasa da, satranç sporcusu kökenli olmasa da bizlerle aynı bakış açısına ve tekniğine sahip birisi. (İki günde gözlemlediğim kadarıyla)

Bu konudaki ilk mesajınızda daha öne bu forumda dopinge hiç değinilmediğini yazmıştınız yanlış hatırlamıyorsam. Evrensey Bey'in başlattığı "Hırsız Var" konusunda telefondan yardım almanın doping olduğu yönünde yazılar yazılınca dopingin ne kadar farklı birşey olduğundan bahsedip, bazı teknik bilgiler vermiştim. (http://forum.satranc.biz/showthread.php?...3#pid16553 ve devamındaki mesajlarım) Bu teknik bilgileri anlayamayıp, sıkılanlar, gereksiz bulanlar da olmuştu ama bu konuyu yeri gelmişken detaylıca tartışmanın kaçınılmaz olduğu, elbet birgün önümüze geleceği çok aşikardı. Oradaki bazı bilgileri tekrarlamak gerekirse:

Bir maddenin doping olması için aşağıdaki 3 seçenekten 2'si ile örtüşmesi gerekmekte:
1- Performans arttırmak
2- Sporcu sağlığına zararlı olmak
3- Spor ahlakına aykırı olmak

Sizin üzerinde konuştuğunuz maddeleri bir de bu 3 seçenek ışığında değerlendirmekte fayda var.

Üzerinde konuşulması gereken başka bir konu ise "örnek vermek"! Doping örneği iki kabı idrarınız ile tamamen doldurmaktır. Bu iş zaman zaman çok zor olabilmektedir. Maç sırasında tuvaleti gelmesin diye devre arasında (örnek vermeden yaklaşık 45 dk önce) tuvaletini yapan bir futbolcu-basketbolcu bile bu konuda zorlanırken, tuvaleti geldiğinde tuvalete gitme imkanı olan satranççı için bu süreç daha da zordur. Oyun sırasında tuvaletiniz geldi ve tuvalete gittiniz, 5 dk sonra da oyun bitti. Sırada doping kontrolü var! Yandınız!

Daha 1 hafta önce yaşadığım olayda bir sporcu şampiyonanın son günü final maçından sonra doping kontrolüne kaldı. Maç saat 23:00'e doğru bitmişti. Bütün salon boşaltıldı, şampiyona için kurulan bütün dekorlar söküldü, salonda kimse kalmadı, doping görevlileri hariç! Takım arkadaşları madalya kazanmayı kutlamak için yemekteyken biran önce o yemeğe gitme stresi de eklenince iki kabı doldurmak saatler aldı. Doping odasında aklınıza gelebilecek çoğu içeceğin olduğu dolaba, tuvaleti gelmesi için sık sık hareket etmesine rağmen gece saat 01:30'da salondan çıktık. İnsanın ruh hali de etkileniyor tabii. Bu örnekteki sporcu her zaman yüzü gülen birisi olmasına rağmen, doping odasına gittiğimde beni gördüğünde öyle bir "Nasılsın?" dedi ki, ağzımı açamadım ve sadece başımı sallamakla yetinebildim.

Ayrıca, doping görevlisi (sporcu ile aynı cinsiyette) idrarın vücuttan çıktığını, o kişiye ait olduğunu görüp, tespit etmelidir. Daha ergenliğe dahi girmemiş, cinsellik hakkında bilgisi dahi olmayan küçük yaştaki bir sporcu üzerinde etkisini düşünebiliyor musunuz bu durumun? Örneğin bir anaokulu turnuvasında olduğunu düşünün. Turnuvada çok dikkati dağılıyor diye ailesi tarafından konsantre olmasını sağlayan bir ilaç verilen ve bunu gören başka veliler tarafından ihbarda bulunulan bir anaokulu öğrencisi! Anne-babasının yanından zar zor alıp turnuva salonuna götürebildiğiniz sporcunun turnuva sonunda hiç tanımadığı birisi kendisini izlerken iki kabı idrarı ile doldurmak durumunda kalması halinde olacakları kafanızda bir canlandırın!

