23-12-2015, 10:19
Bu yazdıklarınız önemli ama genel sistem hatası. Yani yazılım error veriyor.
Biz dünyada hiç olmayan bir işletim sistemini kullanıyoruz, satranç sporcularının oynamasını, turnuva organizasyonunu esasen satranç dışı olan unsurlara devrediyoruz. Yani ürettiğimiz bize özgü Türko Satranç modeli ile, satrancı bürokratlara devretmiş durumdayız.
Tüm dünyada olanı bir kez daha tekrar etmek istiyorum. Satranç sporcuları, bir kulübe kayıt olurlar ve turnuvalar kulüp lokalinde ya da derneklerde oynanır. Elbette daha bütçeli turnuvalarda belediye, federasyon, devlet desteği ve özel sponsor peşinde koşulur ama bir turnuva daima bir dernekte veya kulüpte oynanır.
ABD'de, Rusya'da, Avrupa'da, İzlanda'da falan böyle. Bir akıllı biziz, bizde bir sene düğün salonunda diğer sene Alışveriş Merkezinde oynanıyor.
Böyle olunca ne olur?
1 - Çok turnuva yapılır.
2 - Satranç kültürü ve iklimi gelişir. Çocuğunu Ahmet Cömert Güreş salonunda yılda 2 turnuvaya sokmaktansa, hafta sonları bir dernekte ustaların arasına götürmek bir baba ve bir çocuk için daha sağlıklıdır.
3 - Şu sorunlar yaşanmaz.
Mesela İstanbul'da 5 dernek olsa, her biri aylık turnuva düzenlese yılda 60 turnuva eder. Ki şu anda İstanbul en fazla 3-4 turnuva ile yılı tamamlıyor, tamamladığı yer de İstanbul Otogarı'nın arka sokakları.
Yine bu turnuva tüm makul ülkelerde yapıldığı gibi bir dernek ortamında yapılsa, elektrik kesildiğinde tur ertelenir ve bir başka güne planlanır. Bu örnekte hakemin elinin ayağının titrediğini yazıyorsunuz, ben de hakem olsam titrerdim, adamın önceliği protokole ne diyeceği çünkü, bir satranç oyuncusu olarak siz değilsiniz.
Sorunların temeli, sorunlara cesaretle gitmemekten ileri gelir. İl temsilcilikleri ve bunun doğurduğu bürokrasi Türk satrancını katletmiştir. Mevcut bürokrasi iktidarda olan veya iktidara gelmeye çalışan "satranç dışı unsurların" memurlarıdır. Satranç oyuncusunu değil, çoğu zaman gücü 1200 düzeyinde olmayan başkanı, ex başkanı, ablayı, kayınçoyu, temsilci yardımcısını ve protokolü düşünmek üzere vardır. Bir satranç oyuncusu olarak sen sadece bu keyfi düzenin bir dekoratif süsüsün.
Bu sistem değişmediği ve "satranç dışı" unsurlar temizlenmediği sürece daha çok elektrik kesilecek, 30 kişilik turnuvaya 15 hakem atanacak, bu yazılar yazılacaktır.
Ayrıca "ama ama ama" diyen çok cevaplar gelecektir, bakın şimdi bir tanesi geliyor bile
Biz dünyada hiç olmayan bir işletim sistemini kullanıyoruz, satranç sporcularının oynamasını, turnuva organizasyonunu esasen satranç dışı olan unsurlara devrediyoruz. Yani ürettiğimiz bize özgü Türko Satranç modeli ile, satrancı bürokratlara devretmiş durumdayız.
Tüm dünyada olanı bir kez daha tekrar etmek istiyorum. Satranç sporcuları, bir kulübe kayıt olurlar ve turnuvalar kulüp lokalinde ya da derneklerde oynanır. Elbette daha bütçeli turnuvalarda belediye, federasyon, devlet desteği ve özel sponsor peşinde koşulur ama bir turnuva daima bir dernekte veya kulüpte oynanır.
ABD'de, Rusya'da, Avrupa'da, İzlanda'da falan böyle. Bir akıllı biziz, bizde bir sene düğün salonunda diğer sene Alışveriş Merkezinde oynanıyor.
Böyle olunca ne olur?
1 - Çok turnuva yapılır.
2 - Satranç kültürü ve iklimi gelişir. Çocuğunu Ahmet Cömert Güreş salonunda yılda 2 turnuvaya sokmaktansa, hafta sonları bir dernekte ustaların arasına götürmek bir baba ve bir çocuk için daha sağlıklıdır.
3 - Şu sorunlar yaşanmaz.
Mesela İstanbul'da 5 dernek olsa, her biri aylık turnuva düzenlese yılda 60 turnuva eder. Ki şu anda İstanbul en fazla 3-4 turnuva ile yılı tamamlıyor, tamamladığı yer de İstanbul Otogarı'nın arka sokakları.
Yine bu turnuva tüm makul ülkelerde yapıldığı gibi bir dernek ortamında yapılsa, elektrik kesildiğinde tur ertelenir ve bir başka güne planlanır. Bu örnekte hakemin elinin ayağının titrediğini yazıyorsunuz, ben de hakem olsam titrerdim, adamın önceliği protokole ne diyeceği çünkü, bir satranç oyuncusu olarak siz değilsiniz.
Sorunların temeli, sorunlara cesaretle gitmemekten ileri gelir. İl temsilcilikleri ve bunun doğurduğu bürokrasi Türk satrancını katletmiştir. Mevcut bürokrasi iktidarda olan veya iktidara gelmeye çalışan "satranç dışı unsurların" memurlarıdır. Satranç oyuncusunu değil, çoğu zaman gücü 1200 düzeyinde olmayan başkanı, ex başkanı, ablayı, kayınçoyu, temsilci yardımcısını ve protokolü düşünmek üzere vardır. Bir satranç oyuncusu olarak sen sadece bu keyfi düzenin bir dekoratif süsüsün.
Bu sistem değişmediği ve "satranç dışı" unsurlar temizlenmediği sürece daha çok elektrik kesilecek, 30 kişilik turnuvaya 15 hakem atanacak, bu yazılar yazılacaktır.
Ayrıca "ama ama ama" diyen çok cevaplar gelecektir, bakın şimdi bir tanesi geliyor bile