01-06-2020, 21:27
Hayal etmek güzel. Hayalinin peşinden gitmek daha da güzel. Muzaffer Bey “devlete bağlanmak en büyük hayalimizdi” demiş. Keşke bu hayal olmasaydı. Bu hayal gerçekleşince, çok şeyler gelmesiyle beraber çok şeyler de gitmiş. Artılarla eksiler birbirlerini götürdü de elde sıfır mı kaldı? En önemli giden şey ise yüksek amatör ruh olmuş. Bu gerçekten önemli. Amatör ruh gerçekten gitti mi, yoksa amatör ruh bizim gibi yaşlıların ruhundan mı gitti? Cevabım, en azından benim ruhumdan gitmedi. Tabii ki, ben eşit değildir herkes. Dışarımdan haberdar olmadığım için belki de Muzaffer Beyin dediği doğrudur. Eğer doğruysa; devlete bağlanmamız hiç de iyi olmamış.
Muzaffer Bey “Olimpiyatlarda . 6. lık gibi hayal bile edemeyeceğimiz dereceler aldık” demiş. Onca hayalin yanında bu hayalsizlik olmadı. Geçmişte 6. lığı hayal bile edemediysek gelecekte bir kez daha 6. olamayız. Buradan çıkardığım sonuç; geçmişte öyle pek de büyük hayallerimiz yokmuş.
Büyük hayalleri olanlar hiçbir zaman yılmazlar. Önlerindeki engelleri er geç yok ederler. Muzaffer Beyde yılgınlık sezdim. Yanılıyormuyum acaba?
Son olarak; “oyun oynayıp vakit geçirmek” düşüncesini ve davranışını anlayamadım. Vakit geçirmek vakit öldürmek anlamında mı kullanıldı? Yoksa vakit değerlendirmek anlamında mı?
Bana gelince; benim öyle, satranç alanında geçmişte pek hayalim olmadı. İş, güç derken satrancı uzun bir süre neredeyse unuttum bile! Ne bir rakip, ne bir turnuva, ne bir satranç çalışması hak getire! Tam 30 (1977-2007) yıl boyunca…
“Tam otuz yıl saatim işlemiş ben durmuşum;
Gökyüzünden habersiz, uçurtma uçurmuşum...”
Muzaffer Bey “Olimpiyatlarda . 6. lık gibi hayal bile edemeyeceğimiz dereceler aldık” demiş. Onca hayalin yanında bu hayalsizlik olmadı. Geçmişte 6. lığı hayal bile edemediysek gelecekte bir kez daha 6. olamayız. Buradan çıkardığım sonuç; geçmişte öyle pek de büyük hayallerimiz yokmuş.
Büyük hayalleri olanlar hiçbir zaman yılmazlar. Önlerindeki engelleri er geç yok ederler. Muzaffer Beyde yılgınlık sezdim. Yanılıyormuyum acaba?
Son olarak; “oyun oynayıp vakit geçirmek” düşüncesini ve davranışını anlayamadım. Vakit geçirmek vakit öldürmek anlamında mı kullanıldı? Yoksa vakit değerlendirmek anlamında mı?
Bana gelince; benim öyle, satranç alanında geçmişte pek hayalim olmadı. İş, güç derken satrancı uzun bir süre neredeyse unuttum bile! Ne bir rakip, ne bir turnuva, ne bir satranç çalışması hak getire! Tam 30 (1977-2007) yıl boyunca…
“Tam otuz yıl saatim işlemiş ben durmuşum;
Gökyüzünden habersiz, uçurtma uçurmuşum...”