16-17 yaşında çocuklar aylık 20.000 lira civarı ücretler karşılığı çeşitli sporlarda sporcu olabiliyorlar. Bu çocuklar doping kontrolüne girmek istemezse mahrum kalacakları parayı düşünüyorlar ve belki de tek işlerinin o olması sebebiyle bu duruma alışıyorlar. Ama %90'ının profesyonel bir işi olan ve yalnızca amatör olarak satranç sporu yapan kişilerden oluştuğu, çocukların hedefinin iyi bir meslek edinmek olduğu satranç sporunda hangi veli çocuğunu doping kontrolüne sokar? "2 yıl ceza mı alacak? Ne 2 yılı, 20 yıl da geçse ben bir daha hiç bir turnuvaya sokmam çocuğumu!" diyerek oradan uzaklaşır.

Hep kötü örnekler üzerinden gidiyoruz. Doping kontrolü yapılmamalı mı peki? Konsantrasyonu arttıran, aynı zamanda sporcuya zarar veren yasaklı maddeler var. Yine sporcuya zarar veren ve spor ahlakına aykırı yasaklı maddeler de var. Bunları kullanan satranççılar varsa (olduğunu sanmıyorum) tespit edilmesin mi? Bilmem kaç yüz bin lisanslı sporcu arasında belki 100 tane böyle sporcu varsa doping testinin bu sporculara gelme ihtimali 5000'de 1 civarıdır. İhbar veya şüphe üzerinden gidilmedikçe zaten tespit de edilemezler. Zaten doping konusunda satrancın üzerine de gidilmeyecektir. Ama bir gidilirse, diğer spor dallarıyla aynı sayıda doping kontrolü yapılırsa, "Satrançta doping mi olurmuş, vermiyorum örnek mörnek, napıyorsanız yapın!" diyerek ceza alacak sporcu sayısını düşününce en çok doping cezası verilen sporlardan birisi haline bile gelebiliriz...

Netice olarak, satrançta da doping yapılabilir ve bu sebeple de bir kontrol mekanizması olması doğaldır. Ama bir anda Türkiye'de belirli sporlardaki organize dopinge karşı savaş açılmasının bir uzantısı olarak satrançta dopinge yönelik bir düzenleme yapılmak durumunda kalındığını, dolayısıyla satranç sporcularına satrançta doping riskiyle orantılı bir kontrol mekanizması olması gerektiğini de unutmamak gerekmektedir.

[M.Aşkın TAŞAN]

Aşkın Bey bu konuda bizi aydınlatırsa sevinirim. Bu mevzuat doğrultusunda camiayı bilgilendirme ihtiyacı doğdu doğal olarak. Diğer birçok sporun aksine, satranç camiası doping hakkında tecrübesizdi, hatta satrançta da doping yapılabileceğinden bihaberdi.


Tutku Bey merhaba,
Sizin isteğiniz üzerine bu konuda son kez yazıyor, maydanoz oluyorum..

Önce kısa bir bilgilendirme yapmalıyım. Çünkü ilgili yazı esas alınmalıdır.


Bakınız sn. Tahsin AKTAR'IN derleme yazısından satır başları;

"Yasaklı Madde: Yasal bir reçeteye bağlı olmayan, insan tedavisi üzerine onay alınmamış ilaçlar ile yasaklılar listesinde yer alan diğer farmakolojik maddeler.
Yasaklı Yöntem: Kan ve kan ürünlerinin uygulanması, kimyasal ve fiziksel müdahaleler, gen müdahalesi.

