28-12-2015, 09:32
(Son Düzenleme: 28-12-2015, 09:38, Düzenleyen: Erşan Gökerman.)
Yazdıklarınızın konuyla en ufak bir ilgisi yok. Kendimle ilgili bir değerlendirmede bulunuyorum bunun üstünden konuyla ilgili en ufak fikrinizin olmadığını kanıtlar bir biçimde alakasız şeyler yazıyorsunuz.
Tekrar edeyim isterseniz, siz, Tutku Dinçer, tüm kuralları ve ilgili tüzük maddesini, açıkça yasaklanmış olduğunu bildiğiniz halde, 'rakiplerinizin şikayet etmeyeceklerinden emin olduğunuz turlarda' oyun alanına cep telefonuyla girdiniz, girmekle kalmadınız, bu telefonla turnuva salonunun içinde dolaştınız ve kimsenin sizi görme ihtimali olmayan tuvaletlere de yanınızda cep telefonu olarak gittiniz. Üstelik bu eylemi, telefonunuzu rahatlıkla bırakabileceğiniz 300 metre ötede eviniz olduğu halde yaptınız. Şimdi kimse kusura bakmasın ben bu eylemde ne iyi niyet ne bir kural eleştirisi görmüyorum. En hafif tabiriyle satranca saygısızlık olarak görüyorum. Üstelik bunu yapan kişi bir hakem ve açıkça belli ki görev alacağı turnuvalarda da oyuncuların aynı eylemi yapmasından rahatsız olmayacak, üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeyecek.
Telefon ve benzeri elektronik aletlerin, hiçbir spor branşında olmadığı kadar oyuna etki etme gücü var. Ben bugün bisiklete binmeye başlasam, doping kullanarak hiçbir yarışı kazanamam ama yanıma alabileceğim bir akıllı telefonla, Magnus Carlsen'i rahat rahat yenebilme ihtimalim var. İnsanları tanıyıp-tanımamak, güvenip-güvenmemek gibi sübjektif değerlendirmelerle bırakılamayacak kadar ciddi ve önemli bir konu. Dünya üzerinde branşına spor tanımını yapan hiçbir federasyon böyle ir gücün kontrol edilemeyecek bir biçimde kullanımına ve yüzlerce kişinin birbirini suçlar hale geleceği kaotik bir ortam yaratmaya izin veremez.
Tekrar edeyim isterseniz, siz, Tutku Dinçer, tüm kuralları ve ilgili tüzük maddesini, açıkça yasaklanmış olduğunu bildiğiniz halde, 'rakiplerinizin şikayet etmeyeceklerinden emin olduğunuz turlarda' oyun alanına cep telefonuyla girdiniz, girmekle kalmadınız, bu telefonla turnuva salonunun içinde dolaştınız ve kimsenin sizi görme ihtimali olmayan tuvaletlere de yanınızda cep telefonu olarak gittiniz. Üstelik bu eylemi, telefonunuzu rahatlıkla bırakabileceğiniz 300 metre ötede eviniz olduğu halde yaptınız. Şimdi kimse kusura bakmasın ben bu eylemde ne iyi niyet ne bir kural eleştirisi görmüyorum. En hafif tabiriyle satranca saygısızlık olarak görüyorum. Üstelik bunu yapan kişi bir hakem ve açıkça belli ki görev alacağı turnuvalarda da oyuncuların aynı eylemi yapmasından rahatsız olmayacak, üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeyecek.
Telefon ve benzeri elektronik aletlerin, hiçbir spor branşında olmadığı kadar oyuna etki etme gücü var. Ben bugün bisiklete binmeye başlasam, doping kullanarak hiçbir yarışı kazanamam ama yanıma alabileceğim bir akıllı telefonla, Magnus Carlsen'i rahat rahat yenebilme ihtimalim var. İnsanları tanıyıp-tanımamak, güvenip-güvenmemek gibi sübjektif değerlendirmelerle bırakılamayacak kadar ciddi ve önemli bir konu. Dünya üzerinde branşına spor tanımını yapan hiçbir federasyon böyle ir gücün kontrol edilemeyecek bir biçimde kullanımına ve yüzlerce kişinin birbirini suçlar hale geleceği kaotik bir ortam yaratmaya izin veremez.