18-03-2015, 15:29
(Son Düzenleme: 18-03-2015, 15:33, Düzenleyen: MuzafferŞekerli.)
burada bir şeyi tartışma değil, karşılıklı inatlaşma seziyorum . en ufak bir ayrıntı ters yüz edilerek tartışılıyor. tutku dinçer i ben ''işgüzar'' olarak tanımıştım ama üzerine ''keskin sirke'' eklemek lazım galiba .konu anlaşılmıştır, işi uzatmanın anlamı yok.
benim ''il satranç ajanları'' önerim arada kaynıyor . o nedenle bir daha açıklama yapmam gerekiyor . beğenilir beğenilmez. şu anki durum il temsilcileri sistemi ve ona dokunmak gibi bir niyetim yok. onlar bu güne kadar görev yapamamışlardır . satrancımızın bu durumda olmasının nedeni devletin yapılandırdığı il temsilciliği sistemidir ki, buna statüko denir . benim statükoyu kaldırma gibi bir niyetim yok . ama her özerk branş kendi iç dinamiklerini harekete geçirmek zorundadır . il temsilciliği nedeni ile iç dinamiklerimiz yerlerinde çakılıp kalıyor .il temsilcilikleri olduğu gibi kalsın, federasyonun verdiği turnuva takvimini uygulasın. ama satranç camiamızdan azimli ve hevesli kişileri bulup onlara il satranç ajanlığı payesi verilerek satrancımızın önü açılabilir. ayrıca büyük şehirlerde birden fazla satranç ajanlığı tesis edilebilir. böylece onların beraber çalışması, birbirleri ile fikir alışverişi yapmasının önüde açılabilir. il temsilciliklerine maaş bağlanması fikrini ben benimsemiyorum. bütün branşlarda bu olabilir .çok önemli bir şey olsalardı şimdiye kadar maaş bağlanırdı . o zamanda işe siyaset girer, ilgili siyasi partiden onay alamayan il temsilcisi olamazdı.
il temsilcilikleri sadece satranç camiasında önemseniyor . araştırın başka branşlarda il temsilciliğinin esamesi okunmuyor .her branş kendi iç dinamiklerini harekete geçirmiş, kendi düzenini kurmuş . biz ise halâ sadece il temsilciliğinden medet bekliyoruz .
muzaffer şekerli .
benim ''il satranç ajanları'' önerim arada kaynıyor . o nedenle bir daha açıklama yapmam gerekiyor . beğenilir beğenilmez. şu anki durum il temsilcileri sistemi ve ona dokunmak gibi bir niyetim yok. onlar bu güne kadar görev yapamamışlardır . satrancımızın bu durumda olmasının nedeni devletin yapılandırdığı il temsilciliği sistemidir ki, buna statüko denir . benim statükoyu kaldırma gibi bir niyetim yok . ama her özerk branş kendi iç dinamiklerini harekete geçirmek zorundadır . il temsilciliği nedeni ile iç dinamiklerimiz yerlerinde çakılıp kalıyor .il temsilcilikleri olduğu gibi kalsın, federasyonun verdiği turnuva takvimini uygulasın. ama satranç camiamızdan azimli ve hevesli kişileri bulup onlara il satranç ajanlığı payesi verilerek satrancımızın önü açılabilir. ayrıca büyük şehirlerde birden fazla satranç ajanlığı tesis edilebilir. böylece onların beraber çalışması, birbirleri ile fikir alışverişi yapmasının önüde açılabilir. il temsilciliklerine maaş bağlanması fikrini ben benimsemiyorum. bütün branşlarda bu olabilir .çok önemli bir şey olsalardı şimdiye kadar maaş bağlanırdı . o zamanda işe siyaset girer, ilgili siyasi partiden onay alamayan il temsilcisi olamazdı.
il temsilcilikleri sadece satranç camiasında önemseniyor . araştırın başka branşlarda il temsilciliğinin esamesi okunmuyor .her branş kendi iç dinamiklerini harekete geçirmiş, kendi düzenini kurmuş . biz ise halâ sadece il temsilciliğinden medet bekliyoruz .
muzaffer şekerli .