Yasaklı Maddeler
Onaylanmamış Maddeler
Üretimi durdurulmuş ilaçlar, tasarlanmış ilaçlar, sadece veteriner hekimlikte kullanılmasına onay verilen ilaçlar ve maddeler, bir başka deyiş ile insan tedavisi ile ilgili onay almamış farmakolojik maddeler her zaman için yasaklanmıştır. S a t r a n ç v e D o p i n g 4

Anabolik Maddeler
Doku yapımını artıran maddelerdir.
Anabolik Androlenik Steroidler
Peptid Hormonlar, Büyüme Faktörleri ve İlişkili Maddeler
Kortikotropinler:
Beta-2 Agonistler
Hormon ve Metabolik Modülatörler

İdrar Söktürücüler ve Diğer Maskeleyici Maddeler
Yasaklı Yöntemler
Kan ve Kan Ürünlerinin Uygulanması
Kimyasal veya Fiziksel Müdahale
Gen Dopingi
• Yarışma Sırasında Kullanımı Yasak Maddeler ve Yöntemler

Bu maddeler yalnızca yarışma sırasında değil yarışma takvimi süresi içinde de hiçbir zaman kullanılmamalıdır. Yarışma sırasında kullanımı her zaman yasaklı madde ve yöntemlere ek olarak aşağıdaki maddeler yasaklanmıştır.
Uyarıcılar
Narkotikler
Kannabinoidler
Glukokortikosteroidler

Bazı Özel Sporlarda kullanımı yasaklı maddeler:
Alkol
Beta bloke ediciler"


...

Tüm bunlara rağmen kendi görüşümü açıkça ifade etmeliyim ki;

- Ben satrançta doping tespitinin sağlıklı adil ve itiraz edilemez bir şekilde yapılabileceğini hiç sanmıyorum.
- Evet vücuda giren bazı maddelerin çıktılarına rastlayabilir ve bir karar noktasına varabilirsiniz.
- Ama bir iki sporcuda yakalayabilir ama 202 sporcuyu kaçırabilirsiniz.
- Hatta dopingi mutlaka vücuda giren bir madde olarak görürseniz bazen çıktılarını da bulamayabilirsiniz.
- Yani her doping, mutlaka bir madde olmayabilir de.
- Sizi hayata döndüren, tedavi sürecinizdeki bazı ilaçlar, doping yasaklıları listesinde olmamasına rağmen, dopingden çok fazla etkileri de olabilir.
- Bunları birebir yaşayan bir insan olarak konuşuyorum.

Onun için, dopingi, özellikle de satrançta dopingi "şimdilik" tespit edilmesi olanaksız spor dallarından görüyorum. Düşünsenize halter belki 50 yıldır geçmişe sahip.
Ama daha 2014 de yasaklılar listesi oluşturulmuş ya satranç ?

Ben olaya satrançta doping değil de doping üzerinden gidilmesini "şimdilik" daha sağlıklı buluyorum.

Yeni kuşaklara dopingin zararlarını ve somut kötü örneklerini etkili bir şekilde ortaya koyalım, yeter diyorum.

SEVGİ VE SELAMLARIMLA...

[Attorney at Law]

Aşkın Bey bu konuda bizi aydınlatırsa sevinirim. Bu mevzuat doğrultusunda camiayı bilgilendirme ihtiyacı doğdu doğal olarak. Diğer birçok sporun aksine, satranç camiası doping hakkında tecrübesizdi, hatta satrançta da doping yapılabileceğinden bihaberdi.

Sonuç olarak bir mevzuat hazırlandı. Birçok spor federasyonunun mevzuatlarında yer alan doping hakkındaki yenilikler federasyonlar tarafından değil, bu konuda yetkin kişiler tarafından hazırlandı. Satranç için de durumun aynı olduğunu zannediyorum. Aşkın Bey bu konuda bizi aydınlatırsa sevinirim.

Aşkın Bey, bir anlaşmazlık olmuş. Bizi aydınlatmanızı rica ettiğim konu yukarıda alıntıladığım kısım. Yani, TSF doping ile ilgili mevzuatı kendisi mi hazırladı, yoksa diğer birçok federasyon gibi Gençlik Spor mu destek verdi?

[M.Aşkın TAŞAN]

Tahsin AKTAR, GSGM den gelen yazı üzerine disiplin kurulu başkanı olarak ilgili diğer kurullardan ayrı bir çalışma yapmıştır. Bu çalışma için TSF Sağlık Kurulu üyesi Opr. Dr. Murat Bozkır'ın yasaklı maddeler, yasaklı yöntemler konusundaki özetleyici çalışmasını da alarak derlemenin ana hatlarını oluşturdu. Bu arada TMOK İstanbul toplantılarına katıldı, notlarını ve gelişmeleri bizlere AKTARdı.

