18-04-2008, 22:52
Bu yaşıma rağmen anılarımı yazsam kitap olurdu ama çoğunu unuttum gitti, aklıma geldikçe paylaşırım.Ancak hafızamda taze olan şu anıyı hemen paylaşayım.
Geçtiğimiz günlerde bir turnuvada taraflardan birinde şah kalır, rakibininse şah ve veziri.Şahı olan taraf saati durdurur, hakemi çağırır ve sorar:
"16 hamle mi sayıcaz 50 mi?"
Tam bu sırada yan masadan biri atlar: "Yok o kural değişti 21 sayacaksınız"
Oyuncu tekrar hakeme bakar 16mı 21mi 50mi dercesine ancak hakemin cevabı doğal olarak maç sırasında oyuncuya kuralları söylememek için "bilmiyorum" olur.
Oyuncu biraz şaşkın, biraz kızgın:
Nasıl bilmiyorsun, sen hakem değil misin :?: :!:
:lol:
Heh şimdi de geldi bir tane;
Ben daha çok küçüğüm 10-11 yaşlarındayım ve Kdz. Ereğli'nin bir zamanlar meşhur çilek festivalinde oynuyorum.İlk tur rakibim yok ve 1 puanı almışım ancak 2. tur karşımda yabancı bir oyuncu var.Adını okuyamıyorum, hemen gidiyorum hakeme(Yaşa baya ilerlemiş bir Hasan Tahsin Bey vardı.Soyadı Aydınlar diyicek gibi oluyorum ama atıyor olmam muhtemel) soruyorum:
-Bu oyuncu kim?
-Armen Gregoriev
-İyi oynuyor mu?
(Elindeki eşlendirme listesinden adıma bakar ve şöyle der)
-İyi oyuncudur ama benim bildiğim Tutku Dinçer dikkatli oynarsa onu yener
Başhakemin desteğini arkama alarak son derece umutlu bir şekilde kazançtan başka birşey düşünmeden masaya otururum ve beklemeye başlarım, ama rakip yok.Tamam artık galibiyet garanti, adam gelmiyor derken son 10 dk Armen gelir, 5-6 dakikası kalmış bir şekilde maçı alır ve gider.Tabii ben ağlamaktan beter
Geçtiğimiz günlerde bir turnuvada taraflardan birinde şah kalır, rakibininse şah ve veziri.Şahı olan taraf saati durdurur, hakemi çağırır ve sorar:
"16 hamle mi sayıcaz 50 mi?"
Tam bu sırada yan masadan biri atlar: "Yok o kural değişti 21 sayacaksınız"
Oyuncu tekrar hakeme bakar 16mı 21mi 50mi dercesine ancak hakemin cevabı doğal olarak maç sırasında oyuncuya kuralları söylememek için "bilmiyorum" olur.
Oyuncu biraz şaşkın, biraz kızgın:
Nasıl bilmiyorsun, sen hakem değil misin :?: :!:
:lol:
Heh şimdi de geldi bir tane;
Ben daha çok küçüğüm 10-11 yaşlarındayım ve Kdz. Ereğli'nin bir zamanlar meşhur çilek festivalinde oynuyorum.İlk tur rakibim yok ve 1 puanı almışım ancak 2. tur karşımda yabancı bir oyuncu var.Adını okuyamıyorum, hemen gidiyorum hakeme(Yaşa baya ilerlemiş bir Hasan Tahsin Bey vardı.Soyadı Aydınlar diyicek gibi oluyorum ama atıyor olmam muhtemel) soruyorum:
-Bu oyuncu kim?
-Armen Gregoriev
-İyi oynuyor mu?
(Elindeki eşlendirme listesinden adıma bakar ve şöyle der)
-İyi oyuncudur ama benim bildiğim Tutku Dinçer dikkatli oynarsa onu yener
Başhakemin desteğini arkama alarak son derece umutlu bir şekilde kazançtan başka birşey düşünmeden masaya otururum ve beklemeye başlarım, ama rakip yok.Tamam artık galibiyet garanti, adam gelmiyor derken son 10 dk Armen gelir, 5-6 dakikası kalmış bir şekilde maçı alır ve gider.Tabii ben ağlamaktan beter