21-03-2015, 00:06
Öncelikle şunu söylemeliyim ki Türk Milli takımında Türkiye'de yaşamayan, dilimizi bilmeyen birinin milli takımda oynaması açıkcası bana hiç bir şey hissettirmiyor açıkça söyleyeyim. Fakat ülkemize yerleşmiş ve dilimizi öğrenmiş; kendisini bizden biri gibi hisseden sporcularında oynamamasını istemek faşistlikten başka bir şey olmuyor maalesef.
Örnekler üzerinden gidelim bence. Örneğin Dragan Solak burada evlenmiş, Türkiye'de yaşıyor, dilimizi öğrenmiş, bir satranç kulübü açmış sporcu yetiştiriyor. En önemlisi de bizden biri gibi olmuş. Neden ona karşı çıkalım?
Bir başka örnekse Orhan Eminov. Tam kaç sene olmuştur bilmiyorum ama yıllardır burada okuyan, dilimizi belkide Bir Türk vatandaşından bile daha iyi konuşan ve burada sporcular yetiştiren bir Azeri kardeşimizden neden rahatsız olunuyor anlamıyorum.
Tam ayrıntısıyla bilmiyorum ama daha önce Türkiye ile hiç alakası olmadığı halde milli takımda oynayanlar oldu.Sadece satrançta da değil bir çok sporda maalesef bu sorun yaşanıyor. Örneğin geçenlerde atletizmde bir Afrikalı(sıradan bir Türkçe isim verilmiş) kardeşimiz madalya almış. Şimdi bu başarıdan ben neden gururlanayım? Bence asıl sıkıntılı olan nokta bu. Çok yazıları okuyamadım ama sanırım Ateş bey de belirtmiş, devşirme sporcuların kriterleri daha düzgün belirlenmeli diye düşünüyorum.
Saygılarımla...
İyi günler...
Örnekler üzerinden gidelim bence. Örneğin Dragan Solak burada evlenmiş, Türkiye'de yaşıyor, dilimizi öğrenmiş, bir satranç kulübü açmış sporcu yetiştiriyor. En önemlisi de bizden biri gibi olmuş. Neden ona karşı çıkalım?
Bir başka örnekse Orhan Eminov. Tam kaç sene olmuştur bilmiyorum ama yıllardır burada okuyan, dilimizi belkide Bir Türk vatandaşından bile daha iyi konuşan ve burada sporcular yetiştiren bir Azeri kardeşimizden neden rahatsız olunuyor anlamıyorum.
Tam ayrıntısıyla bilmiyorum ama daha önce Türkiye ile hiç alakası olmadığı halde milli takımda oynayanlar oldu.Sadece satrançta da değil bir çok sporda maalesef bu sorun yaşanıyor. Örneğin geçenlerde atletizmde bir Afrikalı(sıradan bir Türkçe isim verilmiş) kardeşimiz madalya almış. Şimdi bu başarıdan ben neden gururlanayım? Bence asıl sıkıntılı olan nokta bu. Çok yazıları okuyamadım ama sanırım Ateş bey de belirtmiş, devşirme sporcuların kriterleri daha düzgün belirlenmeli diye düşünüyorum.
Saygılarımla...
İyi günler...
Efe Kerem UZUNOĞLU
iletişim: [email protected]
iletişim: [email protected]