Muzaffer Bey'in söylemeye çalıştığı gibi angarya bir çalışma yoktur ortada.

SELAMLAR.

[Attorney at Law]

Bilgilendirme için teşekkürler Aşkın Bey. Ancak Tahsin Bey'in çalışmasını değil de, TSF'nin mevzuatlarında (Disiplin Talimatı'na dopingle ilgili madde eklenmesi vb.) yapılan değişiklikleri TSF kendisi mi yaptı, yoksa Gençlik Spor yada TMOK'tan yardım alarak mı yapıldı onu merak ettim. Öğrenme şansınız varsa bizlerle paylaşırsanız sevinirim.

[M.Aşkın TAŞAN]

GSGM Hukuk Komisyonunun belirlediği esaslar çerçevesinde federasyonlar kendileri yapıyor.

Örneğin tartışılmasını çok istediğim Yeni Statü de aynı çerçevede Genel Kurul tarafından yapılıyor.
Bu arada yeri gelmişken GENEL KURUL OLUŞUMU ve YENİ STATÜ başlıklı yazının karşılaştırmalı statüler bittikten sonra tartışılmasının hayati derecede önemi vardır.

Siz hukukçuların görüşleri çok önemlidir.

[MuzafferŞekerli]

sayın tutku bey..
yazınız uzun olduğu için henüz okumadım. okuyup uzun bir yazı yazacağım. lütfen bekleyiniz. şu an itibari ile sizinle aynı fikirde değilim . satrancı olimpik spor statüsüne dahil edip, olimpiyatlara katılmasını sağlama çabası aşikar. çünkü eksikleri tamamlanınca olimpiyatlara katılma konusunda hiç bir spor satrançla boy ölçüşemez. en kısa zamanda yazacağım .

ayrıca bu konuda paylaştığım adreslere bakarsanız iyi olur..

[Veli TURAN]

Bence satrançta en etkili doping,kasıtlı olarak rakibinin dikkatini dağıtmak için gösterilen ALÇAKÇA çabalardır.Yaşadığım sürece ben hep bu konuya değineceğim.Tabi eğer bir gün yine hata eder de turnuvalara katılırsam rakibimi bir daha hakemlere asla şikayet etmeyeceğim çünkü sonra hakem bana yaşımdan başımdan utanmam gerektiğini tekrar hatırlatabilir.EN ETKİLİ DOPİNG KASTEN DİKKAT DAĞITMAKTIR (çocuk adı altında).Bu dopingin sadece ruhsal olarak uygulayıcıya zararı vardır.En etkili zararı da gelecekte turnuva tecrübesi ile profesyonel bir ALÇAK olma potansiyeli yaratmasıdır!! Kusura bakmayın araya saçma sapan bir konu attım oysa sizler bu başlık altında daha çok yetişkin ahlakı üzerinde tartışıyordunuz.Çare bulursanız hem bu küçük (12-18 yaş aralığından söz ediyorum) çocuklara da gelecekte lazım olacak...

[M.Aşkın TAŞAN]

Bence satrançta en etkili doping,kasıtlı olarak rakibinin dikkatini dağıtmak için gösterilen ALÇAKÇA çabalardır.Yaşadığım sürece ben hep bu konuya değineceğim.Tabi eğer bir gün yine hata eder de turnuvalara katılırsam rakibimi bir daha hakemlere asla şikayet etmeyeceğim çünkü sonra hakem bana yaşımdan başımdan utanmam gerektiğini tekrar hatırlatabilir.EN ETKİLİ DOPİNG KASTEN DİKKAT DAĞITMAKTIR (çocuk adı altında).Bu dopingin sadece ruhsal olarak uygulayıcıya zararı vardır.En etkili zararı da gelecekte turnuva tecrübesi ile profesyonel bir ALÇAK olma potansiyeli yaratmasıdır!! Kusura bakmayın araya saçma sapan bir konu attım oysa sizler bu başlık altında daha çok yetişkin ahlakı üzerinde tartışıyordunuz.Çare bulursanız hem bu küçük (12-18 yaş aralığından söz ediyorum) çocuklara da gelecekte lazım olacak...

