28-12-2015, 00:06
(27-12-2015, 23:00)Erşan Gökerman Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Geçerli turnuva oyun kurallarına göre, bir oyuncu turnuva salonuna cep telefonu ile giremez. Belli bir izin verilirse ancak kapalı olarak çantasında bulundurabilir. Bu bir kural. Her mesajında 'ben hukukçuyum' diyen kişiye bu nasıl daha açık izah edilir bilemiyorum. Kuralın yanlış olduğu düşünülüyorsa ki, ''3000 liralık telefonumu o kadar çok seviyorum ki pantolonumun cebinden çıkaramıyorum' dışında kuralın yanlış olduğuna ilişkin bir önerme göremedik henüz, bununla ilgili mücadele edilir. 'Bir hukukçu' olarak ben kural filan dinlemem yine de tuvalete telefonla giderim denmez. Üstelik, yanlışlığı tüm satranç camiası tarafından kabul edilen bir uygulama nedeniyle haksızlığa uğramış 16 yaşında bir oyuncuya karşı, yanlış yorumladığı halde kendine göre 'şeriatın kestiği parmak acımaz' diyerek kuralların tarafını tutan biri olarak.
500 kişinin oynadığı turnuvada hakemlerin başka işi gücü kalmayacak, tuvalete telefonla gitme özgürlüğü adına, milletin peşinde dolaşıp, yapılacak şikayetler üzerine telefonlarda satranç uygulaması olup olmadığını kontrol edecek, 10 tane mesajlaşma programının datalarına bakacak. Hem eviniz 200 metre uzakta olacak, hem başhakeme telefonunuzu verebilecek durumda olacaksınız ama yine de fırsat bulunca tuvalete telefonla gideceksiniz? Ben Tutku Dinçer'i tanımıyorum. Satranç açısından hiç tanımıyorum. Burada yazdıklarından elde ettiğim verilere göre ise sağlam bir 'kanaatim' var. 40 yılda bir turnuva oynadığımda, ilk tur karşıma çıkabilecek 1700 lük bir oyuncunun tuvalete gittiğinde telefonuyla ne yaptığıyla ilgilenmek, hakemle peşine düşüp mesajlarına bakmak falan da istemiyorum. Bir kural varsa buna uyarsınız. Uymuyorsanız yakalandığınız takdirde cezasını çekersiniz.
Telefon=Hile değildir ancak telefonla tuvalete gitme serbestliği sağladığınızda normalde hile yapmayı aklından geçirmeyecek kişilerin bile 'dur bir şu pozisyona bakayım, şu varyantın devamı nasıldı' gibi düşüncelerle bu yola girmesinin önünü açarsınız. Bir kafede oturduğunuz masasının üzerine 1000 lirayı açık bir şekilde koyup tuvalete gittiğiniz zaman paranızın çalınmasıyla, cüzdanınızı çantanızda bıraktığınızda, çantanızın içinden alınması ya da yolda birinin sizi durdurup cebinizden o parayı zorla alması hepsi farklı şeylerdir. O nedenle telefonlara ve diğer elektronik aletlere karşı geliştirilen yöntemler, temelde suçlayıcı değil önleyicidir.
FIDE yıllardır satrancın bir spor olduğunu dünyaya kanıtlamaya çalışıyor. En son Türkiye Şampiyonasında oyuncular doping kontrolünden geçtiler. Dünya üzerinde herhangi bir maddenin satranç oynama gücünü artırdığı konusunda hiçbir elle tutulur delil olmadığı halde. Oysa telefonunuza yükleyeceğiniz en basit 3-5 mb boyutundaki satranç programı kuralları yeni öğrenmiş bir kişiyi dünyanın en iyi satranççısı yapabilir. Hiçbir spor dalında, oyun gücüne bu kadar etki edecek bir dış faktör (doping demiyorum) yok. Burada bizim gibi amatörlerin değil satranç sporcularının görüşü alınırsa, her isteyenin cebinde kullanılmaya hazır bir atom bombasıyla dolaşabilmelerini isteyeceklerini sanmıyorum. FIDE'nin uygulamalarında da yakın gelecekte yumuşama değil, daha ciddi önlemlerin alınması gündeme gelecektir.
Her ne kadar ikili tartışmaya çekmeye çalışan mesajınıza yazdığım cevapta bundan uzak durmaya çalışsam da bana yönelik bu tavrınızı zaten bir süredir bekliyordum. Çünkü geçenlerde sizinkininin köşe yazılarını okumadığımı belirtmiş ve eleştirmiştim.
Siz şahsımı hedef göstermeye, kendinizce küçümsemeye çalışan mesajlar yazmaya devam etseniz de ben sizi yine bir meslektaşım olarak, "onun" avukatı olarak kabul edeceğim ve bu sebeple bu seferlik kısa ve öz maddeler halinde cevap yazacağım.
1- Benim 3000 liralık bir telefonum yok. Telefon fiyatlarının 3000 lirayı geçtiğini ve otogarın arka sokaklarının bu yüzden riskli olduğunu belirttiğim bir mesajı bile benim 3000 liralık bir telefonum varmış da ben onunla tabiri caizse hava atıyormuşum gibi göstermeye çalışmanız hoş değil!
2- Kuralı eleştirdiğim satırları "ben kural dinlemem" diyormuşum gibi aktarmaya çalışmanız hoş değil!
3- Hukuki konular ve yargı kararları hukukçular tarafından farklı yorumlanabilir. Vicdanen sporcunun haklı olduğunu defalarca yazsam da hukuki görüşüm farklı diye 16 yaşında bir oyuncuya karşı art niyetliymişim gibi demagoji yapmanız hoş değil!
4- Telefonla tuvalete giden herkesin hile yaptığını söylemenin mümkün olmadığını söylediğim satırları da "tuvalete telefonla gitme özgürlüğü" diye adlandırıp, sanki tuvalete telefonla gidilip hile yapılmasını desteklediğim izlenimini vermeye çalışmanız da hoş değil.
5- Satranççıların hafızası güçlü olur. Akatlar'da yapılan Terakki Vakfı Okulları turnuvasında "Tutku Bey" diye yanıma gelip, şimdi de tanımıyorum diye yazmak hafıza kaybı değilse, bu tutumunuz da sizin adınıza hoş değil!
6- Yapılacak yorumlar ELO'ya göre, hele ki aşağıya yuvarlanmış ELO'ya göre yapılacaksa Türkiye'nin ilk 100'ünden oldukça uzakta olan bir kişi olarak siz de Türk satrancı hakkında çok yazmayınız. Dünya satrancı söz konusu ise zaten sizin rating bakış açınızla ağzınızı açmanız dahi hoş değil!
Rating de rating diyorsanız müsait bir günümde ziyarete gelin de, sizden 100lerce rating yukarıda olan bazıları ünvanlı sporculara karşı kazandığım oyunları göstereyim size.
Saatin geç olması sebebiyle burada kesiyorum ve sizden yukarıda yazdığım ve benzeri çarpıtmalar yapmamanızı rica ediyorum.