Sayın Veli TURAN,

Öncelikle mesleğinizi bilmememe rağmen fikirleriniz ve yaklaşımınız sebebiyle eğitim camiasından olduğunuzu tahmin ediyorum. Yanılabilirim de tabi.

Son yazınızı, direnci kırılmış bir kişinin yazısı olarak görünce, bana kızmayın ama hayal kırıklığıyla okudum.
O kızdığınız, içerlediğiniz, sizin deyiminizle satrancı size bıraktıran çocuklar içinde geçiyor tüm ömrümüz. Bizler daha ne kadar farklı ve sabrı zorlayacak davranışlara tanık oluyoruz biliyor musunuz?

Bırakmak, yenilgiyi kabul etmek!
Asla!

Bakınız, o yaş çocuklarının davranışları dediğiniz gibi ya kasıtlıdır, ya da bilmedendir. Ama hangisi olursa olsun öyle gördüğü ve öyle öğrenip benimsediği içindir.

Yine o yaş çocukları rol modeli olarak büyüklerini örnek alırlar. İçlerinden bazıları onların çocukluk ve gençlik kahramanları olur.

Yani onların rol modeli bizleriz.
Başlangıçta ben de sizin gibi düşünürdüm. Ama insanın çocuklarının olması, ya da başkalarını çocukları gibi benimsemesi inanın attığı her adımı sorgulatıyor. Öfke kontrolünüz en üst düzeye çıkıyor.

Bence kendinize yenilmeyin!
SATRANÇ BİR KEYİF OYUNUDUR SONUÇTA. Tüm sporlar gibi eğlence ve spor temellidir.

Bunu en iyi şekilde içinize sinerek ve özellikle de her çocuğa eğitim normlarını kullanarak satrancınızı oynayın.
Bir de asla kabul edemediğim bir şey daha var.
Şu bahsettiğiniz hakem!
Ne anlatmak istedi tam olarak yaşamadım ama eğer size belirttiğiniz gibi yaklaşımı olmuşsa mutlaka sizin de ona söyleyeceğiniz bir şeyler olmalıydı.
Bu yaklaşımı kabul etmiyorum.

Yanlış davranışlar mutlaka yerinde yaklaşımlarla anında düzeltilmelidir. Zaten işlediği kusurları devamlı olarak örtbas edilen çocuklar kontrolden çıkma aşamasına gelirler. Bunda da anne baba ve öğretmenlerin birinci derecede sorumlulukları vardır.
Yani bizlerin...

SELAM VE SAYGILARIMLA...

[MuzafferŞekerli]

sayın tutku bey,

yazınızı okudum .linkini verdiğiniz özgür satranç forumdaki yazılarıda daha önce zaten okumuştum . orada dopinge buradaki gibi değinilmiyor , sadece lafı geçiyordu.satrançta doping filanda yok . en azından bugün yok. WADA da bunu biliyor, herkes biliyor.
siz olayları organize dopinge karşı mevzuat yenileme olarak düşünüyorsunuz, ben ise meseleyi bambaşka açıdan görüyorum.
her şey 2013 ün mart ayında başladı. güreş olimpiyatlardan çıkarılacak haberi duyulur duyulmaz burada bir yazı yazmışım . tabii muhalif mantalitesi ile.10-3-2013.
http://forum.satranc.biz/showthread.php?...5#pid14775
aynı günlerde chess. com da tartışma açılıyor ve satrançta doping tartışılıyor. orada olimpiyatlara katılabilmemiz için güreşin olimpik oyundan çıkarıldığından yaz olimpiyatlarına katılmamızın harika bir şey olacağından v.s bahsediliyor.bizde ise bu güne kadar bu konuda tık ses yok.
http://www.microsofttranslator.com/bv.as...3Fpage%3D1
19 ay önce · Alıntı · #18
Jion_Wansu


Bu yüzden beklemek?!? Yaz Olimpiyatları'nda satranç koymak istiyorlar? Yaz Olimpiyatları'nda güreş Will satranç Değiştir?

yukardaki yazı oradaki fikirlerin birisinin bilgisayar ortamında tercümesidir.

14 ekimde toplanan IOC ise resmen güreşi olimpiyatlardan çıkarıyor. tam altı ay sonra.
http://www.posta.com.tr/spor/HaberDetay/...eID=162030
haberi okursanız 15 üye gizli oy kullanmış. ama konu 6 ay önce sızmış. şimdi ben asıl ilk haberin çıktığı andan önce ne gibi kulisler döndü onu merak ediyorum .

bir spor dalının olimpik olabilmesinin en önemli koşullarından biri kendi bünyesinde doping programı olmasıdır. ama satrançta yok böyle bir şey.öteden beri yok .işte burada IOC bütün milli olimpiyat komitelerine yazı gönderiyor, onlarda bütün spor branşlarını olimpiyatlarla uyumlu hale getirecek düzenlemeler yapılmasını istiyor. yani her branş olimpiyata hazır hale gelmelidir. seçim var çünkü..

IOC nin olimpiyat için aradığı kriterler; alt yapı, o branşın popüleritesi, ne kadar geniş kitlelere hitap ediyor, olimpiyatlara ne kadar katkı sağlar v.s.bu konuda satrançla boy ölçüşecek başka spor dalıda yok .kim ne derse desin, ben bu işin baştan danışıklı dövüş olduğunu düşünüyorum .
zaten kirshan da önce carlsen de doping kontrolü ile işe başladı, sonra carlsen- anand ve kramnik 'e düzenli doping kontrol emirleri vermeye başladı . ne arıyorlar?? bir hiiç . sadece doping programı var demek istiyorlar. carlsen ve diğerleri mırıldanarak birazda homurdanarak numune veriyorlar.

dünya bu konuda ikiye bölünmüş durumda. Amerika, İngiltere ve fransa şiddetle karşı çıkıyor.bütün ülkelerin satranç duayenleri olimpik satranca karşı çıkıyor. bana gelince....

eğer olimpiyatlar profesyonel satranca büyük katkı sağlayacaksa satrancın bütün evrensel değerlerini bir tarafa atmaya hazırım . hatta amfetaminein doping olduğunu kabul etmeyede hazırım .ilaç amaçlı bir tek tabletini dahi alanın gözünün yaşına bakmam. ama bu, bu şekilde olmaz.

şu an WADA sizin dopinginiz bunlar demiş, FİDE nin tıp kuruluda ''peki'' demiş.
halbuki iş tersten yürümeli,FİDE tıp kurulunun aldığı kararlar yönetim kuruluna gelmeli, o yetmez başkanlık divanına gelmeli, o da yetmez genel kurul kararı çıkmalı, WADA da buna tamam demelidir.
WADA yı destekler mahiyette bir rapor hazırlamak, işi baştan bilmemek demektir.


muzaffer şekerli

[Attorney at Law]

Muzaffer Bey,

Maalesef bu konuda sizinle ayrılıyoruz. Benim Türkiye'de doping süreci ile ilgili söylediklerim yorumlarım veya düşüncelerim değil, net bilgilerimdir. Süreci yakından takip etmiş ve biraz içinde de yer almış birisi olarak söylediklerimden de eminim.

Satrancın olimpik spor olmasına gelince, IOC'nin gelir kaynakları şu şekilde:
%50 TV hakları
%27 mahalli sponsorlar
%13 olimpik partnerler
%8 bilet satışları
%2 lisanslar

Bu tabloya göre en büyük paranın (tüm paranın yarısı) televizyonlardan geldiği düşünülünce, kimse de 5 saat ekran başında satranç oyunlarını izlemeyeceğine göre, satrancın olimpik spor olması bir hayal! Tek seçenek mahalli sponsorlardan birisinin yüksek sponsorluklar yaparken satrancın da olimpiyatlarda yer alması konusunda telkinleridir. Yoksa hayalden öteye geçemez. Zaten hatırlı bir sponsor ile olimpiyatlara dahil edilmesi söz konusuysa doping buna en ufak bir engel olamaz.